domino edebiliteden kaynaklanan durum. erkeklerin bilinç altına yoğun bir sinyal yollar bu durum. dişiler rekabetçi varlıklardır ve minyon kızlar hiç de yabana atılacak durumda değildirler çok can yakarlar affetmezler.
serin bir yaz akşamıydı. liseliyiz tabi libido pik seviyesinden inmiyor uçanı kaçanı yüzeni indiren pirana modundayız. anne baba ve kardeşler hazır evden ayrılıp komşuluğa gitmişken hemen bilgisayarı balkona taşıyıp pornaları açtım usulca. sekmeler gırla. başlıklar okunamayacak raddeye geldi o denli. titiz bir inceleme ile beğendiklerimi daha sonra izlemek üzere saklıyor beğenmediklerimi kapatıyordum. tam bu hengamede burnuma kesif bir sigara kokusu geliyor ve arkama dönüp baktığımda o da ne ?! babam mutfakta sandalye oturup sigasını yakıp beni izliyor . siagarasını umutmuş geri dönmüş meğer. o şok halinde el malafatta baba ne yapıyorsun !? tiradını attım . peder hiç istifini bozmadan '' deminki kapattığın iyiydi pezevenk'' cevabını vermişti. şimdi o eski çoşkunluğu yok tabi. hey gidi günler.
muhteşem apo desen olmaz. adam masa tenisi oynuyor anca. sıkıcı hapishane dizisi olur. geçmişe dalsak iyice, idris-i bitlisi desek yine zor. alevilerden tepki alır. adam yavuz sultan selim'e yaranayım diye biçmiş 40.000 aleviyi.
80'ler dizisi yapsak, işkenceler var. kürt halkı niye böyle dizi çektiniz diye ayaklanır. bu kadar sikko bir resmi tarihe sahip olmak çok zor. ben yürekten üzülüyorum. kurulmamak daha iyi.
şöyle başımızı kaldırıp etrafımıza baktığımızda solcu bacılarımızın maalesef sütyen taktığını görüyoruz. karl marx reis bu günleri görse mezarında ters dönerdi şüphesiz .halbuki das kapitali okuyan her yoldaş sütyenin halk ile meme arasına giren bir engel, kaynakların eşit dağıtılması önünde kapitalist bir metafor olduğunu bilir ve buna karşı çıkar ,faşizme yenik düşmez yaşasın memelerin kardeşliği diyerek sütyenini çıkarıp atar.
devrim yolunda meme önemli yoldaşlar lütfen.
müzmin bir eşkal realitesi.
kapalı bir toplum yapısında olmalarından mütevellit gen havuzları dardır. tek kaş ve kıvırcık saç vakaları yaygındır. rumeli göçmenleri nasıl güzellik ortalamamızı arttırdıysa aynı şekilde alevi dostlar bu ortalamayı sürekli aşağıya çekiyor. üzücü bir durum.
çaylaklıktan kurtulup uludağ yazarı olduktan sonra götüm tavana vurduğu için, artık böyle bilgi içerikli konularla dolduracağım burayı. hatalı entry yazanların amına koyacağım. yeni gelen yazarlar seviyesiz yazıyor diyen enteller utanacak akan bilgi denizinden.
dönem insanının gündemini meşgul eden önemli temalardır. nalbantlık, zor, karizmatik ve riskli bir işti. savaşların belkemiği atlara nal çakmak, atı savaş meydanlarında coşturmak her erkeğin harcı olamazdı. sadece güçlü kollara sahip, cesur insanlar nalbant olarak kariyerlerini sürdürürdü.
bombeli don giyen ortaçağ dilberleri, bu erkeklerin karizmasına dayanamayıp, ahırın içinde amlarını yalatırdı.
iyi bir nalbant, tek çakımda atın 4 bacağını birden nala doyurabilmeliydi. tek eliyle nal çaktığını iddia eden şovmen nalbantlar zamanla silinip gitti. estetik kaygılardan doğan standardizasyon zorunluluğu, günümüzde hala kullanılan ideal nal çakma evresinin yaratılmasına ön ayak olmuştur.
o dönemler çok güzelmiş. şimdi atı koyuyorsun makineye, bilgisayar çakıyor nalı. o eski sohbet ederek bir yandan sikişilerek yapılan tatlı çivilemeleri göremiyoruz. teknoloji, bazı güzel duyguları da süpürüp götürdü.
bir menü açıklamaları vardır ki evlere şenlik hiç sekmez. bayağı bir süslenir ki, müşteri kendini lord sansın.
lan ne değişik şey yedim öyle amına koyim desin.
cafe dö pari soslu bonfile - 39 tl (40 değil şükür)
şov, açıklama kısmında başlar.
özel baharatlarla terbiye edilmiş bonfile + birbirinden bağımsız marul parçaları + yumuşacık domates pürecikleri + tereyağı ile yalanmış çılgın pirinç karmaşası + özel kesilmiş patates tava hüpürcükleri
abi şunu okuyunca veresin geliyor zaten şefe. ama tabak öyle değil. patatesi kızartmış adam etin yanına, pilavı basmış dayamış.
kenara da kıvırcık serpmiş. şekil dursun ve saçma olsun diye -faraza- etin yanına fındık serpmiş.
şeflik bu değil. insanlık bu değil.
bildiğin döner dürüm yapmış mesela piç. öyle anlatmışlar ki, lan ne acaba bu diyorsun.
sikişotti ekmeğine ince kıyılmış dana parçaları, özel domates harmanları...
kırgızistan'ın güneyinde iki dağ arasında kurulu bir şehir. narın diye telefuz edilir.
hatırı sayılır ölçüde müslüman çinlilier yaşar burada. yerel dilde kendilerine dungan deniyor.
hiç bir şeyi meşhur değildir. insana bir an önce işim bitsin de kaçayım haleti ruhiyesini hissettiriyor.
(bkz: bir arkadaşım ekolü)
valla 2008 de askere gittim o ara da sabah izlerdik. hep var bu dizi. yeni bölüm mü çekiyorlar habire, tekrar mı çözemedim. fönlü saçlı bi adam var üzülüyor. yanında askerler var. nasıl sik bir dizi bu amına koyim. sabaha karşıların vazgeçilmez dostu.