300-500TL üstü Elektronik ürün alınmayacak site. Gidin bir el. dükkanına 50-100TL fazla para verin birebir ürünü görün ve ürünün faturasına ürün seri nosunu yazdırın. Ürün kendi markasının garantisinde olsun. En azından ürünün üreticisi ile muhatap olursunuz. Hepsi it kopuk ile muhatap olmazsınız. Bir ürün alırsınız sorun çıkmaz, iki alırsınız sorun çıkmaz, üçüncüye 2000TL ye Telefon alırsınız 6 ay sonra şaaak diye elinizde patlar, iki üç uğraşırsın garantiyle ama olmaz, bıkarsın bırakırsın, başka yeni bir telefon alırsınız. Arada parayı birilerine kazandırmış olursunuz. Amman dikkat!
Haluk özkıyıcı tarafından 1985 yılında Bursada kurulmuştur.
1995 yılına kadar proje, taahhüt ve mühendislik alanında, bu tarihten itibaren satış ağını genişleterek, bünyesine kattığı bayiliklerle satış ve pazarlama konusunda da sektördeki yerini almıştır.
artan ihtiyaçlar nedeniyle taahhüt, proje ve mühendislik hizmetleri Haluk Elektroteknik Ltd. Şti., satış ve pazarlama faaliyetleri ise Haluk Elektrik A.Ş. tarafından yürütülmektedir.
2017 ortalarında mali krizi giren firma; mavi yaka ve beyaz yaka personelinin nerdeyse tamamının işine son vermiş fakat işten çıkarılan personelin alacaklarının tamamını dahi ödeyememiştir. Neredeyse tüm taşınmazları icralık hale gelmiştir. iflas vermemiş olan firma, piyasadaki tedarikçilere olan borçları, icralar vb. ödemeleri dolayısıyla iş yapamaz durumdadır.
Aktif öğrenme; öğrencinin kendi öğrenmesinin yönetim ve sorumluluğunu üzerine aldığı, zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme biçimi olarak tanımlanabilir.
Aktif öğrenme bireyin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini dikkate alan, bireye çoklu öğrenme ve değerlendirme fırsatları sunan bir yaklaşımdır.
Kısacası aktif öğrenme öğrencilere öğrenme deneyimleri kazanmaları için fırsat sağlar.
Genellikle Matematik ve fen bilgisi öğretimi sırasında deneyle doğrulama veya göstermeye başvurulur. Deneysel yöntem buluş yoluyla öğretim stratejisinin bir yöntemidir. Öğrencilerin aktif öğrenmesinde en etkili yol deneysel etkinliklerdir. Çünkü öğrencilerin beş duyu organı ile öğrenme sağlanır. Deney için önceden konu hakkında genel bilgiler verilir. Öğrenciler bireysel veya gurup halinde deneyin planı çıkarılır. Deney için gerekli materyaller hazırlanarak yapılması gerekenler basmaklar halinde deney gerçekleştirilir. Ve sonucunda deney rapor haline getirilir. Deney öğrencilerin uygun davranışlarının kazanılmasına göre hazırlanmalıdır. Yani deney karışık olamamalı ve karışıklık yaratacak araç, gereç ve aygıtlar deneyden çıkarılmalıdır. Öğrenciler yapacakları deneyde araç ve gereç kullanımını , planlamayı, toplamayı öğrenmelidir. Deney amacına ulaşmalıdır.
Öğretmenlerin en çok kullandıkları bir yöntem olan anlatma yöntemi öğretmen merkezlidir ve öğretmenin konuyu öğrencilere aktarması esasına dayanır. Bu yönteme, teorik olarak işlenebilen derslerde önemli oranda yer verilebilir. Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan bu öğretim tekniği iki bin yıl kadar bir süre varlığını başarıyla sürdürmüştür. Fakat derslerde çok fazla kullanılması eğitim açısından önemli sakıncalar doğurur. Gerekli olduğu durumlar haricinde kullanmamakta yarar vardır.
Anlatım yöntemi, işlenmekte olan konuların bir sıra ve düzene göre konuşma yoluyla açıklamasına ve öğretilmesine denir. Düz anlatım, hazırlanmış bir metnin monoton bir biçimde okunur gibi tekrarı şeklinde olabileceği gibi, araya örnekler ve fıkralar sokarak ilginç bir hale getirilmiş bir konuşma biçiminde de olabilir. Bu yöntemin iyi kullanılabilmesi, öğretmenin kişiliğine, bilgisine, ses tonuna, konuşma gücüne (konuşma temposu, melodisi, telaffuzu, süre ayarlama), diyalektik yöntemi iyi kullanmasına, jest ve mimiklerine bağlıdır. Bu yöntemle ders anlatırken drama tekniği, tasvir, açıklama ve hikâye etme gayet ustalıkla kullanılmalıdır.
Anlatım yöntemi bilgi ve kavrama düzeyinin üzerindeki hedefler söz konusu ise, bilgiler karmaşık ve ayrıntılı ise, öğrenci katılımı gerekli ve önemli ise, öğrencilerin yetenek düzeyleri ortanın altında ise anlatım yoluyla verilen ders başarılı olamaz. Bu tür stratejide öğretmen sürekli olarak 7-8 dakikadan fazla konuşmamalıdır. ilkokul 1,2,3 sınıflarda 2-3 dakika, 4,5 sınıflarda 4-5 dakika, ortaokul ve liselerde 5-6, üniversitelerde 7-8 dakika sürekli konuşabilir; çünkü öğrencinin dikkati uzun süre konuşmalarda çabucak dağılabilir. Öğreticinin konuşma süresi arttıkça hatırlama oranı düşmektedir.
Anlatım yöntemi yanlış kullanımları nedeniyle birçok eleştiriye maruz kalmıştır. Ancak sınıfta bu yöntemi kullanmak zorunludur. Önemli olan anlatımın süresi, yeri, etkisi konunda yapılmış araştırmaların verilerinden faydalanmadır. Öğretmen öğrencide ki dikkat dağılmasını hissettiği an anlatım yönteminden farklı yöntemlere geçiş yapmalıdır. Anlatımın kısa ve ilginç olmasını sağlama ve herkesin dikkatini çekme öğretmenin görevidir.
Hedef ve davranışlar bilişsel alanın bilgi, duyuşsal alanın alma, devinişsel alanın uyarılma basamaklarından birinde olmalıdır. Davranışlar ezberden söyleme, yazma, tanıma ve hatırlama gibi özellikleri taşımalıdır.
