öldürülen hatta katledilen küçük bir kız çocuğu münevver. akp ankara il kongresinde Celalettin Cerrah'ın "Kızlarına sahip çıksalarmış.." sözünü bile geride bırakmış başbakanımız recep tayyip erdoğan.
''Bu ülkede bir başbakan olarak, bir baba olarak çocuklarımızın yarınları için özellikle bir şey vurgulamak istiyorum. Hiçbir görsel medya patronu gençliğimizin ahlaki erozyonuna fırsat vermemeli. Yarın öyle bir bela olur ki bu bela onların başına da vurur. Anneler babalar olarak bizim de üzerimizde görevler var. Son zamanlarda bazı arzu edilmeyen cinayetler, katliamlar duyuyorsak anne baba olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. ''Acaba biz nerede hatalar yaptık''; diye üzerinde durmalıyız. Sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma gerçekten bizi dertlendiriyor. Onun için aileye sahip çıkacağız. Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya. Davulcu, zurnacı kızmasın. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz.''
kurbanın suçlandığı bir ülkede yaşıyoruz hamdolsun diyelim ...
'demokratik midir?' sorusunu akla hızla getiren önermedir. adam kayırmanın başka bir yoludur. sizin kadar iyi bir yazar varken, sırf 'benim tanıdıklarım var içerde' diyerek yazar olmanızdır. kim kendine bunu yedirebilir? eş, dost, akrabanın size iş bulmasına benzer. yapmayın, etmeyindir. kadrolaşılıyor mu nedir yani. kaliteli yazar sahibi olmak basit bir süreçle mümkündür. mod vasfıyla sözlükte olan arkadaşlarımız yazarların çaylaklık dönemi girilerini daha ciddiyetle değerlendirseler, sözlüğü takip etme konusunda eksik kalmasalar sağlanabilir bir durumdur. diyeceksiniz ki 'adam mod diye hayatının merkezine sözlüğümü koyacak, 7/24 seninle mi uğraşacak?' paşam kendimizi kandırmanın alemi yok. burası kar amaçlı kurulan bir organizasyondur. burdan para kazanan var ise müşteri memnuniyetinin de sağlanması gerekir. bir gün gelir kimse yazmaz, yazanlar da okuyan tatminini sağlamaz ise 'reyting' düşer, ulu sözlüğün sonu hüsran olur.
eliyahu goldratt ve arkadaşları tarafından geliştirilen altı sigma ' ya benzer ve tamamlayacağı özellikleri taşıyan kısıt teoreminin ana temasıdır. bu teoreme göre zayıf halkayı saptamak önemlidir. Çünkü diğer halkalar ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar kurumunuzun başarısını sınırlayan "en zayıf halka" olacaktır.
serseri adamlara aşık oldum hep. sonra da onları ehlileştirip birer ev kedisi yaptım. ve sonunda da sürekli yakındım eskiden ne kadar çok eğleniyorduk, çok değiştin sen, sıkılıyorum bu halinden diye. kadınları anlamakta zorlanan erkeklere gerçekten hak veriyorum sözlük.
yaşınız gençse ve işverenseniz ömür törpüsü olan sorundur. samimiyet kurmazsınız kendini beğenmiş, gıcık patron olursunuz ve çalışanlarınız arkanızdan dedikodunuzu eksik etmez, samimi davranırsanız suistimal edilirsiniz. sözün özü hakikaten çok zordur, bu dengeyi sağlamaya çalışmak sizi çok yıpratır.
bir celebrity'e çevrilmiş yazardır. abartılmasına bir mana veremediğim, eşcinsellikten dem vuran bu yazara herkesin ne kadar çok şeyi varmış söyleyecek.
yaşamının çalışma dönemine girmiş, iş hayatından bezmiş bir bireyin yakarışıdır, özlemidir. ne kadar kötü geçmiş olursa olsun hayatınızın geri kalan döneminde hep iyi olarak anımsanır.
bedensel özürü olmayıp ta zihinsel özüre sahip yazarların şaşırdığı hadisedir. ebeveynlerinden biri bedensel engelli bir çocuk olarak cinsel yaşamlarının olduğunun en büyük kanıtıyımdır. bu konuyu kendilerine dert etmiş düz beyinli arkadaşlara bir iki kelam etmek isterim. herkes potansiyel birer engellidir bunun unutulmaması gerekir, yarın başınıza geldiğinde merakınızı kendi cinsel yaşamınıza bakarak giderebilirsiniz.
desteklenmesi gereken bir slogandır. içgüdülerinden dolayı kimse yargılanamaz. onlarda insandır neticede toplumdaki her birey kadar özgürlüklerini kullanmaya hakları vardır.