haydar ergülen'in en güzel şiirlerinden; yapısı itibariyle cemal süreya'nın gazel şiirini andırır, buna mukabil ustanın gölgesinde kalmayacak denli özgündür...
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı
gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgar
çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
aşk bile dolduramaz bazı aşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan
lars von trier saf (pure) bir sinemayla ancak asıl gerçekliğin perdeye yansıyabileceğinin düşüncesinden hareketle dostu -- ve Danimarka sinemasının önde gelen isimlerinden-- Thomas Vinterberg le beraber Dogma 95 manifestosunu oluşturup 13 mart 1995 te sinemada sadelik yemini ederler.
Dogma 95 manifestosu: Sadelik yemini
(Kopenhag pazartesi 13 mart 1995 te Lars Von Trier ve Thomas Vinterberg tarıfından Dogma 95 adına imzalanmıştır.)
1- Çekimler stüdyo dışında yapılmalıdır (hikaye özel bir sahne donanımı gerektiriyorsa, stügyo dışında uygun bir mekan seçilmelidir.)
2- Ses kesinlikle görüntülerden ayrı olarak üretilmeli ya da tersi; sahne içinde üretiliyor olmadığı sürece müzik kullanılmalıdır.
3- Kamera, el kamerası olmalıdır. El kamerasıyla elde edilecek hareketlilik ya da hareketsizlik serbestir. (film kameranın durduğu yerde çekilmemeli kamera filmin durduğu yerde olmalı)
4- Film renkli olmalı özel ışıklandırma kullanılamaz. (çekilecek sahnede film pozlandırılması için çok az ışık varsa sahne kesilmeli ya da tek bir lamba kullanılmalı.)
5- Optik numaralar ve filtre yasaktır.
6- Film gelişi güzel aksiyon içermemeli (öldürme, silahlar vb. bulunmamalı)
7- Zamansal ve coğrafi yabancılaştırmalar yasaktır. (film şimdiki zamanda ve burada geçmelidir.)
8- Tür filmleri kabul edilemez
9- Film formatı 35mm olmalı
10- Yönetmen jenerikte belirtilmemelidir.
Kısacası, Dogma 95 teknolojik gelişmelerin sonucunda sinema kültürüne hakim olan "sinema bir yanılsamadır" anlayışı başta olmak üzere burjuva ideolojisine dayalı olan bireysel, auteur ve tür sinemasına, yıldız oyunculara , yapay ışık ve mekan tasarımlarına ve de yüzeysel aksiyon sahnelerine dayalı günümüz sinemasına hakim olan trende karşı bir duruştur.
negatif öedipus olarak da bilinir, çocuktaki biseksüel doğada yapılanır. bu durumda erkek çocuk, sanki öedipus ile öedipus-elektra (kız çocuklarının yaşadığı kompleks) arasında bir yer değiştirme gerçekleşmiş gibi, babasına karşı cinsellik içeren feminen nitelikli bir tutuma yönelir. bu durumda kaçınılmaz olarak annesine karşı da, babasına karşı beslediklerine benzer kıskançlık ve düşmanlık içeren bir tutuma girer. bu şekilde, öedipal karmaşanın çocuğa doyum açısından iki olasılık sunduğu görülür: "aktif" ve "pasif" olan.
birinci olasılıkta çocuk kendini maskulin bir tarzda babanın yerine koyarak anneyle cinsel ilişkiye girmek; ikincisin de ise, annenin yerini alarak baba tarafından sevilmek ister..
radikal futbol yazarı olağanüstü mizahi ve şiirsel diliyle futbolu sevmeyenlere bile maradona çalımları ve golleri edasıyla sevdirmiştir.
kendisi ankaralı şairlerdendir.
(bkz: akif kurtuluş)