Analizle öğretim , bir genellemeyi , genellemenin elde edilişindeki basmakları tek tek ve sırayla incelemek suretiyle anlamayı esas alan öğretim yöntemidir. Her adımda genellemeye ulaşmak için , yapılan işlemin gerekçesi, dayandığı matematik temelle açıklanır. Teoremlerin ispatına bu yöntemin uygulaması olarak bakılabilir. Bu kavrama düzeyini yükseltmeyi amaçlar ve özellikle özelikle ispatı birkaç adım gerektiren bağıntıların çıkarılmasında kullanılır.
Tanımlar matematiğin kuruluşunda yer alan her konuda çokça rastlanan bir bilgi türüdür. Tanımlar yardımıyla öğretimde , kazandırılacak olan kavramın tanımı , bu tanıma uyan ve uymayan örnekler birlikte verilir. Öğrencilere düşen görev bu tanımı dikkatli bir şekilde incelemek uyan ve uymayan örnekleri birbirinden ayırmaktır. Böylece kavram kelime kelime ezberlenmemiş ama anlaşılmış olur.
Örneğin “ bilinmeyen içeren ve bu bilinmeyene verilen her değer için doğruluğu sağlanan eşitliklere özdeşlik denir ” , bilinmeyen içeren ve bu bilinmeyene verilen bazı değer için doğruluğu sağlanan eşitliklere denklem denir ” öğrenciler bu tanımı incelerek verilen örnekleri bu tanıma uyarlayarak denklem ve özdeşlikleri ayırmaya başlar. Özdeşlik ve denklem arasındaki fark anlaşılmış olur.
Tümevarım, özel durumlarda genel bir sonuca erişmek için yapılan, usa vurmaya dayalı bir çalışma ve tartışma yöntemidir. Bu yöntem öğretimde örneklerden, sorunlardan, olaylardan ve özel durumlardan hareket ederek genel sonuçlara, kurallara yada kanılara varmak için kullanılır.
Tümdengelim ise, bir takım yasa, ilke yada kurallardan hareket ederek özel bir olayı, durumu yada örnekleri inceleme ve açıklama yöntemidir. Bu niteliği ile tümevarım tam karşıttır. Öğretmende bu yöntemden herhangi bir ilkenin, kuralın yada formülün ne ölçüde gerçekçi olduğunu araştırmada yararlanır.
Tüme varım yöntemi gözleme, deneye ve araştırmaya dayandığı için öğrencilere ezbercilik yerine bilimsel düşünme alışkanlığının gelişmesine katkıda bulunur. Bu yöntem ayrıca somut düşünceden soyut düşünmeye de yardımcı olur.
Bireylerin eleştirilme endişesi olmadan fikirlerini rahatlıkla ifade ettikleri grup tartışma tekniğidir. Beyin fırtınası, değişik fikirlerin ortaya konulmasını destekler, böylece kısa sürede çok sayıda farklı fikir üretilir. Bu tekniğin uygulanmasında fikirlerin niteliğinden çok, sayıca çokluğu önemlidir.
Gruplar, bu tekniği uygulayarak daha yaratıcı bir şekilde belirli bir konuda hızlı bir süreç içinde çok sayıda fikir üretirler. Fikirler, gruptakilerin bilgilerini, tecrübelerini ve ileri görüşlerini birleştirir bir şekilde toparlanarak listelenir ve ortaya çıkan fikirler listesinden kullanılabilecek olanlar seçilir.
Bütün öneriler kabul edilir ve listelenir, hiçbir öneri eleştirilmez, fikirlerin özgürce açıklanması desteklenir, bütün fikirler ortaya konuncaya kadar önerilerin ortaya konuşu devam eder, fikirlerin sınıflandırılması sağlanır, benzer fikirler fikri oraya atanın kabulü ile gruplandırılır,öneriler, fikri ortaya atanın kabulü ile geliştirilir.
Gösterip yaptırma tekniği daha çok fiziksel becerilerin kazandırılmasında kullanılan bir tekniktir. Öğretmen eylemi adım adım göstermesi, açıklaması , öğrencilerin bunları dikkatle izlemesi ve yapması, yeterli düzeye gelinceye kadar tekrar etmesi şeklindedir. Gösterip yaptırma tekniği öğrenciler için çok kalıcı bir öğretim tekniği olduğu için aktif öğrenmede çok büyük yeri vardır. Bu teknikle % 100 öğrenme sağlanır. Çünkü öğrenciler görerek, duyarak, dokunarak öğrenme sağlandığı için kalıcılık etkisi olur.
Problem çözme tekniği öğrenciyi çözüme yönlendirici olduğundan eğitici gücü çok yüksektir. Öğretmen anlaşılır ve açık problem sormalıdır. Öğrenciler sorulan problemi inceleyerek anlamaya çalışır. verilenlerle istenenler arasında bir bağ kurmaya çalışır. iyi anlaşılmayan problemlerin çözümü neredeyse imkansızdır. iyi anlaşılan problem nasıl veya hangi yolla yapılacağı kararlaştırılır. Sonucun yanlış çıkması durumunda tekrar başa dönülerek başka yöntemler denenmesi sağlanır. Problem çözme tekniği düşünme ve yorumlama gücünü artırır. Öğrenciler verilen problemler amacına uygun olmalıdır.
Sokrat Yöntemi de denir. Önceden hazırlanmış bir dizi sorunun sınıfta öğrenciler tarafından cevaplanması, tartışılması ve açıklanması temeline dayalı bir öğretim tekniğidir. Bu teknik , öğrencilerde derse karşı ilgiyi artırır, topluca düşünme alışkanlığı kazandırır, görgü kurallarına uygun dinleme, konuşma ve tartışma becerisini geliştirir. Öğrencilere sorulan sorular öğrenciyi rahatsız etmemeli , verilen cevaplar klasik ve kalıplaşmış cevaplar olmamalıdır. Sorulan sorular düşündürücü ve amacına uygun olmalıdır. Öğrencilere yeterli zaman ve eşit fırsatlar verilmelidir. Bu teknik her dersin belirli bölümlerinde uygulanabilir.
