Leonardo DiCaprionun "The Beach" filmini hatırlar mısınız? Yemyeşil bakir bir doğa, turkuaz deniz, bembeyaz kumlar... Filmin çekildiği yıllarda gizemli bir cennetti herkes için keşfedilmeyi bekleyen. Tayland'ın irili ufaklı 80 tane adası var, hepsi görülmeye değer. En meşhur adası Phuket olsa da bence çok fazla şehirleştiği için tropik bir ada olmaktan çok uzaklaşmış.
Tatilimizi Phuket, Koh Phi Phi, Koh Samui ve Koh Phangan olarak planlayıp yola çıktık. Yüksek sezon olan Ocak ayında gitmemize rağmen aniden bastıran yağmur Phuket’in tadını çıkarmamıza engel olduğu gibi, Koh Phi Phi'ye düzenlenen feribot seferlerini de iptal etti. Nihayet 3. Gün sonunda kendimizi Koh Phi Phi'ye atabildik.
Phuket’teki trafik çilesinden sonra bizi en çok keyiflendiren şey adada hiç araç olmamasıydı. Ulaşım yürüyerek sağlanıyor. Tek gördüğümüz araç ambulans olarak kullanılan golf arabasıydı. Civardaki adalara yada koylara gitmek isterseniz Long Tail Boat veya Speed boat kullanabilirsiniz. Turlar genelde standart. Mucizevi etkilerinin olduğu söylenen ve fahiş fiyatlara satılan “bird nest soup” için kullanılan bird nestlerin bulunduğu Viking Cave, turistlerin yemek getirmesini bekleyen maymunların olduğu Monkey Beach, The Beach filminin çekildiği Maya Bay sahili, koy yakınında şnorkel turu ve eğer akşam turuna çıktıysanız planktonlarla yüzme deneyimi. Maya Bay'de sahile çıkmak isterseniz ayak bastı parası 800THB alıyorlar, plaja çıkmaz sadece denizde yüzerseniz ücret ödemiyorsunuz, konaklamak yasak, doğasını bozmamak adına akşam 6'da plajı boşaltılıyor. ille de gece kalmak isterseniz teknede geceleme turları var. Biraz hayal kırıklığı yaşamanız olası, zira sabah çok erken saatte gitmezseniz aşırı bir kalabalıkla karşılaşıyorsunuz. Koyda kalış süreniz eğer özel tekneyle gitmeyip, tur tercih ederseniz 45dk 1 saat arası. Sonraki durak olan koy açıklarında şnorkel yaptığınızda nemolarla yüzme şansınız var. Binlerce renkli balık etrafınızı sarıveriyor. Hava karardığında Planktonlarla yüzmek gerçekten değişik bir deneyim. Suyun içindeki sihirli pırıltıları aksiyon kamerasıyla görüntüleyemesek de hafızamıza kazındı.
Koh Phi Phi'de konaklama çok pahalı sayılmaz. Ada yaşamına ayak uydurmak adına biz binaları tercih etmedik. 2 kişilik, klimalı, en ön sıra bungalowlar için gecelik 1600THB ödedik. Daha ucuz seçenekler de mevcut daha pahalıları da. Arzu edenler lüks resort’larda veya hostel’lerde konaklayabilir.
Önceden yer ayarlamadığımız için öğle sıcağında bulduğumuz ilk klimalı bungalow’a attık kendimizi. Ton Sai limanında tekneden inince sol tarafınız Ton Sai Bay diye geçiyor, bizim otelimiz de burada bulunuyordu. Fakat sonradan anladık ki pek akıl karı değilmiş burada kalmak. Adanın merkezine uzak kalıyor ve öğlen günübirlik turlar geldiğinde bu bölgeden denize girmek kabus gibi oluyor. Çarşısı Ton Sai limanının sağında kalıyor. Bu sebeple tavsiyem adanın sağ tarafında kalmanız. Böylece yeme içme, eğlenme gibi ihtiyaçlarınızı yakın çevreden karşılayabilirsiniz. Her halükarda adada bol bol yürüyüş yapacaksınız. Sakin ve dinlenmelik bir tatil istiyorsanız sadece tekneyle ulaşım sağlanan otellerde konaklayabilirsiniz ama bu durumda otele mahkum bir tatil geçirmeniz olası.
