nuit
325 (çok gezmiş çok okumuş)
üçüncü nesil yazar 2 takipçi 27.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    inönü stadı inşaatı

    1.
  1. bu lig bitiminde başlayacaktır. Sonunda anıtlar kurulu onayı verdi.
    http://www.emlaktayenihab...t-lig-bitiminde-basliyor/
    0 ...
  2. neolitik çağa ışık tutan marmaray

    1.
  3. kazılar sırasında ortaya çıkan antik şehirlerin kimseye çaktırılmadan üstünün kapandığını duymuştuk.. kapatılamayanlar da varmış demek ki.. bbc farketmiş.. ilk toplu ayak izi, önemli neolitik çağ buluntuları.. ilk çağdan beri yaşamın devam ettiği topraklarda daha farklısının elde edileceğini kim düşünebilir ki zaten.. sevinsek mi üzülsek mi belli değil..

    haberle ilgili geniş bilgi için :
    http://www.emlaktayenihab...olitik-caga-isik-tutuyor/
    1 ...
  4. cristiano ronaldo nun evi

    1.
  5. akıllara zarardır. hele hele madrid'deki evini gören hiç kimse de çıkıp aga bu nedir demiyo..
    biz selim yuhayla yetinelim sevgili ronaldo mimar olarak kendine Joaquin Torres 'i seçmiş.. *

    http://www.emlaktayenihab...-ronaldonun-mutevazi-evi/
    2 ...
  6. ahsen bizimege

    1.
  7. ŞTL'nin efsanevi barbi bebek fen öğretmeni! Ergenliğe yeni adım atan sivilceli güruh asla ders dinleyemedikleri halde, hocadan torpilli idiler. Çok net hatırlıyorum benjamin!
    0 ...
  8. dukan günlüğü

    1.
  9. bloggerlar arasında pek bir yaygın olan diyet günlüğü zımbırtısının "-de" hali.
    Aşağıdaki en yenisi, en şahanesi.

    http://samdakayisi.blogspot.com
    0 ...
  10. balkan soundz festival 2 sulukule eğlencesi

    1.
  11. balkan soundz festival 2

    1.
  12. balkan soundz festinal 2 - sulu kule eğlencesi adıyla, 2 ekim 2009 tarihinde maçka küçükçiftlikte gerçekleşek olan, birincisi sadece 4 ay önce aynı mekanda gerçekleştirilen balkan müziği temalı festival. *
    http://www.biletix.com/event.htm?id=KKSLK
    0 ...
  13. balkan soundz festival

    1.
  14. 28 haziran 2009 tarihinde maçka küçük çiftlik parkta,bir diğer deyişle lunaparkın içinde gerçekleştirilen balkan müziği festivali. yağmura rağmen, sıcağa rağmen gayet eğlenceli, pazar gününü renklendiren bir organizasyondu. özellikle performanslarda deladap ve zil zurna isimli gruba ayrı bir ilgi gösterdik. Şimdi fellik fellik youtube didikleniyor ki kendilerini daha yakından tanıyabilelim. *
    program da aşağıdaki gibiydi..

    14.00 Kapı açılış
    15.30 Kolektif Istanbul
    17.00 Selim Sesler
    18.30 DeLaDap!
    20.30 Firewater
    22.30 Boban Markovic Orkestar
    Ayrıca DJ Fourty Thieves (UK) ve Zil Zurna ekibi

    ne diyelim, kaçıranlar kına yaksın artık *
    1 ...
  15. mini mouse ayça ya ne oldu

    ?.
  16. 28.04.2009 tarihinde yayınlanan wipeout programında son bilet etabına kalıp kırmızı topların üzerinden zıplaya hoplaya en uzak mesafeye ulaşmaya çalışıp, finale geçebilmek için son şansını deneyenler arasındaydı mini mouse ayça. Ancak topların üzerine gerile gerile öyle bir fişek gibi atladı ki ekranda gözlerimize inanamadık. arkadaşım çapı 3 metreden fazla olan dev bir topun üzerine balıklama atlanır mı? atlarsan da kafan ve ayakların topun aynı noktasında birleşir tabii.
    "amanın kız gitti, kesin sakatladı bir tarafını!"
    "olum varyaa boynu bile kırılmış olabilir bunun!"
    "yok, yok baksana kesin beli sakatlandı, kesin!"
    nidaları akabinde programın sunucusundan aklımızdaki sorulara bir yanıt beklerken bir de ne görelim? Mini Mouse Ayça son bilet etabı tamamlandığında kazananın açıklanacağı topluluğun arasında yok! Bütün tezlerimiz gırtlağımızda düğümlenmiş şekilde kalakaldık ekran karşısında.kızı düşünmekten final etabını izleyemedik.
    Ne Bostancı'daki çatışmanın detayları, ne ergenekon, ne 1 mayıs arifesi ne de domuz gribi: biz televizyon kafalar ciddi ciddi merak etmekteyiz kızcağızın akıbetini.
    Ne oldu bu yavrucağıza?
    6 ...
  17. kelaynak gribi

    ?.
  18. 2010 yılı itibatiyle manyas civarlarındaki köylerde baş göstereceği düşünülen, bir kaç kendini bilmez orta ölçekli ilaç üreticisini ilk başlarda pek bir hevesleneceği ancak akabinde kuvvetle muhtemel hüsrana kapılacakları müstakbel grip ismi.
    0 ...
  19. kazantip

    1.
  20. ukrayna-kırım'ın güneybatısında; karadenizde yer, alan dünyanın en çılgın tekno partisine ev sahipliği yapan, müziğin, partinin, uyuşturucunun ve seksin dur durak tanımadığı enteresan üstü enteresan bir oluşum.

