Gariban mariba ama pornosu var la bunun. inanmıyorsanız bi araştırın. ilk öğrendiğimde ben de hayal kırıklığına uğramıştım. Çocukluğumuzun kahramanı, cankizin kurtarıcısı mert, yiğit, saf, delikanlı keloglanin pornosu var.. ah be rustu asyalı! bu yaptığın büyük hainlik. değer miydi 3 kuruş için o masumiyeti kiralamaya..
uluslararası bir sağlık derneği tarafından mutabık kalınan oran, spor yapmayan normal tempoda bir bünye için kilo başına 0,8 gramdır. Ancak, bu oranı bile yakalamak dusuk ve alt orta gelir grubu için cok kolay değildir. tabi insanlar genelde yediklerinin makro hesabını yapmiyor.
Şimdi 80 kiloluk bir insanın 64 gr protein alması gerekiyor. sabah 1 yumurta, bir kalıp peynir filan yediniz, öğle yemeğinde makarna-corba, akşam da pilav ve taze fasulye...
sıradan, belki biraz geliri dusuk, yahut yediklerine çok ozenmeyen birinin bu sıradan menusu ile 50 grami bile gecemesi zor. ekstradan süt, yoğurt, kuruyemiş filan tuketilirse belki...
Tabi bu 0.8 gram dusuk tempoda yaşayan, spor yapmayan insanlar için geçerli. Hele biraz temponuz yüksekse, hareket ve kas gücü gerektiren bir işte çalışıyorsanız, kilo başı 1, hatta 1,2 gram filan protein tüketilmesi lazim.
Bu durumda da, kaliteli gıdalar tüketmek, et, balık yemek gerekiyor. gelgelelim, et ve balık tüketim düzeyleri ülke genelinde çok çok dusuk. Kişi başına Avrupalıların dörtte biri kadar et tuketiyoruz. tabii bir tarım ülkesi olmamıza rağmen etin bu kadar pahalı olması tarım politikası ve yöneticilerin mantelitisi ile alakalı ama insan bu durumda küfür etmeden duramiyor.
insanlığın gelişimi bir bakıma, uzun sure otlardan beslendikten sonra, taşın kesiciligini keşfedip avlanması ve et tüketmeye başlaması ile olmuştur.
Evet insanın her anlamda gelisiminde, sağlığına, zihninin gelisiminde protein çok önemli. Bağışıklık sistemi ve hastalıklardan korunma için de önemli. hatta saç dökülmesinin de temel nedenlerinden biri protein eksikliğidir...
hayatım boyunca metal müziğe antipati ile bakan, hiç haZZETMeyen biri olarak bendenize metali sevdiren harikulade grup. her parçası ayrı bi gaz. Tabii almancanin kabaliginin da etkisi var. gerçekten çok uyumlu. Metal müzik, zannimca sadece alman lisanında icra edilmelidir.
Burada yeni olduğum için bilmiyorum ama eğer varsa boyle bir sey, basalim parayı, alalim takipçileri. ne zamandır yazıyorum, hala 2 takipçim var. Tav oldum aq.
Su an içinde bulundugum durum. Şöyleki, seks yapacak karşı cinsten bir insan bulamadığım için, acaba kendi cinsimden biriyle sekslessem nasıl olur diye dusunuyorum. içine alma filan sıkıntı da guzel bi oral yapsam fena olmaz gibi. Uu beybi güzel bi hareketlenme oldu bende...
insanı daha da azgin bir hale sokan, bir suredir en az 2 günde bir sekslesmeye alışmış bunye için epey sarsıcı bir durum.
evet sözlük, 3 gündür tık yok ve canimi sıkmaya başladı artık bu. yarın 4. Gün olacak ve yarın da sekslesemezsem ilkel yöntemlere gececegim artık. attığım mesajlara, aramalara kimse doğru düzgün yanıt vermiyor. nerde anormallik var, cozemedim bir turlu. belki de bi bağımlılık durumudur bu; terapi almam gerekiyordur ama ne yapayım benim dogam bu. sokmadan duramiyorum...
