ahmet kaya'nın şafak türküsü eserinden esinlenerek yaptığım türküdür:
beni burada arama arama anne,
kapıda adımı adımı sorma,
damar yoluna serum girmiş koparma anne, ağlama..
kaç zamandır yüzüm traşlı,
gözlerim şafak bekledi,
uzarken ellerim eldivene, kulağım asistan abide,
temel bilimleri özledim anne,
uzman olmak isterken delicesine.
kanlarımla sınırsız,
sondalarımla genç,
kan gazlarımla çocuk devrederken sırdaşıma, usulca açılıverdi kollarında damar yolu. mehmet öz'ü düşün anne, gazi yaşargil'i, internleri düşün anne,
düşün ki o an güneşli güzel uzmanlık günlerine inanan mutlu bir interncük havalansın. ne garip duygu şu internlük, aldığım kanlar geliyor aklıma, bir açıklaması vardır, giderken damar yolu açmaya.
bağışla beni güzel annem,
uzman tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana,
elleri değsin istemedim, ağlayıp koklayacaktın,
belki bir ömür saklayacaktıın koynunda.i
nternlük ağrısı asıldı boynuma,
oysa uzman tadında yaşamak isterdim.
kısacası güzel annem; bir kan almayı düşünürken ürpermek yok,titremek, heyecanlanmak yada izin beklemek asistanlardan.
kanlar ki senden alınır, sondalar ki sana takılır,
ben damar yolu derim, arter kan gazı derim,
gün yanaklı interne benzer,
yine de oğlunu intern yapmak, kim bilir ne garip şey anne.
internlük ne garip şey anne,
uzman olamayacağım örneğin,
intern olmak ne garip ne şey anne...
küçükken büyüdüğüm bölgede * çok fazla kullanılan bir sözdü. manası nedir bilmemekle birlikte, genelde beklenmeyen bir hareket yapanlara söylenirdi. mesela maçta uzaktan bir gol atana söylenirdi bu ya da güzel bir kurtarış yapan kaleciye gibi.
kendisi tıp fakültesi mezunu doktor bir abimizdir. ama mesleği bırakıp lastikçiliğe başlamıştır. ben işletme okuyup ticarete atılacaktım, ailem tıp oku diye tutturunca tıp okuyup ticarete atıldım diyor. idolümdür kendisi. detaylı bilgi için: http://www.internethaber....274&interstitial=true
tusem patoloji hocası. patolojiyi çok güzel anlatır. neredeyse her tus'ta 20 patoloji sorusunun hepsini yakalar ve diğer branşlardan da ortalama 30-35 soru yaptırır. samsunludur, derslerde sürekli, mikrobiyoloji hocası bahri teker'e takılır. bahri hoca sağcı, kendisi solcu olduğu için sürekli birbirlerine takılırlar derslerinde. tus sektörünün en kaliteli patoloji hocalarından birisidir. konu ve soru kitabı da çok sağlamdır, tavsiye edilir.
aslında karizma olmayan kendisini karizmaymış gibi gösteren insanları tanımlayan cümledir. hakem camiasında sık kullanırız. özellikle sertmiş gibi durarak karizmatik olacağını düşünen hakemlerimiz var. alın size iki örnek: (bkz: bünyamin gezer), (bkz: yunus yıldırım).
güölü soydemir'in absürd şarkılarından birisi daha. titanik misali sözü bu şarkının içinde geçer ama adamın ayrı titanik misali diye bir şarkısı daha var. yani kafayı titanikle bozmuştur bu abimiz. sözleri:
içimden bin defa ağlamak geldi,
hasret rüzgarları çok erken esti,
günlerim şimdi çok slow geçiyor
terk ettiğin delikanlı çok sigara içiyor.
müslüm gürses gibi oldum be canım,
ben hareketli şarkı söyleyemiyorum.