Grup biçiminde çalışma şeklidir. Burada grup terimi yüz yüze temas halinde bulunan, birçok insanın birbirini etkilediği ortam anlamında kullanılmaktadır. Açıkgöz’e göre işbirliğine dayalı öğretimin en önemli özelliği öğrencilerin ortak bir amaç doğrultusunda küçük gruplar (takımlar) halinde birbirinin öğrenmesine yardım ederek çalışmalarıdır. Bir grup çalışmasının işbirlikli öğrenme olabilmesi için gruptaki öğrencilerden beklenen hem kendilerinin hem de diğerlerinin öğrenmesini en üst düzeye çıkarmaya çalışmasıdır. Bir başka deyişle gruptaki her üye gruptaki diğer üyeler başarmadan kendisini de başaramayacağını bilir ve bu nedenle diğer arkadaşlarının öğrenmesine yardımcı olur. Sonunda elde edilen başarı tek, tek bireylerin katkısıyla elde edilmiş grup başarısıdır.
Eğer uygun koşullar sağlanırsa " hemen hemen tüm öğrenciler okulların öğretmeyi hedeflediği tüm davranışları öğrenebileceği" görüşüne dayanır. Bu strateji Carrol’un "öğretim modeli" ne dayalı olarak Bloom tarafından geliştirilmiştir. Bu strateji de kilit soru "bu çocuk nasıl öğrenir?" sorusudur. Bu sorunun altında yatan felsefeye göre çocuklar arasında gözlediğimiz başarı fakları, büyük ölçüde öğrenme yetenekleri arasındaki farktan değil, çevre farklarından ileri geldiğidir. Bu nedenle "çocuğun niçin öğrenemediği", "çocuğun öğrenmesini hangi öğelerin kısıtladığı yada engellediği" ortaya çıkarılmalıdır. Modelin temel öğesi her öğrenciye uygun bir sürenin tanınmasıdır. Modelin öğrenciye kendi "hazır bulunuşlu" ve "öğrenme hızına "göre öğrenmesi için sürenin temel değişkenleri aşağıdadır:
* Kendi hazır bulunuşluk durumuna
* Öğrenme hızına
* Yetenek
* Güdülenme
* Öğretimini anlaşılabilirliği
* Öğrenme fırsatları
* Öğretimin kalitesi
Öğrencilerin yaşamlarında karşılaşabilecekleri problem durumlarında değişik çözümler üretebilmeleri için sınıf içi veya sınıf dışı ortamlarda araştırma – inceleme yaparak öğrenme yaşantıları sağlamaktır.
Öğrenilen konuların değişik durumlarda denenmesine olanak sağlar.
Uygulama düzeyindeki hedef alanın öğrenciye kazandırılmasında etkilidir.
Dersin sonuç kısmında kullanılır.
Kullanılan teknikler: Beyin fırtınası, problem çözme, gösterme, yaptırma, rol yapma, dramatizasyon, deney, gözlem, soru-cevap
>Araştırma – inceleme Yoluyla Öğretim Stratejisinin Uygulanması
-Problemin hissedilmesi
-Problemin tanımlanması
-Hipotez kurma
-Veri toplama – Yöntem geliştirme
-Hipotezleri test etme
-Problemi çözme
Öğretmen, rehberdir.
Öğrenci, aktif ve merkezdedir.
Öğrenci merkezlidir.
Öğrencinin kendi gözlem ve etkinliklerine bağlı olarak bilgi, kavram, ilke ve genellemeye ulaşması amaçlanır.
Konular özelden genele yani tümevarım yoluyla işlenir.
Dersin etkinlik kısmında kullanılır.
Kavrama, uygulama, analiz, sentez gibi hedef alanlarının kazandırılmasında önemlidir.
Öğrencinin bilgiye araştırma, inceleme ve problem çözme yoluyla ulaşması sağlanır.
Yapılandırılmamış Yaklaşım: Öğrenci kendi çalışmasını başlatır, bu süreçte yönlendirilir ve öğrenme gerçekleşir. ilke, kavram ve problemin çözümünü doğal ortamda kendi kendine bulur. ( okulöncesi dön.)
Yapılandırılmış Yaklaşım: Öğrencinin kazanacağı hedef davranışları öğretmen belirler ve ilke, kavram ve genellemelere ulaşması için gerekli yönerge ve ipuçları verir.
Kullanılan Teknikler: Küçük grup tartışması, büyük grup tartışması, çember, zıt panel, münazara, açık oturum, soru-cevap
Öğretmen, rehberdir.
Öğrenci, aktif ve merkezdedir.
ilke kavram ve genellemelerin öğretmen tarafından düzenli bir şekilde sıralanması, bilginin hiyerarşik bir yapı içerisinde anlamlandırılarak öğrencilere aktarımı genelden özele yani tümdengelim yoluyla gerçekleşir.
Önce ilke, ardından örnek verilir. Bol örnek kullanmak gerekmektedir.
Öğretmen ve öğrenciler arasında yoğun etkileşim vardır.
Öğretim basamak basamak ilerler. Öğrenciye anlamlı öğrenmesini sağlayacak şekilde bilgiler ilişkilendirilerek ve önceki bilgilerle arasında bağlantılar kurularak sunulur.
Dersin giriş bölümünde kullanılır.
Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterli olmadığı veya konunun ilk defa sunulacağı zamanlarda kullanılır.
Kavramları, kavram ilişkilerini ve soyut konuların öğrenimini sağladığı için ilköğretim 4. veya 5. sınıflarından itibaren kullanılır.
Kullanılan Teknikler: Sempozyum, söylev, takrir,
Öğretmen, aktif ve merkezdedir.
Öğrenci, yarı aktiftir.
Bloom taksonomisi (Kempa, 1986; Colletta &, Chiopette 1989) birçok öğretmen ve eğitimci tarafından öğrenci bilişsel alanla ilgili kısmı başarılarının ölçülmesinde ençok kullanılan yaklaşımdır. Bu taksonominin basitten karmaşığa (düşük zihinsel düzeyden yüksek zihinsel düzeye) doğru altı seviyeden oluşur. Bunlar:
1. Bilgi seviyesi
2. Kavrama (Anlama) seviyesi
3. Uygulama seviyesi
4. Analiz seviyesi
5. Sentez seviyesi
6. Değerlendirme seviyesi, dir.
Bununla beraber, birçok sınav sistemi bu seviyelerin ilk üçünü aynen kullanırken son üçünü birleştirir. Böylece dört basamaklı bir ölçme yaklaşımı elde edilir (kempa, 1986). Orijinal taksonominin altı basamağını orta dereceli okullar için dörde indiren bu yaklaşımın kategorileri aşağıda örneklerle açıklanmaktadır.
1# Bilgi Seviyesi: bu seviyede öğrenciden sadece öğretilen bilgilerin hatırlanması istenir. Bilimsel bilgiler, hipotezler, teoriler, kavramlar gibi olguların sadece anlatıldıkları şekliyle hiçbir yorum getirmeden hatırlanması bu seviyenin kapsamına girer. Bu basamakla ilgili sorular, ne, nerede, ne zaman, kim ve tanımlayın gibi soru kelimeleri ile kurulur.
Bu seviyede sorulan sorulardan amaç düşünme ve yorumdan ziyade ezberlenen bilgilerin geri istenmesi şeklindedir. Bu bilgiler ezbere dayalı olduğu için kısa sürede unutulur. Bundan dolayı, öğretmenler bu tür sorulara fazla önem vermemelidirler. Çünkü, bunlar öğrencinin zihinsel yeteneklerinin gelişmesine çok az katkıda bulunur. Ancak, bu tür sorular sınavlarda hiç kullanılmamalı denilemez. Örneğin 10-15 soruluk kısa cevaplı bir sınavda 1-2 soru bu basamaktan seçilebilir.
Bilgi Seviyesi ile ilgili Örnek Sorular;
1. içinde serbest yükleri bulunan ne denir?
a) yalıtkan b) iletken c) molekül bileşikler d) hiçbiri
2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi Joule kanunu verir?
a) w= F.l b) W= Q.V c) W= i2.R.t d) p= i.r
3. Aşağıdaki ifadeleri tanımlayınız?
a) Lens kanunu b) Hall olayı c) Super iletken
d) Merkezal ivme e) Ohm kanunu
2# Kavrama (Anlama) Seviyesi :Bu seviyede öğrenci öğrendiklerini organize edip yorumlayabilir. Yani, öğrenci kendisine sunulan bilgileri zihninde canlandırıp farklı şekillerde ve farklı cümlelerle ifade edebilir. Tablolar, grafikler, karşılaştırmalı işlemler, bilgi sayfaları gibi kaynakları inceleyip kendi cümleleriyle yeniden ifade edebilir. Bu seviyedeki sorularda “açıkla”, “karşılaştır”, “benzerlik ve zıtlıklarını bul” gibi ifadeler bulunmalıdır.
Bu seviyedeki sorulardan amaç öğrencinin bir şekilde verilen bilgileri başka bir formda yorumlama yeteneğini ölçmektir. Buradaki sorularda öğrenci mevcut bilgilerini kullanarak yorum yapar.
Kavrama Seviyesi ile ilgili Örnek Sorular:
1 ivme ile yer çekimi ivmesi aşağıdaki ifadelerden hangisinde ortak özelliklere sahiptir.
a) ikiside yerin çekim kuvvetinden dolayı oluşur.
b) ikiside dışarıdan bir etki olması dolayısıyla oluşur.
c) ikiside hızlanmayı ifade eder.
d) ikiside hareketin sabit olmadığını ifade eder.
2 Işığın kırılmasının ışığın dalga modeli ile mi açıklamak daha uygundur, yoksa tanecik modeli ile mi açıklamak daha uygundur. Gerekçeleri ile birlikte yazınız.
3 Foto elektrik olayı ışığın hangi özelliğini açıklamada kullanılır?
4 Bir cismin eğrisel bir yörüngede hareket edebilmesi için hangi şartların gerçekleşmesi gerekir?
3# Uygulama Seviyesi:Bu seviyede öğrenci bilimsel bilgilerini ve anlayışını karşılaştığı yeni durumlara uygulayabilir. Burada, öğrenciden önceki bilgi birikiminden uygun bölümleri ve ilişkileri seçerek yeni duruma uygulaması ve sonuçları yorumlaması beklenir. Bu seviyedeki sorularda kullanılacak uygun soru kelimeleri , çözünüz, kullanınız, sınıflayınız, seçiniz ve ne kadar” gibi kelimelerdir.
Bu seviyedeki sorulardan amaç, öğrencilerin bilgi birikimlerini karşılaştıkları yeni durum ve problemlerin çözümlemede kullanabilme yeteneklerini ölçüp değerlendirmektir.
4# Analiz, Sentez ve Değerlendirme Seviyeleri (Yüksek Seviyeli Zihinsel Yetenekler):Bu seviyelerde öğrenci bilimsel bilgileri, o bilgileri oluşturan parçacıklara ayırabilir (analiz), Parçacıklara ayırdığı bilgilerden farklı birleştirmeler yaparak yeni bilgiler üretebilir (sentez), ve üretilen yeni bilgileri nedenleri, bilimsel geçerliliği ve sonuçları ile birlikte yorumlayabilir (değerlendirme).
Bu seviyelerde amaç öğrencilerin yüksek seviyeli zihinsel yeteneklerini ölçmektir. Bu ölçmede kullanılacak sorulardaki kelimeler şunlardır:
Analiz: analiz et, destekle, kanıt göster, nedenleri tanımla, niçin ve yorumla.
Sentez: tahmin et, geliştir, planla, sentez yap, üret, alet geliştir, yap veya kur.
Değerlendirme: değerlendir, görüşünü söyle, iddia et, değer takdir et, değerlendirme yap gibi.
Analiz, Sentez, Değerlendirme Seviyeleri ile ilgili Örnek Sorular:
1) Işığın kırılması deneyinde (tanecik modeline göre) yapılan deney sonucunda aşağıdaki veriler elde edilmiştir.
Gelme açısı (i) Kırılma açısı (r)
10 6.7
20 13.3
30 15.6
40 25.2
50 30.7
60 35.1
70 38.6
80 40.7
a) Tablodan verilen verilerden faydalanarak kırılma açılarının gelme açılarının fonksiyonu olarak gösteren bir grafik çizin.
b) Hangi grafik bir matematik sonuç çıkarmak için daha güvenilirdir?
2) 3 m kütleli cisim D den serbest bırakılıyor ve F noktasındaki 2 m kütleli cisimle esnek olarak çarpışıyor. 2 m kütlesi nereye kadar çıkabilir?
3) Hacim ile sıcaklık arasındaki ilişkiyi veren bir hipotez kurunuz ve bu hipotezi test edecek bir deney, düzeneği planlayın.
4) Çekirdek çevresinde dönen elektron, klasik mekaniğe göre enerji kaybederek çekirdek üzerine düşmesi beklenir ancak gerçekte böyle bir durum gözlenmez. Bunun sebebi sizce nedir açıklayın.
Bir eğitim programında yer alan hedef ve hedef davranışlarla, program içeriğinin iki boyutlu bir çizelge üzerinde gösterilmesine “Belirtke Tablosu” denir.
Eğitim durumları ve sınama durumlarının özünü oluşturur.
Özellikle sınama durumlarında ölçme aracının kapsam geçerliliğini sağlamada kılavuzluk yapar.
Ünite analizi içeriğin biraz daha sınırlandırılmış ve göze çarpacak biçimde ele alınmasıdır. Belirtke tablosundan daha ayrıntılıdır.
Belirtke tablosunun oluşturulması üç aşamada oluşmaktadır.
1. Öğretim hedeflerini belirleme.
2. Ders içeriğini belirleme.
3. iki boyutlu çizelgeyi hazırlama.
Dikey boyutunda konu ya da üniteler yer alır.
Yatay boyutunda ise hedefler ve davranışlar yer alır.
Hedeflerin hangi içerikle ilgili olduğu belli olur. Programın hedef içerik ilişkisini kurmak için ilgili davranışlarla konu başlıklarını kesiştiği yere (X) işareti konur.
işaret konulan yerler önemli davranışları, işaretsiz yerler ise önemsizleri belirtir.
1.Hangi ünite ya da konuda hangi düzeyde hedefin daha ağırlıklı olduğunu ortaya koyar.
2. Ünitelerin programdaki önemini belirtir.
3. Düzenlenecek öğrenme yaşantılarının seçimini gösterir.
4. Değerlendirmede kullanılacak soru sayısını gösterir.
5. Belirtke tablosunun en önemli işlevi ölçme araçlarını kapsam geçerliliğini sağlamasıdır.
Eğitim durumları (öğretme-öğrenme etkinlikleri) eğitim programının üçüncü temel öğesidir. Eğitim programı hedefe ulaşmak için öğretmen ve öğrencilerin en aktif olduğu öğedir.
Program geliştirmenin süreç boyutudur. Bu öğede birçok materyal işe koşulur. Bunun yanında öğretim yöntemleri kullanılır.
Öğrenci açısından öğrenme yaşantıları düzeneği, öğretmen açısından öğretme yaşantıları düzeneğidir.
Eğitim durumları öğesinin içinde şu öğeler yer alır:
Araç-gereçler, strateji,yöntem, teknikler, zaman, ipucu, dönüt, pekiştireç,öğretmen davranışları.
Eğitim durumları öğesinin içinde ne zaman öğretelim,nasıl öğretelim,ne ile öğretelim,nerede öğretelim sorularına cevap aranılır.
iyi bir sınav sorusu yazmak çok kolay bir iş değildir. Kaliteli soru yazımı, soru yazarında konuyla ve ölçme yöntemleriyle ilgili bilgilere sahip olmanın yanında beceri de gerektirir. iyi soru yazmak; konuyu iyi bilme, ölçmeye konu olan davranışları çok iyi tanımlayabilme, bazı ölçme tekniklerini bilme, öğrenci psikolojisini bilme, sabırlı olma, yaratıcı olma gibi özellikleri gerektirir. Bir davranışı ölçmeye yönelik ilk kez yazılan bir soru için, hiç unutulmaması gereken bir nokta, o sorunun daha iyi bir şekilde yazılabileceğidir.
Güvenilir ve geçerli bir sınav sorusu sorma için uyulması gereken ilkeler sınav türlerine göre değişse de bazı genel ilkeler mevcuttur.
Bir sınav sorusu sorarken dikkat edilecek hususların bazıları şunlardır:
1# istenilen cevap açık ve anlaşılır olmalı: Öğrenci soruyu okurken kendinden hangi cevabın istendiğini çok net olarak anlamalıdır. Sorunun çok açık olarak formüle edilmesi için; soruda kullanılan dil basit ve dolaysız olmalı, gramer ve noktalama hataları olmamalı ve gereksiz kelimelerin kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Sorunun açık ve net olarak sorulmamasından dolayı öğrencinin soruyu doğru cevaplayamaması durumunda elde edilecek puanlar öğrencilerin gerçek başarı düzeyini yansıtmada yetersiz kalır. Bu durum sınavın kalitesini (güvenirliği ve geçerliğini) düşürür.
2# Sınav soru kağıdı sade ve kullanışlı olmalı:Sınav sorularının sorulacağı kağıt dizaynı yapılırken öğrenci bilgileri, sınav/ders detayları, tarih, puanlama gibi bilgiler yerleştirilirken font tipleri boyutları kalınlıkları vb detayları ve önemli noktaların vurgulanması öğrenciye yardımcı olacak biçimde olmalıdır.
3# Aynı sorular yıldan yıla hiç değiştirilmeksizin kullanılmamalı: Öğrencilerin sınav sorularını bilmeleri, her yıl aynı sorular sorulduğundan dolayı veya öğretmenin bazı soruları kendisinin öğrencilere sınavdan önce vermesi durumunda yine konuyu bilmeyen, dersi öğrenmemiş öğrencilerin soru ve cevapları ezberleyerek yüksek puan almaları söz konusudur. Bu durum istenmedik değişkenlerin puanlara karışacağından dolayı geçerliği, hata puanın arttıracağından dolayı da güvenirliği düşürür. Yazılan bir sorunun belli bir süre sonra revizyonu tabi tutularak iyileştirilebileceği de unutulmamalıdır. Sorunun tekrar incelenmesiyle önceden görülemeyen bazı basit hataların giderilmesiyle birlikte, o sorudan faydalanarak aynı davranışı ölçmeye yönelik daha kaliteli bir soru yazma şansı da doğar.
4# Soru hedef davranışlara uygun olmalı: Soru hazırlamadan önce sınavın kapsamına uygun olarak bir belirtke tablosu (bkz: #37958691) hazırlanmalıdır. Bu suretle hangi konularda hangi düzeyde soruların sorulması gerektiği daha net olarak ortaya konmuş olmakla birlikte sınavın kapsam geçerliği de arttırılabilir. Her hedef davranışı ölçme amacıyla birden çok madde yazılarak bir soru bankası oluşturma çalışmasına da girilmelidir. Ayrıca, sorulan bir soru yazıldığı amaca uygun olmalıdır. Örneğin ölçülmek istenen davranış kavrama düzeyinde iken, soru kavrama düzeyinde bir zihinsel etkinliği ölçmeyip, bilgi düzeyinde kalıyorsa, bu sınavın istendik niteliklerini, özellikle kapsam geçerliğini düşürür. (bkz: bloom taksonomisine göre soru hazırlama/#37964980)
5# Derste verilene uygun olmalı: Derste öğrenciye verilen bilgi düzeyinde ise sınavda kavrama düzeyinde sorulmamalıdır. Öğrenciye daha önceden verilmemiş düzeyde sorularla anlamlı bir ölçme yapılamaz. (bkz: bloom taksonomisine göre soru hazırlama/#37964980)
6# öğrenci soru tipine aşına olmalı: sınavda sorulacak soruya benzer tipte ve düzeylerde soruların benzerleri derste önceden çözülmüş olması sınavda öğrenciden tam olarak nelerin istendiğinin anlatılması konusunda öğrenciye yardımcı olaraktır. Derste çözülmemiş düzeylerdeki soruların sınavda sorulması doğru bir ölçmenin yapılmasını engelleyecektir.
