çok fazla değil, bir kaç kez toplu taşıma aracına binen herkesin dikkatini çekebilecek bir durumdur. bindiğim her metrobüs^ün, otobüsün, dolmuşun en az ikisinden birinde karşılaştığım bir durum. oldukça rahatsız edicidir. tabi rahatsız edici olan tarafı, hangi dilde konuştuğu değil, hiçkimseyi umursamadan bağara bağara telefonla konuşmasıdır. yahu insan evinde bile, konu komşu rahatsız olur diye o kadar bağarmaz.
türklüğün kriterlerini belirleme hakkını kendisinde görmüş, kimin türk olup olamayacağı hakkında ahkam kesen, insanlara sagısı olmayan, hayatı boyunca dışlanmış şimdide kafasına göre başkalarını dışlayabileceğini zanneden, ezikliğin son noktasında duran ve hareket dahi edicek yeri olmayan, hayatı boyunca ezik kalmaya mahkum olan yazar söylemi.
sözlük formatına uygun bir tane bile entry'si olmadığı halde, entrylerinin silinmemesine anlam veremediğim kamildir. anlaşılması hiçte zor olmayan bu kamil'in amacı dikkat çekmek, ortalığı karıştırmak, sessiz sakin bir kaç birşey okurum belki birşeyler yazarım niyetinde olan sözlük sakinlerinin canını sıkmaktır. bu apaçık ortadayken, entrylerindeki saçmalıkları ciddiye alıp cevap veren, savunmaya geçen yazarlarıda anlamadığımı belirmek istiyorum.
bataklık çevrelerinde takılmalarını tavsiye ettiğim dernek. orada bol bol bulabilir, sevginizi onlarla paylaşabilirsiniz. emin olun onlarda sizleri çok sevecektir. zira sizin gibi insanlara, taşıdıkları yumurtaları olgunlaştırmak ve türlerinin devamlılığını sağlamak için ihtiyaçları var.
akabinde, hastasının kabaran içiyle ilgilenmek zorunda kalacak psikologtur. kendisini soktuğu zor durumun farkına varması, hastasının vereceği cevaba bağlıdır.
+senin için kabarmış...
-evet, nerede nezaman kabaracağı hiç belli olmuyor.
metal müziği simgeleyen kıyafetlerle üniversitelere giriş yasaklanmış olurdu. cuma günleri konsere gitmek sevap olurdu, vacken'a gitmiş biri hacı sayılırdı, bira kutsal içecek olurdu. saç ve sakal uzatmak sevap olurdu. popçular kafir sayılırdı.
belgesellerde sıkça karşılaşılan bir durumdur. caniliğin daniskasıdır. balığı tutmaktaki tek amaç zevktir ve başka hiçbir amacı yoktur. olta atılır ve balık yakalanır, ağzına saplanan kancayka dakikalarca işkence yapıldıktan sonra iyi birşey yapılıyormuş gibi tekrar bırakılır ve bunu yapan insanlar hayvan dostu oldukları ve doğanın dengesini bozmamak için uğraştıklarından saygıyla karşılanır, tebrik edilir. ulan hadi açsın buyur yakala, ye! anlarım. hadi bir amaç uğruna çalışıyorsun yakala, verici yerlerştir, takip et falan belki bir şekilde faydalı olabilirsin! anlarım fakat sadece sen balık tutmayı seviyorsun diye yada ne kadar büyük balık yakalayabildiğini göstermek için o kadar balığa işkence yapılmasına akıl erdiremiyorum.
geçirsin geçirebildiği kadar, bütün dünyanın google'ı kullandığını düşünürsek eğer, o kadar insanın hayatını neresine sokacak sorusunu akla getiren düşüncedir. fakat, haklı taraflarının olduğuda ayrı bir gerçek.
ancak bir canavarın yapabileceği harekettir. normal bir insan yüreği taşıyan herhangi bir evladın, annesini herhangi bir sebeple reddebileceğine inanmıyorum.
katılmadığım bir önermedir. tam aksine yaş ile evlenme isteğinin doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. 18 yaşında bir gencin, ben evlenmeyi asla düşünmüyorum cevabını vermesi gayet normaldir fakat bu, belli bir olgunluğa erişildiğinde, bakalım, daha zamanı var, kısmet yada şimdilik düşünmüyorum gibi, "asla" şeklinde olmayan cevaplardır ki buda yaş ilerledikçe evliliğe bakış açısında daha ılımlı olunmaya başlandığını gösterir.
kitap okuduğu için cahil yerine konduğunun nedenini asla anlamayacak olan, kitap okumanın verdiği keyfi bilen ve kesinlikle takdir edilmesi gereken insandır.
cenazesinde bulunulan kişiye yakınlık deresiyle ve rahmetliye duyulan saygı, sevgiyle alakalı bir durumdur. eğer rahmetli çok yakından tanınan ve gerçekten çok sevilen biriyse, bırakın osurmayı, sıçan biri dahi görünse gülünecek ne hal nede takat vardır.
kafaya takmadan, kolayca atlatılabilecek sıkıntıdır. hadise, sıkılıcak hiçbirşey bulamayan bünyenin, kendisine neye sıkılsam acaba sorusunu sorması halinde başlar, cevap bulamamasıyla devam eden bu durum içten içe canını sıkmaktadır ki henüz sıkılıcak birşey bulamamıştır daha sonra bip sesi gelir, ampul yanar ve sıkıntı bulunmuştur.
yapılan onca geyikten sonra bütün itibarını yitiren, şanını, şöhretini tamamıyla kaybetmiş hatta söylendiği taktirde söylenen kişi üzerinde kıçla gülme etkisi yaratan tehdit cümlesi.
uğruna tonlarca kan dökülmüş kavramdır. onca kısıtlamanın olduğu yeryüzünde bunu yaşayabilmenin imkansız olduğu nasıl ki bir gerçekse, medeniyetin dışında yaşıyormuş gibi gözüküp, medeniyetin çok üstünde yaşayan, sınıf farkı, maddiyat gibi insanın özgürlüğünü kısıtlayacak hiç bir faktörün olmadığı, yerli kabilelerde yaşayan insanların, özgürlüğü zerresine kadar tadını çıkararak yaşadıklarıda bir gerçektir.
neden metal müzik dinliyoruz şeklinde türkçeye çevrilmiş, her metal müzik dinleyicisin tüylerini diken diken etmeye yetecek kadar hoş sözlerle hazırlanmış, bitmeden hemen önce yapılan altın vuruşla harika bir hal almış kısa belgesel.