gürcistan sarp kapısına yarım saat uzaklıkta bulunan yeşili, mavisi, insanı bambaşka olan memleketimdir. yüzde doksan okuma oranına sahip olan artvinin gelişmiş ilçelerindendir.
kuaför seni gördüğü anda bitmiştir olay. o kafasında zaten bi model belirlemiştir. sen istediğin kadar yırtın o odaklanmış yapacak hayalini kurduğu modeli. sen anlatırsın ama dinlemediğini de bilirsin ve sonunda anlattığınla alakasız bir saç modeli çıkarır ortaya. bir de çok muhteşem b sanat eserine bakar gibi gerinir durur. kapıdan çıkınca kuytu bir yer belirlenir ve kafa yere doğru eğilerek kalıplaşmış kafa biraz olsun aykırı bir hale getirilir. bugüne kadar kuaförden saklanmadan çıktığımı hatırlamam mesela.
bir kere rastladım öyle bir varlığa. çocuk dört yaşlarında filan artık televizyon izlemekten beyni çekmiş. annesi de yeniden hamile. muhabbet ediyoruz bende döndüm çocuğa bütün iyi niyetimle sordum.
-ayy ne güzel teomancım, kardeşin olcak.adını ne koyacaksın? teo: şukufe
o an beklediğim son isim oydu. o kadar kıl olmuş ki çocuk bebeğe, annesine gidip: karnındankinden nefret ediyorum gibi cüce olması ihtimalini düşündüren ilginç cümleler kuruyor. çocuklardan nefret ediyorum.
niye böyle genellenir ki insanlar?bilmem ne kadını bilmem ne erkeği.sanki o burçta olan insanların hepsi klonlanmak zorunda hepsi aynı model.
-burcun neydi arda?
-terazi
-anlamıştım zaten sende bi p.çlik olduğunu.derhal terkediyorum seni.başlamadan bitsin bu iş.ahmet de teraziydi.yoo bu sefer oyuna gelmem...
rize-pazardan artvin-hopaya kadar konuşulan köklü,anlamlı ve ne yazık ki bizim nesilin çoğunun bilmediği dildir.öğrenmek isteyenlere itinayla öğretirim bildiklerimi.
bizim memleketli olan kazım koyuncu önderliğinde kurulan,lazcada denizin çocukları diğer şivelere göre derenin çocukları,suyun çocukları manasına da gelen ünlü laz rock grubudur.mekanın cennet olsun kazımiçkimi.
gecenin ilerleyen saatlerinde can sıkıntısından onunla bununla konuşurken, farkında olmadan biraz fazla sesli yazmışım sanırım ve annem odamın kapısını açıp aynen şu tepkiyi verdi: Allasen koşuyor musun klavyenin üstünde?