7# Yeteri sayıda birbirinden bağımsız soru sorulmalı: Öğrenci başarısının tam olarak ölçülebilmes için belirlenmiş kapsam içinden ayrı ayrı birbirinde bağımsız en az 4-5 adet soru sorularak öğrencinin her konudaki başarısı ölçülmelidir. Örneğin; bir matematik problemini 5 parçaya bölerek her aşamasını ayrı ayrı öğrenciden istemek hatalı bir ölçüme sebep olacaktır çünkü ilk soruyu yapamayan öğrenci diğerlerini de yapamayacak ve doğru bir ölçüm yapılamacayak ayrıca kapsam çok dar seçildiği için tümünü yapan öğrencinin de diğer konulardaki başarısı ölçülmemiş olacaktır. birbirinden bağımsız 5 sorunun her birinde a,b,c,d gibi alt şıklar ile soruların bölünmesi ve kapsamın tam ölçülmesi için uygun olacaktır.
8# Objektif testlerde bir maddeyle birden fazla bilgi yoklanmamalı: Özellikle objektifliği yüksek olan bir maddede tek bir bilgi yoklanmalıdır. Madde de ”ve”, “veya”' gibi bağlaçlarla iki veya daha çok bilginin yoklanması öğrencileri yanıltabileceğinden dolayı bu durum o sorunun ve dolayısıyla da testin güvenirliğini ve geçerliğini olumsuz yönde etkiler.
9# Puanlama objektifliğini arttırıcı tedbirlerin alınması: Puanlama sübjektifliğinin yüksek olduğu sınav türlerinde mutlak suretle puanlama güvenirliğini arttırıcı tedbirler alınmalıdır .Bu tedbirlerin en önemlisi detaylı bir cevap anahtarının hazırlanmasıdır. Cevap anahtarı soru yazılırken hazırlanmalıdır. Önce soruyu yazıp, sonra cevap anahtarı hazırlama yoluna gidilmemelidir. Hazırlanan bu cevap anahtarı gerekirse verilen orijinal cevaplara göre revizyona tabi tutulmalıdır.
mühendislik bölümünü yüzeysel olarak elindeki listeye göre değerlendirmekteler. bölümde sadece ilgili hocalardan aldıkları bilgilere güvenerek ders içerikleri, öğrenci akademik-teknik durumları, binaların fiziksel durumları, ders içerikleri hakkında rapor benzeri bir değerlendirme yapmaktalar. öğrencilerle de görüşmekteler fakat hocaların yönlendirdiği "sevimli" öğrencilerle görüşmekteler. yani bir üniversitede; hocalar derste konuları programa göre anlatmadan yüzelsel-keyifsel geçirse, sınavlarda kafalarına göre anlatmamış olsalar bile keyfi konuyla alakasız sorular sorsa, uygulama için hiçbir lab olmasa yada mevcut lablar kullanılmasa, ders içerikleri 20-30 sene önceki mühendislerin eğitiminden kalmış olsa, hocaların bu yetersizliklerinden dolayı öğrencilerin derslerde başarıları %30-%40 olsa bile müdek bunu görmez ve ziyarete geldiğinde bölüm başkanı/yetkili müdeke güzel temiz kağıt üstünde ders planlarını, ıvır zıvır gösterişli kağıtlar gösterilir. Öğrencilerle görüşmek istendiğinde bölüm başkanı sevdiği, ilerde asistan olacak yalaka öğrencileri müdek'in önüne atar ve her sorularına bu öğrencilerde "hee, süper, çok iyi, vb." cevapları alır ve tertemiz bir raporla ziyaretini bitirir müdek.
oysaki müdek türkiyede mühendislik eğitiminin gelişmesi için bir itici güç olabilir ve bölümleri kendilerini geliştirmek, hocaları kendilerini geliştirmek için zorlayabilir. müdek savunma olarak avrupada, amerikadakine benzer bir sistem olduğunu söyleyebilir ama "türkiyedeki öğrencilerin" hepsi türk, içlerinde hiç avrupalı, amerikalı yok yani bize uygun sistemleri de geliştirmesi gerekir. türkiyedeki en iyi mühendislik fakülteleri ile en kötü mühendislik fakulteleri arasındaki farklı kapatma için en kötülerin akreditasyonunu askıya alabilir yada bu fakulteleri ve asıl önemlisi hocaları dersleri iyi kaliteli güncel teknolojilerle bağlantılı anlatmaya zorlar çünkü çoğu hoca dersten ziyade akademik kariyer (dr. doc. prof.) peşindeler ve öğrencilerinin/derslerinin kalitesini, başarısını pek düşünmemekteler. Belki müdek'teki rapor düzenleyenlerde benzer başka bir verimsiz durumdadır ve önce müdek'in kendini silkelemesi gerekir!?
Kendisi Hindistanın çok başarılı oyuncu-yönetmen-produktörlerindedir. Sayısız sosyal sorumluluk projelerine imza atmıştır. Tanımayanlar derhal 3 idiot, PK, Dangal filmlerini izlesin sonra yazının devamını okusun. 2017 Türkiyeye geliş organizasyonunu kim yaptıysa, iyi yapamamış ve ayrıca bence Aamir Khan'ı tanımıyorda. Çünkü özellikle PK filmindeki inançlar, Dangal filmindeki Kadınlar ve 3 idiot'taki Eğitim Sistemi konularındaki mesajlarını görenlere "keşke bizde de böyle başarılı, ülkemizi geliştirmeye çalışan ve dünya çapında ünlü iyi insanlar olsa" dedirttecek kadar çağdaş birisidir. Umalım ki Türkleri iyi insanlar olarak tanır ve ülkemizde de benzer filmler için ilgili Türklere destek olur.
