oha be prekazi
151 (çikita muz)
beşinci nesil silik 1 takipçi 1.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    anadolu punk

    1.
  1. yurdumuz emo'larının gerçekleştirdiği şey. şöyle bir arkamıza bir yaslanalım ve nasıl yapıldığına hep birlikte bakalım. du bi bakalım.

    ....

    ha ben anlatacaktım di mi? bir an bana da bi rehavet çöktü.

    1. emoluk zordur. emo g.tü beton ister, soğuk çeksin ister. betona oturun.
    2. hüzünlü olmasanız bile öyle davranın. kaşlar hafif ortadan kalkık. bir müddet sonra kendi çekiyor.
    3. serdar ortaç, demet akalın dinleyin. punk budur dostum. cisse.
    4. betona oturun. bunu söylemiştik ama tekrar belirtmekte fayda var.
    5. la otur işte.
    1 ...
  2. ameliyattan sonra onlugu sallayarak kosan cerrah

    1.
  3. (bkz: penaltı atmadan önce alnını sabri'ye sildiren lincoln)

    yardımcı hekimin uyarısıyla başhekimden sarı kart görebilir.

    ulan neler diyorum ben.
    3 ...
  4. otobus koltuklarinin kolluk kismini indirme stresi

    1.
  5. yemişim plaza insanının stresini, gündelik koşuşturmasını, para piyasalarını! ulen argideş, bundan daha büyük şitreş mi va? hele bi okuyuveen gale. (denizli'de beni silkeleyevee gaptan)

    yine bayram yaklaşıyor ve herkes otobüs firmalarına hücum etmiş durumda, başlarına gelecekten habersiz.

    bir kere o kolluk mudur nedir? ismini bilmiyorum, simaen tanıyorum ama görsem çıkarırım. ulan herkes ayrı dizayn etmiş, birini geriye çekip yana iktiriyorsun, birini üste kaldırıp alttan kaktırıyorsun, birini hafif okşayıp tahrik edip öpüyorsun, birini karşına alıp içiriyor uyutuyorsun. çeşit çeşit türü var.

    en güzeli muavine dövdürtmek.

    + ee, muavin için bir nevi postmodern kolluk kuvveti diyebilir miyiz hocam?
    - güzel bir soru. teşekkür ediyorum. diyebiliriz. başka?
    2 ...
  6. mont giyerken kazagin kolunun siyrilmasi

    1.
  7. bakırköy devlet hastanesi, ruh ve sinir hastalıkları bölümündeki hastaların çoğunun orada bulunma sebebi.

    efendim, kış gelmesin istiyorum. hayır, içlik donumu giyerken, çorabımın gayet nizami bir şekilde içine koyabiliyorum. çünkü içlik don sarar vicudu, beyle beyle bacaklardan. fekat bu kazağın sıyrılması olayını çözmenin yolunu bilekleri içe doğru büküp, parmaklarla kazağı kıstırarak buldum. kıstırma hareketi de insanı ziyadesiyle sinir ediyor.

    daha geçen kış montumu giyerken, sen mont sıyrıl, "la noli?" dememe kalmadan arkadaş sen bir delir, sonra sen bir soyun, goş allah goş. sen bir bunları yap gel.
    4 ...
  8. silginin sadece tek tarafini kullanmak

    1.
  9. ilköğretim ve lise dengi okullarda, genelde kızların takıntısıdır. ama nedendir ve de niçindir, kimdir?

    çok sorgulamadım gerçi bu olayı ama kızların içgüdüsel olarak yaptığını bir belgeseldekine benzetmiştim. dişi aslan, ceylanın sadece bir tarafından yerken, erkek aslan bir orasından bir burasından ısırıyordu. bunu da spiker şöyle anlatıyordu

    "in the past times, eskiden beri, very well lions, çok güzel aslanlar..."

    orijinal ses ile çeviri karışıyordu, pek dinleyemedim açıkçası.
    2 ...
  10. açık vaziyette duramayan klozet kapağı

    1.
  11. sifon - menteşe açısı 90'dan küçük olan, yerçekimine yenik düşen, tasarım hatası yapılmış nalburiye malzemesidir. çok bilimsel oldu bu açıklama.