20'li yaşların ortasına gelirken kendimde var olduğunu artık ciddi biçimde anladığım olay. önceleri tereddutluydum, var mı yok mu ama bardak yıkarken parmağımi kestiğinde fark ettim ki, hoşuma gidiyor acı ve kan. hem de derin şekilde kesmistim ve durup oluk oluk akan kanları izledim. geçenlerde ayağımı koltuğun kenarına çarptığımda açıdan kivranisim da ayrı tatliydi. artık acı duyabilmek için arada kendimi tokatliyorum, bazen de duvarı yumrukluyorum... buz gibi suyun altına girip tır tır titriyorum ve bu da inanılmaz bir haz veriyor...
evet, günlük yaşamdaki bu alışkanlıklar bi tarafa, mazişizmin en derinini, en aşırı halini yatakta, sex yaparken yaşamak istiyorum. mesela partnerim delice tokatlasa beni, sırtıma kırbacı vursa, deli gibi asagilasa, köle muamelesi yapsa, hatta yüzüme tukurup işese, tanrım, bu ne büyük bir haz kaynağı olurdu benim için. hiç yasamadim; hayal etmek bile çıldırtiyor doğrusu...
bilmiyorum, belki bir sapkınlık veya psikolojik problem.. ki umarım öyle değildir. ama şunu biliyorum, artık iyice açığa çıkmış durumda; evet bir mazoşistim ben...
anılar biriktikçe sisleniyor aşklarda
yitiriliyor serüven duygusu ki o zaman
şeytanımı koluma takıp gitmeliyim
yeni bir cehennem kurmalıyım kendime
hep kendini yineliyorken sesler kokular
gittikçe birbirine benziyorken dünle bugün
ölümsüz olmak kadar ürkünç birşey
bu dünyaya alışmak duygusu
sonsuza kadar sonsuzluğa asılı kalmak
tanrılara ödül insanoğluna cezaysa
kalbim bağışlanmayacak birşey yap
katlanma kendine ve bu dünyaya
kalbim ödünç say sana ayrılan ne varsa
geri vermiştin dinini
dilini de unut artık
aztektin yahut kürt, hüznünse kızılderili
geri ver ne kalmışsa sende, umutların dahil
hiçlik, o sezdiren keder
buydu senin payın
duyumsa sülfürün yarışını
seni vur ,seni bekleme, seni tarihsiz kıl
bir kartala parçalat seni kayalara zincirleyerek
kurbanla kurban eden bilinmiyor tarihe bakarsan
bir efsaneydi yaşamak, sende bilmiyorsun bunu
medyomdu kimya bir senfoninin diliydi belki
yeni cehennemler kurmuştuk bilinebilir şeylerden
sözünü tut artık, seni tarihsiz kıl
ve katlanma bu dünyaya ey kalbim
artık gitgide canımı sıkan ve beni usandiran durumdur.
sürekli taciz etmelerinden bıktim artık. her gün her saat onlarca kişi msj atıyor. "sizce memem nasil? biraz büyütebilir miyiz? yok sarkmaya başladı ne yapacağım? uçlarından biraz aldırmak istiyorum..." filan gibi sorular.
yani tamam, işim bu ama bir noktadan sonra sürekli meme görmekten gına geliyor. mesleği biraksammi diye düşünüyorum.
Evet, actigim başlık ve olayı ifade ediş bicimim eleştirilebilir, ama içeriğe yoğunlaşirsak tam olarak nerede yanlış yapmışim acaba? Sabahtan beri yapılmayan hakaret kalmadı.
1- buluşma teklifini kabul eden o. istese etmeyebilirdi.
2- arabama binen o. zorla mı bildirdim?
3- evime gelmek isteyen o. zorla mı eve attım?
4- istemeseydi sevismezdik. böyle bir insan değilim ben.
Burada sanki ben her şeyi zorla yaptirıyormisum, sapik ve tecavuzcuymusum gibi yaftalanmasinin ne mantığı var? Soyler misiniz.
iki reşit ve mümeyyiz insan kendi talep ve rızaları ile bir şeyler yaşamış. kimse kimseyi kandirmamis. nedir buradaki garabet?
Harbi fakir, acınası bi insandır bu. dışardan sipariş edip yemek yerine oturup vaktini harcayıp yemek hazırlar. yahu bas parayı, gelsin evine işte. Ne ugrasiyon, deli misin.
Şahsen ben her gün dışardan yemek yiyorum. bazen belki kahvaltıyı evde yaparım sadece. hem aylık 3000 filan masraf anca oluyor anca. ama bunu bile karşılayacak geliri yoksa yazık tabi. pis fakir.
bugün bir şeyler almak için bakkala girmistim. bakkal amca takkesini geçirmiş, sirti dönük şekilde namaz kılıyordu. aslında insaniyet namina ilk biraz bekledim. ama baktım bitecek gibi değil, aldım elime bi poset. ne varsa doldurdum içine. birsuru cips, çikolata, gofret, kola, dondurma ve daha neler neler...
tabi bakkal amca namaz kildigindan bozulmasın diye hiç bakmadi bile. sonra tam ayağa kalktı ki, dedim herhalde bitiyor. kaçtım gittim sonra anasını satayim. yüzümü bile görmedi.
ahaha lan çok zevkliydi ya. bi daha olsa bi daha yaparım. ama sonra aklıma geldi, hazır fırsat varken niye kasayı soymadim diye. ama kafamız o kadar kötülüğe çalışmıyor tabi. hep şu iyi niyetimizden kaybediyoruz yahu...
Bir keresinde starbucks'ta otururken dilencinin biri gelip yok rızıkmış, allahmış filan diye bi ton saçma sapan şey geveleyip para istedi. tabi yüzüne bile bakıp muhattap olmadım ama o kadar çok ısrar ettiki, sonunda beni çileden çıkarttı. bir de bayai abes abes konuşunca iyice tepemin tası attı ve 50 tl'lik banknot çıkartıp ortadan ikiye yardim ve yüzüne firlattim. ya bi git bacım ya hadi allah versin dedim.
o siradaki yuz ifadesini gormeliydiniz. kadin başını eğip bela okuya okuya giderken biz de arkadasla macchiato'larımızı yudumlayip katıla katıla güldük. parayi almadan gitti ama bilmediği bir şey vardı;
eğer paranın iki parçasını da alıp merkez bankasi'na gitseydi bütün para ile degistirebilirdi onları.
komiktir. adam 1,83 gibi anca orta denebilecek bir boya sahip ama lakabı 'uzun adam' hahaha. Ulan ben bile 1.87 yim ama arkadaşlarımın çoğu benden uzun. 1.90'in altında olan bayai kısadır arkadaş...
Evet efendim, malumunuz kent yaşamı içinde önemli bir sorundur bu. Kahrolası kapitalizm 75 kurusa aldığınız suyu 1,5 tl ye isetir. Evet artık ona da zam geldi amk. eskiden 1 tl idi. geçen şehirlerarası yolculukta isemeye 1,5 tl vermek nasıl koydu anlatamam. Keza çarsida gezerken de isemeye para veriyoruz. Ben alternatifleri sayayim;
2- mc donalds: tuvaletler şifreli. medeni cesaretiniz varsa gidip izin isterseniz. Ama ben genelde yanımda tarihi geçmiş kredi kartı taşıyorum. menüyü seçip sipariş veriyorum, sonra uyarı verince hayallah deyip tam çıkarken tuvalete girmek için izin istiyorum. Aynı taktiği burger'da veya başka restoranlarda da yapabilirsiniz.
3- lokanta ve restoranlar;. Evet, gidip kibarca izin isteyebilirsiniz, lakin turlu turlu insan tipi var, insan çekinebiliyor. bu yüzden eğer izin almaktan cekiniyorsaniz en mantiklisi, su alıp parasını verdikten sonra dönerken musaade istemek. bu noktada siritmiyor.
4- hastaneler, sağlık ocakları; evet, şehirde bulunduğunuz her konuma yakın hastane veya sağlık ocağı bulabilirsiniz. en rahatı budur.
5- artık hiçbir alternatif kalmadı, çok sikisiksiniz, mecbur özel helâya gireceksiniz. Son şans olarak, yanınızda 200 tl bulundurursaniz şansınız artabilir. küçük çaplı yerler bozuk parası olmadığı için belese izin verebilir, diğer yerlerde ise 'abi parayı bozmasak be yaa' diyebilirsiniz...
işte bu kadar. bu yöntemlerle siz de belese işlemenin keyfine varabilirsiniz. iyi şanslar....
