o eli cekiyosun
19 (yolcu)
on birinci nesil yazar 110 takipçi 2907.32 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    pink floyd

    879.
  1. Yine de duvardan haberiniz var değil mi?

    Müzik gruplarının black mirror'ıdır.
    2 ...
  2. tip

    33.
  3. kurt

    156.
  4. cobain olanına aşık olduğumdur. oyşh.
    0 ...
  5. cannes valerenga jardel

    2.
  6. 13 yaşında olduğunu düşündüğüm yazar.
    3 ...
  7. o eli cekiyosun

    56.
  8. sigma olomouc liverpool hagi

    339.
  9. yazmayayım yazmayayım diyorum ama naber?
    1 ...
  10. sigma olomouc liverpool hagi

    336.
  11. yazmayayım yazmayayım diyorum ve yazmıyorum.
    2 ...
  12. kilo batra

    70.
  13. halapenyo yemek

    3.
  14. çaylak olmak

    419.
  15. Nolmuş ya, ne kadar sevdiğim yazar varsa hepsi çaylak olmuş.
    Yaprak dökümü resmen
    E ben kimle sohbet etcem simdi.

    Bana ne diyen psikolog ve
    Gozlerinmeyhanesi v5

    Canlarım. Sizi bekliycem.
    2 ...
  16. yeni bir işe başlamak

    15.
  17. bu minik iç dökme, tüm beyaz yakalı kardeşlerime gelsin.
    buyrun yoldaşlarım.

    artık daha olgun daha durgunumdur (daha tükenmiş).
    olumsuz söylemleri dillendirmek ve yaymak değil niyetim, yalnızca içimi dökmek.
    gerçekten öyle çaresizdim ki tüm şartlara okey vermek zorunda kaldım.
    şartları korkunç değil ama insan standardının altına düşünce baya kötü hissediyor.
    kiminin kariyeri yükselen bir grafik izler, benimki baya dalgalı. bu yüzden diyorum artık daha olgun daha durgunum; yani yetişkinlerin dünyasına bir adım daha yaklaştım. yani daha tükenmiş vaziyetteyim, yani bi' çıtır onlar kazandı. fakat kendi dünyama geri döneceğim.

    geçenlerde. iki kişinin sohbetine tanık oldum. ikisi de "beyaz yakalı" değildi. biri öğrenciydi, diğeri de kendi işinin başında biriydi. ve beyaz yakalıları eleştiriyorlardı. onlar gibi olmak istemediklerinden, beyaz yakalıların sisteme entegre olmuş "plaza dili", "starbucks" gibi ögelerden ibaret olduğunu düşünüyorlardı. ve her hallerinden belliydi; beyaz yakalıların bu circlea kendi istekleriyle girdiklerini zannediyorlardı.

    konuya çok uzak oldukları öyle belliydi ki. gözüme çok züppe gözüktüler. kendime baktım onların gözünden. mezun olduktan sonra yer yer 9 6 yer yer 8 6, cumartesi mesai, düşük ücret, mobbing; şartlar iyi olsa bile her gün izlenmesi zor olan, robotlaştıran, yabancılaştıran o sisteme kendi isteğimle girmiş olabilir miydim?

    bir de dönüp demesinler mi "bir kere uyanan insan tekrar o sisteme dönemiyor." diye.
    o zaman içimde öyle bir öfke birikti ki! modern zaman körleri! züppeler! bir şeylerin altın tepsiyle sunulduğu elini ayağını koyuş şeklinden belli olan, başka bir yavşak dile ve homemade kahveciye kendisi hapsolmuş burjuva! ben senin içindeki çiğliğin kokusunu alırım hayatım. biz hiç uyanmadık bi' siz uyandınız amk. ama maç daha bitmedi. öptüm bye.

    "Dekorların yıkıldığı olur. Yataktan kalkma, tramvay, dört saat çalışma, yemek, uyku ve aynı uyum içinde salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi; çoğu kez kolaylıkla izlenir bu yol. Yalnız bir gün, Neden ? yükselir ve her şey bu şaşkınlık kokan bıkkınlık içinde başlar. Başlar işte, bu önemli. Bıkkınlık, makinemsi bir yaşamın edimlerinin sonundadır, ama aynı zamanda bilincin devinimini başlatır. Onu uyandırır, gerisine yol açar. Gerisi, bilinçsiz olarak yeniden zincire dönüş ya da kesin uyanıştır. Uyanışın ardından sonuç gelir zamanla; intihar ya da iyileşme." Albert Camus, Sisifos Söyleni.
    3 ...
  18. duyulan en büyük yalan

    64.
  19. meryemiye

    4.
  20. meryem erkek ismi olsa kadın versiyonu derdim ama...

    gold premium kadın ismidir. double.
    1 ...
  21. kahve vs bitki çayı

    2.
  22. Tempolu bir günde kahve
    Temposuz bir günde bitki çayı bence.