Emlak ve Mobilya alanında hizmet vermekte. Bursada tamamladıkları çok sayıda konut projesi bulunmakta. Bitirdikleri akıllı dairelerden birini gördüm. Daire içinde kullanılan malzemelerin dış görünüşü iyi ama kalite en kötünün bir üstü. Alçı, fayans, boya işleri yetersiz. Asansör her ay kesin bir kez bozulmakta. Havalandırma boşluklarının üstüne birer adet havalandırma pervanesi bile koymamış ve talepleri geri çevirmekteler. Daire içinde elektrik priz sayıları çok az. Yatak odalarında ebeveyn banyosu mevcut fakat kapısı ahşap ve duş alırken suyu direk kapıya vuracak kadar küçük ve düşüncesizce tasarlanmış. Dairelerin tesliminden bir yıl geçmesine rağmen hala eksikleri mevcut. Satış sonrası ilgi alaka yok denecek gibi. Daire müşterilerine satış sırasında otoparkta her daireye 2 araç düşüyor demelerine rağmen, otoparktaki tüm alanları tıka basa doldurulsa bile herbir daireye bir araç düşmüyor. Talep edilen herhangi bir eksiği gidermeleri çok kolay olmamakta. Müşterilerinin bir kısmı dairelerini projenin ilk başında daha temelde %10-15 daha ucuza aldıklarını sanıyorlar ama dairenin kalite anlamında nasıl olacağını ve teslimden sonra neler yaşayacaklarını bilmeden ucuza aldıklarını sanmaktalar. Eğer firmadan daire satın almayı düşünüyorsanız yukarıda yazılan olumsuz açıklamaları tavsiye olarak aklınızda tutun ama dikkate almayın ve gidin en az bir yıl önce bitirilmiş bir binanın apartman yöneticisi ile ve bir daire sahibiyle görüşerek karar verin. Sonuçta 350bin-400bin TL az para değil dimi?
1-Bilgi
Bireyin temel kavramları, ilkeleri olayları, terimleri, yöntemleri bilmesi, tanıması, hatırlaması ve ezbere söylemesi gibi bilişsel süreçleri kapsar. Terimler, olgular,araç gereçler,alışılar yönelim ve aşamalı dizilerin,sınıflamaların bilgileri ile ölçütler, yöntemler, ilke ve genellemeler, kuramlar ve yapıların bilgisini içerir.
2-Kavrama
Bilgi düzeyinde kazanılmış kavramların özümsenmesi, kendine mal edilmesi,anlamının yakalanması, yorumlanması, bir durumdan başka bir duruma çevirme,geleceğe yönelik kestirimde (öteleme) bulunma,bilgiyi kendi cümleleriyle ifade etmek gibi süreçleri kapsar. Anlamanın en alt basamağını oluşturur.
3-Uygulama
Öğrencinin kavrama düzeyindeki öğrenmelerine dayanarak,yeni problemleri çözüme ulaştırması,bilgileri işlemlere uygulaması,hesaplaması,yapıp göstermesi gibi süreçlerden oluşur.yani bir takım soyutlamaları,somut bir biçime dönüştürme,somut olarak yapıp gösterebilme özelliğini içerir.
4-Analiz
Parçalara ayırma, parçalar arasındaki ilişkileri bulma, bütünü oluşturan ilke ve kuralları tahlil etme, benzerlik ve farklılıkları ortaya koyma gibi süreçlerden oluşur. Bu aşamada tümden gelim önemlidir.
5-Sentez
Öğeleri,parçaları belli ilişki ve kurallara göre birleştirip,yeni bir bütün oluşturma,özgün fikirlere ulaşabilme. Yeni bir biçime ve formüle kavuşturabilme,yeni şeyler yaratma süreçlerinden oluşur. Üretme, buluş, icat ve yaratıcılık ön plandadır.
6-Değerlendirme
Bir ürünü, bir görüşü iç ve dış ölçütlere göre eleştirme, taktir etme sonuç çıkarma, özetleme, destekleme, yargılama, tutarsızlıkları gösterme v.b. süreçlerden oluşur.bir değer biçme standardını kullanma söz konusudur. Bireyin değer hükümlerini kullanması, haklıyı haksızdan ayırt etmesi gibi kazanımları ortaya koyar.
eğitim süreci içersinde/sonunda öğrencilerin durumları ile ilgili geri dönüşler almak için yapılacak sınavlarda da yine yukarıdaki durumlar gözetilerek sorular hazırlanır. (bkz: bloom taksonomisine göre soru hazırlama/#37964980)
türkiyedeki tüm endüstriyel işlerde çalışan insanları yetiştiren, tüm işçilerin hocaları olan, türkiyede erkek egemen toplumsal yapı yüzünden genel olarak erkeklerin meslek olarak seçtiği ve bu yüzden de diğer endüstriyel meslek grupları tarafından entresan "toplumsal cinsel fantazi"lere malzeme yapılan, hem ülkemizde sanayi gelişmiyor deyip hem de sanayiye ara eleman yetiştirenleri "toplumsal cinsel fantazi"si içinde görenlere rağmen hizmet vermeye devam eden, mezunlarının çoğunluğunun hem toplumsal hemde devlet tarafından hor görüldüğü, ülkemizin kendine yetmesi için yegane olarak el üstünde tutulmaları gerektiğini çoğu "zeki" meslek erbabının göremediği, ülkemizde teknik yetkileri olan akademisyenlerin "mühendislik için yeterli değiller" düşüncesi yerine "bunları mühendis yetiştirsinler diye mezun ettik" demeleri gereken ve aslında ülkenin tam anlamıyla refaha ermesinde kritik öneme sahip meslek grubunu yetiştiren fakültedir. Teknik yetkileri olan "zeki" akademisyenlerin ve diğer yetkililerin; bu fakülteleri kapatılmasından sonra yapılabilecek en iyi işin mühendislik fakültelerine uygulama mühendislik bolumleri açıp mezunlarını eğitim yüksek lisansıyla teknik öğretmen yapmak gibi bir fikri bulamayışları, halkımızın adına kimin "zeka"sıyla kararlar aldığını gözler önüne sermektedir.
Eğer Kendinizi iyi Hissediyorsanız, Üzülmeyin Geçer.
Hiçbir Şey Göründüğü Kadar Kolay Değildir.
Herşey Düşündüğünüzden Daha Uzun Sürer.
Ne Zaman Birşey Yapmaya Kalkışırsanız, Mutlaka Öncelikle Yapmanız Gereken Başka Birşey Vardır
Birşeyler Ters Gideceğinden Endişe Ederseniz, Ters Gidecektir.
Kestirme Yol, iki Nokta Arasındaki En Uzun Mesafedir.
