nosfera
134 (şirin baba)
beşinci nesil silik 1 takipçi 7.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    elfçe de hiç küfür olmaması durumu

    1.
  1. bir türlü anlayamadığım olay. sen elf olacaksın, cool olacaksın, karizma olacaksın, blendaxla yıkanmış gibi saçlara sahip olacaksın, sonra ağzından bir tane küfür çıkmacayak.

    halbuki gergin adamlar bunlar. ağızlarından çıkan 3 sözden 2 tanesinin "vélthorón maná kor" (sinirlendim mına koyım) olması lazım. ha arada anlamadığım elfçe birşeyler konuşuyorlar, çok ağır küfür ediyor da olabilirler tabi orasını bilemiyorum.
    3 ...
  2. ne mutlu hacı oldum diyene

    1.
  3. haca gidip hacı olmuş mutlu hacı repliğidir.
    2 ...
  4. doyurucu bir zevk veren gerçek aşk

    6.
  5. hiçbir kadının ve erkeğin hayali olmayan aşktır. forumlarda sözlüklerde aşkın yılmaz savunucusu kesilen bu insanlar iş karşılıklı olarak aşkı yaşamak için birşeyler yapmaya geldiği zaman "böyle aşklar ancak romanlarda olur" derler. hiçbirinde gerçek bir aşka ulaşmak için gerekli olan ne cesaret vardır, ne de sabır. kendisini yüceltecek, değer verecek, biraz mutlu edecek ilk insandan sonra ortada ne aşk kalır, ne de kutsallık kalır.

    seks üzerine ilişki kurarak, sadece sahip olma duygusuyla birini severek ne aşık olunabilir, ne de aşk üzerine yorum yapılabilir. eğer bir insan diyorsa ki "benim için sadece aşk var, ömrümün sonuna kadar sürecek olsa da gerçek aşkı ararım" işte ancak bu insana saygı duyulabilir.

    aşk bu kadar ucuz birşey değil. insanlar kirli elleriyle ona dokunmasa da olur.
    0 ...
  6. ibrahim üzülmez

    307.
  7. hala milli takıma çağırılabilen, futbol buysa ben de topum diye ateda bağıran futbolcu.
    3 ...
  8. canı sıkılan kişiye tavsiye vermek

    3.
  9. eğer tavsiyeyi veren kendini arkadaş sanan biriyse "çıkıp bir hava al istersen" den öteye gidemez.
    1 ...
  10. bülent korkmaz

    237.
  11. bir antrenör düşünün. takımı uefa kupasında tur maçı oynuyor, ikinci maç ve evindesin, takımın 2 farkla galip, tek fark bile seni bir üst tura çıkarıyor. maçın 60.dakikasına gelmişsin, her şey şahane.

    mi acaba?

    herkes bu anı düşünerek ver allah ver yükleniyor bu antrenöre. o an içimden geçen düşünce, bir anda ekranda yankılanıyor. galatasaray ilk golü yiyor. biliyorum ki ilk golü yerse takım dağılacak, çünkü direncinin en son noktasında, ve sadece kırılacak bir anı bekliyor.

    işte maçın özeti budur. maçın 60.dakikasında bir sahaya bir kenara bakan teknik direktörün çaresizliği. sahada sene başından beri her maçı final maçı havasında oynamaya çalışmış bir takım ve tükenmiş futbolcular.

    maç 2-2 oluyor bir anda, tur ümitleri azalıyor. antrenör kenara bakıyor, oyunu çevirebilecek kimse yok. takımın hücum etmesi gerekiyor, ve o da iki tane hücum oyuncusu alıyor.

    ve deniyor ki, kankalarını oyuna aldı, artık bu duygudan kurtulsun. bazı arkadaşlara hatırlatmak istedim, kenarda ronaldo yok, messi yok, aguero da yok. bu takımın oyuncuları da malesef kenarda değil, tribünde.

    insanlar aslında demek istiyor ki, sen bizim daha önce niye oyuna giriyor diye küfrettiğimiz mehmet güven'i oyuna almadın, yanlış yaptın. yani sen elindeki fırsatı kullanamadın, ben olsam kullanırdım çünkü bu işi daha iyi biliyorum demeye getiriyor.

    amaç her zamanki gibi bağcıyı dövmek malesef. ve bizim oturduğumuz koltuktan herşeyi çok iyi bildiğimizi, o insanların ise 30 yıldır futbolun içinde olmasının bir öneminin olmadığını ve birşey bilmediğini kanıtlamak.

    herkes kendi bildiğine gitsin yine, galatasaray bülent korkmaz'ı da kovsun. sıra size gelene kadar her teknik direktörü kovsun. siz de diplomanızı alın, şansızı zorlayın bence. saha kenarında oturmakla evde sıcacık koltuğunda oturmak arasındaki fark bazı şeyleri anlamayı engelliyor çünkü.
    6 ...
  12. antu com

    202.
  13. üzülmeyin, siz buraya gelemediniz ama, biz ali sami yen stadına gelicez 2 hafta sonra manasına gelen bir resmi girişine koymuş forum bozması.

    o değil de, olur iki hafta sonra galatasaray'a yenilir fenerbahçe, o zaman ne resmi koyacaklar onu merak ediyorum.
    2 ...
  14. galatasaray

