çok şey kaybetmiştir. bir bakıma cahildir, bir bakıma hiçbir şey görmemiş. yaşlısı var, genci var orada; gazete okurken öğreteni, ağzında sakızla bilgilendireni. bir dakikada adam eder, yarım saatte yerin dibine sokar. pehey.
uludağ sözlük'te ne gibi işlemlere maruz kaldığı bir merak konusu olduğundan ziyade, bu tip başlıkların ve sahiplerinin, ânında yaptırımlara maruz kalması gerek şart. dil, din, ırk ve cinsel tercihleri kapsayan ve hakaret içeren söylemlerin hâlâ daha var olması üzücü. yapanın troll olması işin vahametini değiştirmiyor; sonuçta düşünen de, yazan da senin benim gibi bir insan.
şimdi kimisi çıkıp "ama entry'de öyle denmiyor" diyebilir. burada, sözlük'te, başlıklara göre tanım yapılıyor değil mi? ilk entry'ye göre değil! yukarıdaki örnekte, iki kez işlenmiş bir nefret suçu var. hem de sadece üç sözcükle başarılmış(!). keza, böyle değerlendirilmeli.
edit:
örnekteki entry silinmiş. başlık da silinecektir muhtemelen.
birinde sıcak bunaltır insanı, beyin emir verir; "fazla hareket etmeyin ibneler" diye. tüm uzuvlar dururlar, kalırlar olduğu yerde. hadi bunu anlarım. diğerinde de soğuktur, her yeri donar insanın, beyin bu kez: "hepiniz hareketlenin, kan dolaşsın içinizde" der ama "sen dur pezevenk, şimdi sırası değil" diye de çüke emir verir parantez içinde ve nedensiz.
o ise durur yerinde küçümen, garip, öksüzce. benim bahtsız kaderdaşım.
100 lira yiyecek ve içeceğe (günde 3,33 lira), 70 lira da sigaraya (800 gr tütün= 40 lira, dört adet tüp filtre= 30 lira) harcamak kaydıyla yapılabilir. hatta 30 lira da artıyor, onunla da eğlenceye gidiyorum.
sözün bittiği yer ve anda, hasım tam da "ben haklıyım, sen sus ibne" diyecekken ve arkasını dönüp gidecekken atılan o belden kuvvetle ve tam da alnına denk gelen kafanın, insanda bir tür enerji boşalması yaratan hazzıdır ki; ajda pekkan soyunsa gelse, "tüm malım mülküm senindir numsara num, al beni, götür istediğin yere" dese, o mutluluğu vermez... veremez amına koyim.
doyana kadar et mi yemek istiyorsunuz? işte size bir çare: çoklukla brezilya'da rastlanılan bir menü çeşidi rodizio. aslında mesela, istanbul florya'daki kosova'da da uygulanıyordu bir zamanlar ama bu adla değil! karışık et söylediğinizde, her ızgara türünden sırayla getirirdi masaya garson, ta ki siz patlayıncaya, "dur artık, insaf lan" diyinceye dek.
bu tip menülerin uygulandığı et lokantalarında, masaya da ayrıca bir tarafı kırmızı, diğer tarafı yeşil kart bırakılır, müşteri kartı yeşil tarafı üstte olacak şekilde tuttuğu müddetçe de et çeşitleri gelmeye devam eder. kırmızı taraf ise "doydum" demek. karttan başka yöntemler de var; silindirik bir obje, bir bardak (bir tarafları hep kırmızı ve yeşil ama) olabiliyor. pek de pahalı değildir bu usülde yemek satan mekanlar ha.
sözlüğün anasını belliyorlar, kılları bile kıpırdamıyor. tabii parasız anca bu kadar olur bu iş. verse maaşlarını zall, sigortalarını yatırsa, olur mu böyle?
ânında düzeltilmezlerse, öyle kalıyor o başlıklar sonra. allah'tan google diye bir destekçisi var sözlüğün; yoksa vallahi de tallahi de bir kişi uğrayıp okumaz sözlüğü. alexa'da 82. sırada sözlük! daha da gerileyecek, bu aymazlıkları yüzünden. ama yazarlar süper bak. körler, sağırlar, birbirini ağırlar.
işlerini yapmayan sözlük ameleleri kendileri. hem iş yapmıyorlar hem ameleler. paradoksal.
tipik 50 yaş üstü baba aksiyonu. filiz akın kör olmuş, üstüne ediz hun'dan ayrılmışlar, hüngür hüngür ağlıyor orada; seninki "zooort" diye osuruyor! ilsa, "play it, play as time goes by" diyor sam'e... seninkiyle gözgöze geliyorsun, eli burnunda dolma yapıyor filan. başka türlü zevkleri var adamların. aşmışlar.
sonra da arkadaşlarıyla beraber, vuruyorlar böyle yuvarlak bir şeye, tepiyorlar koca koca götleriyle, göbekleriyle. yahu insanda biraz hayâ olur, estetiğe önem verir, insanlık olur, insanlık. kıssadan hisse: topun bizatihi kendisidir.