Teneffüste Zaman Derstekinden Daha Hızlı Akar.
Hata Yapma Olasılığınız Herzaman Aynıdır.
Aradığınız Bir Şeyi Son Baktığınız Yerde Bulursunuz.
Bir Şeyi En Uygun Fiyata Satın Alırken, Ne Kadar Çok Uzun Araştırırsanız Araştırın, Satın Aldıktan Sonra Bir Başka Yerde Daha Ucuza Satıldığını Keşfedersiniz.
Parlemento Faaliyette iken Hiç Kimsenin Yaşamı, Özgürlüğü Ve Mal Varlığı Güvende Değildir.
Bir Cihazı Monte Ettikten Sonra, Mutlaka Birkaç Civata Artar.
Demiryollarına Bakarak Trenin Nereye Gittiğini Asla Bilemessiniz.
Bankadan Kredi Alırken, Önce ihtiyacınız Olmadığını ispatlamanız Gerekir.
Bir Şeyi Tamir Ederken, Düşündüğünüzden Daha Uzun Sürer Ve Daha Pahallıya Mal Olur.
Bekar Birinin (Kız/Erkek) Arkadaşı Yoksa Bir Nedeni Vardır.
Size Uygun Birini Bulduğunuzda, Ya Evlidir Ya Kız (Erkek) Arkadaşı Vardır Ya Da Gay'dir.
Bir Şeyle Fazla Oynarsanız, Onu Bozarsınız.
Bir Şeyi Yerleştirken Sıkışırsa Zorlayınız; Kırılırsa Zaten Değiştirmeniz Gerekiyordu.
Bozulan Bir Ev Aletini Tamirciye Nesinin Bozuk Olduğunu Gösterirken, Mükemmel Bir Şekilde Çalışır.
Pipo, Akıllı Bir Adama Düşünmek için Süre Tanır Fakat Akılsız için Ağzına Sokuşturacağı Bir Şeyden ibarettir.
Herkesin, Fazla Bir işe Yaramayan, "Nasıl Zengin Olunur?" Formülleri Vardır.
Çöpü Dışarıya Almanız Gerektiğini, Kapıcı Çöpü Aldıktan Sonra Hatırlarsınız.
Bir Tartışmada Şüpheye Düşerseniz Mırıldanın, Başınız Derde Girese Tartışmaya Başkanlık Edin.
Beyin X Güzellik X Medeni Hali = Sabit'tir. Bu Sabit ise Sıfır'dır.
Hayata Güzel Olan Herşey Ya Yasal Değildir Ya Ahlaki Değildir Ya Da Kilo Aldırıcıdır.
Kolay Kandırılanların Paralarının Kendilerinde Kalmasını Sağlamak Ahlaken Yanlıştır.
Bir Kişinin Size Karşı Beslediği Sevgi Duygusu, Sizin Onu Ne Kadar Sevdiğinizle Ters Orantılıdır.
Eldeki Bir Kuş, Tepenizdeki Bir Kuştan Daha Güvenlidir.
Aşk, Kalpte Açılan Bir Deliktir.
iyi Kızlar (Erkekler) ipi Sonuncu Olarak Göğüslerler.
Para, Aşkı Satın Alamaz Fakat Sizi Kesinlikle iyi Bir Pazarlık Yapabilecek Konuma Getirir.
Murphy'nin Altın Kuralı: Her Kimin Altını Varsa Kuralları O Yapar.
Tünelin Ucundaki Işık, Size Doğru Gelen Bir Trenin Far'ıdır.
Bekarlık Irsi Değildir.
Sizden Daha Çılgın Biriyle Arkadaş Olmayınız.
Güzellik Yüzeyseldir Ancak Çirkinlik Kemiğe Kadar işler.
Herkesi Memnun Etmeye Çalışırsanız, Kimse Bundan Hoşlanmaz.
Yapılan Hatalı Bir Hesaptan Birden Fazla Kişi Sorumlu ise, Hiçbiri Hata Yapmamıştır.
Şüpheye Düştüğünüzde, ikna Edici Olmaya Çalışın.
Mantık, Güven içinde Yanlış Sonuçlara Sistematik Olarak Ulaşmanızı Sağlayan Bir Metodtur.
Bir Uzman, Daha Az Bilinen Şeyleri Daha Çok Bilen Ve Hiçbirşey Hakkında Tamamiyle Herşeyi Bilen Kişidir.
Bir "Kişiye Masa Boyalı, Sakın Deyme!" Derseniz, Size inanmadan Önce Mutlaka Masaya Dokunacaktır.
Aşık Olduklarında, Akıllı Bir Adamla Budala Bir Adam Arasında Hiç Fark Yoktur.
Bütün Bir Dönem Kusursuz Çalışan Hesap Makinasının, Matematik Sınavında Pili Biter. (Açıklama: Her ihtimale Karşın, Beraberinizde Pil Taşırsanız, O Da Bayat Çıkar)
Bekarlık Zamanın Fonksiyonudur, Ne Zaman Birini Bulursanız, Hemen Bir Başkası Dikkatinizi Çeker.
Büyük Keşiflerin Tümü Hatalar Sonucunda Olmuştur.
Toplantı, Gündemin Tartışıldığı Ve Saatlerin Boşa Harcandığı Bir Faaliyettir.
Yeni Sistemler Yeni Problemleri Beraberinde Getirir.
Biz Herhangi Bir Konunun Yüzde Birinin Milyonda Birini Bile Bilmiyoruz.
Bir Tasarım Mühendisinin Temel Fonksiyonu Üretici için Onu imal Etmeyi Ve Tamirci için Tamirini Yapmayı Zorlaştırmaktır.
Okulun En Zor Dersinin Sınavında, Sınıfın En Çekici (Kızı/Erkeği) Yanınızda Oturmakla Dikkatinizi Dağıtır.
Bir Şeyi Anlayamıyorsanız, içgüdüsel Olarak Doğrudur.
Bir Deney Doğru Sonuç Veriyorsa, Bir Şeyler Ters Gitmiştir.
Bir Erkeği Elde Tutmanın Yolu, Onu Bırakmamacasına Sıkıca Sarmalamaktır.
Denediğiniz Herşey Başarısızlıkla Sonuçlanıyorsa, Kullanma Kılavuzuna Müracaat Ediniz.
Ters Gitmesi Muhtemel Bir Kaç Olasılık içinde En Fazla Hasar Verebilecek Olasılık Gerçekleşir.
Piyangoda Para Kazandığınız Gün, Ölümünüze Fazla Kalmamıştır.