eğer ki bugüne kadar yakalanmamışsa kendince başarılı sayılan ama aslında komplekslerini yenmeye çalışan ezik bir erkektir. bunların bir de hemen yakalananları vardır ki, onlar için durum daha vahimdir. adam bir işi beceremediğine mi yansın, iki kızı da kaybettiğine mi yansın yoksa yediği küfürlere mi.
atatürk'ü sevmeyen kendisini de sevemez zaten. eğer bugün yaşamını sürdürüyorsa normal bir şekilde ve "babası" da belliyse bunların hepsi o yüce insan sayesindedir.
bir 7. nesil olarak "hadi len ordan" diyecekken, birden "eziğin birinin" profilimden(öyle mi denir ona?!) girdiğim entrylere bakıp; "eh işte" basmasını hatırlayınca, "acaba doğru mu bu vatandaşın dediği? acaba kıskançlık mı söz konusu?!" diye düşündüğüm önerme. *
(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
ilkokullarda sıralarda 4-5 kişi oturan öğrenciler olduğuna ve üniversite sınavlarından sonra açıkta kalan 1 milyon küsür öğrenci olduğuna dikkat çekersek eğer:
(bkz: türkiyede haddinden fazla öğrenci olması)
ülkedeki cami sayısının okul sayısından fazla olmasının yanında, ATATüRK büstlerinin okul sayısından fazla olmasının daha mantıklı olduğu kesindir. en azından görüp görüp azıcık değer kıymet bilen insanlar, nankörlük yapmaktan vazgeçer toprağına milletine. **
eğer sevgilisinin ekonomik durumu çok iyi değilse, bence bu eylemin yapılmasında hiçbir mahzur yoktur. ancak herkesin arada bir şımarmaya ihtiyacı vardır. suistimal damarları kabarık olan biri tarafından "ulan nasılsa hatun bi b.k yiyip içmiyo" diyip cimriliğe doğru emin adımlar atılabilir. *
bugün "timbaland & nelly furtado - morning after dark" şarkısında halay çektik, ve evet halaybaşının elinde çorap vardı, ve evet hepimiz 5 ay sonra mühendis olucaz. (bkz: gelin ata binmiş ya nasip demiş)
bu sabah oda arkadaşımın gördüğü rüyayı anlatmasıyla başlayan diyalog:
a- rüyasını anlatan arkadaş
b- diğer oda arkadaşı ve obsesifpolyanna olaraktan ben.
a- cok garip bi rüya gördüm.
biz- hayırdır? (herkes yeni uyanmıştır ama daha yataklardan kalkılmamıştır)
a- abi gemiye biniyoduk böyle izmirden...
b- ee?
a- ama atların üstünde yolculuk yapcakmışız yoksa almıyolardı gemiye.
obsesifpolyanna- o nası lan?
a- valla diyorum bütün yolculuk at üstünde, zaten gemi de ilk defa yolculuğa çıkcakmış öyle bişey denemişler işte.
b- puahahaha, ee?
a- abi ondan sonra gidiyoruz gidiyoruz işte, heryer kapkaranlık, deniz durgun azcık ürpertici bi hava var. ben tırsıyorum baya bi...
b- eee?
a- sağ tarafa bi dönüyorum üzerimize doğru minibüs geliyo...
biz- haa?! hasta mısın lan? ne minibüsü?
a- valla bildiğin minibüs, ama suda yüzenlerden işte. şöförü gördüm bize çarpmamak için direksiyon kırıyodu.
obsesifpolyanna- allahaskina bsg!!!
(gerisini gülmekten dinleyemedik ama en son hatırladığım onun bindiği atın çıldırıp onu ısırmaya çalışmasıydı) *
kış günü taktıkları hayvanımsı boyutlardaki güneş gözlüğünü alıp kaçacaksın, artık eriyo mu napıyo orasını çözemedim ama taktığına göre o gözlüğü, vardır bi hassasiyeti.
her insanda çeşitli derecelerde bulunan, insana herşeyden daha fazla zarar verebilecek ölçüde tehlikeli nalet birşeydir. türk insanımızda hele hat safhalardadır, belki de yabancı insanların bizi "barbar" diye tanımalarına bu egomuz neden olmuştur.
(bkz: egonu da al git)
"her gün aynı yemek yenmez" mantığını benimsemiş olan bir abazanın, "bu gün de portakallı ördek yieceeem" diye kendini ödüllendirmek istemesiyle ortaya çıkan durumdur. "madem o kadar abazan, aldatsın olsun bitsin" demeyin, o abazan hergün yediği yemeği çöpe atmaya gözü yemeyecek kadar kılıbık olabilir.
günüzmüzde çok nadir de rastlansa var bu türlerden efenim. hatta en büyük hayallerimden biriydi lise zamanları "ateist bir din hocasına denk gelmek" *. arkadaşlarım anlattığında hep özenirdim. çünkü hiçbirşeyi sorgulamadan ezbere etmiş, herhangi bir tartışma ortamına bile giremeyen, hatta tartışırken olay çıkaran, hötleyen zötleyen, en ufak bi eleştiriye dahi tahammülü olmayan din öğretmenlerinden daha faydalı olduğunu düşünüyorum. *
düşünsenize, o insan size herşeyden önce soru sormayı, araştırmayı, fikir üretmeyi öğretiyor. o insan dersinize girdi diye ateist olcak değilsiniz dimi
(bkz: koyunluk). ben hadi hep beraber ateist olalım demiyorum, ama her insan oturup bi düşünse, sorgulasa; doğayı, ilk yaratılışı, evrenin oluşumunu vs. belki daha çok şey açığa çıkardı bugüne kadar. ama hem ortaokuldaki, lisedeki bu öküz din hocaları yüzünden, hem toplum baskısını yemiş(bu da gene hiçbirşeyin sorgulanmamasından kaynaklanıyor) aileler ve haliyle onların çocukları yüzünden, ne adam gibi oturup bu konularda bişey konuşulabiliniyor ne de bi sonuca varabiliyoruz.
din dersi hocasının beni benden alan lafı(gafı):
- allaha inananlardan iyilik yapanlar cennete, kötülük yapanlar cehenneme gidecek. allaha inanmayanlara ise bişey olmicak.
- (sınıf) ha?!
aradan 6-7 sene geçti hala unutmam.
not: hoca ateist değildi.
neden birden çok ırk var? neden birden çok ülke, devlet, millet var? gibi sorulara cevap bulunduktan sonra sorulması daha mantıklı olacak olan soru tipi.
edit: kii dünya üzerinde sadece insan diye bir tanım olabilirdi; dil, ırk, ülke ayrımı gözetmeksizin, o zaman birden çok din olması saçma olabilirdi, çünkü dinin dağılımı iklimlere göre ya da yaşama koşullarına göre değişen bişey değil. ama entry sahibi sanırsam bundan habersiz. **
ilk başta "yazıcam ulan, paso yazıcam" hevesiyle girdiğim bu güzel sözlüğün, bende son zamanlarda yarattığı inceden gerilimdir. öyle başlıklar görüyorum ki, ne yazılacağına dair bir fikrim olmuyor * . ayrıca cinsellikte sınır tanımayan, hayal güçleri bel altına doğru ciddi aşama kaydetmiş yazarların açtığı başlıklardan başka birşey göremez oldum.
sen geleli ne kadar oldu da ahkam kesiyorsun diyen olabilir tabii. 7. nesil bir yazarım belki ama eski bir okurum, okurdum yani. şöyle insan felsefi, siyasi, politik bişeyler yazmak istiyor ama ona da sözlük izin vermiyor, kişi, kurum ve kuruluş haklarına saygı gibi haklı sebeplerden dolayı. haklı diyorum çünkü bir türk genci olarak, halktan biri olarak, sınırları esnetmeyi ne kadar sevdiğimizi biliyorum. gerçi sözlük izin verse de o başlıkları açabilecek, entryleri girebilecek kaç yazar var benim açımdan bilinmeyen bir soru. ama şu da olabilir; bu tarz konulara başlık açılmasına izin verilmediği için (ya da yazarlar paso eksiyi yiyip usandıkları için), insanoğlu bu sapıkça fantazilere sardırmış olabilir. yine de sonuç olarak ben mi çok şey istiyorum anlayabilmiş değilim. ama sol frame'yi görüp de başlıkları okurken "hasta mısınız yavrum siz" demekten sıkılmış bulunmaktayım. öyle işte canım sıkıldı, sizinle paylaşayım dedim. *
köpeklerin yalnız kalmalarından dolayı gerçekleştirdiği eylemdir. sürüyü toplama çağrısı olarak algılanmaktadır. ya da dişi köpeğin kokusunu aldıktan sonra ona ulaşamayan erkek köpeklerin de uluduğu gözlenmiştir. sonuç olarak toplanmak, bir araya gelmek için aracı olan eylemdir.