çok yakında yayın hayatına başlayacak olan ve edebiyata yeni ve ferah bir soluk getireceğine inandığım edebiyat dergisi. sadece distopik öyküler barındırması da âlâ.
Hep gerçeklere yapistirilan acimasizlik yaftasinin özünü bulduğu önermedir. Çünkü acimasiz olan yasanan gerçekler değil, yıllarca kafanin bir köşesine yerleşip olacagina inandiran hayallerdir. Hayatinin en kritik döneminde en iyi üniversitelerden birine girip orada okulun en popüler kizi/erkeği olacakken dandik bi anadolu üniversitesine gidip abaza gruplarla suru halinde hareket etmek, iyi bir iste sık bir şekilde bol maasli calisacagini sanarken acaip tiplerle saçma bir iste uç kuruşa calismak, asik olup romantik anlarin hayatini kaplayacagini sanarken öküzün ya da kevasenin biriyle ömrünü çürütmek... Ve bunların yarattigi hayal kirikligi... Yani hayal olmazsa kirikligi da olmaz.
ankaralı turgut ile altan erkeklinin (ki bu reklamda oynadığı için çok parasız kaldığını düşünüyorum) oynadığı a101 marketin reklamında, ankaralı turgutun muhteşem yorumundan dinlediğimiz, alışvrişte a yüzbir, kalitedee a yüzbir... diye devam eden, 2 gündür dilime dolanan ve sesli olarakta söylediğim lanet şarkı.
levent kırcayı cnn türk aykırı sorularda konuk eden enver ayseverin, levent kırca ne zaman cumhuriyet, ne zaman atatürk dese "reklama giriyoruz" kısa kesiyoruz" "süremiz bitti" "aa başka bi sorumuz var" "yan yattı" "çamura battı" gibi ifadelerle levent kırcanın sözünü kesmesi, konuşturmaması, çok ama çok korkması durumudur.
amerikaya tatile giden, döndüğünde basını çağırıp "amerikada çok sayıda müzikale gittim, çok faydalıydı,prodüktörlerle görüştüm" gibi açıklamalar yapan, oysa ki oradaki alışveriş merkezlerine gidip ucuza ne alabilirim diye dolaşıp, prodüktörlerin kapısında yatarak belki benle görüşür diye bekleyen şarkıcıdır.
türk kızı dışında tanıdığı kızları sadece filmlerden tanıyıp ardından da türk kızı hakkında yorum yapmaktır. sormazlar mı adama "kardeş irlandalı kızlarda durum nedir" diye?
Günde ortalama 5 şehit veren, günahsız çocukları ölen, meclisine soktuğu vekil! i pis gülüşlerle, pis suratlarla ve pis bıyıklarla teroristlerle sarılan ve buna "insani bir sarılma, abartmayın" şeklinde alaycı bir yorum yapan, hükümeti kılını kıpırdatmayan, muhalefeti bu haberleri fırsat bilp hükümete yüklenme fırsatı olarak kullanan bir devletin; olaylara sesini çıkaramayan, çıkarırsa kafasına vurulup korkutulan, medya ne verirse ona inanan, bir futbol maçı ile herşeyi unutan, hergün boktan bi sebepten ölen çocukları yerine Arakan'a ağıt yakan aptal milletiyiz. Öyleyiz.
eller ayaklar yaba gibi, kafa büyük, beden kocaman, ağız burun ben burdayım diyor. özellikle çıtı pıtı kızlarla dolu bir arkadaş grubunun içindeyse vay haline. dans etse olmaz, gülse bi acaip, koşsa yer sallanıyo gibi. bi de yanında olan ufak erkek yok mu. her an "anne memee" diyecekmiş gibi duran. off ki ne offf. ama genelde bu kısa erkekler de iri kıyım ablamızdan hoşlanırlar. öyle bir şey işte.
defalarca arayan ancak telefonun açılmadığı gibi geri de dönülmeyen arkadaşla olmadık bi yerde karşılaşınca kurulan cümledir. hayır bi de hıımm tabii falan diye triplere girip 5 saniye sonra da o gün telefonda anlatacağı boktan mevzularla kafanı bikmeye başlar bu tipler.
son zamanlarda moda olmuş, sonradan görme hatunlar oğullarını sünnet ettirirken, sünnet düğününde giydikleri gelinliktir. * evlenirken az taşlıydı benim gelinlik bunu böyyle bol taşlı uzun kuyruklu diktircem diyeni bile mevcuttur.
mahsun kırmızıgülü izlediğimi zannettiğim anlarda arka magazin sesi beni kendime getirdi. "ido tatlısesten aşk ile ilgili açıklamalar. az sonnraa!!!" bildiğin mahsun kırmızıgül
bu fikrini kız arkadaşına açarak "çoruma gidicem ben" der gibi rahat söyleyen ve kız arkadaşının tepki göstermesi üzerine rusyanın tarihi değerini anlatarak başka bir amacı olmadığını söyleyerek kız arkadaşına sapık muamelesi yapan sevgilidir.
tüm gün uyumuş, sadece yemek yemeye ve tuvalete kalkmış sevgilidir. hafta içi çalıştığını ve yorulduğunu bahane ederek koca yaz pazarını çöpe attırmıştır ki bu hareket bile aslında bir cinayet sebebidir.
(bkz: cinayet işlememek için sözlüğe yazmak)
yalnızları oynadığınız günlerde birinin bile kapınızı çalmayıp, sevgilileriyle günlerini gün etmeleri ancak kazara biriyle birlikte olmaya başladığınızda hepsinin sevgilisinden ayrılması ve bir anda size yazmaları durumudur.
(bkz: teker teker gelsenize)
kışın tanıdığı sevgilisine nasıl olsa uzun sürmez bu ilişki diyerek, iyi yüzdüğünü, dalış falan yaptığını söyleyen ve bugünlerde aynı sevgiliyle tatile çıkma planları yapan ve "yüzme dahi bilmeyen" insandır buna örnek.
bursanın setbaşı semtinde yol üstünde, geçenler tarafından pekte görülmeyen, ancak meraklılarının bildiği, latin dansları eğitimi veren, aile havasında, sıcak, eğlenceli dans okuludur.
efendim ardı arkası kesilmeyen başlıklardır. türk kızı şöyle çirkin, türk kızı şöyle aptal, türk kızı böyle koca götlü, türk kızı şöyle bencil, türk kızı şöyle bıdı bıdı diye. çokta haklıdır bunu yazan yazarlar. neticede dünya gezmiş, dünyanın bir çok ülkesindeki envayi çeşit kızla münasebeti olmuş, tanımış, görmüş, bilmiş arkadaşlardır. türk kızını beğenmemeleri normaldir. ellerini sallasalar en güzelinden, en uzunundan, en akıllısından, en hemen vereninden ve hiç bıdı bıdı etmeyeninden bütün kızlar onlarındır. o türk kızları da bu yazarların götünü yesin. afedersiniz ama haketti bu türk kızı bu lafı. (bknz: türkiyedışındakitümkadınlarınpornofilmlerdenibaretolduğunusananlar)
muğla iline bağlı datça ilçesinin mesudiye beldesinden ister tekne ile, ister 3 - 4 saatlik bir orman yürüyüşünden sonra ulaşılabilen, bir yanı çam ormanı ve dağ, diğer yanı tertemiz deniz olan, içinde bulunan pigs bay adlı işletmenin bungalov, çadır, içki ve yemek hizmetlerini sunduğu, çalışanlarını genelde dünyayı gezen, kültürlü üniversite öğrencilerinin oluşturduğu, 80' li yıllarda ingilizlere çıplaklar kampı olarak hizmet vermiş ve halen aynı yapıların kullanıldığı, dolunayının muhteşem olduğu, organik tarımın yapıldığı, yabani inek ve domuzların bulunduğu koydur. gidilesidir, görülesidir.
23 saattir aramayan ve arandığında da "öyle yoğundum ki sen neden aramadın" gibi saçma cevaplar verecek olan ve aranmaması gereken sevgiliyi aratmamak için sözlük yazarına yapılacak büyük iyiliktir.
offff rakı, insanın içtikçe içesini getiren, her kadehte biraz daha neşe/keder veren, içerken asla dokunmayan ama başı yastğa koyunca dünyayı birkaçyüz kilometre daha hızlı döndüren, cep telefonlarını tehlikeli birer bomba haline getiren (bkz: içince eski sevgiliyi arama) beyaz, bizden, zeki mürenle ya da orhan gencebayla daha da bi iyi giden o güzide içkinin günleridir. içelim.
eve uzak olan mekana gitmek ister yazar. içilecek, dans edilecek, cikirdenecek (cikirdemek: küçük flörtler) (bkz: cikir cikir) bir güzel eğlenilecektir. ancak mekan eve uzaktır ve o gün arabalı hiçbir arkadaş yoktur etrafta, olanlar da arabaları için bile katlanamayacak tipler olduğundan ve taksi mekana maaşın 10 da 1 i fiyatına götüreceğinden ve taksi hakkı dönüşte kullanılacağından tasarrufa gidilir. mekan şık olduğundan (şık: tüm kızlar güzel giyinmiş benim neyim eksik ben de giyinirim dedirten mekan) giyinilir kuşanılır, kıyafetin üzerine surattaki makyajla hiç alakası olmayan usturuplu uzun bir hırka alınır ki dekolteler kapansın, görünmesin (bkz: tecavüze karşı önlemler) ve gidilir otobüs durağına ve belediye otobüsüne binilir, binerken yanındaki arkadaşın "bu otobüs ..... mekanın oradan geçiyor değil mi, bize orada haber verir misiniz" diye buyurması üzerine (çünkü ilk kez otobüsle gidiliyordur) bütün otobüs ahalisi de öğrenir mekana gidildiğini ve hepsi birden bakışlarını gönderiverirler üzerine yazarın ve arkadaşının. amca bıyık burmaya başlar, ergenler devamlı bakarak ve garip bakışlar içersine girerek etkileyip iş çıkacağını düşünürler. teyzeler eve gidince kızlarını döverek gece dışarı çıkmalarını engelleme, hatta şehir dışına ne sebeple olursa olsun göndermeme kararı alırlar, diğer kızlar hafiften tiksinerek bakarlar (çünkü ilgi kaymıştır üzerlerinden) bakışlar altında mekana gelindiğinde şoförden "buyrun hanımlar, mekan burası" şeklinde ardından otobüsü ormana çekmek istercesine bir laf gelir. ve sonunda kabus biter mekana ulaşılır. gitmeyiniz efendim, otobüsle eğlenmeye gitmeyiniz, denemeyiniz.
araçtakiler: ayy kısalım huzuru kaçırmayalım, kıs kıs yaa mezarlık..!!??.!
ölü 1: hay a.k. bu da kıstı, ya arkadaş ismail yk ya da razıyım, bi hareket olsun kurban oluyum.
ölü 2: nası kurban olacan lan hahaha?
ölü 1: sus bi araba daha geliyo.
gidişhata dur diyen, kaderine boyun eğmeyen, paranın imanın ve de gücün kimde olduğu belli olmaz dedirten asi kedidir. iyidir, hoştur, ders almak gerekir.
(bkz: patronunu işten kovan işçi)