    Tempolu günde kahve resmen up yapıyor.
    0 ...
  23. en güzel bitki çayı

    1.
  24. Ekinezyayı da değişik bulur ve severim.
    1 ...
  25. depresyon

    1081.
  26. sanırım bulunduğum nokta ama en azından farkındayım ve çıkmaya niyetliyim.
    1 ...
  27. günaydın sözlük

    4030.
  28. hissettiklerini hissetmemeye çalışarak yaşamak

    16.
  29. sonra bir gece çenede uyuşma olarak ortaya çıkar. acının etrafından dolaşılmaz içinden geçmek gerekir.
    1 ...
  30. sonra döndüm dedim ki

    1225.
  31. her şey olabilirim ama onursuz asla.
    1 ...
  32. herkesin sevdiği ama sizin sevmediğiniz şeyler

    356.
  33. (bkz: leyla ile mecnun)

    nefret etmiyorum ama overrated buluyorum. belki de ben anlamıyorumdur ve birkaç sene daha lazımdır onu anlayabilmem için.
    1 ...
  34. yazarların en son mutlu geçirdiği yıl

    212.
  35. 2013.

    entry nerde?suya mı düştü? su nerde? inek mi içti? inek nerde? dağa mı kaçtı? dağ nerde?
    1 ...
  36. parasızlık

    242.
  37. o parasızlık o parasızlık değil yalnız. yani gerçek parasızlıkta öyle iyi yanından falan bakamıyorsun hiçbir şeyin. rica ediciğim bi tarafımızdan toksik pozitiflik fışkırtmayalım. gerçek parasızlık insana bi çakar bi de duvar çakar.
    0 ...
  38. elmacık kemikleri

    1.
  39. bu başlık yeni mi açılıyor? wtf.
    0 ...
  40. hedonutopia

    13.
  41. bu aralar hayatımın arka planında çalan grup.

    harika şarkıları favorim.
    1 ...
  42. bana ne diyen psikolog

    25.
  43. hiç de "bana ne" demeyen psikologtur, yardımseverdir...
    teşekkürlerden bir demet.
    1 ...
  44. hikayeyi devam ettir

    86.
  45. buna rağmen lavaboya gidip kusmayanlar ve 155'i aramayanlar da vardı,
    kimilerinin hoşuna gitmişti.
    0 ...
  46. sevişme sahnesi olmayan film önerileri

    3.
  47. new york sokaklarında

    5.
  48. jazz versiyonuna iki gündür fena tutulduğum şarkı.
    5 dkda değişir bütün işler.
    1 ...
  49. uludağ sözlük

    22719.
  50. bir noktada, evimdir.
    beş sene sonra beni buraya getiren o kadar çok şey oldu ki.
    1 ...
  51. kıt kaynaklar sınırsız ihtiyaçlar

    4.
  52. Dönemin başında iktisat hocası sınıfta girer ve film şöyle başlar:
    iktisat; kıt kaynaklarla "sınırsız" ihtiyaçların karşılanmaya çalışılmasıdır. iNSAN iHTiYAÇLARI "SONSUZDUR".
    Ve bu, geriye kalan hayatımız boyunca bilinçaltımıza mütemadiyen kazınmaya devam eder.
    insan sanki doyumsuz bir canlıymış gibi, hep daha fazlasını istemek zorundaymış gibi aksi anormalmiş gibi aksettirilir. Yahut biz kelimelerin kökenini araştırmadığımız için bunu böyle algılarız.
    Geçenlerde bir kitapta şöyle bir şey okudum.
    "iktisattaki ihtiyaç kelimesi, günlük hayatta kullanılan ihtiyaç kelimesinin tam karşılığı olmayıp daha çok istek (want) kelimesinin tam karşılığıdır. isteklerin sınırsız olması, tekrarlanma ve yenilenme özelliklerinden kaynaklanmaktadır."
    Ben okuduğumdan şunu anladım; insan doyumsuz bir canlı değildir, hep daha fazlasına aç değildir; yani insan sadece belirli aralıklarla yemek yeme, su içme, uyuma gibi ihtiyaçlarını yenilemek ister.
    Kapitalizmin dikte ettiği bu söylemlerin sorgulanması önem arz ediyor. Zira bu cümleler bizi bize unutturuyor. Bizi bize yabancılaştırıyor.
    Sonra çıkıp biri "yat" aldığı zaman ve toplumun büyük bir kesimi açlık sınırındayken şunu diyebiliyor, "Her gelir grubunun kendine göre ihtiyaçları vardır.".
    Literatürde ne yazarsa yazsın böyle ihtiyaç olmaz!
    Hülasa, ben doyumsuz bir canlı değilim ve adalet istiyorum.
    Gelir dağılımı eşitliği istiyorum.
    Doyumsuz, bencil ağızların konuştuğu kelimeleri sorguluyor ve yargılıyorum.
    11 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük