bugün başıma gelmiştir, ibretlik. sevgili sigaram ile kamu spotlarına konu olmam gerekirdi.
sigarayı yakmaya çalışırken esen rüzgarla saçımı tutuşturdum.
evet malım.
sonra bi yanık kokusu.
amk ne biçim yandı öyle.
niye böyle şeyler hep benim başıma geliyor beceriksizliğin bu kadarı.
en son elimi yakmıştım şimdi saçım 3.de ne olacak korkuyorum.
hayatımda ilk defa sevdiğim insandan, onun için her şeyi yapabilecek haldeyken vazgeçtim.
hep derdim ki,
seviyorsan, inanıyorsan, istiyorsan sonuna kadar gideceksin.
ama yapamadım.
ilk defa bir gururumun olduğu aklıma geldi.
ve onun benim için göze almadığı şeyleri, cesaretsizliğini kabullendim.
korkup kaçan oydu.
kaçıp kovalamak zayıflık olurdu.
ben elimden geleni yapmıştım.
vazgeçtim.
saldım onu.
madem ruhlarımız birleşmedi, hiç var olmamış gibi uçup gitsin öyleyse dedim.
uzaklaştım, uzaklaştık.
sonra hissizleştim.
arkadaş olabilme eşiğine geldik.
onu bile nasıl yapacağımı bilmiyorum.
yeni baştan merhaba diyebilmek?
her defasında incinmekten ve güvenimin sarsılma noktasına gelmesini kaldıramıyorum.
yoruldum.
hep daha çok seven taraf olmaktan.
gidenlerin sorumsuzluklarından.
bağlandıkça bir yanımın ona alışmasından, tüm bu özlemelerden ve sevilene dair her şeyden.
kimse senin gibi sevmiyormuş be baba.
sen öpüp kokladığında biliyorum ki vazgeçmeyeceksin.
gitmeyeceksin.
herkes gider de sen kalırmışsın anladım.
iyiki varsın.
şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar.Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
aşık mı oldum?
niye bu kadar canım yanıyor.
kalbim acıyor.
her saniye onu düşünmekten başka bir şey yapamıyorum.
kaçıyoruz birbirimizden ama o gözlerini kapattığında yüzünü izliyorum gizli gizli.
ne tatlısın.
öpsem, koklasam seni.
neden gururumuz bu kadar ağır basıyor?
o bir adım atsa ben ona koşarım.
o adımı atmazsan
beni bir daha yakalayamayacaksın ki.
biliyorsun da niye gelmiyorsun.
cesaret et, benim için et.
içmek bile iyi hissettirmiyor artık.
yoksun ulan yoksun işte.
bu melankolik hallerimden ben de sıkıldım sözlük.
pilli bebek/haram geceler dinleyip duruyorum.
hep mi ağlamaklı.
ayrılık ve aşk acısına tepki olarak yeryüzünde olduğunu düşündüğüm kadın.
bu ne atardır olm, laf sokmalarını
ayrılık sonrasına denk getirdiğizde sevgilinizi(ex) temsili olarak yerin dibine sokarsınız.
üstünde tepinirsiniz.
al sana al sana der bi daha koyarsınız.
iki de kıvırtıp sensiz çok mutluyum modunda geziniriz sevgili kızlarımız.
işte mükemmel
eski sevgiliyi unutma ritüelini tamamladık.
ne der sevgili şair,
unutup acımı
alıcam öcümü
asıl o zaman görecek gücümü
onunda yerini biri dolduracak
kadere inanırım
olacak olacak.
les feuilles mortes sevgilim.
yanımda olsan söyleyeceğim tek şarkı.
`seni öylesine seviyordum, sen öylesine güzeldin ki,
nasıl seni unutmamı istiyorsun?
o zamanlar daha güzeldi hayat,
ve güneş bugünkünden daha parlak
sen benim en tatlı arkadaşımdın
ama ben pişmanlıktan başka hiçbir şey yaratmadım
ve senin söylediğin o şarkıyı
daima, daima duyacağım... `
bir haftadır ayrıyız ve duygularımı belli etmemek için onu görmezden geliyorum.
göz göze gelmemeye çalışmak yordu. gözlerimden bir şeyleri anlamasın diye...
o da öyle yapmaya başladı.
uzağız artık.
tesadüfen yanımdan geçti ve kokusunu buram buram duydum.
özlem özlem özlem.
ne yapacağımı bilmiyorum.
artık umudum da kalmadı.
arkadaş bile olamayız.
yapamıyorum.
niye sevemedin beni merak ediyorum.
onca insan mutluyken biz niye olamadık.
kasım ayından neden nefret ettiğimi sorardın ya işte bu yüzden.
garip bir biçimde
fırtınalar, yapraklar ve ayrılığı çağrıştırırdı.
We're just two lost souls swimming in a fish bowl, year after year.
Running over the same old ground
What have you found?
The same old fears.
wish you were here.
seni sevmeyi ben seçmedim, ne çok yakışıklı olduğundan ne de çok iyi biri olduğundan.
sadece oldu işte...
biliyor musun?
yanımdan geçerken kokunu duyuyorum ama sana dokunamıyorum.
kokunu deli gibi özledim.
dayanamıyorum.
parfümünden alıp seni özledigimde durup durup koklamaya karar verdim.
böylesine seviyorum ne kadar acınası değil mi?
saçlarınla oynamayı özledim.
bebek gibi bana sokulurdun farkında olmadan.
tüm bunlara rağmen nasıl unutayım?
çok mu kolay.
çok mu kolay silmek.
her şeyi unutmak ?
ilişki aramıyorsanız niye yaklaşırsınız
yaklaşmayın bence.
fakbadi aramıyorduk.
duygusal olduğumu da 100 bin kere söyledim sana.
hayır yani çok mu zor anlamak? karşınızdaki robot değil.
hisleri var.
çok güzel bişey oldu bravo şimdi.
ben seni seviyorum falan.
sen diyosun düzenli ilişki yapamam.
seni üzerim tripleri.
çünkü korkaksın.
sevmek için yürek lazım.
o kadar anımız da kül oldu.
tanrım?
kalıcı olmayacak kimseyi istemiyorum ki ben hayatımda.
istemiyorum.
bu kadar net.
ne diye karşıma çıkıyorsun sen ?
egonda boğul geri zekalı.
dibine kadar hak ediyorsun.
çok üzgünüm.
senin kokunu sevmekten de nefret ediyorum.
iyi bok yedin de kendini sevdirdin.
hani o çok sevdiğimiz poyraz karayel var ya
onlar adam adam!
hep derdik ki, seveceksen ölümüne seveceksin.
sevdadan vazgeçmek te neymiş.
yazık sana.
seviyorum ulan diyip kolundan çekip götürmek vardı.