dikkatli bir biçimde uygulanması gerekli taktiklerdir. öncelikle karşınızdakini nudist olduğunuza inandırmanız lazım. daha önceden nudizmle ilgili katıldığınız organizasyonların listesini ve çıplak fotolarınızı göndermelisiniz. şahsen ben bu sözlükten bolca nudist hatun kafaladım. sadece nudist mi kafaladım tabii ki hayır. nudistin dışında kafaladığım hatunların arasında seksist ve narsist olanları da vardı.
arkadaşlığınızın bir daha başlamamak üzere son bulmasına sebep olacak olaydır.
kan ter içinde merdivenleri çıkıp anahtarımla kapıyı açtım. arkadaşıma sınav sonucunu haber vermek için odasına girmemle şok olmam bir oldu. büyük bir gayretle bir diyarbakır karpuzunu götüne sokma çabası içindeydi. şaşırmış bir vaziyette "noluyo lan burda" dedim. gelmemi beklemediği her halinden belli olan arkadaşım "abi yanlış anlama sindirime iyi geliyomuş diyolar" dedi. verdiği bu gudik cevaptan sonra ondan iyice soğudum. kapıyı kapadım ve ordan hızla uzaklaştım. hıçkırarak caddelerde koşuyor koşuyordum...
girdiği her ortamda sıkıntı çeken adamın yaşadığı ağır dramdır. düşünsene adının çükütay olduğunu... çükünün boyutuyla ilgili yapılan onca espri yetmiyormuş gibi kadınların ihtiyatlı yaklaşması sonucu manitasızlık çeken adamdır ayrıca bu çükütay.
sevişme esnasında aynı anda hem emen hem de bu emicik sayısını hafızasına sayarak kaydeden yazardır. henüz taptaze yeni açmış çiçek kadar körpe yazardır. hoşgeldin diyor gözlerinden öpüyorum.
oldukça ilginç özellikler barındıran bir müessesedir.
şimdi tanımadığınız bi kızın yanına yaklaşıp götünü elleseniz muhtemelen kafanıza çantayı yersiniz. hatta kafaya çantayı yemenin ötesinde tacizden içeri girmeniz de olasıdır; lakin bi kızla tanışıp bi süre vakit geçirip sevgililik müessesine dahil olunca boynunu yalayıp, göğüslerini sıkarak aynı anda götüne de şaplağı atabilirsiniz. yani kısaca sevgilinizin götünü ellediğinizde çok çok yapma amaaa canım istemiyo tepkisini alırsınız ki o da nazdır zaten. biraz kasarsanız o götü ellersiniz. kesin konuştuğuma bakmayın ben hiç ellemedim elleyen arkadaşların yalancısıyım.
şimdi bu entryi okuyanlar büyük ihtimalle lan abazan herife bak çok abazan gördüm ama bunun gibisini görmedim allahın cezası herif diyebilirler. böyle diyenler şunu bilsinler ki abazan değilim ben olum. hatta abazan olmamanın ötesinde kazanovayım. arkadaşlarım beni adım nuri olmamasına rağmen kazanova nuri diye çağırırlar. düşün ne derece kazanovayım. göt ellemediğim de doğru değil. ellediğim götün haddi hesabı yok. hatta elleye elleye elimin şekli götü andırmaya başladı. sokakata, çarşıda pazarda tacize uğruyorum. hatta geçen otobüste izbandud gibi bi herif elime dokundu, sürtüyo mürtüyo. napıyon lan sen götveren dedim? pardon abi ben elinizi başka bi organla karıştırdım dedi. ulan dedim siktir ol git allahından bul. kimi okur elimin şeklinin göte benzemesini çekilen 31 adediyle ilişkilendirebilir. onlara da saygım var. ancak bu saygı yalnızca espri anlayışlarına...
ihtiyatlı yaklaşılması gereken kızdır. "seni kukumla döverim" diyen bi kıza "offf anam kukunla döv beni köpeğin olayım yavrumm" şeklinde yaklaşmak tehlikeli sonuçlar doğurabilir. tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki seni kukumla döverim diyen bir kız aslında seni kukum sayesinde bulduğum bir adama dövdürürüm demek istemektedir. şayet bir kadın size bu cümleyi söylerse arkanıza bile bakmadan kaçın derim.
sevgilisini kukudan ibaret gören kişinin eylemidir. sevgilisini aşkooom, aşkitom, zuzum, çikitoş diye kaydeden kızdan iyidir. çikitoş ne lan? elbette bir erkeğin bir kadını kukudan ibaret görmesi yerinde bi davranış değildir. ne bileyim kukunun ötesinde güzel bi kalça, şöle taş gibi göğüsler, kuğu gibi bi boyun... bunları ne yapacağız arkadaşım? kuku diye kaydedince bunların büyüsü kaçıp gitmedi mi?
aslında bunu yapan kişi aşkın; seksin çok ötesinde bir fikirler kumkuması, bir duygu alışverişi, ne bileyim yaşama renk katan bir ruhani festival olduğunun farkında değildir. şahsen ben kadının kukusunun ötesinde çok daha farklı güzellikler ve özellikler taşıdığına inanırım. tabii burdan kukudan hazetmediğim sonucu çıkmasın yeri gelince kukuyu buldum mu da affetmem; lakin genel çerçevede romantik bi aşk çocuğu olduğumu belirtir ve kadını kukudan ibaret gören abazanlardan sıkılmış sözlük kızlarına yüreğimin uzun süredir kilitli kalmış dehlizlerinin anhtarını vermekte bir sakınca görmeyeceğimi müjdelerim.
çok güzel kızların da insan olduğunu insanın beynine bir nakkaş inceliğiyle nakşeden bir kızdır.
uzunca bir müddet güzel kızların ayaklarının kokmasının mümkün olmadığını onların o narin, o güzel ayaklarının yalnızca öpülüp okşanması gerektiğini düşünürdüm; lakin yakın zamanda başımdan geçen bir olay bu düşüncemi ters yüz ederken beni de derin kederlere sevketti.
bir kız arkadaşımın evine doğru not almak üzere harekete geçtim. not alacağım kızın da güzeller güzeli bi ev arkadaşı var. bi taraftan eve doğru yürürken bi taraftan o kızı nasıl tavlayabileceğimle alakalı senaryolar kuruyordum kafamda. not alacağım kızla muhabbeti daha da ilerletip kanka olmalıydım ki diğer kızla yakınlaşmamıza yardımcı olsun. bunları düşünürken kendimi bi anda evin kapısının önünde buldum. zile basmamla kapının açılması bir oldu. kız önceden tedarikli davranmış ve notlar elinde beni kapıda karşılamıştı. içeri girme ve diğer güzel kızla muhattap olma şansım oldukça azalmıştı. muhtemelen notu elime tutuşturucak ve beni siktir edicekti. bi şeyler yapmalıydım. birden hızlı hızlı nefes almaya başladım, bi taraftan da vücudum titiriyormuş izlenimi uyandıran garip hareketler yapıyordum. kız haliyle neyim olduğunu sordu. hiç ya sıcaktan olsa gerek biraz dinlensem geçer dedim. içeri gelsene hadi soğuk bişeyler içeriz kendine gelirsin diye karşılık verdi. tereddütsüz içeri girdim salona doğru ilerledim. kapıdan içeri kafamı uzatmamla o muhteşem güzellikle göz göze geldim. dünya durmuştu sanki. yemyeşil gözleriyle beni izliyor ve hoşlandığını belli edercesine kuyruğunu sallıyordu * güzelliği karşısında sersemlemiş sağ sola yalpalamak suretiyle kendimi koltuğa zor atmıştım. kısa bi tanışma faslından sonra kendime geldim ve çevreye yayılan anormal bir kokuyla irkildim. bedenimin her zerresi sanki birer koku reseptörüymüşçesine hareket ediyor ve bu iğrenç kokuyu beynimin ilgili bölümüne iletiyordu. koku beynime iletilip kokunun niteliği beynimce algılandıktan sonra bunun ayak kokusu olduğunun farkına vardım. bu koku nerden geliyor olabilirdi? böylesine güçlü ve insanı sağlığından edebilecekte nitelikte bir kokunun herhangi bir insan evladından gelebilme olasılığı var mıydı? bu koku çeşitli bilimsel aşamalardan geçirilerek savaşlarda kullanılamaz mıydı? bütün bu sorular beynimin karanlık dehlizlerinde yankılanıyor ve beynim kokunun kaynağını bulma konusunda ciddi bir çaba harcıyordu. bütün parçalar birleşiyor ve kokunun kaynağını işaret ediyordu. her ne kadar bu bulgular ve kanıtlar çok güçlü olsa da karşımda duran muhteşem yaratığın güzelliği bu kanıtların hepsinden daha ağır basıyor ve tam olarak bir sonuca ulaşmalarını engelliyordu. zaman geçtikçe keskinleşen koku algımı köreltiyor ve diğer duyularımı da yavaşlatıyordu. ordan hemen uzaklaşmam gerektiğini düşündüm az önce söylediğim yalan gerçeğe dönüşmüş ve vücudum kokunun ve yaşadığım şokun etkisiyle titreme nöbetine tutulmuştu. hiç bir açıklama yapmadan sendeleyerek ayağa kalktım ve bütün gücümü toplayıp kapıya doğru koştum. kapıyı açtım ve arkama bakmadan kendimi sokağa attım. sokakta yanımdan geçmekte olan insanların garip bakışları arasında bembeyaz bir suratla koşuyor yalnızca koşuyordum...