    Söz konusu parti kazantip republic (kazantip cumhuriyeti) olarak adlanırılan 60.000 metrekarelik özel mülkiyette gerçekleşmekte. Kazantip cumhuriyeti dünyanın en büyük, en uzun, en çılgın, en canlı ve en sıradışı techno, trance ve house müzik organizasyonu olarak ün salmakta. ancak her yıl partiye dünyanın her yerinden akın akın insanlar gelse de, içeri girebilmek için bir nevi vize alınması gerekiyormuş.

    http://www.kazantip.com/spirit.html
    2 ...
  21. çok önemli evrak okuyorum kamuflajı

    ?.
  22. klavyenin üzerine bir sözleşme konur, Eller şakaklarda birleştirilir,dirsekler masanın üzerinde kafayı problemsiz taşıyacak şekilde, kafa öne eğik, bir güzel şekerleme yapılır.*

    Böylece ofis çalışma saatleri içinde uyku ihtiyacı 5-10 dakikalığına bile olsa giderilmiş olur. Arada sırada etrafta dolaşan patron ya da müdür böylece işinizi ne kadar ciddiye aldığınızı düşünerek sizinle iftihar eder. Olur mu olur, belki zam bile alırsınız.

    dikkat edilmesi gereken tek nokta kafanın hızla ellerin arasından kayması akabinde şiddetli bir şekilde klavyeye toslamasından kaçınılması gerektiğidir.
    1 ...
  23. altıkırkbeş

    1.
  24. kırmızı ot

    4.
  25. altıkırkbeş yayınlarından çıkan şahane boris vian romanı. Kitabı sonlandırdığınızda oturup seçimlerinizi, almış olduğunuz eğitimi,var olmasını istemediğiniz anıları ve sizi siz yaptığını sandığınız her unsuru sorgularken buluyorsunuz kendinizi.

    diğer kitaplarında da olduğu gibi boris vian gene kendine has üslubu ile yarattığı "alis harikalar diyarında" vari bir dünya içinde sizi sarıp sarmalıyor, kendi bilinç altında sizi ilkel benliğinizde saklı olan penguenle karşı karşıya getiriyor. * * gerçi yazarın bu tarz bir endişesi olduğunu hiç sanmıyorum.

    sizi çok etkileyen bir rüyadan uyandığınızda yanınızdakine anlatmak istersiniz ne gördüğünüzü de anlatamazsınız ya, işte kırmızı ot da böyle bir kitap.

    ince oluşuna aldanmamak lazım.

    --spoiler--

    "anı yoktur.
    anıların kendisinden kaynaklanan, bir başka hayat vardır. Gerçek zaman, eşit saatlere bölünmüş, mekanik bir yapı değildir. Tüm bunların sonunda burnunuza gelen şey, "katmerli papatyaların ateşte yanan kalplerinin kokusu" olacaktır."

    --spoiler--
    2 ...
  26. köpeğinin ölmesi

    1.
  27. düşündüm taşındım ama, her ne kadar çok kaba dursa da bunu tanımlayacak başka bir başlık gelmedi, gelemedi aklıma. Durum bu kadar net çünkü. 1994 falandı herhalde aramıza katıldığında.. zira tarihler kandırmacadan ibaretmiş gibi geliyor bana düşündükçe... sanki ben doğmadan önce de vardı, hep bizimleydi, aksi düşünülemez, aksi tercih edilmezdi. hayata dair her planın içinde tam ortasında olağanca şirinliği ve bilmişliğiyle kocaman kocaman bakar dururdu gözlerimizin içine. ilk geldiğinde hasta oluvermişti. O gün öğrendik minik yavruların saf süt bile içmemeleri gerektiğini. Bağırsaklarının, sindirimlerinin gelişimi kaldırmıyormuş saf sütü.. sulandırmak lazımmış..ağır gelirmiş.. bilemedik. hasta oldu. annem 2 hafta boyunca, gece gündüz başında bekledi, kusmasına izin vermedi, kılcal damar boyutundaki damarlarından enjekte edilen şişe şişe serumlara bana mısın demezken, hepimiz kırk göz kırk kulak hep onunlaydık ..tek duamız bir an önce ilk geldiği günkü gibi zıp zıp dolaşması, şirinliklerine devam etmesiydi. bizi bırakamazdı.. daha oldukça erkendi..
    ki zaten de bırakmadı da afacan.. minicik bünyesi toparlayıverdi kendini, iyileşiverdi.

    geldiğinde ben 12 yaşındaydım.. bir çok şeyi birlikte öğrendik denebilir. ben ilk aşkımı yaşarken o da aşık olmuştu izmirli bir dilbere.. bir de derler ki köpekler aşık olmaz.. bal gibi aşık oldu bıdık. çok kısa süre öncesine kadar her ne zaman "bıdıkk, hani daisy? daisy mi geldi yoksa" diye bağırsak ve etrafımıza baksak, havlaya havlaya bir o cama koşar bir öteki cama koşar, bahçe kapısını tırmalar daisye kavuşabilmek için kendini paralardı. insanoğlu garip işte.. o bize bu kandırmacayı hiç bir zaman yapmadı.. bizim en ufak bişeye canımız sıkıldığında gelir kafacığını kucağımıza dayayıp, "seni anlıyorum ama bak işte ben burdayım" bakışları atardı gözlerimizin, kalbimizin ta içine. hassas yaratıktı vesselam... ev ahalisinin eve varış saatlerini bildiği gibi, saate uymayıp erken ya da geç gelenlerin de sokağın başında belirdiğini hisseder ve yanındakileri uyarırdı "bak baba geliyo hadi kalk kapıyı aç, anne geliyo vs" diye.. hepimizin karşılanma biçimi farklı farklıydı, herkesin yeri ayrıydı.. çok efendi köpekti.. çok dosttu.. herkesin dostu bir numara gelir kendisine ama bıdık gerçekten bir numaraydı.

    Minicik cüssesine aldırış etmeden koca koca atlara ineklere kafa tutardı, diğer hemcinsleri gibi acıkınca o da yemek kabını tırmalar "e hadi ama unuttunuz beni gene, acıktım yahu" diye serzenişte bulunurdu. birlikte film izlemek ayrı bir keyifti. Filmin en acıklı yerinde sanki anlıyormuşçasına iç geçirirdi.. o iç geçirirdi ben filme ağlayacağıma onun minicik kalbinin iç geçirişine ağlardım...

    ona komut vermeye gerek kalmazdı, bakışlarla anlaşıverirdik. gerçi komut vermeye kalksak da dönüp yan yan bakar ve söylediğimizin aksini yapardı.. biz de utancımızdan yerin dibine girerdik... yani biz onu değil o bizi eğitti onca yıl. onun da ailenin bir bireyi olduğunu, gazete terlik kuryesi olmadığını çok çabuk öğretti bize.

    böyle böyle tam 15 sene geçirdik birlikte..hani derler ya kah ağladık, kah güldük...aynen de öyle... kah ağladık, kah güldük...
    geçtiğimiz yıl kasım ayında bir sabah, her sabah olduğu gibi dışarı çıkmak için uyandırmış babamı... normalde 15 dk bilemedin 30 dk sonra dönen bıdık, sır olmuş gitmiş.. aramadıkları yer , sormadıkları insan kalmamış.. ama bıdık yokmuş..

    ardından hiç bir iz bırakmadan gidiverdiğini düşündük..

    ta ki bugüne kadar..

    bıdık gittikten sonra bizimkilere linda adlı başka bir arkadaş yanaşmış. annem de linda'nın bu sempatikliğine bir teşekkür babında bıdığın eski kemiklerini oyuncaklarını vermiş önüne. Linda bir iki koklayıp, oynamadan, kemirmeden iti vermiş burnunun ucuyla. ve koşa koşa ilerideki çalılıkların ardında kaybolmuş. bizimkiler tam beğenmedi zaar diye düşünürlerken bir bakmışlar linda çalılıkların ardından siyah tüylü birşey sürüklüyor onlara doğru. Şaşkınlıktan kıpırdayamamışlar. Linda güç bela sürüye sürüye bıdığın cesedini annemlerin ayaklarını dibine bırakmış ve kapını önüne gidip yatmış patilerinin üstüne..

    Filmde izlesek "yok artık" diyeceğimiz şeyi yaşıyor olmak oldukça sarsıcı. Annem sabah telefon ettiğinde "üzülmeden dinleyebileceksen sana birşey anlatıcam" diyerek başlamıştı sözüne. O an anladım bıdığı bulduklarını, ya da ondan bir haber aldıklarını. ama bu kadarını beklemiyordum. Kendimi bir şekilde inandırmıştım dışarıda bir yerlerde kendisini başkalarına da bize kendini sevdirdiği gibi sevdirdiğine.. ya da ömrünün kalan bir kaç yılını özgürce, başına buyruk yaşamayı seçtiğine.. hiç aklıma getirmek istememiştim öldüğü gerçeğini.. kabullenememiştim..

    Bıdık da bunu bildiği için, haberi geciktirmek adına ya da bu şekilde düşünmemizi ve öldüğünü, ölüyor olduğunu düşünmemizi istemediği için, öldüğünü anladığı anda çıkmak, kendini bizden saklamak istedi belli ki.. ama linda'yı hiç hesaba katmadı..

    altı ayak yaşarken, 2 ayak kalmak.. derler ki birinin bacağını keserseniz sanki bacağı hala yerindeymişçesine ayak parmakları kaşınır, bacağını oynattığı yanılgısına düşer insan...
    11 ...
  28. firmin

    2.
  29. Okuduktan sonra ister istemez "kesin bunun filmini çekicekler, hatta görürsünüz bak yaza yetişmez belki ama eylül ekim gibi kesin vizyona düşer" dememe neden olan yeni bir farecik hikayesi. "Yazarların ve yapımcıların farelerle alıp veremedikleri ne ola ki?" sorusu da aklımı kurcalamıyor değil hani. *
    Kısacası okunsa da olur okunmasa da olur kitabı.
    2 ...
  30. kanatlardan kuşatma taktiği

