(bkz: optik)
bunların ya zeki olmaları ya da çok çalışmaları gerekir.
çünkü o gözlük, imaja ineklik katıyorsa ve de elemanın vizeler yerlerde sürünüyorsa,
çalışıp yapamayan embesil konumuna düşer.
"boş veren bi tipe de benzemiyorsun ama..." şeklinde sözler duyup bu lafın arkasına, bakışlarda, "salak mısın yoksa" sorusunu okuyabilirler.
kimse bilmez ki o gözlük, ortaokul yıllarında crt tv nin dibinde oynanan 16 bitlik atarinin grafikleri yüzünden takılmaktadır.
(bkz: dertleri depreştirme aracı olarak sözlük)
evet son albümleri kötü gerçekten hele orman şarkısı falan hiç mi zeka, söz oyunu olmaz bir şarkıda. ama 2001 ya da 2000 albümünün üstüne yoktur. bir tane karavana şarkı yoktur o albümde. sırf bu albüm (eskileri karıştırmıyorum) onun bulunduğu yeri iyi kötü haketmesi anlamına gelir.
not:şebnemi övdüm ama ergen değilim
anne baba boşanması her an herkesin başına gelmeyen üzücü bir durum olsa da, bu kadar da abartmaması tavsiye edilen yazardır aynı zamanda. kolay gelsin dileklerimle iş bu entrime de son verirken hepinize sağlıklı mutlu anne babanın ayrı olup ikisinden de ayrı ayrı harçlık alınabilen günler diliyorum.
uludağsözlük yazarlarının, aynı başlıkta kendilerinden önce 2312321 defa yazılmış aynı anlamlı girileri tekrar tekrar yazması. tıpkı bu başlıkta olduğu gibi.
ha peki ben uludağsozlukçuleri kızdıracak bu giriyi niye yazdım,
belki uludağsözlükçüler beni öldürür de yarın sabah uyanmam böylece hayatımda ciddi bi değişiklik olur
insanın ister istemez, farkında olmaksızın bir çaba gösterip sonra da bunun nasıl olabildiğini anlamadığı benzer bir durum için:
(bkz: nasil evde kaldim)
bi kere sümük ıslaksa ve bi anda hepsinden kurtulabildiyseniz nefes alışınızda %138 oranında bi rahatlama hissedersiniz. ki ben şahsen inci bulsam bu kadar sevinmem.
sümük kuruysa da kabuk bağlamış bir yaranın kabuğunu koparmak gibi bi histir ki onun yeri bambaşkadır. ha onu da lavaboya gitmeye üşenirseniz ve misafirlikteyseniz** duvara sürersiniz ki evin sahibi de o hissi yaşasın. (bkz: misafirin ardından duvarda sümük bulmak)
tramvay maceraları diyince genelde turistlerle ingilizce konuşma ya da konuşamama pratikleri gelir akla. bazen inglizce iyi kötü konuşursunuz ama ne yöne gittiğinizi bilmiyorsunuzdur, yönü turiste yanlış tarif ederken, ilgili bi kişilik durumu ve turistleri sizden kurtarır. rezil olduğunuzla kalırsınız, daha fazla rezil olmamak için uzun yıllardır istanbulda yaşadığınızı kimsenin çakmasına fırsat kalmadan oturduğunuz koltuktan olmak pahasına inip bi sonraki trene binmeniz tavsiye edilir.
hayal dünyasında kurduğu geleceğe gidp gidip gelen kişinin gerçek hayattayken hayali özlemesi. hayal kurmak güzeldir hatta einstein hayal edebilmek bilgiden önemlidir demiştir falan ama bünyeniz yatkınsa bu iş çeşitli hastalıklara gider aman diyim
"önce siz sevmelisiniz kendinizi" diye bir karşılık alacaktır harçlıklarını biriktirip umut satın almaya çalışmanın anlamsızlığını haykıran iç sesinden kaçar gibi koşarak gittiği psikiyatri kliniğinde doktora bu lafı söylediğinde...**
