thomas hudson adındaki bir ressamın yaşamını ve onunla ilgili olarak deniz, hayat, savaş, ölüm, dostluk, sanat vs... gibi konuların anlatılışı.
burada papa'nın kedilere olan aşkını görüyoruz.
romanda roger adlı bir tip de hemingway ın kendisidir.
ressam, değişik kadınlardan olma oğullarıyla bir kaç haftalık bir tatil geçirir. sonra onlar gidince onları aslında sevdiğini anlar
sonra iki oğlu bir trafik kazasında ölür.
hudson un ilk tepkisi tuhaf ve sarsıcıdır: davy' nin ( oğlu ) direksiyonda olmadığına emimin.
işte bunu konuşur uzun uzun...
sonra bir gemiyle avrupa ya gider.
'...gemide acısıyla bir arada yaşayabileceğini umuyordu; henüz bilmiyordu acıyla bir arada yaşanamayacağını...'
--spoiler--
On altı yaşında olan john grady adındaki bir delikanlının teksas ve meksika'daki hayatta kalma mücadelesini konu edinir.
dedesi -ki onu yetiştiren adamdır- yeni ölmüştür. babası savaştan dönmüş ve artık başka bir adam olmuştur.
annesiyse oyuncu bir kadındır ve babasını da bu yüzden terk edip gitmiştir. bu şartlarda yaşadığı çiftlikten ayrılan john grady meksika'ya gider. orada başından bir sürü olay geçer. jonh'un hayatı atlardır ama bu hayat tarzı artık değişmektedir, genç adam kaybedilen bu yaşam tarzının acısını hisseder.
arka planda her insan tekinin verdiği olağan yaşam serüvenini izleriz.