museum of modern arts nam-ı diğer MoMA'daki 'the artist is present' performansında, binlerce kişinin gözlerine bakmış, kimini gülümsetmiş, kimini korkutmuş, kimini kendine aşık etmiş, kimini hüngür hüngür ağlatmıştır. Yıllar boyunca insanların duygularını provoke eden, çok fazla tartışılan performansları olmuştur. Yaptığı şey kimine göre sanat değil, çıplaklığıyla, vücuduna zarar verdiği kanlı performanslarıyla ve kimi zaman yaptığı ağır politik eleştirileriyle, doğal olarak, üzerine dikkat çeken şovlardır, ancak vücudunu bu denli etkileyici kullanan bir insan sanatçının ta kendisidir.
1921 ve 1924 Anayasası'nda bulunan Türkiye Devleti'nin dini islamdır. hükmü 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasanın 2. maddesinden çıkarılmıştır. Yani ülkemiz müslüman bir ülke değil, çok büyük bir çoğunluğu müslüman insanlara sahip laik bir ülkedir. Bir ülkenin mantık çerçevesinde dini olamaz, çünkü bir ülke fikri hür insanlardan oluşmaktadır ve bu insanlar istedikleri şeye inanmakta özgürdürler. Anayasasına göre müslüman olan ülkelerde zaten içki satışı (büyük bir çoğunluğuda diyeyim) yoktur, bu yüzden müslüman bir ülkede alkol satan esnaf hatalı bir önermedir. Ayrıca neden esnafa kızıyorsun, müslüman dediğin ülkenin başına seçtiğin hükümet yasaklamamış ki satıyor. E bu hükümet de senin kafa yapına sahip aşağı yukarı, onlara kız.
Yahu futboldan hiç anlamam ama eksik olmayayım evladım. Şimdi kariyer açısından sorarsanız ilk sırada tabii ki drogba derim ben, bu ismi de roberto carlos takip eder. Ama benim yüreğimde bir isim vardır ki bu isim çok nadir futbol izlediğim zamanlarda bana futboldan zevk aldırmıştır. Keşke biraz daha kalaydı dedirtmiştir. Franck Ribery'dir efenim bu kişi.
Aynı götü paylaşan iki insandan her birine verilen addır. Bu kişilere aynı zamanda (bkz: götçü) , paylaşılan götün sahibine ise (bkz: götveren) adı verilmektedir.
Vücudunuzda sevgilinizin bulunduğu tarafa kısmi felç geçirten eylem. O kolun bir tanesini nereye koyacağını bilemediğin bir an vardır, bildin mi o anı? Evet ne yapsan ne etsen bir yere girmez o kol. Sabah olunca kes at o kolu.
Polak yazar andrzej sapkowski'ye ait orijinal ismi wiedzmin (viecmin diye okunur) fantastik roman serisi, an itibariyle 6 kitabın henüz 3ü ingilizceye çevrilmiş durumda. Kitabın orijinal dili olan lehçe (karışıklık olmasın diye polakça diyeyim), ortaçağ lehçesi. Bu yüzden ingilizce çevirisinde de hafif bir ortaçağ (late medieval) ingilizcesi tercih edilmiş. Bu yüzden okurken ebemi ağlatan bir kitaptır kendisi. Türkçe çevirisi yok, adam gibi çevrilmeyecekse (bkz. silmarillion) çevrilmesin de zaten. Aynı zamanda witcher'ın iki adet oyunu bulunmakta 1 ve 2 olmak üzere. ilk oyun oldukça başarılı, ikincisi ise efsane, role playing tarzı oyunları bana sevdirmiş olan oyundur. üçüncüsünün 2014 yılında raflarda olacağı ise ocak 2013'te duyuruldu. Heyecanla bekliyoruz.
bazı sigaralar sadece sigaradır, yemekten sonra içersin, birayla içersin ne biliyim sıçarken içersin. ama efendim bazı sigaralar vardır ki aşk, özlem, keder gibi duygular dumanla birlikte havaya karışır sizi sarar sarmalar. işte o sigaralar asla bırakılmaz.
bu kişiler boylarini genelde 1.90a yuvarlarlar. çünkü 89 asla kulaga 1.90 kadar hoş gelmez. 90 demek bir başka zevk.. Benim boyum 1.92 ben bile 90a yuvarlıyorum arada.