https://www.uludagsozluk.com/e/41499423/ ancak, ben de bir çok barınakta gönüllü çalışmış biri olarak bu girisine katılmadığımı belirtmek isterim. herşeye rağmen barınaklar doğru seçeneklerdir.
denizli'de dün kıyılan nikahla dünya evine giren zekeriya karataş (33), evlilik cüzdanına eşi gülşah karataş'ın isminin yerine kayınpederi muzaffer yılmaz'ın (56) adının yazıldığını görünce şok yaşadı. karataş'ın başvurusu üzerine hata giderildikten sonra yeni evlilik cüzdanı verileceği belirtildi.
"iyi ki kütüğe işlenmemiş yoksa boşanma davasına kadar gidecekti"
kayınpederiyle evlendirildiğini görünce şoke olduğunu söyleyen zekeriya karataş, şöyle konuştu:
"nikah kıydırmak için soma belediyesi'ne başvurduk. işlemler yapıldı. nikahımız kıyıldı. fotoğraflar çekildik, kutlamalar yaptık. biz şehir dışından geldiğimiz için, nikahın ardından oradaki evimize geçtik. nikah defterimize baktığımızda kayınpederimin ismi yazıyordu. gülşah yılmaz yerine, muzaffer yılmaz yazıyordu. görünce çok şaşırdık. 'nasıl olur' dedik. telaşlanıp, evlendirme dairesine gittik. saat 17.00'yi geçtiği için daire kapanmıştı. merdivenlerde nikah memurunu gördük. nikah defterimizi gösterdik. o da bu duruma çok şaşırdı. kendisi nikah defterine yanlış ismin yazıldığını söyledi. bize bu durumun düzeltilebileceğini anlattı. ancak evlilik cüzdanına göre ben şu kayınpederimle nikahlı gözüküyorum. iyi ki kütüğe işlenmemiş. yoksa bu durum boşanma davasına kadar gidecekti."
15 Temmuz gecesi helikopterlerin açtığı ateş sonucunda Külliye'nin önünde başı koparak şehit olan Jeoloji Mühendisi Cuma Dağ'ın eşi Rukiye Dağ, geçen yıl milletvekili aday adaylığı için başvurduğunda AKP Genel Merkezi'ndeki mülakatta maruz kaldığı, “Dulmuşsunuz. Eşinizden boşanmışsınız” şeklindeki hakaretten sonra ilk kez konuştu. Bu iftiranın ardından bir yığın sözlü saldırıya maruz kaldığını ve ne bakanların ne de 15 Temmuz Derneği'nin kendisine sahip çıktığını belirten Dağ, “Bir kibir deryasının bana yaptığı terbiyesizliği anlatmak suçsa, evet suçluyum. Eşim ve kendi adıma konuşuyorum, biz o gece sokağa çıkan enayileriz. Böyle olacağını, yargısız infaza uğrayacağımı bilsem, bazıları gibi kafamı vurur uyurdum” dedi.
(alıntıdır) Rukiye Dağ, o zamandan beri suskundu. Sadece 24 Haziran seçimlerinden önce, “Son 6 gün... 15 Temmuz’a kadın halimle ilk günden beri erkek gibi direnen 1'i olarak kutuplaşmaya engel olmak, birlik ve beraberlik için oyumu AK Partiye vermeyeceğim... Artık değiştirme zamanı, kendini 16 yıl garantiye alanlardan bu Anadolu halkına hizmet/mizmet olmaz... Beni sevenlere...” şeklinde bir paylaşım daha yaptı.
Her iki paylaşımından sonra sosyal medya ortamında ağır hakaret ve iftiralara uğrayan Dağ, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş.
ülkemizin ve insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından olan tarihtir.
tam yüz yıl önce bugün ulu önderimiz ve fikrimizin ebedi rehberi gazi mustafa kemal atatürk 9. ordu müfettişliğine atanmıştı.
Paşa'nın atama kararnamesi 30 Nisan 1919'da Padişah tarafından onaylanmış ve 5 Mayıs'ta da dönemin Resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. Bundan sonra da Mustafa Kemal Paşa, Müfettişlik göreviyle ilgili görev ve yetkilerini belirleyecek olan bir talimatnamenin hazırlanması için Genelkurmay'da bulunan yakın dostlarıyla çalışmalara başladı. Nitekim 9’ncu Ordu Müfettişliği (15 Haziran'dan itibaren 3’ncü Ordu olarak değişecektir) unvanı altında, kullanacağı yetkileri içeren talimatnameyi, Genelkumay ikinci Başkanı Diyarbakır'lı Kâzım Paşa ile birlikte hazırladı. 6 Mayıs 1919 tarihinde Harbiye Nezaretince kendisine verilen bu talimatnameye göre Mustafa Kemal Paşa'nın görevleri sadece askerî görevler değil aynı zamanda da mülkîdir. Bu müşterek görevler şunlardı;
GÖREVLERi
1. işbu müşterek görevler şunlardır:
a) Görev bölgesinde asayişi ve huzuru yeniden sağlamak ve asayişsizliğin sebeplerini belirlemek.
Görev bölgesinde, değişik yerlerde bulunan silah ve cephaneleri bir an evvel toplattırmak, bunları münasip depolara yığmak ve koruma altına aldırmak.