    ?.
  31. Kanatlardan kuşatma, hemen hemen her çarpışmada kullanılan temel askerî manevradır. Birliklerin yüzyüze, yakın çatışmalarında kullanılan, askeri taktiklerin en temel uygulamalarından biridir. Hareket, karşı tarafın merkezden taarruz etmesinin hemen ardından kanatlardan başlatılacak eşzamanlı taarruzla düşman kuvvetlerinin merkezde toplanmasını sağlamak ve kıskaç hareketinin sürdürülmesi ile düşmanın gerisine sarkarak çepeçevre kuşatmaktan oluşmaktadır. Bu hareket esnasında en uç kanatlardan da uygulanan ikinci bir kıskaç hareketiyle, etrafı çevrilen birliğe olası desteklerin de gelmesi engellenir.
    Piyade çarpışmalarının çoğu genellikle bu askerî taktik üzerine kuruludur ve yaygın olarak hava çarpışmalarında da kullanılmaktadır. Bu manevra şeklinden kabaca Sun Tzu'nun Savaş Sanatı eserinde de bahsedilir. Ancak Sun Tzu, düşmana birkaçış yolu bırakmanın en iyi yöntem olduğunu tartışmaktadır. Ona göre, tamamiyle etrafı çevrilmiş bir ordu kapana kısılmanın verdiği korkuyla daha dirençli savaşacaktır
    Temel olarak uygulanan bu manevra da etrafı çevrilen düşman kuvvetinin gücü daha az ya da denk ise kaçış yolu bırakmadan yoketmek, ya da düşman gücü daha kuvvetli ise kaçış yolu bırakarak, artçı kuvvetlerin kaçan düşmanı temizlemesi gibi değişik tamamlama tarzları bulunmaktadır. Ayrıca, kanatlarda ve merkezde çatışmanın sürdüğü bir sırada, merkezdeki kuvvetlerin ricat izlenimi verecek şekilde geri çekilmesiyle de kendiliğinden sağlanmış olunur.
    Hafif süvari birliklerinden oluşan Orta Asya kökenli askeri birliklerin sıklıkla ve başarılı bir biçimde uyguladıkları bir taktik olarak tarihte pek çok kez uygulanmıştır.
    Cannae savaşında Hannibal, bu taktiği daha ustalıkla kullanmış, merkezdeki kuvvetlerine uygun zaman geldiğinde geri çekilme emri vermek yerine, merkezi zaten kısa sürede geri çekilmek zorunda kalacak biçimde düzenlemiştir.

    kaynak :
    http://tr.wikipedia.org/w.../Kanatlardan_ku%C5%9Fatma
    0 ...
  32. açıkla topbaş kim bu alim

    ?.
  33. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kadir Topbaş'a yönelttiği en son soru.

    Bu da diğerleri gibi cevapsız kalacak büyük ihtimalle.

    Kadir Topbaş seçimden sonra gerekirse açıklayacağım diyecek belki bininci kez.

    Zaten o sırada da bizler de çoktan unutmuş olacağız.

    Zira büyük düşün Türkiye... Sen iyisi mi uyu..

    Hürriyet.com.tr'de yayınlanan habere göre :

    Kılıçdaroğlu, kuyumculuk ve döviz işleri yaptığını söylediği Alim Sudaş'ın Büyükşehir'den 4 milyon 750 bin TL ödeme aldığını belirterek, "Bu ödemenin niçin yapıldığını Sayın Topbaş açıklasın" dedi.

    ....

    yapılan küçük araştırmada Alim Sudaş'ın 2004'te Başbakan ERdoğan'ın uçağına binen işadamları arasında olduğu anlaşılıyor.

    http://www.hurriyet.com.t...p;gid=61&hid=11275940
    1 ...
  34. kızılderili burçları

    1.
  35. Diğer burçlara benzer bir şekilde doğum ayına göre sınıflandırılan ve kızılderili inanışına göre yorumlanan burçlardır.

    Şöyleki ;

    22 Aralık - 19 Ocak YABANKAZI
    "Bilge, dingin, yardımsever bir lider!"
    Uğurlu taşı: Kuvars
    Rengi: Beyaz

    * Evrenin tüm enerjisini kullanabilme yeteneği
    * Sakin, dingin bir kişilik
    * Olayları kavrama yeteneği
    * Dikkatli, titiz ebeveyn
    * Hata yapmamak için çok çalışma
    * Arkadaşlık ve dostluk seçiminde çok dikkatli
    * Sindirim sisteminde hassasiyet
    * Büyük gelişimlere açık
    * Morali bozukken çekingen ve içe kapanık
    * Lider olma kabiliyeti
    * Alışkanlık ve geleneklerine bağlı
    * Ev hayatında düzenli ve özenli
    * Arkadaşlarını ve çevresini geliştirmeye eğilimli
    * Güçlü intikam duygusuna sahip
    * Çok sayıda değişik işi ve görevi yürütebilme yeteneği
    * Kusursuzluk tutkusu
    * insanlar ve doğa ile kolayca uyum sağlama
    * Dayanıklılık , bazen katılaşma
    * Aydınlık ama ulaşılması zor bir kişilik
    * Kusursuz bir bilge

