su gelene kadar tuvalet kağıtlarıyla uçak, gemi ve bilimum hayvan yapılarak suyun gelmesi beklenir.en uzağa giden uçağı yapmak isterken aerodinamiğin incelikleri öğrenilir, kaç katlı ve hangi büyüklükte tuvalet kağıdının gemiyi daha uzun süre idrarlı suda tutabileceği öğrenilir. ankaradaki arkadaşların origami sanatını yeterince geliştirebilecekleri de aşikardır.
saat: 00:30. içinde bulunduğumuz günün ilk saatleri. Televizyon karşısında, digiturk un 90.-100. kanallar arasına sıraladığı müzik kanallarında sırayla ilerliyorum. 96. kanalda tanıdık bir yüz. Evet, kral tv nin henüz izlenebilir olduğu zamanlardan bir vj. Zamanında arkadaşlarla birbirimize küfür etmek için kullandığımız bir isim: vj bülent. Gecenin bir yarısına koymuşlar adamı. Çaresiz, bir süre izliyorum. Freud'un psikanalitik çözümlemesini anlatır bir tavırda anlatıyor gereksiz düşüncelerini. o an bir telefon bağlantısı oluyor. Arayan Malatya dan Adem. Diyaloğu aynen aktarıyorum:
(Adem : A , Bülo : B)
A: Bülent bey, iyi akşamlar, nasılsınız?
B: Bomba gibiyiz efendim; siz nasılsınız?
A: Sağolun. Programınızı severek izliyoruz.
B: Nereden arayosunuz bizi ,Adem bey?
A: Malatyadan arıyorum.
B: Ooo, kaysısı meşhurdur oranın değil mi ,"ibrahim bey"?
A: Adım Adem. Evet meşhurdur.
B: Ay özür dilerim, Malatyadan bi ibrahim bey aramıştı daha önce, onunla karıştırdım. Ben çok severim kaysıyı "ibrahim bey".
A: Adem ben. Size yollayalım o zaman.
B: Ay ne güzel olur, "Ahmet bey".
A: (Adem artık aldırmaz.) Memnuniyetle Bülent bey.
B: Peki hangi şarkıyı istersiniz "Bülent bey"? ( koltuktan yere düştüm,oha artık, adam kendi adıyla, adamın adını karıştırdı)
15.gözünde gözlük, boynunda vücuduna yapışmış halde bulunan tarz bağlanmış kaşkoluyla nietzsche okuyan filozof görünümlü antilop: okuduğu kitaptan bişey anlamaz, amaç sadece gösteriştir. eliyle sürekli çene bölgesindeki kirli sakalını okşar. mola yerinde kıçından çıkardığı mokaçinosunu yudumlar. Ama kendini british airways vip class yolcusu sanan antilop farkında değildir ki; o da şampiyon hersekli turizmle gitmektir, ben de.
yedi tane şarj çubuğundan ilk ikisi uzun süre giden sonrakiler ikişer saat arayla kaybolan telefon. yeni modeller çıktıkca değerini yitirse de ses kalitesi ve fotoğraf kalitesi açısından hala yenilerle yarışabilir.
bi arkadaşın bilgisayar monitorü üzerinde dantelli örtü gördükten sonra tv üzerinde hiç de ilginç gelmeyen gelenek. plazma tv aldıklarını öğrendiğimde annesin nasıl bir çözüm bulduğu da merak ettiklerimin başında gelmektedir.
chat yaparken, 3 boyutlu karekterinizi the simsteki gibi yönlendirebileceğiniz ortam. ancak turk kullanıcı sayısı çok az.iyi arkadaşlar bulursanız çok eğlenebilirsiniz.
2:50 ve 3:40 arası bolumun uzerimde anestezik etki yaptığı parça. iniş çıkışları o kadar çoktur ki kalp atışlarınız şarkı boyunca 60 ile 180 arasında sürekli hareket eeder.
dunya şampiyonasındaki başarının arından çok büyük hedeflerle gidecegimiz, nba yıldızlarıyla süslenmiş kadromuzla büyük bir başarı beklediğimiz şampiyona. resmi internet sitesinde türkiye nin star player ı olarak ersan ilyasova nın gösterilmesi de ilginç bir detaydır.
şu anda beni soktuğu sinir krizinin boyutuna baktığımda, tüm hücrelerime adrenalin banyosu yaptırmış şirket. Hem bi b.ka yaramıyor, hem de dünyanın en pahalısı. s.ttrin lan ordan.
Gerçek bir rockçı için hiçbir anlam ifade etmeyen eylemdir. Zira kirk hamett in gitarına sahip olma düşüncesi bile beyin nöronlarımın dentritlerine meksika dalgası yaptırmaya yetmektedir.
Ön koltukta oturan amcanın kafasının, cam üzerindeki yansımasının içinden geçen hayatlardır. Omzuna dayayarak taşıdığı çapayla yol kenarında ilerleyen adamın farklı dünyası ve hayalleri üzerine düşündüğüm, ardından cam üzerindeki beyaz noktacığa odaklandığım ve kendi hayallerime daldığım hayatlardır da aynı zamanda . Anladığım şey, herkesin dünyada otobus camındaki o noktacıktan biri olduğu ve başka bir otobusteki için çapa taşıyan adam olduğudur.