şimdi, sağda solda boru boru atan arkadaşlar var. bazen mesajla, bazen nickaltına geliyorlar... bir takım tehditler filan böyle, acayip acayip konuşmalar, kendini matah bir şey zannetmeler; onlaradır bu toplanış. bir gün belirlensin. yer de tabii. toplansınlar kendi aralarında, yesinler birbirlerini ibneler. gelsinler orada kendilerini tanıtsınlar, çük boylarını söylesinler, o sıkı götlerinin ölçülerini tüm yazarlar bilsinler diyorum ben. ak göt kara göt belli olsun artık kardeşim. hep boş sallama, hep atıp tutma! yiyorsa yani, hadi! küfür etmeyi biliyorsun, gelsene buraya da. top.
bir türk erkeği için ortalama 2.23 santimetredir. araplarda bu oran 4.14 cm, avrupa genel ortalaması 1.92 cm, japonlarda ise -1 cm oluyor. evet, japonlarınki içe kaçıyor.
geri kalmış toplumlara has, kimi yörelerde öpücük olarak adlandırılan, insanların hayvanlıklarını test ettikleri cüretkâr davranış biçimi. bir iguanadan farklı olmalı insan... ne bileyim, atılması gerekli salgılarını atmalı meselâ. gidip de onu başkası ile değiştirmek niye? kaldı ki, sağlıksal açıdan da sorunlar yaratabilir bu değiştirme işlemi.
bakın uzaylılara, bir tanesinin öpüştüğünü görebilir misiniz? neden? medeniler de ondan.
geçen sene msn'den konuşuyoruz zall'la, sordum; "çok tatlısın, şu an üstünde ne var zall?" dedim. "ropdöşambır" dedi aniden. sildim msn'den, bir daha da görüşmedim kendisiyle. şimdilerde facebook'tan habire istek gönderiyor, taciz ediyor ama bir daha asla zall, asla! vermeyecem sana.
'zall ın sözlüğe vedası'ndan sonra (kısmetse iki gün içinde olacak o da), yarattığı uludağ sözlük'ün, yazarlarının ağzından düşecek ilk söz. hemen dedikodular, aşnafişneler, muallakta guruldamalar başlar sonra filan. insan düşmeye görsün, bir tekme de sen at hemen.
uludağ sözlük'ün sahibi olduğu iddia edilen zat-ı muhtereme bir sesleniş, bir serzeniş, korkunç bir uyarı. ayağını denk alması gereken bu şahsa; en geç yarın öğlene kadar, bu zmana dek hiçbir para, beş kontör bile hatta bir buse bile vermeden köle gibi çalıştırdığı moderatörlerin, en azından sigortalarını yatırması konusunda uyarır, yapmadığı takdirde başına gelecekleri tahmin bile edemeyeceğini buradan, bu entry vasıtasıyla duyuruyorum.
zaten, halihazırda zall ın modları ücretsiz çalıştırması gibi bir haksızlık varken, bir de üstüne, bu arkadaşları sigortasız olarak köle gibi kullanması hadisesi, sanırım birçok yazarın gözünden kaçmamıştır. kayıtdışı istihdamın en bariz örneklerinden olan bu durumun, bizzat yarın sabah hemen sgkistanbul bölge müdürlüğü'ne, şikayet dilekçesini elden vermemle halledileceği kanaatindeyim.
bilindiği üzere sözlüğümüzün, yaz dönemi ile birlikte yazar sayısı artmakta ve entry girişleri de bu sebepten baş edilemeyecek derecede yoğunlaşmaktadır. halen sözlükte profesyonel olarak görev yapan dokuz moderatörümüze yardımcı olmak ve onların yükünü bir nebze olsun azaltmak için 1haziran2012 cuma günü itibarıyla görevlerine başlamak üzere;
- en küçüğü 31mayıs1994 doğumlu (üst sınır yok ama pinpon da olmasın amk),
- sabit adreslerini (veya sabit telefonlarını) sözlük yönetimiyle paylaşabilecek,
- bilgisayardan ve en son teknolojik gelişmelerden haberdar olan (en azından kendi kendine format atmasını bilen, pc'sini söküp takabilen, evde ütü bozulduğunda tamirci çağırmayan),
- sözlük geçmişleri (kanıtlamak şartıyla herhangi bir sözlük olabilir) en az üç (3) ay olan,
- siyasi hiçbir oluşum ya da kuruluşla ilgisi olmayan (sözlük içi de dahil),
- sportif anlamda görünüşüne önem veren (olası çıkılacak televizyon programları için önemli),
- türkçeyi özenle kullanan ve en az bir yabancı dile (tercihan fransızca, ingilizceyi herkes biliyor) anadili kıvamında hâkim,
- her şartta sakinliğine mukayyet olacak (adetâ az pişmiş sığır bonfile misâli) ve bunu sözlük içi diyaloglarda her an koruyabilecek,
- daha önce uludağ sözlük'te bir (1) defadan çok çaylaklık cezası almamış,
- sözlük'teki entry sayısı 500'ü geçmiş ve karması 200'ün üzerinde (başvuru ânında)
olmak şartlarıyla profesyonelmoderatörler (ücret, başvuru ânında teati edilebilir) alınacaktır.
yukarıdaki şartlara haiz kullanıcılar, şimdiki moderasyon üyelerinden birine ya da sözlük yönetim kurulu başkanı zall'a, direkt mesajlaşma fasilitesini kullanarak "şahsen" başvurularını, en geç 11mayıs2012cuma günü mesai saati bitimine dek yapabilirler.
benim asıl merak ettiğimse; bu değerli arkadaşların edebiyat geçmişi. lütfen kitap çıkarmışlar filan demeyin, en son geçen ay babam dördüncü özyaşamöykü kitabını yayımlattı. eşine dostuna dağıtmak için sadece. kendisi 75 yaşında. cebinden verdin mi parasını, bu işi yapamayacağın yer yok.
(laf aramızda, şu gelişmeler'den ayda iki kez duyurulan "kitap yazmış, heyoo" minvalli ikazlardan da gına geldi. adam parasını verip bastırıyor iki karaladığını, sonra "iyi yazarım ben, kitabım bile var" diye karılara yazıyor)
birileri onca zaman uğraşacak, öyle ya da böyle bir eser ortaya çıkaracak, sonra nereden kendilerinde seçicilik sıfatı gördükleri bilinmeyen bu değerli arkadaşların seçiciliğinde bu eserler yayımlanacak. olur mu böyle?
bu sözlükteki en beğenilen yazarın, sözlük yönetimince kayıtsız şartsız desteklenen bir troll ve onun saçma sapan yazıları oldukça... olur tabii, neden olmasın?
not:
bu yazıyı ciddiye almayabilirsiniz. nihayetinde, çeşitli kullanıcı adları altında burada yazı yazan binlerce kişiden biriyim. aynı sizin de kim olduğunuzun belli olmadığı gibi. tüm emeği geçen arkadaşlarımıza kendi payıma ilk önce teşekkür ediyor, bundan sonra daha şeffaf olmalarını diliyorum. sonra başka platformlarda ağlayıp burada ahkâm kesmezsiniz hem!
son posta gazetesinin okuyucularına hizmeti, yeni zabıta romanı. bütün dünya dillerine çevrilen ve tüm dünyada ilgile okunan romanın tefsiri bugünden (30 haziran 1938) tezi yok son postada.
bilindiği üzre, malatya meb'usu ismet inönü, bu ayın 25 inci günü başvekâletten istifasını vermişti. reisicumhur mustafa kemal atatürk de o'nun yerine, izmir meb'usu celâl bayar'ı başvekilliğe tayin etmiş, kabineyi teşkile memur kılmış, icra vekilleri heyetini de tasdik buyurmuşlardı.
bugün saat 17 de içtima eden icra vekilleri heyetine de reisicumhurumuz atatürk riyaset buyurmuştur. iki buçuk saat müddetle devam eden içtima sonucu tayin edilen yeni icra vekilleri aşağıdaki zevattan teşekkül etmekte:
1. Mahmut Celâl Bayar/Başbakan
2. Ali Rana Tarhan/Gümrük ve inhisarlar Vekili
3. Şükrü Saracoğlu/Adliye Vekili
4. Kazım Fikri Özalp/Müdafa-i Milliye Vekili
5. Şükrü Kaya/Dahiliye Vekili
6. Tevfik Rüştü Aras/Hariciye Vekili
7. Fuat Ağralı/Maliye Vekili
8. Şakir Kesebir/iktisat Vekili
9. Saffet Arıkan/Maarif Vekili
10. Ali Çetinkaya/Nafia Vekili
11. Ahmet Hulusi Alataş/Sıhhiye ve Muavenet-i içtimaiye Vekili
12. Şakir Kesebir/Ziraat Vekili
13. Faik Kurdoğlu/Ziraat Vekili