8 yıldır 42 yaşında olan, mahalleden geçen haşere ilaçlama aracının vebalinden bile korkarken seri katil olarak tasarlanmış bir adam.
(bkz: adem aynası)
Kadıköy çarşıda dolaşırken her tarafta kapağını görüp bayıldığım, yazarının da nar'dan beri ikinci romanını beklediğim ece gamze atıcı olduğunu görünce daha bir sevindiğim roman. yazarına kafa tutan roman kahramanı Bakı yıldız super fikir, bakalım roman nasıl? gölgeler karanlıkta görünmez nedense pek yakın geldi bana.
Atatürk'ün Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı konuşmanın kapanış cümlesidir.
"türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, "polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek." onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir." işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği
yaşadığımız günlerde çok şaşırtıcı olmayan yıldırma politikasıdır çünkü çarşının çocukları Atatürk'ün anladığı Türk Genci Ve Türk Gençliğidır.
çünkü Çarşı insana, hayata, özgürlüğe ve insan iradesine karşı olan herşeye karşıdır
Atatürk'ün kaleminden :
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polisgelecek, asılsuçluları bırakıp, suçludiyeonuyakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek." Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir." işte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği
direniş in başladığı 28.Mayıs tarihinden beri yaptığım tüm paylaşımlar, yorumlar, yazılar ve haberlerin yalan olmasıyla sonuçlanan faşist sansür.
o curcuna içinde tesadüfen ortaya çıkan durum facebook'un da artık özgür düşüncenin ifade edildiği bir yer olmadığını kanıtladı.
5 gündür kendi kendime konuşuyormuşum ve benim gibi bir çok insan var sessiz gibi görünen ancak haberi olmadıkları bir sansür mekanizmasına takılan, dışarıdan haberler ve zaman tüneli gayet akıcı görünüyor ama yazdıklarınıza ve paylaştıklarınıza bir yorum gelmiyorsa hesabınız kör olmasa da dilsiz olmuş demektir.
ne varsa sözlüklerde var...
edit eksileyenlere gelsin: eksilediğiniz zaman en azından okuduğunuzu anlıyorum ve sözlüklerde hala sansür olmadığını görebiliyorum bu da bana yeter gerisi çok da sikimdeydi.
arada büyük ihtimalle inisiyatif kullanan vicdanı insanlar tarafından şifreli mesaj da vermeye çalışan yayınlardır.
adamlar rehin alınmış gibi.
(bkz: ntv nin hitler belgeseli yayınlaması)