    kadınlar için bir sorun teşkil etmez. zira ayakta işeyecek derecede hayvan ama klozet kapağını kaldıracak kadar da duyarlı bir kadına rastlamadım. ama erkeklerin işerken, sidikle birlikte ruhlarını da vücuttan çıkartır, neyi tutacağını şaşırtır. çünkü tutulması gereken 3 şey varken (boşaltım organı, pantalon ve klozet kapağı) iki el olduğu için, bir anda pandomimci olabilirler. hop hop hop.

    sonra biz suçlu oluyoruz. açı tutmuyor arkadaşım. bakış açısı.

    entryme bir heykelle son veriyorum. isteyen "işeyen adam" heykelimi, st. pettersburg meydanında görebilir.

    son.
    6 ...
  12. kenarindan acik veren magaza kabini perdesi

    1.
  13. gerilimin hası! dram! trajedi! komedya! antik yunan heykeli!

    arkasına forvetin sarkmasına sebep olan defans oyuncusu gibidir. veya değildir. bunu ben bir araştırayım.

    tüketim toplumunu bitirip, semiri toplumunu tetikleyecek, yeni bir çağ açacak kadar önemli bir mevzu. diğeri için magaza kabinlerindeki tuvalet terligi. evet bunlara dikkat. bilhassa ikisi birlikte olursa ve sevgilinizle pantalon beğenmeye gittiyseniz ve içinizde yün içlik donu varsa ve açık veren kabin mağaza kabini perdesi arasından sevgilinizle gözgöze gelirseniz ve yün içlik don, tuvalet terliği, tek ayağa geçirilmiş pantalon ile o an yemin etmez misiniz dostlarım, bir daha alışveriş etmemeye, evden çıkmayaya, ilkel bir hayata doğru yol almaya...

    bilemiyorum dostlar bilemiyorum.

    entrymi bir içlik donuna düzdüğüm methiyeyle son veriyorum:

    ey içlik donu!
    kışın g.tümü ısıtırsın
    yazın ruhumu.
    ama bil ki diğer donlardan farkın
    cinsel çağrışımın olmasa bile
    bir bokser kadar
    ama bil ki içlik donu,
    sen onlardan daha cansın, daha evlasın
    dile gel de anlat be içlik!
    4 ...
  14. coğrafya dersinde harita getirmeye giden öğrenci

    1.
  15. çilekeş, arabesk, hüzün! hepsi bu çocukta.

    ha tamam coğrafya dersi diyerek, malumun ilamını yaptım. zira harita dediğin coğrafya dersinde kullanılır, belki en fazla kavimler göçünü anlatan beden eğitimi hocasi isteyebilir. zira o sene bedene tarihçi girmişti ve temsili kavimler göçünü canladırmıştık. savaşlar, açlık, kıtlık. tam iki hafta sürmüştü o ders. ilk iki hafta beden.

    bu çocuğun sorunlarını şöyle bir ele alalım.

    1. harita odasında, onlarca haritanın içinden doğru haritayı bulmak.
    2. bulunan haritayı, kıvırmadan getirmek.
    3. izohips ne ola ki?
    4. biraz daha zamanı uzatıp, dersten fıyma çabası.
    5. selin'in memeleri.

    evet. çok da önemli bir çocuk değil ama içimizde. belki de yanıbaşımızda. entrymi bir güzelleme ile, bir potpori ile sonlandırıyorum:

    nasip olsun en güzel aşklar bisse bisse,
    galatasaray'a gelsin djibril cisse cisse.
    27 ...
  16. sözlük yazarlarının akp li nickleri

    157.
  17. yesilcam filmlerindeki opusmelerin kolpaligi

    1.
  18. ya vallahi ergen bünyenin bile etkilenemeyeceği derecede samimiyetsiz, yalapşap, baştan savma öpüşmelerdir. oh valla, kamerayı arkaya al, kadını hafif boyundan yatır, sonra erkek de dayasın burnunu boğazına hatunun, oh ne ala memleket. noldu? öpüştük. yarramı öpüştünüz.

    ulan ne kolay ya? ben de öpüşürüm tarık akan'la, ediz hun'la şu halimle. kadir inanıe'ın bıyıkları olmasa, onla da öpüşürüm. münir özkul'la öpüşmem ama.

    arkadaş öpüşme dediğin dilli milli olacak bana! diller konuşacak. ıslak ve sapık şeyler. aşk olacak aşk aga.

    o kaddar! mazlum'u getirin banaaaa. ay fena oluyorum.
    2 ...
  19. ölürse film biter

    3.
  20. + lan oha ya, rocco'ya bak, öldürecek karıyı.
    - ölürse film biter.
    + haklısın. zaten gerçekten yapmıyorlarmış. yapıyor gibi gösteriyorlarmış.
    - bilgisayar abi bilgisayar.
    3 ...
  21. yarinin dikkat ceken entryleri

    1.
  22. 4 çekirdekli teknolojinin ileri görüşlülüğü sayesinde olması gereken bir şey. "geçen haftanın", "dünün", "önceki günün", "ahanda daha biraz önce superman buradaydı clark kent'in", "valla yanlış hatırlamıyorsam evelsi günün" dikkat çeken entrylerini düzenlemek kolay.

    gel bana bunu yap, ben sana o zaman diyeyim eleştirenlere, "aa 4 çekirdekli ama öyle deme". şimdi ne diyorum "olsun, 4 çekirdekli işte".
    ama sen yap bunu, ben bağırayım eleştirenlerin kulaklarına doğru "baba 4 çekirdekli 4! 4 diyorum sana". şimdi "4 çekirdekli ama olsun, bizim" diyorum.
    2 ...
  23. test sınavında üst üste aynı şık gelince kıllanmak

    1.
  24. nolursun! türkçe karakterin azizliğine uğratıp da ellere verme beni. ulan her cümlemiz falso oldu ha. ya bir kere senin dediğin gibi olsa, bırak üst üste gelmesini, ilk geldiği anda "s.kerim sınavını da mınavını da, sanki dereceye giriyoruz" diyerek terk ederim salonu. oğlum düşüncesi bile kötü. "şık" o "şık".

    şimdi her liseli öğrencinin garip bir takıntısıdır bu. hem kaydırma yapmaya meyilli arkadaşların, hem de "üst üste üçten fazla şık gelirse bil ki yanlıştır aga" diye batıl inançları olanların korkusudur.

    rüyamda bile görüyordum, öss'ye çalışırken, her sorunun cevabı "c" oluyordu. bakıyordum salona herkes bendi. john malkovich olmak gibiydi. gözetmen bile bendim. hatta kendimin kulağını çektim falan. sınav çıkışı ntv'yi açmıştım, spiker de bendim, anlatıyordum "öss özel programına hoşgeldiniz. yanımızda oha be prekazi var. bu seneki bütün soruların cevabı c. yorumlarınız için teşekkürler oha be prekazi. programımıza burada son veriyoruz" diyordum.

    neyse ki öss kalkacakmış bu sene. top saydırılarak girilecek diyorlar.
    15 ...
  25. yuzyilin deneyi ve yasanan depremler

    3.
  26. yüzyılın deneyi ve sabri sarıoğlu'nun ortasını yerini bulması kadar bağlantılıdır.

    + mehmet ali birand'a bağlanıyoruz. sayın birand.
    - ıııı.
    + sayın birand.
    - birandaaa birandaa birandaa.
    + evet mehmet ali birand duymuyor bizi. memoo hoop. kime diyorum.
    - ııı evet mustafa. bugün yüzyılın deneyini hep birlikte gerçekleştirdik bilimadamları. ıııı bununla birlikte ııı iran'da ve güney amerika'da depremler oldu.. ııı olduk. evet ama asıl şaşırtan ise sabri'nin bugün florya'da yapılan çift kale maçta, inönü stadındaki forvete topu atmasıydı. ııı mustafa gündem sıcak. aa haberde. ııı.
    2 ...
  27. fahiş fiyata satılan türk kahvesi

    1.
  28. çay: 2 ytl
    türk kahvesi: 7,5 ytl
    sevgilinin yanında para çıkışmaması: paha biçilemez. diğer bütün rezillikler için oha be prekazi.

    arkadaş, nedir yani? vallahi kahveyi 7,5 ytl ye satan esnafa kızmıyorum. gerçi o kafenin entel sahibine de esnaf demek ayıp olur, eksalansları demek istiyorum. türkiye eksalansları ve sanatseverler odası üyesi zaten.

    neyse ben o türk kahvesini içti diye sevgilime de kızmıyorum. zira 7,5 ytl nedir ki? bir günde nerelere vermiyoruz? bir sigara parası.

    benim kızdığım, o kahveyi içtikten sonra masaya gelen falcı da değil. sevgilim, ileriye dair güzel bir şeyler duymak istedi bariz. yalnız,

    ben kendime kızıyorum. ulan benim sevgilim yoktu, bu adam da kim? ben, bir erkek olarak, niye bir adamla sevgiliyim? madem sevgili olduk, bu adam niye kahve falına baktırıyor, elini garip garip sallıyor, örgü örüyor? madem örgü örüyor, neden bıyıklarını ile ...