Leonardo DiCaprionun "The Beach" filmini hatırlar mısınız? Yemyeşil bakir bir doğa, turkuaz deniz, bembeyaz kumlar... Filmin çekildiği yıllarda gizemli bir cennetti herkes için keşfedilmeyi bekleyen. Tayland'ın irili ufaklı 80 tane adası var, hepsi görülmeye değer. En meşhur adası Phuket olsa da bence çok fazla şehirleştiği için tropik bir ada olmaktan çok uzaklaşmış.
Tatilimizi Phuket, Koh Phi Phi, Koh Samui ve Koh Phangan olarak planlayıp yola çıktık. Yüksek sezon olan Ocak ayında gitmemize rağmen aniden bastıran yağmur Phuket’in tadını çıkarmamıza engel olduğu gibi, Koh Phi Phi'ye düzenlenen feribot seferlerini de iptal etti. Nihayet 3. Gün sonunda kendimizi Koh Phi Phi'ye atabildik.
Phuket’teki trafik çilesinden sonra bizi en çok keyiflendiren şey adada hiç araç olmamasıydı. Ulaşım yürüyerek sağlanıyor. Tek gördüğümüz araç ambulans olarak kullanılan golf arabasıydı. Civardaki adalara yada koylara gitmek isterseniz Long Tail Boat veya Speed boat kullanabilirsiniz. Turlar genelde standart. Mucizevi etkilerinin olduğu söylenen ve fahiş fiyatlara satılan “bird nest soup” için kullanılan bird nestlerin bulunduğu Viking Cave, turistlerin yemek getirmesini bekleyen maymunların olduğu Monkey Beach, The Beach filminin çekildiği Maya Bay sahili, koy yakınında şnorkel turu ve eğer akşam turuna çıktıysanız planktonlarla yüzme deneyimi. Maya Bay'de sahile çıkmak isterseniz ayak bastı parası 800THB alıyorlar, plaja çıkmaz sadece denizde yüzerseniz ücret ödemiyorsunuz, konaklamak yasak, doğasını bozmamak adına akşam 6'da plajı boşaltılıyor. ille de gece kalmak isterseniz teknede geceleme turları var. Biraz hayal kırıklığı yaşamanız olası, zira sabah çok erken saatte gitmezseniz aşırı bir kalabalıkla karşılaşıyorsunuz. Koyda kalış süreniz eğer özel tekneyle gitmeyip, tur tercih ederseniz 45dk 1 saat arası. Sonraki durak olan koy açıklarında şnorkel yaptığınızda nemolarla yüzme şansınız var. Binlerce renkli balık etrafınızı sarıveriyor. Hava karardığında Planktonlarla yüzmek gerçekten değişik bir deneyim. Suyun içindeki sihirli pırıltıları aksiyon kamerasıyla görüntüleyemesek de hafızamıza kazındı.
Koh Phi Phi'de konaklama çok pahalı sayılmaz. Ada yaşamına ayak uydurmak adına biz binaları tercih etmedik. 2 kişilik, klimalı, en ön sıra bungalowlar için gecelik 1600THB ödedik. Daha ucuz seçenekler de mevcut daha pahalıları da. Arzu edenler lüks resort’larda veya hostel’lerde konaklayabilir.
Önceden yer ayarlamadığımız için öğle sıcağında bulduğumuz ilk klimalı bungalow’a attık kendimizi. Ton Sai limanında tekneden inince sol tarafınız Ton Sai Bay diye geçiyor, bizim otelimiz de burada bulunuyordu. Fakat sonradan anladık ki pek akıl karı değilmiş burada kalmak. Adanın merkezine uzak kalıyor ve öğlen günübirlik turlar geldiğinde bu bölgeden denize girmek kabus gibi oluyor. Çarşısı Ton Sai limanının sağında kalıyor. Bu sebeple tavsiyem adanın sağ tarafında kalmanız. Böylece yeme içme, eğlenme gibi ihtiyaçlarınızı yakın çevreden karşılayabilirsiniz. Her halükarda adada bol bol yürüyüş yapacaksınız. Sakin ve dinlenmelik bir tatil istiyorsanız sadece tekneyle ulaşım sağlanan otellerde konaklayabilirsiniz ama bu durumda otele mahkum bir tatil geçirmeniz olası.
imamla din konuşan futbol yorumcularıyla futbol konuşan siyasetçiyle siyaset konuşan aslında hiç bırsey bilmeyen ama boş konusan 2002 den sonra akp nin gökten zembille indirdiği memeli.