    20 Ocak - 18 Şubat SUSAMURU
    "Sevimli, canayakın, iletişimi yüksek bir yardımsever!"
    Uğurlu taşı: Gümüş
    Rengi: Gümüş
    * Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kişilik
    * Duygularını saklamaya meyilli,
    * Karşı koyulması zor,
    * iştahlı, yemek yemeyi seven
    * iyi bir baba, iyi bir eş,
    * Akıllı, Cesur
    * Esnek ve yardımsever
    * Sosyal yardımlaşma konularına eğilimli,
    * Güvenilir bir dost,
    * Dalgın ve hayalci,
    * Uzak ülkelere gitmeye eğilimli,
    * iyi bir dert ortağı,
    * Hassas noktası; Sinir sistemi
    * Affedici,
    * Güçlü bir içgüdü ve altıncı his,
    * Tehlikeli du rumlarda yanlış kararlar almaya eğilimli,
    * Kendilerini başkalarının yerine koyabilme kabiliyeti,
    * Aşırı korkusuzluk sonucu tehlikeli işler yapabilme,
    * Sürekli yeni planlar yapma,
    * ilk adımları atarken kararsız,
    * Özgürlüğüne düşkün,
    * Herkesle dost!

    19 Şubat - 20 Mart PUMA "Kıvrak ve güzel bir duygu yumağı!"
    Uğurlu Taşı: Firuze
    Rengi: Mavi - Yeşil

    * Kendi alanlarına ve özeline düşkün,
    * ugusal ama duygularını göstermeyen,
    * Zor güvenen ve ihtiyatlı,
    * Ruhsal bir avcı,
    * Evine düşkün,
    * Yalnızlık duygusu güçlü,
    * Sezgileri yüksek,
    * Kıvrak zekalı,
    * Doğru olanı yaptıkları konusunda güvenceye ihtiyaç duyan,
    * Sevecen, neşeli bir ebeveyn,
    * Hareketli,
    * Duyarlı,
    * Uysal,
    * Akıl almaz bir düşgücü,
    * Hassas nokta: Mide - Bağırsak,
    * Köşeye sıkıştıklarında kavgacı ve atik,
    * Güvendiklerine tüm yüreği ile sevgi gösterme,
    * Anlaşılması zor, gizemli,
    * Güçlü sezgiler,
    * Duyguları baskı altında tutma eğilimi,
    * Atik bir ruhsal koşucu,
    * Başkalarının göremediğini gören,
    * Romantik.

    21 Mart - 19 Nisan ALADOĞAN
    " Görkemli ve büyüle yici bir iyilik sembolü!"
    Uğurlu Taşı: Opalin
    Rengi: Sarı

    * Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji,
    * Daldan dala atlayan,
    * Hızlı gelişme, değişme kapasitesi,
    * Düşünce ve duygularında çok açık
    * Açıksözlü ama bazen patavatsız,
    * Yalana ve yalancılığa tahammülü olmayan,
    * Korkusuz,
    * ileri görüşlü,
    * Kızgın olduklarında saldırgan ve çok tehlikeli,
    * Bağımsız,
    * Kolayca dikkati dağılan,
    * Enerjilerini yönlendirmeye başaranlar için iyi bir yönetici,
    * Sağlam bünyeli,
    * Hassas Nokta; Baş bölgesi, sık baş ağrısı,
    * Herkesle anlaşan,
    * Doyumsuz bir güç ve enerji isteği,
    * Yeryüzü işlerine aşırı eğilim,
    * Dost ve adil bir ebeveyn,
    * Çoşkulu,
    * Heyecanlı,
    * Arkadaş yanlısı, geniş bir çevre,
    * iletişim gücü yüksek,
    * Pırıltılı,
    * Etkileyici,
    * Hayır demesi zor!

    20 Nisan - 20 Mayıs KUNDUZ
    "Herkese yaşam gücü ve tadı veren denge merkezleri!"

    Uğurlu taşı: Krisokol
    Rengi: Ma vi
    * Dengeli, ağırbaşlı,
    * Değişimi sevmeyen,
    * Planlı,
    * Eşyalarına düşkün,
    * Bir işi yaptığı zaman hem güzel hem yararlı olmasına çalışan,
    * Fiziksel lark çok güçlü,
    * Sürekli barışı arayan ve barış ortamlarını tercih eden,
    * Toprağa, köke bağlı önem veren,
    * El becerileri yüksek,
    * Her türlü fiziksel ortama uyum sağlayan,
    * Kendi rahatı ve huzuru için çevreyi düzenleyen,
    * Tek boyutlu düşünceye kolayca kayabilen,
    * Sessiz, sakin,
    * Güven duymadıkları zaman geride kalıp dinleyen,
    * Sinirlenince yıkıcı,
    * Suyla ilgilenmekten hoşlanan,
    * işleri sürtüşmesiz, uyumlu hale getirmeyi başaran,
    * Maddi alanda güvenceyi seven,
    * Evliliği ciddiye alan ve eşine sadık olan,
    * Tutarlı ve dengeli ilişkileri tercih eden,
    * iç hu zura önem veren,
    * Kararlı ve dirençli ama bir o kadar da tehlikeli!

    21 Mayıs - 20 Haziran GEYiK
    "Çekici, hareketli, duyarlı bir şifacı!"

    Uğurlu taşı: Akik
    Rengi: B eyaz - Yeşil

    * Hareketi seven,
    * Aynı anda birkaç işi yapabilen,
    * Durmadan bir düşünceden ötekisine geçen,
    * Çok uyank vezeki,
    * Koruma içgüdüsü fazlası ile gelişmiş,
    * Güzel olan her şeyi seven,
    * ilişkilerinde fiziksel görünüme önem veren,
    * Sanatçı kişilikli,
    * Yeni buluşlara meraklı,
    * Yeni tatlar, yeni yerler görmeyi seven, maceracı,
    * Gülmeyi seven bir kahkaha makinesi,
    * Monogamist ilişkilere yatkın olmayan,
    * Sevgi dolu bir ana-baba,
    * En küçük işte bile güzellik yaratabilen,
    * Hassas nokta: Damar tıkanıklıkları,
    * Kalıcı ilişkileri olması gereken,
    * Sevinmeyi ve sevinç duygusunu çok önemseyen,
    * Yaratıcı,
    * Konuşkan,
    * Dünyanın tüm güzelliklerini görebilen,
    * Duyarlı,
    * Keyif almayı bilen,
    * Maceracı!

    21 Haziran - 22 Temmuz AĞAÇKAKAN
    "Aile ortamlarının ve sevginin vazgeçilmez merkezi!"
    Uğurlu Taşı: Kırmızı Akik
    Rengi: Pembe

    * Gizemli yetenekleri olan,
    * Dengeli ortam ve dengeli durumları tercih eden,
    * Olayların iç yüzünü kolayca kavrayan,
    * Muhakkak sevdikleri bir eşe ihtiyaç duyan,
    * Düzenli, iyi ilişkiler kuran,
    * Çok hırslı,
    * Anaç, evcimen,
    * Sevmeyi ve sevilmeyi çok önemseyen,
    * Yardımsever,
    * Dinsel ve mistik eğilimleri olan,
    * Uzak çevreye kadar herkesle ilişki içerisinde olan,
    * Uyumlu,
    * Güven duygusuna önem veren,
    * Çabuk korkan,
    * Milliyetçilik duyguları güçlü olan,
    * Maddi güvence olmayınca mutsuz olan,
    * Hassas Nokta; iç hastalıkları,
    * Yaşamda her zaman ruhsal bir amaç arayan,
    * Huzursuz olunca hastalanma eğilimine sahip,
    * Sağlam ve güvenilir bir dost!

    23 Temmuz - 22 Ağustos MERSiNBALIĞI
    "Gösterişli, bağımsız, sevilen, keskin görüşlü bir fırtına!"
    Uğurlu Taşı: Gröna Demir
    Rengi: Kırmızı

    * Soylu, görkemli düşünmeyi seven,
    * Dost ama alaycı,
    * Gerçek duygularını saklayan,
    * Hassas nokta; Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, hazımsızlık,
    * Başkalarının kendilerine verdiği acıyı unutmayan,
    * Başkalarına duygusal çözümler sağlamayı seven,
    * Liderlik duyguları çok güçlü,
    * Egemenlik kurmayı seven,
    * Bazen kibirli,
    * Çok zeki, uyanık ve hareketli,
    * Çocuklarına karşı korumacı,
    * Tükenmez bir güç kaynağı ve ruhsal derinlik,
    * Çok sağlam bir korunma zırhı,
    * Okumaya meraklı,
    * Haksever, iyi niyetli bir yönetici,
    * Hırçın davranışların altında yumuşak ve kırılgan bir yürek,
    * Acılarını, dertlerini asla göstermeyen,
    * Psikolojik ve fiziksel sıkıntıları kolayca çözümleyebilme yeteneği,
    * Başka insanların üzerinde güçlü etkiler yaratan,
    * Beklenmedik, hesapsız öfke patlamaları olan,
    * iyi yürekli, duyarlı kişiler!

    23 Ağustos - 22 Eylül BOZAYI
    "Çözümlemeci ve mantıklı düşünme yeteneği olan bir organizatör!"
    Uğurlu Taşı: Ametist
    Rengi: Erguvan

    * Mantıklı,
    * Adalet duygusu güçlüolan,
    * Yalana karşı hassas ve h emen hisseden,
    * Öfkesini soğukkanlı ve hesaplı bir şekilde gösteren,
    * Konuşmayı seven,
    * Aynı zamanda uzun süre suskun kalabilen,
    * Korkutucu bir düşman,
    * Somut aleme ve lükse meraklı,
    * Akıllarına koydukları zor, kolay her şeyi yapabilen,
    * Sorumluluk duygusu çok güçlü,
    * Sinirli ama sevecen bir ana-baba,
    * Temiz, titiz,
    * Disiplinli ve düzenli,
    * Uyumlu ama çekingen,
    * Aldatılmaya tahammülü olmayan,
    * Sorunları kolayca çözebilen,
    * Zayıf olan herşeyi küçümseyen,
    * Ruhsal gelişim konusunda desteğe ihtiyaç duyan,
    * Yemeğe düşkün ama rejimi de seven,
    * Hekimlik, yönetim ve savunma konularına meyilli,
    * Hassas Nokta; Mide, bağırsak ve kalp,
    * Tasarıları ve düşüncelerinin bozulmasına asla izin vermeyen,
    * Dürüst ve etkin bir kişiklik!

    23 Eylül - 23 Ekim KARGA
    "Özveri, nezaket ve kararlılığın mükemmel bir bileşimi!"
    Uğurlu Taşı: Jasper
    Rengi: Kahverengi

    * Yardımsever,
    * Doğa ile ilişkide olmayı seven,
    * Ani, beklenmedik manevralar yapabilen,
    * iç dengeleri bozulmazsa uzun süre çalışabilen,
    * Ruhsal alanda çok rahat olan,
    * Hayattan zevk almayı bilen,
    * Küçük şeylerden mutlu olan,
    * Her şeyin iyi ve kötü yanını kolayca görebilen,
    * Çelişkili,
    * Her türlü düşünce ve akımı izleyip öğrenmek isteyen,
    * Sevdiklerine karşı aşırı korumacı hatta yıkıcı,
    * Kendilerini bulmak için zamana ihtiyaç duyan,
    * Hayvanlara düşkün,
    * Evine özenen, zevkli, dekorasyona meraklı,
    * Güzel şeyleri seven,
    * Estetiğe düşkün,
    * Kendilerini bulmakta bazen zorluk çeken,
    * Çok sevimli,
    * Çok fedakar bir ebeveyn,
    * Kucaklanmayı ve öpücüğü seven,
    * Güven vermeyi ve güven kazanmayı seven ve kolayca öğrenen,
    * Hayatı dolaysız ve yoğun yaşayan,
    * Güzel ve yakışıklı insanlardır!

    24 Ekim - 21 Kasım YILAN
    "Ruhsal güçleri çok yüksek duyarlı insanlar!"
    Uğurlu taşı: Bakır - Malahit
    Rengi: Turuncu

    * Ruhsal seslere karşı duyarlı
    * Uğraştıkları işte başarılı,
    * Kendi söylediklerini benimseten,
    * ilişki kurdukları şeyleri dönüştürme yeteneği,
    * Tükenmez bir enerji,
    * iyileştirici güçlere sahip,
    * Hassas Nokta: Karın ağrısı,
    * Çevrelerine yardımcı olma yeteneği,
    * Bazen dar kafalı,
    * Karar verme aşamasında yardım almayı sevmeyen,
    * Aydın bir kişiliğe sahip,
    * Çatal dilli,
    * Soğukkanlı,
    * Çok gizemli,
    * Ketum,
    * Kusursuz ,
    * Etrafa kolayca uyum sağlayan,
    * Çocuklarına yetki vermeyi seven,
    * Kendi özlerini değiştirebilme gücü,
    * Saklı işler çevirmeyi seven,
    * Çok çekici,
    * Dokunma ve titreşimlere olağanüstü duyarlı,
    * Farklı bir kişilik!

    22 Kasım - 21 Aralık WAPiTi
    "Yeniden doğa n veya yeniden doğurabilecek bir güç simgesi!"
    Uğurlu Taşı: Obsidiyen
    Rengi: Siyah
    * Parlak, saydam yapılı bir kişilik,
    * Sık sık ikilem yaşayan,
    * Yaşamları boyunca bıçak sırtında yü rüyen,
    * Dış etkilerden gerçek özleri çıkarmayı çok iyi beceren,
    * Yumuşak ama güçlü bir yapıya sahip,
    * Çevrelerine karşı antiseptik bir etkiye sahip olan,
    * Çok güçlü bir adalet duygusuna sahip,
    * Güçlü içgüdüleri olan,
    * Ruhsal düğümleri kolayca çözebilen,
    * Yükseklere tırmanmayı başarabilen,
    * Sağlam içgüdüleri olan,
    * Yakın ilişki kurmaktan çekinen,
    * Sıcak kalpli, sevgi dolu olabilen,
    * Fikirlerinden asla caymayan, kendi bildiğini okuyan,
    * Bazen aşırı cesur,
    * Erkenden olgunlaşan,
    * Çabuk öğrenen,
    * Öfke nöbetleri geçirebilen,
    * Kazandıkları bilgileri herkesle paylaşan,
    * Gururlu,
    * Saygı ve sevgi uyandıran, neşeli Wapiti'ler.

    Alıntı :
    http://www.potubor.blogspot.com
    22 ...
  36. final biletiniz bizden

    1.
  37. Fenerbahçe resmi sitesinin açılış sayfasında ilan ettiği şaşırtıcı haber. Çok daha doğrusu sitenin açılış ayıbı.

    Galatasaray UEFA kupası mücadelesinden elenir elenmez fenerbahçe dergisinin Nisan sayısında UEFA bileti vereceğini ilan ediyorlar.

    Ayıp olan bilet dağıtmaları değil tabii ki... Fazla söze hacet yok.

    Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür, onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür adı konulamaz. * *

    islam Abi nur içinde yatsın ama bu memlekette göte göt denir.

    link burada;

    http://www.fenerbahce.org/
    3 ...
  38. sisli nufus mudurlugu

    1.
  39. 2009 Yerel seçimleri öncesi peydahlanıveren vatandaşlık numarası sorunsalı nedeniyle nüfus müdürlüklerinde meydana gelen izdihamı canlarını dişlerine takarak, inanılmaz hızlı servis vermek suretiyle bertaraf eden nüfus müdürlüğü. diğer nüfus müdürlüklerine emsal teşkil etmelidir. Kapısından içeriye girdiğimde eyvah bugün bu iş bitmez korkusuna kapılmış olsam da, 5-6 dk sonrasında elimde yenilenmiş nüfus kağıdımla birlikte kendimi dışarıda buldum. *
    1 ...
  40. 18 mart 2009 billboard amazonlar partisi

    ?.
  41. 18 mart çarşamba akşamı saat 21:00 itibariyle Roxy'de düzenlenen ve billboard dergisinin düzenlediği, parti sürsince sadece yabancı kadın şarkıcıların çalındığı eğlenceli organizasyon.
    0 ...
  42. deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi

    1.
  43. hali hazırda 156. sayfasında olduğum ayfer tunçimzalı can yayınlarıbaskılı romanın müstehzi* ismi.

    çok kısa bir süre sonra biteceğe benzemiyor o nedenle sabredemeyip hakkında şu an itibariyle hissettiklerimi, düşündüklerimi yazmam lazım. *, *.

    öncelikle bilinmelidir ki, kitaptan bir kaç sayfa okuyup kapattığınızda o an için * kitaba konu olan karakteri harbi harbi ailenizden biri sanıp, bu yanılsamayla annenizi ararken bulabiliyorsunuz kendinizi.

    "n'aptı filanca hanım barışabildi mi bari kocasıyla?"
    "ya anne bizim pasajda iç çamaşırı satan bir kız ismet vardı hatırladın mı?"

    gibi ipe sapa gelmez sorular ve ahizenin diğer tarafından gelen sessiz , anlam veremez dinleyiş akabinde anlıyorsunuz ki ayfer tunç öyle güzel anlatmış ki başkalarının hikayelerini, bir bakmışsınız o başkalarının hikayesi sizin hikayeniz oluvermiş.

    Roman boyunca kendinizi bir karakterden diğer karaktere koşarken bulsanız da bu hiç de yorucu ya da sıkıcı gelmiyor. iç dinamik oldukça tempolu şimdilik. Bunun yanısıra fonda seyreden türkiye ve dünya tarihinin farklı kesitlerine ait pasajlar oldukça eğlenceli.

    Ama roman bittiğinde özellikle ailem tarafından şizofren damgası yemekten de korkmuyor değilim. * *
    2 ...
  44. kuran kursuna donen sol frame

    ?.
  45. herkes istedigi konuda yazmaya özgür anladık da, yazarların da artık silkelenip kendinilerine gelmeleri gerektiğinin sinyalini vermekte olan durum.

    ortalık kızıştırmak için paşa babaları gibi alet ediyorlar bu hassas konuları kişisel menfaatlerine.

    Sen şusun ben buyum, sen yanacaksın ben tüteceğim gibi ipe sapa gelemez konularla yormayın kendinizi de başkalarını da. An itibariyle sayamıyorum bile sol framedeki din içerikli başlıkları. din özeldir, bireyseldir. Gerisi havadır civadır.
    2 ...
  46. manda göle sıçmış boku ona yüzme öğretiyor

    1.
  47. bir işi zaten bilen birine o işin nasıl yapıldığını öğretme çabasına giren zavallı bünyelere sarfedilmesi salık verilen naçizane söz öbeği. benzerleri için;
    (bkz: tereciye tere satmak)
    (bkz: kırk yıllık orospuya sevişmeyi öğretmek)
    1 ...
  48. sbiff

    ?.
  49. santa barbara uluslararasi film festivali

    ?.
  50. Kısa adı SBIFF olan ve 1985 yılından beri Amerika'da düzenlenen bağımsız film festivali. 20 dünya prömiyerine ve 11 Amerikan premiyerine ev sahipliği yapar. Açılış ve kapanış geceleri Santa Barbara'daki tarihi Arlington Tiyotrosunda yapılır.

    http://sbiff.org/site/
    0 ...
  51. gasparilla international film festival

    ?.
  52. giff

    1.
  53. gasparilla uluslararasi film festivali

    1.
  54. Kısa adı GIFF olan Tampa Bay'in en büyük bağımsız film festivalidir. Tampa film enstitüsü tarafından organize edilir. 3.sü 26 Şubat - 7 Mart 2009 tarihleri arasında St. Petersburg, Tampa'da gerçekleştirilecektir. 10.000'nin üzerinde festival izleyicisi beklenen organizasyonda 30'un üzerinde film yapımcısı , 100'ün üzerinde film ile izleyicilerle buluşacak. Tüm bunlaraa ek olarak da her festivalde olduğu gibi, GIFF de partilere, eğitim panellerine, film söyleşilerine ve resepsiyonlara ev sahipliği yapacak.

    http://www.gasparillafilmfestival.com
    0 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük