evliliğinin kağıt üzerinde kaldığını söyleyip duranlara kapak olsun diye yapmış sanırım kendisi http://www.antalyamanset....tak-fotografini-paylasti/
ayıp etmiş kendisine, mahremine, daha da kötüsü akbaba gibi magazincilere malzeme vermiş. ama esas ayıp olan bir o yatağa bir başka yatağa giren adamın yaptığıdır, bu harekete sebep olan da onun tavırlarıdır eminim. sonra bu kadınlar niye deliriyorlar deniyor, onlar yargılanıyor. siz acaba zeynep ılıcalı kadar hem magazin hem metres, hem de koca saldırısına uğrasanız ne yapardınız? adama söylenen tek bir laf yok maşallah. metresinin sırtını öperken çekilen fotografları normal. e o zaman karısıyla sevişirken de görürsen bunun neresi anormal?
http://www.sabah.com.tr/G...nep-ilicali-neyin-pesinde
görüldüğü üzere karısıyla evliliği kağıttan ziyade yatak üzerinde devam eden kişi. eşlerini magazincilere malzemede eden bu tip adamları allah bildiği gibi yapsın. ettiğini bulsun bence bu herif!
bir keresinde sinir krizimsi bir şeyler geçirmeme sebep olmuş kişi. şöyle ki sevdiceğimle kavga etmişiz, ağlamaklıyım. hatta ağlıyorum, kafa dağıtmak içinde twitterdayım. bir baktım bu "onsuz nefes alamam dediğim tek bir şey var,o da burnum" diye bir şey twitlemiş. birden bir kahkaha aldı, burnunu düşünüyorum adamın, bir yandan sevdicekle sorunlara ağlıyorum. bir güldüm, bir ağladım böyle buhran gibi çıkamadım vallahi, uzun sürdü.
evli bir adamın kendisine yine evli olan bir metres tutmasını çok romantik bir şey gibi aktardığı ve eşini asık suratlı, ciddi resmedip alttan alttan normal böyle şeyler mesajı verdiği için adnan menderes'in hayatının diğer bölümlerini merak ettiğim halde tekrar seyretmeyeceğim dizidir.
olması gerekenden on kilo eksik ve bu kas yumağı, kemik torbası haliyle hastalıklı görünen kadın. başkalarına koçluk yapmadan önce kendine bir çeki düzen verse iyi eder.
yaptıkları aşkla savunulamayacak insandır. aşk bilimsel olarak en fazla 3-4 senelik mevzudur ki bu ikili 5 seneyi falan devirdi büyük ihtimal. ve yine aşk hele ki en güçlü dönemlerinde metres olarak tuttuğun kimseyle gizli gizli görüşme hali değil, boşanıp evlenme halini getirir. metresine çalışanım sadece deme hali ve gayrimeşru çocuk yapma hali, yapılan diğer hareketler...
tamamıyla kişilerin karakteri ve ahlaksızlıklarıyla açıklanabilecek bir durumun kahramanı, şeyma subaşı'yla karakter olarak birbirini tamamlayan çok uyumlu bir çift oluşturmuş kaçak güreşçi, ahlak yoksunu kişi.bu tip insanlar aşık olmadan önce biraz insan olmayı öğrenmeliler bence. karısıysa bundan sonra bu adamla geçireceği, geçirdiği her günü, ömründen çalınmış saysın, niye boşanmayacakmış, boşanmamalıymış anlayamadım.
kendisiyle ilgili çok merak edilen bir konuyu dile getirmek isterim.
saçları güneşten sararmamıştır. büyük ihtimalle koyu renge boyatmadan önce oryallenip bakır kızılı ya da açık karamel olan saç rengi tek kat koyu renk boyayla geçilmiş olduğu için tuzlu suyu yer yemez boya akmış, alttaki oryal rengi ortaya çıkmıştır.
hayatında 2 aydan uzun süreli ilişkisi olmadığını düşündüğüm kimseler tarafından kadınlık gururu kınanan kaç senelik evli, iki çocuk annesi kişi. kocasının yediği hurmalarla niyeyse götünu cırmalamayı bekleyenler olan.
insanlara anladıkları dilden cevap veren birisi. duygu dışında kimseyle sorun yaşamamış ve herkes tarafından sevilmiştir adadaki. kavga ettiği tek kişi bence dayak yemesinde sakınca olmayan ender kadınlardan biridir.