sıkça rastladığım durumdur. kızın konuşma tarzından ne olduğu ayan beyan ortaya çıkmakta; lakin iş lafa gelince ben şöyle namusluyum böyle namusluyum evlenmeden elletmem elletsem de dölletmem bu ne lan? banane senin namusundan gerizekalı kaltak seninle evlenicek halim yok bana bunları niye söyleme gereği duyuyorsun? neyi ispat ediyorsun? vicdanını mı rahatlatıyorsun? yoksa sana toplumda dayatılan kuralların bir esiri olmanın vermiş olduğu esaret duygusunu kendi vicdanının sesini oraya yansıtarak hafifletmeye mi çalışıyorsun? gerçekten namuslu olan kendi inandığı doğruların peşinden giden kızlara elbette saygı duyulmalı lakin orospu olduğu halde namuslu ayağına yatan kaşarlar şunu bilmeli hiç inandırıcı değilsiniz.
kız tavlama konusunda sıkıntı çekmeyen rahat adamdır. kim bilir belki götünü kaşıma stili kızların hoşuna gittiğinden kızlarla tanışmakta sıkıntı yaşamıyordur. bi de bunun şöyle bir versiyonu vardır
(bkz: götünü kaşıyan kızı tavlayan adam)
ülkedeki iktidar sahipleri lüks bir geminin içindedirler. ara sıra gemiden kafalarını çıkartıp denizde dalgalarla boğulan vatandaşları avutacak bir kaç kelam ederler. bu arada boğulmak üzere olan bir vatandaş başbakana seslenir: "türkiye seninle gurur duyuyor" hemen başbakanın dudağında memnun bir gülümseme belirir. kendisine seslenen vatandaşa tutunması için bir odun fırlatılmasını emreder. odunu alan vatandaş dünyanın en mutlu insanıdır. "allah başbakanımızdan razı olsun ne cömert adam yahu" diye çevresinde boğulmamak için çırpınan vatandaşlara bağırır. başbakan büyük patrona * dönüp mahçup bir ifadeyle her şey yolunda temalı bir işaret yapar. bu esnada dalgaların arasında kaybolmak üzere olan bir adam "türkiye laiktir laik kalacak" diye bağırmaya başlar. bu kez muhalefet liderinin yüzünde hınzır bir gülümseme hasıl olur. başbakanla göz göze gelir. herşey yolundadır. bu sırada bir gemi(cik) dalgaların arasında çırpınan vatandaşları yararak gemiye yaklaşır. başbakan geminin güvertesine çıkıp gemiciğe büyük bir sevinçle el sallar.
kendisine odun atılan vatandaş neden oduna muhtaç edildiğini sorgulamaz. laiklik diye bağıran vatandaş esas meselenin laiklik olmadığının asla farkına varamaz. esas meselenin farkında olan ve gemiye kısıtlı güçleriyle saldırmaya çalışanlarsa acımasızca yok edilirler. bu devran böyle sürüp gider...
çok güzel bir heyecandır. kalp atışları hızlanır. endişeyle karışık bir heyecan hasıl olur. eğer ilişki yeniyse ters bir reaksiyon almaktan korkulur. ama o güzel eller, ellerinize değdiği anda hepsi unutulur. eller sımsıkı kenetlenir birbirine bir daha hiç ayrılmayacakmışçasına.
biraz içtikten sonra kafayı bulmasalar da kimi insanlar sarhoşmuş gibi davranırlar. ulan daha 2 bira içtin bu nasıl davranış biçimi? yere uzanmalar, takla atmalar, anlamsız bağırışlar çağırışlar hatta sağa sola tükürmeler. lan cibiliyetini siktimin ibnesi senle içende kabahat. utanmasa sikecek bizi ayaküstü. mazereti de var zira. yalnız o kadar küfürden sonra bu zira hiç gitmedi buraya farkındayım.
işin psikolojik boyutu da aşikar tabii. kafayı bulmuş olmanın ona sağladığı avantajlardan sonuna kadar yararlanmaya çalışıyor elemanımıız. ne yaparsa yapsın hoş görülecek. lan bırak adam sarhoş ne yapsa yeridir denecek. içicek, sıçıcak, kusucak, işeyecek biz de ses etmeyeceğiz.
Kompaksiyon; zeminin sıkıştırılarak boşluklarının azaltılmasını ve daha sıkı bir yerleşime sahip olmasını sağlayan mekanik işlemler olarak tanımlanabilir.
aslında genelde boş kalınan zamanlarda hayatın anlamı sorgulanır. peki sorgulanır da ne olur? hayatın ne denli anlamsız olduğu farkedilir. hayata anlam katmaya çalışılır. üzerine git gide daha fazla düşünülür. ölümün var olduğu bir hayatın aslında ne kadar manasız ve ciddiye alınma menzilinden uzak olduğu anlaşılır. daha ileri safhalarda ölüme sürüklenildiği anlaşılıp, tutunacak bir dal aranır. o dal kimi zaman bir sevgili, kimi zaman aile, çocuklar olabilir ya da düşünsel bazda değerlendirildiğinde kişi dine sarılıp kendini bu konuda tatmin edebilir.