    ...

    yazar, son paragrafa doğru, yenilen kazığın etkisiyle saçmalamış, bayılmış ve son cümlesini tamamlayamamıştır.

    edit: bu entry'deki kişiler hayal ürünüdür. sadece prekazi gerçektir. o da mazide kalmıştır.

    edit: lan kahveyi mahveyi sittiret, örgü ören, fal baktıran bıyıklı bir adamla birlikte değilim?

    edit: bende o kahveye o kadar para verecek göz yok.
    8 ...
  29. magaza kabinlerindeki tuvalet terligi

    1.
  30. insanın enerjisini soğuran, hayata küstüren şey. olanca sarılığı ve naylonluğu ile duruyor orada.

    modern hayatın alttan alta verdiği tüketim gazını bir anda sündüren obje. bırakın big bang deneyini falan, siz mağaza kabinlerindeki tuvalet terliğine bakın. dünyanın sonu, bu çok önemsiz gibi duran ayrıntıda gizli.

    zira bunu bir örgüt yapıyor; "tüketim toplumuna karşı tuvalet terliği" 4 t 1 k.
    2 ...
  31. bilgi yarismasi takimindaki yedek ogrenci

    1.
  32. ramazan mübarek günde yalan söylemiyorum, bu benim.

    yani umutla bekliyordum, takımdaki birinin sakatlanıp (artık nasıl olacaksa, kalem mi girecek gözüne veya sandalyeden mi düşecek), yerine müdür yardımcısının beni oyuna alacağı dakikaları. veya taktiksel değişiklik yapıp, sosyalde iyi olan öğrenciyi çıkarıp, genel kültürde daha iyi olan beni sahaya süreceği soruları.

    hırsla koşarak girerdim yeminle. takım arkadaşlarıma da müdürden aldığım talimatları sanki ben düşünmüşüm gbi yağdırırdım.

    ama olmadı iki gözüm olmadı. ne yaptıysam olmadı. hocu bana taktı.
    4 ...
  33. ozel gece icin saklanan sarap

    2.
  34. özel gece için saklanan çorap gibidir biraz da.

    nasıl iyi çoraplarımızı giymiyorsak yakın zamanda bir davete gidecekken, şarapları da içmeyiz. sonuçta ekonomi dediğin, kısıtlı kaynakların verimli kullanılmasıdır. ulan her boktan da az buçuk anlıyorum. ama hepsinden az buçuk.

    uzman olduğum bir konu yok.
    2 ...
  35. posette karpuz tasima gerilimi

    1.
  36. bir insanı hayata küstürmek için gerekli olan iki şey varmış: bir poşet ve bir karpuz. irilerinden ver evladım. geçende kelek çıktı.

    babadan işeteceğim azara mı yanayım; yoksa kendimi, poşetin kopup yokuş aşşağı yuvarlanan karpuzun arkasından zağar gibi koşarken hayal edip dertler deryasında bir sandal mı olayım? yıkılayım, devrileyim, boğulayım mı ben?

    arkadaş yıllarca yabancı filmlerdeki, alışverişten dönen hugh grant'in elindeki kese kağıdına özenmiş bir adama, şeffaf ve pembe bir naylon poşette karpuz taşıtırsan, o adamdan vatana millete hayırlı bir evlat olmasını beklemeyeceksin.
    2 ...
  37. babanin cern deneyini yapanlari ornek gostermesi

    1.
  38. karakter sınırı dolayısıyla aslı "babanın big bang deneyini yapanları örnek göstermesi" olan başlık bu hale geldi. ama noter tasdikli "başlığın aslı gibidir" belgem var.

    neyse efendim, babam bunu telefonda yaptı bugün:

