allahın belası bir durumdur. kısaca özetlemek gerekirse ikili arkadaşlık ilişkilerinde bir tarafın diğer taraftan hoşlanmasıyla başlar, diğer tarafın sizi arkadaş olarak gördüğünden emin olunduktan sonra friendzone çemberine girmiş olursunuz ve sonsuza kadar orada kalabilirsiniz. isviçre'li bilim adamları bu konu üzerinde hayli zorlu çalışmalar içerisine girmişler ve arkeologların da içerisinde olduğu kazılar sonucunda orta Anadolu'da yazıtlar bulunmuş fakat bu yazıtlar bilinen gök-türk yazıtlarına benzemiyormuş. sanki yazanlar bunların anlamının bilinmesini istememiş. yazıtları okudukça bunun bugünkü ansiklopedilere benzer bir şey olduğunu görmüşler. okuduğum bir çok makaleden yola çıkarak eserin üzerinde bizzat yaptığım incelemelerde ana konunun friendzone olduğu kanısındayım. Türklerin tarihinin başlangıcından bu yana, friendzone'a giren bir daha çıkamamış. burası friendzone buradan çıkış yok. geçmiş olsun.
dan brown'ın da vinci şifresi ile başlayan ve bildiğim kadarıyla cehennem ile son bulan serisindeki longdon karakteri. üstüne tanımam. brown öyle güzel betimletiyor ki okuyucusuna, kafamda oluşan portre aynen şöyle: esmer, hafif kaslı, siyah hafif kır saçlı, çalışırken gözlük kullanan orta yaşlarında karizmatik bir adam.
boğa burcu kadını aradığı gerçekçiliği ve kararlılığı ikizler burcu erkeğinde bulamayacaktır. ilişkinin devam etmesini sağlayan bir taraf varsa o da boğa burcu kadınıdır zira ikizlerin sivri dili çekilmez. ayrılık söz konusu olduğu zaman arkadaş bile kalamayabilirler.
hava sıcaksa aşırı rahatsız edici bir durum haline gelebilir. ayıp olmasın diye sıcaktan yapış yapış oluncaya dek sarılıp uyunur sonrasında sıcak dayanılmaz hale gelir ve çiftimiz birbirinden iki metre uzakta serin serin uykuya dalarlar. mutlu son.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1535050/+
yaklaşık iki senedir deistim. düşüncelerimin şekillenmeye başladığı ve kimlik arayışına girdiğim bir dönemde hayatımı, kendimi ve haliyle inançlarımı ve değerlerimi de sorgulamaya başladım. neden müslümanım? inandığım şey hakkında ne kadar bilgiye sahibim? bu sorular üstüne kuranı kerim'i okumaya başladım ve bunu tüm içtenliğimle söylüyorum tamamen objektif şekilde yaklaştım. okumaya başlamamın diğer sebebi içimdeki manevi boşluğu doldurmak isteyişimdi. bu ayeti okuyup bitirdikten sonra kuranı kerim'i bir daha asla açmamak üzere kapattım. olm bu ne? dalga mı geçiyorsunuz siz böyle bir şeyin kuranı kerim gibi kitlelerin inandığı bir kitapta ne işi var? hz. muhammed'in özel hayatı olmasını geçtim, ayeti okursanız kadınların çok eşlilikten açıkça memnun olmadığını da görürsünüz zaten.
edit: sabahın yedi buçuğunda uyuyor olmam gerekirken bu entry'ı girecek kadar ne yaşadım bilmiyorum.
ben bir korkağım. gerçekten ne hissettiğinden kendisi bile emin olmayan, karşısındakine duygularından bahsedemeyecek kadar aciz, bahanelere sığınıp kendini kandıran. hep 'pürüz' olan. hep 'uyumsuz' olan. duygularının adını koyamayan, kendini tanımayan. sırf canı yanmasın diye en güzel duyguların yanına bile yaklaşamayan türden bir korkak. öyle ödün vermeyen kendisinden. öyle karşıyım ki kendime.
esenyurt'un bir bölümüne verilen isim. kıraç'a doğru gidildiğinde gözle görülür şekilde medeniyetin yok olduğunu gözlemleyebilirsiniz. sokaklara sinmiş o rahatsız edici koku, tozu toprağı, insanların türkçe konuşmuyor oluşu... buraya ilk geldiğimde istanbul sınırlarından çıktım sanmıştım.
kadınların dilinden anlayan ve küçük sırlarını bilen adet takvimi. ara sıra küçük bildirimlerle şımartmıyor değil. sevgili gibi ilgisini üzerimden eksik etmiyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1534600/+
sen kendi planlarını yaparken tanrı'nın da senin için planları olduğunun göstergesidir. fazla moral bozmaya gerek olmayan bir durumdur çünkü cennet bile en sondadır.
sözlük yazarlarına ve halkımızın büyük bir bölümüne dert olmuş kızdır. çalışan bir kız olabilir, kendi parasını ve hayatını kazanıyordur bir erkeğe bağımlı değildir kafasına estiği saatte çıkmakta özgürdür. ahlak bekçilerinin bir numaralı ayıbı, mahallenin top 1 dedikodusudur, bazı uludağ sözlük yazarlarının en büyük can sıkıntısıdır.
baba sevgisinden yoksun büyümüş kızların çoğunda görülen davranış. olgun erkeklerden hoşlanır ve yerini dolduramadığı baba sevgisini kendisinden yaşça büyük erkeklerde arar.
başınız sıkıştığında kanatlarının altında ayırdığı yer daima hazırda sizi bekliyordur. bunun yanında abi ve kız kardeş arasında her zaman belli bir çizgi vardır, her şeyinizi tam anlamıyla dürüst şekilde ifade edemezsiniz, bir nevi baba yarısı gibidir. abiler için kız kardeşleri kaç yaşına gelirse gelsin hep onun küçük, korunmaya muhtaç kız kardeşi olarak kalacaktır.
avantajlarından bahsedecek olursak bir erkekle birlikte yaşamanın nasıl bir şey olduğunun ve bir erkeğin nasıl idare edilmesi gerektiği tecrübesine çoktan varmış olan kızlardır. erkeklerle iyi anlaşırlar.
tecavüzün bile suç olarak görülmediği esnek (!) kanunlara ev sahipliği yapan bir ülkede yaşayıp aynı zamanda faşist ahlak kuralları çerçevesinde düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. aziz nesin haklıydı belki de.