sevgin bitti yüreğimde hissetmiyorum,
sana karşı hiçbir şey beslemiyorum,
nasıl ihanet ettin tertemiz aşkıma,
beni cümle aleme rezil ettin tek başına.
senden sonra canım
ben hareketli şarkı söyleyemiyorum,
açık saçık kendimi anlatamıyorum.
içime kapanık doğmuşum.
titanik misali boğulmuşum.
bembeyaz sayfaları karalarla doldurmuşum!
yeni gelen nesiller için alternatif bir nick diye bir başlık açmayı düşünürken bir de baktım ki chazsmyr dhuunyl açmış başlığı. neyse ben vermek istediğim mesajı entrynin ilk yedi kelimesiyle verdim zaten.
süper lig hakemlerinden suat arslanboğa'nın abisi. uzun yıllar klasman hakemliği yapmış ve bu sene yaş sınırı yüzünden hakemliği bırakmak zorunda kalmıştır. fiziği gayet iyidir, kondisyonu da mükemmeldi, saha içinde sanki iyice büyürdü ruhi hoca maç yönetirken. futbol camiasına gözlemci olarak hizmet etmeye devam edecektir. neşeli yapısıyla tanınır. unutmadan; malatya bölgesi hakemidir.
bir spor sitesi. mahmut özgener federasyonuna muhalifliğiyle bilinir. gölge hakem diye bir yazarları vardır, durmadan mhk hakkında eleştiri yazan. kemal belgin de yazarlarından birisidir. tam adresi: http://www.medyaspor.com
aslında ilklerin ve enlerin şeklinde de açılabilirdi başlık ama böyle daha karizma durdu gibi sanki. liste aşağıdadır efenim; *
En fazla resmi istanbul Ligi Şampiyonu (15 Kez).
Üst üste beş yıl istanbul Şampiyonu olan tek Kulüp (1939-1943).
istanbul Ligleri'nde en fazla gol atan takım (1 Sezonda 90 Gol, 8 Yılda 599 Gol)
istanbul Futbol Ligi'nde 18 maçta 18 galibiyet alan tek takım. (1940-1941)
Türk Futbol Tarihi'ndeki liglerde en fazla "namağlup şampiyon" olan takım (7 Kez).
Türkiye Ligi'nde "Namağlup Şampiyon" olan tek takım.
Ambleminde Türk Milli Takımı'nı temsil ettiği için AY-YILDIZ olan tek Kulüp. (16 Mayıs 1952)
En fazla Centilmenlik Kupası alan takım (19 Kez).
Genç Takımlar Futbol Ligi'nde en çok istanbul ve Türkiye Şampiyonu olan Kulüp (30 Kez).
Eskrimde Balkan şampiyonu olan Kulüp.
"19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" fikrini ortaya atıp uygulamasını ve kanunlaşmasını sağlayan Kulüp.
Grekoromen güreşi, öncelikle kulüplere, daha sonra da Türkiye'ye yayan Kulüp.
Atletizm, eskrim, boks, basketbol, güreş ve futbolda Türkiye şampiyonlukları olan Kulüp.
Sırıkla atlamayı Türkiye'ye getiren Kulüp (Ressam Namik ismail).
Okullarda "Beden Terbiyesi" dersleri veren Kulüp.
Türkiye'nin en zengin tesislerine sahip Kulübü.
Türkiye'de her branşta "Spor Okulları" açan tek Kulüp.
Üst üste 56 maç yenilmeyen tek kulüp "Yenilmez Armada".
En fazla arka arkaya galip gelen takım (18 Kez).
iki senede sadece 1 yenilgi alan tek takım.
Resmi bir maçta 10 gol atan ilk takım; 1989-90 sezonunda Beşiktaş-Adana Demirspor: 10-0 Ali Gültekin (4), Metin Tekin (3) ve Feyyaz Uçar (3).
Evinde 10 sene hiçbir Anadolu takımına yenilmeyen tek takım.