destekliyorum kısaca bu adamı. aman bana bulaşır diye tırsıp diğerleri gibi çamura bulaşmama derdinde değil. duygu'ya haddini bildiren ve hatta onu kudurtabilen tek insan.
ayrıca duygu da buna aşık mıdır nedir, ağzından düşürmüyor. yatıyor ümit, kalkıyor ümit. bir arada kıvranıyordu bir iki oyunda yanında. adam evli annem, bahtına küs.
demek ki neymiş? inanılmaz çirkef, haklı olduğu durumlarda bile laf salatasıyla zeytinyağlık yapan, yırtık bir karakterle karşılaşırsak ** onlarla hiç uğraşmıyormuşuz, onları sevenlerle de uğraşmıyormuşuz, kişi kendine benzeri sever zira. ne yapıyormuşuz? en yakın futbolcu arkadaşımıza bir mesaj çekiyormuşuz. o anladığı dilden veriyormuş cevabını. **
duygu şükretsin ki kadın da hala temiz bir dayak yemedi edepsiz. bu kızı izleyip de savunanlara da allah bir ömür duygu'yla kamerasız aynı adada yaşama ödülü versin, onlar da rahatlasınlar biz de.
hali hazırda zaten evli olduğundan çok normal karşılanması gereken durum. evli bir adamdan çocuk yapmakta sakınca görmeyen kadının sorunu ayrıca.
böyle bir durumda kadın da madem istenmeyen bir çocuğu doğurmaya azmetti, eyvallah benim senden maddi manevi bir beklentim yok diyebilmeli ya da o boku hiç yememeli kanımca.
işine gelince kadın erkek eşitliği diye bağıran kesimin gelmeyince birden erkeği her konuda kadının sorumluluğunu almak zorunda bırakan zihniyetinin sonucu. bir kadının bir yerlere kapak atmak için annelik merhumunu kullanarak bir ömür kapak üstü kapak yiyeceği gerçeğiyle yüzleşmesi, falan fıstık.
zina yapmıştır ve gayri meşru çocuğu olacaktır.
imam nikahı kıyılmış olsa bile ilk eş müsaade etmedikçe nikahın dinen geçerliliği yoktur. bu sebepten de çocuk amiyane tabirle affedersiniz ama pi.tir.
bir de üstüne acun kendisini terk etmiş anladığım kadarıyla çocuk isteği dışında olduğu için.
çok kaşınmıştı şeyma hanım, yine de çocuğuna acıdım. ömrü boyunca koca bir damgayla yaşayacaklar kim ne derse desin. bu saatten sonra bu kadar çirkinliği kimseye normal diye yediremezler.
bu adamı, ali ağaoğlu'nu sırf zengin oldukları için bu tip harem kurma edalarında, iğrenç bir yaşam tarzına sahip olma hakkına sahip görenler ve hatta savunanlar var. sırf onlara karşı zina yeniden suç olarak kabul edilmeli ve bedeli de zengin olan insanlara tazminat adı altında umursamayacakları ve ardı arkası olan paralar ödetmek değil, sosyal hizmet vermek, hapis yatmak gibi somut şeyler olmalı.
hiç kimse evlilik kurumunun içine etme hakkına sahip değildir. hele bir de bunu marifet gibi ortalarda sergilemek, üzerine meşru bir durum gibi bir de dünyaya günahının bedelini öyle veya böyle ödeyecek masum bir canlı getirmek çok düşündürücü. buyrun evlenmeyin, zina yapın. madem ahlaksızsınız, devlete ve topluma onurlu insan taklidi de yapmayın. ne boksanız o olun, oynamayın. zaten kimse yemiyor. sonra da ne bok yerseniz yiyin. ama evlendiyseniz ve bunu yaparken biri size ilaç vermediyse, ya adam gibi evliliğinizi sürdürür, ya da adam olmadığınızı kabul edip evliliği sonlandırırsınız. sonrası malum. burası özgür bir ülke, veledi zinalar yakılmıyor, piç sahibi olmak yasal. siz istediğiniz kadar onursuz olma hakkına sahipsiniz.
ama en azından devlete onurlu bir insan taklidi yapmayın. onu sizden karakter olarak on numara büyük olanlara bırakın. acun ılıcalı, ali ağaoğlu ve ibrahim tatlıses bana göre bu ülkede hem hukuki olarak hem de toplum önünde yargılanması gereken kimselerdir.
lise sonda regl olmuş insan ilk kez. belli ki bir hormonal durumu varmış. erkeğim ben diye ısrar etmek yerine, kadın hormonunu arttırabilirmiş de ama o erkek olmayı tercih etmiş.
bu saatten sonra kendisine mutlu olması dilenebilir, doğaya karşı gelerek ne kadar olunur bilinmez ama onaylamadığım, hem de türkiye gibi bir ülkede yapmış, ne cesur gibi cümlelerle benzerlerine cesaret vermemenin gerektiğini düşündüğüm hastalıktan muzdarip bir kimse bence.
cinsiyet değiştirmiş.
bu cinsiyet değiştirme hadisesini anlamıyorum galiba. yani lezbiyensen hitap ettiğin kesim yine kadınlardır, ameliyat olmaz kadın kadına yaparsın o işi.
ama kadınken erkek olursan lezbiyen kadınlara da hitap etmemen gerek sanki. e heteroseksüel olanlar da orjinal erkek dururken seni ne yapsınlar? güzel bir kadın olarak diğer kadınlar için daha cazibeli olmaz mıydı?
neyse anlamadığım bir durum işte. özel hayatını özel tuttuğu için tebrik edip, özel tutma serüvenine devam etmesini, böyle berbat bir durumla prim yapmayıp, ayşe armanlara röportaj falan vermemesini dilerdim.
ayşe armangiller bayılırlar çünkü böyle gazetecilik başarılarına!
kendisinde nasıl bir sabır varmış merak ettiğim insan. az önce kocasıyla takılan hanımın instagram sayfasına girdim ki kızın nispet yapmak için yapmadığı kalmamış. bir imalar, bir gurur falan, şakacı şey. yeminle katil olurdum bu kadının yerinde olsam. yeminle.
az önce ne yazık ki instagram sayfasını görmek gaflet ve dalaleti içerisinde bulundum.
kız şunu özetlemiş: acun ılıcalı'nın metresi olduğum için kendimle gurur duyuyorum, bence hala beni metresi olarak tutması benim için büyük başarı. hayat bana güzel.
araya hava atmayalım kimseye ve allah beni sahibime bağışlasın gibi cümlelerle de eklenmiş. öykkkk...
aman allahım. ben kendisinin yine de biraz utanabileceğini düşünürdüm oysa. çüşşş!
ne kadar kaypak ve ikiyüzlü bir insan! ben kendisinin yerinde olsam aynaya bakamazdım heralde. bunca mal mülk ama böylesi bir karaktersizlik. daha kötü ne olabilir ki?
başbakanın annesi için program iptal edip sonra kıvırır, biz yayınladık programı der. hadi canım, biz de salağız zaten.
türk bayrağını yırtıp çıkartırlar bir yarışmacıyı. suçu teknik ekibe atar. sen kendi programlarını seyretmiyor musun yayınlanmadan önce. banttan çekilen bir programda böyle bir şey ekibinin dikkatini çekmedi, senin de mi dikkatini çekmedi de tek suç anonymous teknik ekip insanının oldu?
adam aşırı karaktersiz.gerçekten korkunç bir karakter, tam bir dansöz. onca başarı, para, mal, mülk sahibi ol ama bu kadar çarpıl.
veled-i zina annesi olarak hamilelik ve doğumla ilgili bir program yapıyor şu anda. kaya çilingiroğlu da hülya'yı aldattıktan kısa bir süre sonra bir yerlerde yılın babası seçilmişti. çok değişik bir ülkeyiz sonuç olarak.
bir de çirkin bir kadın bu. bacakları falan damarlı görünüyor, yırtmaç bu kadar mı gitmez bir insana. hülya'dan sonra kaya kör olmuş, bir şeyler olmuş heralde kendisine.
Bu kadınları toplum niye yaftalıyor, kesin evli kadınların korkusu hatta kıskançlığı, türk kızı kezbanlığı, ataerkil zihniyet peh peh, ahlakçılık, poh poh poh..
yuva yıkılabilen bir şey değildir. kadının ne suçu var?
onun kimseye bir sözü yok ki istediğiyle beraber olur.
aşk her şeyden önemlidir, evli bekar fark etmez
erkeğin hiç mi suçu yok? niye bütün suç kadınlara atılıyor?
gibi bir takım haklı ya da haksız savunmalarla günümüzde neredeyse evli kadının karşısına geçip oh canıma değsin havalarına girebilecek kadar kudurmuş kadınlardır.
bu kadınlarla ilgili şunu söylemek gerek: aşık, sapık, iyi, kötü, namuslu, onursuz, çıkarcı veya kurban olmaları konu değil, önemli olan bunlar değil. bakireyken evli adamla beraber olmaya başlayacak kadar tecrübesiz bile olabilirler. ne olursa olsun bu kadınlarla ilgili söylenecek tek cümle şudur:
hiç olunmaması gereken kadınlardır.
hiç olmaması gereken kadınlar.
bir çocuğa annem ve babam lütfen barışsın allah'ım diye dualar ettirmeye, bir çocuğun en doğal hakkı olan annesi ve babasının beraber yaşaması haline engel teşkil etmeye, ya da bir çocuğun annesinin psikolojisinin ve özgüveninin içine itinayla sıçmaya kimse ön ayak olmamalı. kimse başkalarından gizlemeye çalışarak iliğine kemiğine kadar ağlamaktan sökülen bir anne, vicdan azabı çeken, mutsuz, ümitsiz bir babayla büyüyen çocuklara ön ayak olmamalı. boşansınlar o zaman gibi laflar da çözüm değil ki boşanınca boşanmış olan kadın artık ağlamıyor mu sanki ya da adamın (şayet bir vicdanı varsa) içi çok mu rahat oluyor? çocuklarıyla çok sağlıklı bir ilişki kurabiliyor mu yine? hadi bunların ikisi de var, anne de baba da böyle daha mutlu, bir de çocuğa fikrini sorsak..sadece çocuk meselesi mi peki? nasıl oluyor da aldatmak bu kadar hafifseniyor? nasıl oluyor da anlık heyecanlar uğruna belki de çok değerli olan hayat arkadaşlıkları havale edilebiliyor, insanlar güven duygusundan mahrum ediliyor. ki yuva yıkan dediğimiz de genelde çocuk da kastederiz. dışardan herkes atıp tutuyor, evlileri boşuyor, aşıkları evlendiriyor falan, en çok da kendisi mutlu bir ailede büyümüş olanlar yapıyorlar bunu, bir de şu çocuğa kendi annesi ve babasıyla ilgili sorsak bir şeyleri..
modern hayatta dizilerin, kitapların, şarkı sözlerinin neredeyse hayatta en az bir kez yaşanmalı gibi bu bokun promosyonunu yaptıkları söylenebilir. yasak heyecanlar... falan filan... geçen ayşe arman hanım kocamın metresi oldum yazmış, cemil ipekçi bey hanım olarak gelsem dünyaya metres olurdum falan demiş, dediğim gibi ah o şarkı sözleri, filmler, hayaller..evdeki kadını da bırakalım çocuk bakıcısı gibi takılsın, affediyorsa hak ediyordur, biz hazzımıza bakalımlar, aldatmanın dadından yenmez muhabbetleri dört bir yanda.. niyeyse gerçek hayata dönüldüğünde üç sorunlu insan yaratmaktan öteye gitmeyen bir durum ancak bu kadar güzel ve ideal gösterilebilir.
ben olmasaydım kesin başkası olurdular(bazen olmuyor, bunu sen gitmeden bilmek zor), o bana aşık ve karısıyla çok mutsuzlar( bazen sadece sıkılmış ve uzaklaşmışlar) ilişkileri çoktan bitti onlarınlar( bazen her gece sevişiyor onlar) bilmem neler, çoğu kocaman birer yalan ya, doğru bile olsalar. dibine kadar doğru bile olsalar yine de
hiç olunmaması gereken kadınlardır. bu kadar.
cemil ipekçi madem bu kadar meraklı metres olmaya kadın olmayı beklemesine gerek yok bence, ya da ayşe arman hanım kocasıyla sevişebilmek için metresi olduğunu hayal etmek zorundaysa eğer bir zahmet bir ilişki terapisine gitsinler.
anlatıldığı gibi değildir....özenilecek bir bok hiç değildir.
hiç olmaması gereken kadınlardır.
hiç olunmaması gereken kadınlardır.
konu nasıl insanlar oldukları değil, yanlış yolda yürüdükleri, yolun sonunun nereye çıktığının bile bir önemi yok..hem de hiç.. yolun sonunda onları kendi yuvaları mı bekliyor, o yuva da yine mi yıkılır, iki yakası bir araya gelir mi gelmez mi hiç önemi yok. yanlış yolda yürüyorlar, mevzu bu. isterse yol onları dilekdikleri yere götürsün, yol çok yanlıştı. bunu değiştirebilir misin? unutabilir misin? emin misin? yanlış bir yol insanı cennete götürür mü? öyle mi sandın gerçekten?
bir erkeğe boşan yoksa parmağıma değemezsin demek bu kadar zor olmasa gerek. hiçbir erkek de parmağına değemediği bir kadın uğruna evliliğini bitirmez. bitiriyorsa evet o zaman hakikaten o evlilik bitmiş, ondan sonra değsin teni tenine. eğer bunu yapamıyorsan ben sütten çıkmış ak kaşığım deme.
hiç olmamak gereken kadınlardır.
hepsi bu.
kocası ve anne boleyn'den çok daha soylu, asil ve zariftir. ama daha da ötesi kralın kendisine onca yaptıklarına rağmen son cümlelerinde bile gözlerim en çok sizin yüzünüzü özledi diyerek gerçek bir aşk timsali olmuş, anne boleyn'i soylu ailesi sayesinde yok edebilme şansı eline geçmesine rağmen katakuli peşinde koşmayıp asil bir sessizliği tercih etmiştir. tam bir kraliçe.
seneler sonra bir röportajında tom cruise'dan boşandıktan sonra uzun bir depresyona girdiğini, tom'un kendisini aldatmasına rağmen ona boşanmamak için yalvardığını, tom cruise'un buna rağmen hızla çekip gittiğini, boşanmanın kendisi için büyük bir şok olduğunu anlatmıştır. aynı zamanda 1991'den beri çocuk sahibi olmaya çalışmış, pek çok düşük ve tedaviye rağmen başaramayıp iki çocuk evlat edinmiştir. 15 senelik hüsrandan sonra ilk doğumunu yapmış, ve bunun kendisi için gerçek bir mucize olduğunu söylemiştir.
ayrıca çok utangaç bir insanmış kendisi. tek başına bir restorana girerken bile çok çekinirmiş, ilgi merkezi olmaktan kaçınırmış. sadece evinde kendini rahat hissedermiş.
çağla şıkel'in sabah programlarında göbek atan paçozluktan iyi bir sunucuya dönüştüğünü gösteren bir gala gecesi yaptılar bu akşam, takdir ettim. bir de biraz kilo alıp saçlarını da koyultsa dadından yenmiycek.
yarışmanın sonucuysa baştan belliydi. rüküşlüğü daha önceki kıyafetlerinde de görülebilen tek bir türbanlıyı finale taşır, 30 saniyede bir cumhuriyet kadını olduğunu vurguladığın tonton teyzeyi sms'e sokarsan ortalık böyle kan gölüne döner, şıkır şıkır kızlar kurban edilir..
sonuçta birinci olması gereken kız ikinci olmuş, saçını upuzun yapmış sanat eseri ilk üçte bile yok, özlem miydi neydi şık bir marjinal harcanmış...
bir yarışmacısına çok saygıdeğer hülya avşar'a sen dediği ve belki gereğinden fazla rahat davrandığı için davranış bozukluğu teşhisi koymuş ahlaklı, saygılı, prensipli, onurlu, iyi aile çocuğu, halk adamı, insan sarrafı. karısını kızı yaşında en az kendisi kadar karakteri oturmamış, saygısız bir kadınla aldatıp, aleni çok eşli yaşayan kişi değil, mütevazi ve muhafazakar türk insanı.
edit: ve hadise'nin aniden değişen bakışları. patronu kölesine laf edince birden etkilenişi, oraya jüri diye oturttukları insanların soytarılığı. hepinizin ahlaksızın en önde gidenlerisiniz. davranış bozukluğu olsa keşke siz de o salak kızda olduğu gibi. sizinkisi karakter bozukluğu, düpedüz terbiyesizsiniz. kendinizi para kazanıp ekrana çıkınca, arkadaki şakşakçı takımın da gazına gelince kral mı sandınız? insanların onuruyla oynamak ne haddinize. allah ıslah etsin!
