takımın eski ismi “bullets” idi (mermiler), ama şiddet çağrışımı nedeniyle 1997'de “wizards” yani büyücüler olarak değiştirildi. isim değişikliği bir halk oylamasıyla yapıldı.
knickerbockers kelimesinin kısaltması. knickerbocker, 1600'lerde new york'a yerleşen hollandalı göçmenleri tanımlamak için kullanılırdı. geleneksel bir kıyafet olan bol paçalı pantolonla (knickerbocker) özdeşleşmiştir.
• milwaukee: wisconsin eyaletinin en büyük şehri.
• bucks: erkek geyik.
• geyikler, wisconsin eyaletinin sembollerinden biridir. av kültürü ve doğayla iç içe yaşamı simgeler. ayrıca çevikliği, hızlı hareketi çağrıştırır
bugün kendisini içeri atanlara, içeri atılmadan önce, atıldıktan sonra algı yapan ve algıya devam eden medya maymunlarına ve sahiplerine gram acırsa namerttir.
yıllardır memleketi soyan ihale çetelerine, onlarla ortak olup dünyanın en zenginleri arasına girmeyi başarmış malum siyasilere zerre acırsa adam değildir. onların tüm sülalesinin bırak türkiyedeki paraları ve mal varlıkları, isviçre bankalarındaki hesaplarına dahil el koyup, devletin kasasına geri koymazsa adam değildir.
Geçen seneki seçimde chp 1. Oldu yine etmedi üstüne imamoğlunu hapse attı. Neyine güveniyorsun? Halk dedin sandık dedin kaybedince oyun bozanlık yapıyorsun.
Aklı varsa devlet ve millet beni affetsin der istifa edip erken seçime gider. Yoksa sonu en iyi esed gibi olacak. Kaddafi ve saddam gibi olmaz belki ama müebbet yer her türlü.
ekrem imamoğlu gibi sadece istanbulda 4.5 milyon oy almış birini türkiye genelinde 27 milyon oy almış biri hapse atabiliyorsa yapılması gerekendir. belediye başkanı oranın cumhurbaşkanı gibi olmalı. kolluk kuvveti ve dokunulmazlığı olmalı. ülke bölünür bahanesiyle yıllardır yapmadılar zaten her türlü baskıyı önce pkk sonra fetöyü bahane edip bu cahil halka yedirdiler.
2013 akp'nin halk desteğinin zirvesinde olduğu bir dönemdi. kemal derviş refomları, özelleştirmeler, fed'in bastığı paralar derken ekonomik olarak cumhuriyet tarihinin en parlak zamanlarından biri yaşanıyordu. ülkeyi yokuş aşağı götürecek olan hazine garantili ihaleler, liyakatsizlik, yolsuzluk ve adaletsizlikler henüz emekleme aşamasındaydı.
şu andaysa şartlar çok farklı. erdoğan kurumları ve bürokrasiyi tamamen eline almış olsa da arkasında o zamanki gibi bir halk desteği yok çünkü ortada siyasi bir parti veya figüre destekle basitleştirilemeyecek kadar büyük sorunlar ve bu sorunlara hiçbir çözüm üretemeyen iktidara karşı gittikçe büyüyen bir tepki var. kendi seçmeni dahil halkın ciddi bir kesimi birçok şeyden rahatsız. ekonomi zaten batık vaziyette ve düzeleceğine dair bir emare görünmüyor. yolsuzluk adaletsizlik liyakatsizlik ülkenin normali sayılıyor. ülkedeki sorunlar sadece sekülerleri, orta direği değil en başta bütün hayatları akp yönetimi altında geçen, geleceğe dair hayal bile kuramayan gençler olmak üzere sağcısından solcusuna, milliyetçisinden muhafazakarına kadar herkesi bezdirmiş durumda. mevcut tek adam rejimi küçük bir ayrıcalıklı kesim dışında herkese umutsuz ve karanlık bir gelecekten başka bir şey vaad edemiyor.