Görev bölgesi içerisinde, değişik yerlerde bir takım şuraların (kurul-küçük danışma meclisi) kurulduğu, bunların asker topladıkları ve gayri resmi olarak da ordunun bunları koruduğu belirtilerek, bu şuraların faaliyetlerinin önlenmesi ve lağv edilmesini sağlamak,
Mustafa Kemal Paşa'nın bu görevleri yapabilmesi için yetki ve görev bölgesi talimatnameye göre şöyle belirlenmişti;
2. Kendisine doğrudan bağlı askeri birlikler
iki Fırka'lı (Tümen) olan üçüncü ve dört fırkalı olan 15 nci Kolordular Müfettişlik emrine verilmiştir
3. Müfettişlik bölgesi
a) Müfettişlik bölgesi, Trabzon, Erzurum, Sivas, Van vilayetleri ile Erzincan ve Canik (Samsun) müstakil sancakları
Müfettişlik bölgesine komşu vilayet, sancak ve askeri birlikler
a) Vilayet ve sancaklar: Diyar-ı Bekir, Bitlis, Mamuret'ul aziz, (Elazığ) Ankara, Kastamonu vilayetleri ile Kayseri ve Maraş sancakları
b) Bu vilayetlerde ve sancaklarda bulunan 1 nci, 12 nci, 14 nci, 17 nci ve 20 nci Kolordular, göreviyle ilgili olarak Mustafa Kemal Paşa'nın bütün emir ve taleplerini kabul edecek ve yerine getireceklerdi.
ama o, görevine başlamak yerine kurtuluş fitilini ateşleyecek, ülkemizi kurtaracak, makus talihimizi değiştirecek ve tüm dünyayı önünde diz çöktürecekti...
izmir'de farklı kaybeden, istanbul'da ise kendini epey geliştirerek farkı 14 bin oya kadar indiren zamanının düşük profilli başbakanı binali yıldırım'ın bir sonraki seçimi nerede kaybedeceğinin irdelendiği sorunsaldır.
hepimizin hemen aklına gelen yunan hayranı sözde tarihçidir. tam hitap ettiği kitleye yaraşır mükemmel bir sicile sahiptir.
ayrıca daha önce üniversite yıllarında yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle cemaat yurdunun tarihinde yurttan atılmış ilk ve tek kişidir. akıllı adamdır. hem tescilli deli olacaksın hem bu kadar yolsuzluğa rağmen hala ağzından çıkanları havada yakalayan bir kitlen olacak; zor iştir.
asıl parayı ise içkili restoranı marifetiyle cukkalar. gözümüz yok allah için. dünya malı da önemli.
sabah sabah güldürmüştür. bu nasıl bir yokluktur allahım?
ABD’nin Indiana eyaletinde 40 yaşındaki bir adam, porno DVD ve dergi koleksiyonunu çöpe atan ailesine dava açtı. Tam 12 kolilik koleksiyonun 29 bin dolar değerinde olduğunu söyleyen adam ailesinden bunun üç katı tazminat istiyor.
Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde de, AKP'li Ökkeş Kavak'ın, seçimleri Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) elinden "hile" yoluyla aldığı iddia edildi.
BBP'liler, yaklaşık 1700 oyla önde oldukları sırada, polislerin devreye girdiğini, sandık başlarında görevlilerin dışarı çıkarıldığını, sandık çuvallarının akşam 17.00'dan sonra değil, 23:00 dolaylarında Seçim Kurulu'na getirildiğini iddia etti. Konuyla ilgili olarak Odatv'ye bir açıklama yapan Hasan Dilek, 3 çuvalın açık, 2 çuvalın ise yırtıldığını tespit ettiklerini belirtti ve konuyla ilgili olarak tutanak tuttuklarını aktardı.
BBP'li Dilek'in paylaştığı görüntülerde, "AK Partililer oy torbalarını kaçırıyor" bağırışlarıyla beraber, emniyetin BBP'lilere müdahelesi de fark ediliyor.
aslı Müdür, başkan yardımcısı ve şoförün ev arkadaşı olması olan başlık.
iBB'nin CHP'li Meclis Üyesi Nadir Ataman ve eski üye Hüseyin Sağ, Çekmeköy'de yapılan seçmen kaydırmalarını tek tek anlattı. Şu örnekleri verdi. Bir belediye yetkilisinin evinde farklı ailelerden 9 kişinin kaydı çıktı. Bir müdür, şoförüyle, bir başkan yardımcısı da meclis üyesiyle aynı eve kayıtlı.
Ataman kayıtlara göre Çekmeköy Belediyesi Bilgi işlem Müdürü Eren Kaplan, Yazı işleri Müdürü ikram Yılmaz ve Ruhsat işleri Müdürü Aydın Türkmen'in de aynı evde yaşadığını belirtti.
Ataman, “Büyükçekmece'de nüfus müdürlüğünde görevli belediye çalışanı tutuklu ama Çekmeköy'de belediye çalışanının evinde kaç kişi kayıtlı dokunan yok. Neredeyse belediye personelinin tamamı sahte seçmen kaydı yapmış. Çekmeköy Belediyesi, Çekmeköy dışında oturan personelini ilçeye getirerek dolma oy yapılmasını sağlamış” dedi.
ülke şerefinin iki paralık olması, bir afrika ya da güney amerika diktatörlüğü tarzında davrandığımızın kanıtıdır. dünyanın bizi nasıl gördüğünün nişanesidir.
biat etmeyene bakıp gizli gizli öykünmedir aslında bu. yalamaktan dillerinde pütür kalmadığı için, o kadar karaktersizleştikleri için bünyeleri kabul etmiyor. gizli gizli özeniyorlar. insanlık onurları bu şerefsizliği reddediyor. dik durmak istiyorlar ama büzükleri yemiyor. arpaları kesilirse, hayatları mahvolacak sanıyorlar. oysa hayat dik durmaktır, arkada bıraktığın haysiyet mirasıdır. bunu biliyorlar.