bir anda yanaklarım al al oluyor, fonda yaprak dökümünün soundtrack'ini duyar gibi oluyorum. Sonra ali rıza bey gibi inme iniyor bedenime. Yığılıp kalıyorum olduğum yerde.
Küçükken elime aldığım uzaktan kumandayla masanın üzerine çıkıp türkü okurken kendimi kaptırdığımda yaptığım söylem.
*Bir sol ver ordan anne.
- al sana sol , ayyy allahım kime çekti bu gerizekalı bilmem ki.
Türk insanı için cinayet , diğer medeniyetler içinse denek olmak demektir.
* Bir gün yine hiyeroglif okuyorum.
- sen ?
* iş yok güç yok , hobi olaraktan yani
- anlıyorum ,eeee ?
* Baktım bizim kamuranın resmi
- eee
* Çektim vurdum kahpeyi
- Abi sen ne yaptın ?
* Sorma rıza , karı beni m.ö den beri boynuzluyormuş , birde boynuz resmi çizmiş.
- fatal error.
Efendim sol şeritte ne zaman ağzına ana , bacı , karı ,kız , din ,siyasi mevzu hakkında absürd başlık açan entry görsem direkt olarak dayanamıyor gönderme şeklinde bir entry giriyorum. Fakat bakıorum , ana ,bacı sövmüş bu zat-ı troll'ün tüm entryleri dururken benimkiler hemen silinerek, sözlük formatı dışı deniliyor. Şimdi bir şey diyicem ve silicekler biliyorum ama. Sözlük formatı gereği o.ç olmamız mı makbul yani.
hayatta hiçbir şeyi takmadan yaşamak en basitidir. ama bunu başarmak ayrı bir şeydir. Fakat bizim insanımız bunuda karıştırıyor. Her türlü değeri ayaklar altına alarak, tüm her şey hakkında edepsizce yorumlar yapıyor. Halbuki gerçek hayatta eziğinde eziğidir böyle insanlar, ancak işte böyle sanal ortamda tatmin ediyorlar kendilerini.
benim için camus kadar güzel yazan bir adam olmasada bu yazısını sevdiğim kişidir.
Charles Bukowski / Genç Serseriye Öğütler
bütün ırmaklar yükselecek ama korkmayın her şey yerli yerinde
okullarda ellerinize cetveller vurulacak ve kurtlar mısırları kemirecek
mitralyözler üç ayaklara monte ediliyor
ve karınlar beyaz ve karınlar siyah ve karınlar karın
insanlar sırf dövülmek adına dövülüyorlar
mahkeme salonlarında karar baştan bellidir
gerisi tiyatrodur
sorgulama sonrası ya yarım-insansın ya da artık değilsin
devrim yanlısı olanlarınız var biliyorum
ama isyan edip yeni hükümetinizi kurunca
bir de bakarsınız sizin hükümetiniz yine eski babanızdır
yüzüne bir maske geçirmiştir sadece
hiçbir yerde değişen fazla birşey yok
prag olayları macaristanı unutan çocukları biraz kıpırdattı
kafalarında che imajı,
boyunlarında castro resimli muskaları,
william burroughs, jean genet ve allen ginsbergin önderliğinde
parklarda dolaşıp 00000MMMMM çekiyorlar
bu yazarlar yumuşamış, fıttırmış, kocamış, kadınlaşmıştır -homolaşmış değil, kadınlaşmış-
ve ben polis olsam beyinlerini kendi ellerimle dağıtmak isteyebilirim
isterseniz beni asın
sokaktaki yazar birtakım gerizekalılara kıçını yalatıyor
yazmak istiyorsanız yazabileceğiniz bir tek yer var
daktilonuzun başında ve yalnız
sokağa gitmek gereksiniminde olan bir yazar sokağı bilmeyen bir yazardır
yüz kişiye yüz hayat yetecek kadar fabrika, genelev, mapus, bar ve park hatibi gördüm
kendine bir isim yaptıktan sonra sokağa çıkmak işin kolayına kaçmaktır
thomas ve behanı sevgilileriyle öldürdüler
viski ile, aptalca hayranlıkları ile, kolay kadınlar ile,
en az bir ellisi daha öyle gitti ve işte şikago, ve işte prag,
her zaman olduğu gibi,
küçük çocuklar dayak yemeye devam edecekler
ve eğer büyüyebilirlerse onlar da başkalarını marizleyecekler
evimde oturup biramı içen,
yemeğimi yiyen ve yanındaki kadın yüzünden havasından geçilmeyen
şu allahın belası devrimcilerin öğrenmesi gereken şey şu:
değişim içerden dışarıya doğru olmalı
sokaktaki adama yeni bir şapka verir gibi yeni bir rejim veremezsiniz
karnını doyurup gizzy dillespienin tüm plaklarını hediye etseniz de
iki paralık alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemeyecektir
ortalıkta devrimin artık kaçınılmaz olduğunu haykıran bir sürü insan var,
ama şahsen bir hiç uğruna insanların ölmesini istemem,
demek istediğim insanların çoğunu öldürseniz de bu işe yaramaz
bir avuç iyi insana da yazık olur
elinize ne geçecek:
yeni bir hükümet,
kuzu postuna bürünmüş yeni bir diktatör,
ideoloji silah satışları üzerine kurulmuş
geçen akşam genç bir adam bana şöyle dedi
(pek hoş ve ruhani bir tavırla halının ortasına oturmuştu)
kanalizasyonların hepsini tıkayacağım
bu şehir boklar içinde yüzecek!
tanrı aşkına fikir diye bana sunduğu boklar
tüm los angeles ve pasadenanın yarısını boka gömmeye yeterdi
sonra da bana bir bira versene bukowski dedi
yanındaki kaltak bacak bacak üstüne atmıştı
kalktım verdim
devrim kelimesi hoş geliyor kulağınıza değil mi?
ama hiç hoş değildir inanın bana
devrim nedir söyleyeyim
kan, bağırsak ve delilik
yolunuza çıktıkları için ölen küçük çocuklar,
olup bitenden habersiz yavrular,
yanınızdaki orospunun,
hatta karınızın gözünüzün önünde önce kasaturalanıp sonra ırzına geçilmesi
bir zamanlar miki fare filmlerine gülebilen erkeklerin birbirlerine işkence etmeleri
böyle bir eyleme girmeden önce bu eylemin ruhu nerdedir
ve eylem bittiğinde nerde olacaktır diye iyice düşünmek lazım
dostoyevskinin suç ve cezasına katılmıyorum
hani kimseyi şartlar ne olursa olsun öldürmemelisin meselesi
ama çok iyi düşünmek lazım
işin gülünç tarafı tek kurşun sıkmadan canımızı alıyorlar
para babalarının şişko oğlanları beverley hillste 14 yaşında kızların ırzına geçerken
ben de bir yerlerde asgari ücretle belimi kırıyordum
helada 5 dakika fazla kaldığı için kovulan adamlar gördüm
anlatmak istemediğim çok şey gördüm
ama bir şeyi öldürmeden önce yerine daha iyisini koyabileceğinizden emin olun
parklarda nefret palavraları sıkan siyasi fırsatçılardan daha iyi bir şey olsun elinizde
burnunuzdan gelecek bir eylem için
36 aylık bir garanti ile yetinmeyin
devrime duyulan romantik özlemin dışında
olumlu hiçbirşey göremedim henüz
ne gerçek bir lider
ne de devrim sonrası kesin gelen ihanetin önüne geçebilecek sağlam bir platform
eğer birini yokedeceksem
o adamın bir kopyasının aynı yöntemle yerine konduğunu görmek istemem
tarihi, bir bar helasında barbut satan sarhoşlar gibi harcadık
yanında evden kaçmış 16 yaşında bir kız,
midende de başkasının birası varken devrimden söz etmek kolay
beynelmilel ün sahibi kıçı kırık üç yazarın
00000MMMM oyununa kendini kaptırıp dans ederek
devrim diye haykırmak kolay
ama devrimi başlatmak ,
devrimi gerçekleştirmek başka şeydir dostlar
paris 1870-71 sokaklarda 20000 ölü,
sokaklar kan seli ve fareler cesetleri kemiriyor
ve insanlar aç
ve aç insanlar fareleri cesetlerin üzerinden toplayıp yiyor,
ve paris nerdedir bu akşam dostlar?
nedir paris bu akşam?
karşımda oturan bu genç ortalığı boka bulamak istiyor ve gülümsüyor
henüz yirmi yaşında ve genellikle şiir okuyor
şiir lavabonuzdaki bulaşık bezinden başka nedir ki?
Yaradılışı ve kuranı bilen kişi bilir ki yaratılan insan türünün ilki olan adem * ve havva anamız cennette çıplak bedenlerle yaşamıştır. Seviştiklerine dair yada cinsel münasebete dair ne bir ayet ne de hadis mevcuttur. Aksine ikiside cıplak bedenleriyle yaşamış fakat bu çıplaklık ne onların nede cennette yaşayan diğer türlerin tuhafına gitmiştir. Çünkü nefis orda bu tür şeyleri görmemektedir. Sapkınlık , sapıklık, cinsel istek gibi bir durum mevcut değildir. Ayrıca çoğalma dünya üzerinde gerçekleşmiştir. Hal böyle iken cenneti spartacus vengeance sanan insanların amaçlarından şüphe etmekteyim. Ne sanıyorsunuz aslanım siz ? Matrix üçlemelerinden birinde meydanda millet şarapla kendinden geçerken ulu orta sevişiyorlar modunda ordamı yapılacak bunlar. Herkese şu kadar huri bu kadar huri. Orda herşeye doygunluk olduğundan bu konu bana saçma gelmekte. Zaten bu dünyada severek beraberlik yaşadığım eşim orda başkasıyla mı olucak ? Tanrı buna müsade eder mi? onu süsler püsler gözüme sonsuza dek hiç bıkmayacağım şekilde sunar ve yine aşık eder. 3-5 huride anca dünya üzerinde çok evlilik yapanlara sunulur herhalde.
öncelikle söylemeliyim ki dışarıdan bakıldığında ben buradan cüzdanı bırakmadan çıkamam denilsede aslında diğer pizzacılarla pek bir farkı yok.Tek fark ortamının ,servisinin ve menülerinin harika olmasıdır. Gidilip görülmesi ve tadılması gereken bir sürü pizzaları ve salata çeşitleri mevcut. Zincirlikuyu da poınt otelin girişinde mevcut.
edit : başlık yine üzerimde kaldı. çok ünlü bir pizza zinciri markası.
* Aşk bende mevsimlik bir işçi ,
her mevsim bir başka severdim seni bu yüzden.
yaz geceleri dönerdim etrafında , göğün altındaki küçük pervane gibi,
Soğuk sonbahar ayazında adım attığım her kaldırım taşı sana sürüklerdi beni,
parkasından sıkı sıkı tutuğum kaban misali sarıp sarmalardı düşüncen cehremi.
Uçsuz bucaksız başak tarlalarında açmış kollarını
Avuç ayalarını gezdiriyorsun üzerlerinde.
Adımlarınla binbir çiçeğin yeşerdiği bir bahçe oluveriyor gönlüm.
Oturmuş koca bir ağacın gölgesinde ağzımda bir parça saman umarsamaz bir şekilde bakıyorum sana.
Bir türkü dilleniyor dudaklarımda
notalar süzülerek alıyor saçlarındaki yerlerini.
Aşk bende mevsimlik bir işçi, her mevsim çıplak bedenim,
yanık tenim.. *
Ne zaman duş alsam tüm günüm ters gidiyor. Defalarca yaşadım bunu. Kolay kolay duş almıyorum bu sebepten. iki - üç haftada bir. * Duş aldığımda hemen herkes farkeder bunu , " o duş mu aldın sen ?" , " rengin açılmış lan " gibi tepkiler alırım.
Yine bir sabah duş alıp şirkete geldiğimde o gün tüm sistemler çöktü. Hem şirket içi hemde şirket dışı tüm müşterilerimiz sıkıntı yaşadı. Bir hafta sonra yine duş alıp geldiğimde merkez bankasının Fiber hattı kopmuş şirkette bir curcuna.. Başka bir zaman , başka bir arıza. Proje yöneticim bunu fark edince " abicim sen cuma akşamları duş al , hafta sonu yat evde bu böyle olmucak. Biz sana deodarant falan alırız " dedi. Şaka yapıyor sandım fakat değilmiş. Öğlen arasında masamda deodarant buldum.
Sürekli cuma akşamından duş almaya başladım artık.Derken bu haftanın başında pazar gecesi duş aldım. Ne mi oldu ?
Dün ;
* Bilgisayarım çöktü.
* Yedekleri alıyım bari dedim , işletim sistemi biçimlendirilmemiş dedi.
* internetten program indirip kurtarayım dedim Bilgisayar diski görmedi ikinci takışımda
Bugün ;
* Her sabah çalan alarm bu sabah çalmadı servise yetişemedim.
* telefonum düştü ekran gidip geliyor.
* verdikleri yeni laptop full sorunlu.
* öğle yemeğinden dönüşte bacağımı masaya çarptım.
sonuç ;
bu lanet benim peşimi nasıl bırakır ? Genç adamız yazda geliyor vallai toplum dışına sürülürüm ya. Şelale altında yıkansam kırarmı laneti? Artık önce duj diyen hatunun ağzını burnunu kırarım. *
güzelim ülkem yine maç derken gündem derken devletin arka planda bize geçirdiği kazıklardan biridir.Daha önceden %70 alınan katkı payı şu an % 20 arttırılarak % 90 a çıkarılmıştır. insan dışında , çalışan dışında herşeye zam yapmaya gönülleri el veren bu vicdan yoksunu insanlara diyecek birşey bulamıyorum. Ne yapak ölek mi panma ? diyesi geliyor insanın. Devlet halk için vardır olan durum halk devlet için var olarak tamamen değişmiştir.
mükemmel Nesimi deyişlerinden biri.Alirıza ve hüseyin al bayrak kardeşlerin yorumuyla bir başka güzel.
Deyişin sonlarına doğru söyledikleri Lahmike lahmi , demmike demmi , cismike cismi ,ruhike ruhi kelimeleri mana olarak çok derindir. Senelerdir tüm paylaşım sitelerinde kullandığım iletidir.
vay arkadaş dedirten uludağ sözlükte ki futbol fanatizimine başbakansal bir yaklaşımdır.
Ya arka planda konuşun , açın tek bir başlık konuşun. Bu nedir ki ya ?
Başka hiç bir derdimiz yok mu ?
Çanakkalede neler olmuş bilmezsin , ülkeni bilmezsin , yakın tarihten bi habersin ama son 50 yılın maç skorlarını ezbere bilirsin neredeyse. Peki bunun sana reelde bir yararı var mı ? Yok . Bunun yerine oturup yabancı kelimeleri ezberlesen en az 3 dil öğrenip tüm hayatını kurtarırsın.
Hüsnü arkan'ın muhteşem parçalarından biridir. Hani sürekli bir kadına hediye almak gafletine girilir özel günlerde gereği yoktur. Arkadan sarılır yüzünü ensesine koyarsın ve fısıldamaya başlarsın hatuna.
Bana senin gibi bakan olmadı
ne gün ışığında ne geceleyin
aldırmaz göründüm hayata bazen
tutki anlamadım dünyamı yıkılır
Kadınımsın,
ecemsin
yarınımsın,
nazımsın
imanımsın
inadımsın
her şeyim..
çocuğumsun
ecemsin
yarınımsın
nazımsın
imanımsın,
inadımsın,
her şeyim
bazen bir yerlerden eser bir türkü gibi
kayıp rüzgârı zamanın küller
savrulur tütün tarlalarında yıllarım
kul oldum ne güzel, efendin olmadım..