    + oğlum derslerine çalışıyor musun bakayım?
    - valla baba, daha açılmadı okul, kayıtla uğraşıyorum.
    + aferin evlat! seni denemiştim. ezberden konuşmuyorsun demek ki. son gelişmelerden haberin var mı?
    - sabri sakatlanmış, onu mu diyorsun? türk futboluna hayırlı olsun.
    + yok evladım. yarın, karadelik oluşturacak bir deney var. dünyayı yok edebilirmiş. karadelik diyorum evlat!
    - anlıyorum. hakkını helal et baba. 20 yıllık babamsın sonuçta.
    + oğlum adamlardan feyz al. senin ne farkın var onlardan?

    burada avea yetkilileri, daha fazla dayanamayıp, çevremdeki baz istasyonlarını kullanım dışı bıraktılar.

    hayır daha mütevazı örnek de vermiyor. oğlunu da biliyorsun, tarihteki en büyük başarısı, ilkokulda bilgi yarışması takımında yedektim. bunu düşünüp en azından, yüksek lisans yapan komşu çocuğunu örnek ver.
    17 ...
  39. yalan ruzgari dizisinin bitmesini beklemek

    1.
  40. bahsettiğim bir bölümünün bitmesi değil, komple tedavülden kaldırılması; nikki, eşli, pol gibi isimleri alanların karın boşluğuna tekme ve ense köküne yumrukla cezalandırılmasıdır.

    bir bölümünün bitmesini beklemek bile işkenceydi, kış akşamlarının trt ana haber bülteni sıkıcılğında geçen akşamlarında. ama arkadaşlar, ben yıllarca bekledim, ne zaman bitecek bu dizi diye, ne zaman o şehvetli sevişmeler sona erecek diye. baktım olmadı, yalan rüzgarı dizisi, muazzez ersoy nostalji serisiyle bir yarışa girmiş, ben de kendimi buzluğa koydum, dondurdum, bitince çözün beni dedim.

    şu an yeni yeni çözülüyorum. düşündüğüm tek şey var şu anda: insanoğlunun donma noktası, izlenilen yalan rüzgarı ile ters orantılıdır.
    1 ...
  41. yillar sonra bulunan corap teki

    1.
  42. teki kaybolmuş çorap diye başlık var, ama benim ilgilendiğim kısım diğer teki. isterseniz ilk önce teki kaybolmuş çorabı dinleyelim:

    + vallahi "çamaşır makinasına gidiyorum" diye ayaktan çıktı, bir daha da haber alınamadı. çok mağduruz.
    - peki o zamandan beri gören, duyan olmamış mı?
    + bir keresinde, külotlar geldi, koltuğun altında gördük dediler ama, çok da inandırıcı gelmedi açıkçası.
    - şimdi 70 milyon sizi izliyor. bir mesajınız var mı?
    + buradan galibiyette emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
    - delirdiniz galiba.
    + ulan çorapla röportaj yapan sensin. bir de bana deli diyor.
    - evet, bir çorabın yakarışını izlediniz.
    - diğer tekim, beni duyuyorsan söylüyorum: seni çok özledik. atletler hep perişan.

    ve yıllar sonra, o çorap yorgun ve bitkin halde, yılların getirdiği tozla, aynalı tahir gibi mahalleye dönüş yapar. belki de adnan şenses gibi sahnelere dönüş yapar. suskundur, yıllar çok şeyi alıp götürmüş, diğer tek başka bir dul çorapla iyi bir ikili oluşturmuşlardır.
    3 ...
  43. 15 mart 1989 galatasaray monaco maçı

    7.
  44. uyarı: bu entry, entry nick uyumuna girsin diye yazılmıyor. belki avrupa birliği'ne girer, sonuçta kopenhag kriterlerini tamamladık 17 mayıs 2000'de.

    90'larda çocuk olup da bir de galatasaraylı olanların hayatına çok fazlasıyla etki ettiğini düşündüğüm maç. bu maç, aynı zamanda dünyadaki amansız değişimin göstergesi. maç batı almanya'da oynanıyor, maç sonucunda yugoslav blokundan bir kaleci olan simoviç, darbe sonrası yeni yeni toparlanan türk bayrağı ile seviniyor. küreselleşmenin belki de ilk izdüşümleri. wind of change'teki ıslıkların ötmeye başladığı zamanlar.

