yobaz olma gereksinimi duyan biri olmak,
insanları kandırmak için dini kullanan biri olmak,
özelleştirmelere sonuna kadar açık biri olmak (bkz: anasını pazarlamak)
ya düzgün cümlelerle anlatılmıyo.
insanların bilinçlenmesiyle artabilecek olan sayıdır. Abes gelişi oyunu bi anda %400 arttırmasındandır. Lakin yeterince mantıklı olan bu sayının azlığı partinin ezikliğini değil, ot insan sayısının fazlalığını yansıtacaktır.
-Tuvalete iki ton mal bırakıp sifonu çekmemek.
-Burnunu oyup vıcık halindeki sümüğü etrafa sürmek.
-Saksıya işemek.
-Komşu kızına pipini göstererek "Seninde de var mıııı??" demek..
Ali bir gün annesine sorar:
-Anne ben nasıl oldum?
+Seni leylekler getirdi yavrum.
-Peki Üst kattaki Ayşe?
+Onu da leylekler getirdi yavrum.
-Ya karşıdaki Deniz?
+Onuda yavrum.
-Alt kattaki mustafa!?
+Onu da.
-Aq bu apartmanda kimse s.kişmiyo mu anne??
+:S *
dershanede dersteyiz. hoca içeri girer kapıyı tam kapatacakken geveze bir kız:
-Hocam gelen var..
Hoca takmaz ve devam eder. kapıyı kapatınca arkalardan ağırabimsi bir ses:
-Ağır ol! Gelen var dedi. duymadın mı kızı? der.
tam o sırada geç kalan öğrenci içeri gelir. hoca direk:
-yok bu geçmiyo arkadaki arabaya bin der ve devam eder...*
"Yoksulluğun olduğu yerden zenginler, zenginlerin olduğu yerden yoksulluk eksik olmaz."
kapitalist dünyamızda bu da bir doğa kuralı. Ama her ne kadar paraya bağlı yaşam hayat stanadartlarını düşürüp, yoksulluk sınırını 2389 tl yapsa da asgari ücretin yarısı kadar maaşla 6 kişilik aile geçindiren baba ayda 80 000 lira kazanan iş adamından daha fazla çalıştığı, daha fazla yorulduğu halde, yanlış ailede doğmaktan kaynaklanan bir kader hatasından dolayı o kadar zengin olamayıp bu kadar çalışma mecburiyetine düşmesindeki tek sebebin yanlış ailede doğmak değil de rejim hatası olduğunu düşünmek ve "allah vergisi" diyerek kayıtsız kalınacağına rejim adına birşeyleri düzeltmeye çalışmak daha mantıklı olsa gerek..
Şizofren bir bilim adamı olan Jhon Nash in gerçek hayatının beyaz perdeye uyarlanmasından meydana gelen bu mükemmel psikolojik filmde jhon un üniversiteye gitmesinden hayatının son dönemlerinde nobel ödülü alana kadar geçen zaman mükemmel bir kurgu kronolojisinde anlatılıp, izleyicisine " Vay be" dedirten, Ron Howard ın harika filmidir.
Kazandığı ödüller filmin mükemmelliğini yansıtmaktadır:
-en iyi yönetmen oscar ödülü, 2002
-en iyi film oscar ödülü, 2002
-en iyi uyarlama senaryo oscar ödülü, 2002
-en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar ödülü, 2002
-en iyi kurgu oscar ödülü adaylığı, 2002
-en iyi orijinal müzik oscar ödülü adaylığı, 2002
-en iyi erkek oyuncu ingiliz akademi ödülü, bafta, 2002
-en iyi film ingiliz akademi ödülü adaylığı, bafta, 2002
-en iyi film altın küre ödülü, 2002
-en iyi erkek oyuncu altın küre ödülü, 2002
-en iyi uyarlama senaryo altın küre ödülü, 2002
Doktor: Artık sizinle yeni bir tedaviye başlıyoruz
Hasta: Ne tedavisi?
Doktor: Yeni bir ilaç kullanacağız.. Bu ilaç sizi sakinleştirecek..
Hasta: Ne ilacı?
Doktor: Gotu kola.
Hasta: Niye sakinleştirecem ayağına s.kecen mi bizi!!
Doktor: :S
Şarkıları her ortama, zamana, mekana uyum sağlayabilen, dinlendiren, eğlendiren bir formata sahiptir. Bazen "Mükemmekliğin tanımı" dedirten, evrenselliği kanıtlanmış, dünyanın en mükemmel sesine sahip bir sanatçıdır..
*: Meraklı Öğrenci
-: Açıklamacı ve bağımlı öğretmen
*Hocam şimdi siz bizim yanımızda sigara içiyosunuz. Bu hem bizim sağlığımıza zararlı hemde yasak değil mi?
- Bak oğlum şimdi bi arabadasın. 120'yle gidiyosun. Duramadın öndeki arabaya çarptın. Öldün gittin. Geberdin. Nolacak şimdi..
* "Haklısınız hocam" der ve yerine oturur..
Yaşanmış bir olaydır. Meraklı öğrenci şahsımın ta kendisidir..