soyut zannedilen, yasarken sonuna kadar somutlasan caresizligin sonsuzluk katı...
bu basliklarda benim acim hep ayni, annem.
15 yasindaydim, grip oldum diyerek doktora gittigimizde. annem olecek korkusuyla sabahlara kadar aglayip acaba cocuk oldugum icin abartiyor muyum diye yazmisim gunlugume. hala duruyor gunlugum...
her seyden habersiz.
annemin mesajlarini gorunce ogrenmistim sonucu.
kanser.
yari yogun bakim yari okul diyerek bitirdim.universiteyi. 85 kilo, etine dolgun annem 35 kilo sirtimda kalkiyordu yataktan.
sirtindaki yatak izlerini tasiyan annemin acisini ben misliyle cekiyordum.
dayan dedim ona, elime ekmegimi alayim ben aslanlar gibi bakarim, senin kizinim ben dedim.
ve ben annemi ilk maas gunumde kaybettim.
yagmurlu soguk bir aralik gecesi.
iste baslikta gecen o ozlemek kavrami o gunden beri kalbimde, cigerimde, burnumun direginde...
temel amac olmamali ancak evlenme nedenleri icinde olmask daha makuldur. Bkz cocugun tibben olmuyor olmasi durumunda kisilerin birbirlerini sayfa misali atmasi, hic bir gelecek temeli gutmemesi hos degil.