Lig tarihinde en uzun süre yenilmeyen ekip (48 maç) Beşiktaş, 1990-91 sezonunun 26. haftasında Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-92 sezonunu yenilgisiz kapattı. Besiktaş tam 48 hafta sonra, 1992-93 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenildi.
Birinci futbol liginde üst üste en çok maç kazanma rekoru (1959-60 sezonu üst üste 13 maç).
Türkiye'de bütün kuruluşlar ISO 9001: 1994'e göre belgeli olmasına rağmen, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ISO 9001: 2000 revizyonuna göre belgelendirilmiş ilk kuruluş. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, sportif branşlar yönetimi ve spor tesisleri işletimi, marka ve amblemli ürün pazarlama ve satışı, basın, halk, üye ve taraftar iletişimi ile üyelik hizmetleri alanlarında ISO 9001: 2000 versiyonuyla Türkiye'de belgelendirilmiş ilk ve tek spor kulübüdür.
ilkler
Atatürk'ün ilk ilgilendiği ve ziyaret ettiği kulüp (1914)
ilk kurulan spor kulubü (1903) ilk tescil edilen spor klubü (1910)
ilk spor tesisi ve lokali kuran Kulüp (Akaretler-1909)
ilk resmi istanbul Ligi şampiyonu (1924)
ilk eskirim şampiyonu kulüp
ilk atletizm şampiyonu kulüp
ilk güreş şampiyonu takım
ilk voleybol şampiyonu takım
ilk Başbakanlık Kupası
ilk Federasyon Kupası
20 takım arasında yapılan ilk Türkiye Ligi'nde şampiyon.
Olimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan kulüp (1936-Berlin)
Ülkemizde ilk defa sahnede spor gösterisi ve jimnastik hareketi düzenleyen kulüp (1910 / Kadıköy Apollon Sineması)
ilk sualtı sporları yapan kulüp
ilk kıtalar arası seyahat yapan kulüp (USA)
ilk boks şubesi kuran, antrenörler yetiştiren kulüp
Türkiye'de dekatlon yarışları yapan ilk kulüp
istanbul'da ilk defa uluslararası güreş turnuvası yöneten kulüp(1910-1911)
ilk maraton müsabakasını kazanan sporcu Maratoncu ibrahim
ilk Atış Poligonunu kuran kulüp
edit: bazı arkadaşlar eksi oy vermiş de, bunların hepsi doğru bilgi anam, içinde yorum da yok, neye göre eksi verdiniz. bu arada çekemeyen anten taksın.
bkm mutfak kadrosunun hepsinin rol alacağı ama oğuzhan, büşra ve ersin'in daha büyük roller alacağı filmdir. ayrıca sinan bengier, erdal tosun gibi kıdemli bkm'ciler de filmde rol alacaktır.
bugüne kadar başlığının açılmamış olmasına şaşım şaşırdığım kişi. doğru düzgün izlemememe rağmen, bu adamın ne kadar itici olduğunu anlamış bulunmaktayım. ne o garip garip el-kol hareketleri, o aşırı sevinç gösterileri. kısacası; yapmacığın önde gideni..
malatyaspor'un 20 yaşındaki genç kalecisi. kendisini genç takımdan bu yana çıplak gözle bir çok kez izlemiş birisi olarak söçyleyebilirim ki; kaliteli antrenörlerle çalışması halinde türk milli takımına kadar yükselebilecek yetenekte bir adamdır kendisi. galatasaray da kendisine talip olan takımlar arasındaymış.
evet evet yanlış okumadınız, herkesin bildiği o meşhur 4s kuralı değil bu onun çok daha dışında bir şey 3s kuralı.. mutlu bir evliliğinin olmazsa olmazı budur kimilerine göre bu 3s. nedir mi bunlar:
sevgi
saygı
her ne kadar bu kelimeyi kullanmayı sevmesem de; sikiş.