    ve bu şartlar dahilinde, türkiye futbolunun elinde sadece "macaristan zaferi", "mancherster city zaferi", "can bartu", "berlin panteri" ve "taçsız kral metin oktay" gibi sözcüklerden başka parlayan çok şey yok. ilk adımlar atılıyor, 17 mayıs 2000'e oradan da 2002 dünya kupasına giden yolda. yavaş ve emin adımlarla. sadece bir galatasaraylı'nın değil, aynı coğrafyayı paylaşan insanların yürüdüğü bir yolda, barcelona, manchester united, bir kaç adet milan zaferleri ile süslenen bir yol.

    ve o akşama dair çok hatırlamıyorum sakat sakat oynayan simoviç ve galatasaray'da oynayan bir sürü sakallı ve bir kaç tane sarışın oyuncudan başka. ve tabi ki de galatasaray'ın monaco'ya güzel gol atma zorunluluğunu başlatan prekazi'nin füzesi... diyeceğim ama o kadar masum bir şut ki, prekazi ve ardından koşan futbolcuların sevincine yansıyor goldeki masumiyet. çocuklar gibi şenler orada.

    sonrası balkondan izlenen sevinç gösterileri. yoktu o zamanlar havai fişekler ve "avrupa'nın yeni prensi" gibi terimler. napalım.
    9 ...
  45. the ile başlayıp s ile biten gruplar

    23.
  46. + the sex. ay, you, laura. sekis sekis. grup. ool tugedır.
    - yeah mehmet. türk erkekleri çok çekici.

    + ssssss....

    (mehmet balon gibi söndü)
    1 ...
  47. sarbi

    8.
  48. galatasaray'da 2 maç forma giymiş futbolcu. villereal maçındaki vasat performanıs sonrasında takımdan gönderilmiş, yerine sabri alınmıştır. daha sonra, yine "gel lan gel, al biraz daha vur dopa" denilerek bir maçta daha oynatılmış, yine vasat performans gösterdiği için bu sefer hapisle cezalandırılmıştır.

    o adam sabri değil. sarbi. sarbiden bak. sarbiyim.
    7 ...
  49. soz konusu sabri olunca sayin seyirciler

    1.
  50. + söz konusu sabri olunca sayın seyirciler...
    - levent, levent, kendine gel. ah be sabri, naptın, ta oradan vurdun. gitti gül gibi spiker.
    2 ...
  51. iste basbakan i yalanlayan fotograflar

    1.
  52. + işte başbakan'ı yalanlayan fotoğraflar, evde hizmetçi, yatakta fahişe gibi olmanı istiyorum zerrin.
    - ismet, muhabirliği bırak istersen. kafayı yiyeceksin.
    + gündem ısındı zerrin! gündem sıcak.
    5 ...
  53. 2009 da ekonomik kriz ihtimalinin düşük olması

    2.
  54. 2009'da ekonomik kriz ihtimali, yüzde 50'dir. ya olur, ya olmaz.
    başımızdakiler böyle olduğu...
    la noli? ne vuruyorsun? tamam bir daha yapmayacağım levent krıca tarzı sosyal mesaj.
    3 ...
  55. hak etmeyen biri için gözyaşı dökmek

    52.
  56. çaylağız ya, bilgi içerikli entry girmemiz gerekiyor ya, bak gari sen aşağıda yapacaklarıma...

    --spoiler--
    "hak etmeyen biri için gözyaşı dökmek" sendromu, ilk olarak fransa'nın başkenti ısparta'da inekler üzerinde yapılan deney sonucunda farkedilmiştir. 1980'den sonra çağımızın vebası haline gelen bu sendrom, doktorların "amma abarttınız ha" demesiyle çağımızın sobası haline gelmiştir. sonrasında simpaşla girdiği rekabette, kaybolup gitmiş, soba piyasasından silnimiştir.

    sonraları ise; romantik-komedi tarzında nalburiye malzemesi üreten bu firme, "nasıl oldu da biz bir sendromduk,koca firma olduk birden" diyerek kendini avutmuştur.
    --spoiler--

    kaynak: http://www.vukupedya.org/...-etmeyen-biri-icin-sicmak

    saygılar.
    3 ...
  57. viva forever

    8.
  58. avrupa'nın eski hepsi'si, uzakdoğu'nun çapraz komedi dans üçlüsü spice girls grub...
    anam bayılcam galiba. entry'i yazarken şarkıyı açmaz olaydım.
    çok kötü, arkadaki o afro-amerikan kadının sesi bitirdi beni.
    afro tafro yapma lan!
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük