güneşin oğlu'nda emekli edebiyat öğretmeni karakteri ve oğul. bir de bir kedi vardı, pek şeker, fikriydi adı.lüzumundan fazla lor tüketemediğimizden, yalnızlıktan ve anlayışsızlıktan öldü.üzücü bu.
o nasıl ve nasıl sıkı bir osman konuk şiiri. tehlikeli tabi.
şairleri öldürsek ne iyi olur
sade ve aptal görünürüz belki birazcık
ıslatmayan yağmurlukların
buruşmaz kumaşların sandırdığı güvenlik
sabah şehre giriyoruz, kahramanlar yaşıyor
nehirde sıçrayan balıklar varmış
evlerde lacivert gözleriyle artis gibi anneler
kolejli çocuklara masallar anlatırmış
"gökten hiçbirşey düşmedi"
bütün kötülüklerin kaynağı kelimeler
kötülük bir kelime, sözlüğün ortasında
yeri çok sağlam
şairleri öldürmeliyiz derim
sade ve aptal görünürüz belki birazcık
huzursuz kızlarla, sinirli erkeklerle dolu sokaklar
çok sıkıcı; doğruysa
dördümüze de uzun ömür
sadakat erdemi biçen el falcı
öldürsek ne iyi olur, bakarsın birden biter
kredi kartı borçları
tanrı grevde olmalı dedirten fotoğraflar
şairleri durmadan öldürmeliyiz
kesin değil çünkü
kendilerini sokak fenerlerine asmaları
the science of sleep'ten sonra üçlemememin son ayağı olmuştur.** the science of sleep'te o hem loser hem şekerlememsi tekerlememsi haliyle baş tacı olabilecek bir performans sergilemiştir*. paramparça aşklar ve köpekler'de riçi riçi diye çırpınan mankene katlanmamın tek bir sebebi varsa o da yine bu arkadaştır. babil'de yine bir serseri, çingene ruh potansiyeli vardır. ee sağ olsun var olsun diyelim. kendisinden çok fazla bahsetmek kişiyi gülünç bi duruma sokabilir bir de böyle bir tehlikesi var.
ismet'in celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar'ını hatırlatıyor olmakla birlikte yok değildir. bu bizi mahveden, kahreden, başım alıp nere gidem haline getiren selma'nın şu sözlerinin akabidir.
jeff:görebiliyor musun?
selma:görülecek ne var ki.
coffee and cigarettes'de en sevdiğimbölümün oyuncusu. sigarayı bıraktığı için sigara içişleri iggyy pop'la beni benden almış idi öylece kalmış idi. çamur sesinin hikayesi hakkında çeşitli söylentiler var şimdilik inanıyoruz. inanarak dinliyoruz. o yapmıyor piyano yapıyor.
asıl istediği yönetmenlikken film ortamını merak ederek başvurduğu süt'ün oyunculuğu için seçilmiş ve tesadüf en beğendiği oyuncu olan nejat işler'in gençliğini oynamıştır. halen boğaziçi işletme son sınıf öğrencisidir. dışavurumcu kimliğiyle karşılaşmıştım daha önceler şimdi bir de filmde seyrettikten sonra konuşmak lazım amma fotoğraflardan da iyi iş çıkardığı belli oluyor.*
bu cümle suçu gazze sokaklarındaki masum çocuklara kadınlara ya da suçu gazze'de bulunmak olan bütün müslümana/insana atmakla birlikte suçu allah'a atmayı da barındırabilir. gazap kimin gazabı bellidir. adı bellidir yeri bellidir. ama hiçbir şey yapamayınca belki suçlu değiştirmek vicdanlara iyi gelir. ama işte toplamda masum değiliz hiçbirimiz.