    1476.
  15. kalecisi bugüne kadar hiç bir maçı tek başına çeviremeyen,
    türkiye'de gökhan gönül ile birlikte en iyi sağ kanadı olan oyuncusu 1 yıldır sakat olan,
    defansın göbeğindeki oyuncuları sene başından beri sürekli sakat olan,
    orta sahasındaki oyuncuları sene başından beri sürekli sakat olan,
    kötü bir teknik direktör sebebiyle oyuncuları aylarca kondisyonsuz kalmış olan,
    sadece bir tek futbolcusu sakatlık pahasına her maça sonuna kadar asılan

    futbol takımıdır. eğer buraya kadar geldiyse, turu geçecek skoru da yakalayabildiyse, her şeye rağmen kendisini aşmış takımdır.

    bugün bu turu belki geçerdi galatasaray, ama bir sonraki turda artık elenirdi. çünkü yetmiyor nefesi bundan sonrasına, daha sene ortasına gelmeden tükenmişti bu takım. bundan sonra umutlar gelecek sene için. ligi bu sene almış almamış, çok önemli değil. tek hedefi uefa kupasında final oynamaktı, oralardan daha iyi yerlere gelecektir gelecek sene.

    bundan sonra artık her maçı bir şekilde kazanmak için oynamaktan da kurtulmuştur bugünkü maçla birlikte. bundan sonra oynamak istediği futbolu oynamak için çalışacaktır.

    heyecanımızı bugüne kadar taşıdığın için teşekkürler galatasaray.
    3 ...
  16. fenerbahce nin guinness rekorlar kitabina girmesi

    28.
  17. önemli olan bir olaydır tabi, birsürü sporcu bir sezon boyunca emek vermiş, bunun karşılığını da almışlar.

    ama tutup da bunu sürekli gündeme getirmenin tek bir amacı var. o da galatasaraylılara şunu söyletmek.

    - evet fenerbahçe türkiye'nin en büyük kulübüdür, biz kabul ettik bunu. önünüzde saygıyla eğiliyoruz.

    bunu söylese tüm galatasaray camiası, o zaman bu konu eminim ki bir daha açılmayacaktır. ama fenerbahçeliler de şunu anlamayacaklardır ki, büyüklük kupayla, madalyayla, parayla olmuyor. sen bugün asya, afrika, amerika, avrupa ülkelerine gittiğin zaman barcelona diyorsun tanıyorlar, milan diyorsun tanıyorlar, galatasaray diyorsun tanıyorlar.

    ama fenerbahçe'yi tanımıyorlar aziz dostum. bu bir kendini beğenmişlik değil, fenerbahçe'nin guiness rekorlar kitabına girmesi kadar gerçek bir durum. o yüzden de bunu sürekli söylemek birşey kazandıramıyor kimseye.

    evet başarınızı tebrik ettik, söylemek istediğinizi anladık. en az galatasaray'ın büyüklüğünü anladığımız kadar.
    1 ...
  18. üniversitelerdeki başörtüsü taktırmama dayatması

    0.
  19. bu eğer bir dayatma ise, bazı insanlar sırf türbanlılara şirin gözükmek ve oy toplamak adına "inanca saygı gösterin kardeşim" dedikçe bu yasak devam edecektir.

    eğer inanca saygı gösterilecekse biri de çıkar yarın der ki "benim inancım belden yukarıya birşey giymemeyi emrediyor, ben öyle girmek istiyorum üniversiteye". ha diyeceksin ki toplumda belli ahlak kuralları var ama. arkadaş biz burada şu an ahlak kurallarını tartışmıyoruz, inanca saygıyı tartışıyoruz. eğer inanca saygı gösterilecekse herkese olacak bu, ha gösterilmeyecek de kanunlara kurallara göre olacaksa herkese böyle olacak.

    işte buradan anlıyoruz demek sorun inançtan kaynaklanmıyor. sorun kanunda koyulmuş kurallardan kaynaklanıyor, çünkü kanun kuralları inanca göre koyulmuyor. o zaman orayı irdeleyelim biraz da.

    neden bu "laikçi" denilen insanlar türbanlıların üniversiteye girmesinden rahatsız oluyor? ya da neden bunu bir tehdit olarak görüyor? eğer bu bir sorunsa tek taraflı bir sorun değil. bu insanlar neyden korkuyor acaba diye düşünen var mı?

    hayır yok. türbanlılara haksızlık ediliyor, ve bu ülkede haksızlık edilen bir tek onlar var. bu ülkede yaşayan 15-20 milyon arası alevinin sorunları önemli değil mesela.

    biraz daha gidelim. bu "laikçi" insanlar neden tehdit olarak görüyor türbanı? çünkü korkuyorlar ülkenin adım adım bir islam devleti haline gelmesinden. ve türbanın üniversiteye girmesi de bunun için bir adım onlara göre. şunu çok iyi anlamak lazım, sorun türbanlılardan veya onların inançlarından kaynaklanmıyor. sorun bunu siyasete alet eden akp yüzünden kaynaklanıyor, çünkü insanlar bu partiye güvenmiyor. akp diye bir parti geliyor diyor ki "biz laikliğin güvencesiyiz". inanan var mı? bu adamlar değil miydi müslüman laik olunmaz diyen? laiklik artık bitmiştir, bu millete zorla dayatılamaz diyen?

    sen laikçi dediğin o insanlara "yahu saçmalıyorsun. ne şeriatı, ne islam devleti" diyebilirsin. ama eğer ortada saygı söz konusuysa o insanların da endişelerini dikkate almalısın.

    ama işte yok arkadaş. en baştan beri sürekli bunu vurguluyorum. alevilerin, laikçilerin, kürtlerin, azınlıkların hakları önemli değil. bir tek türbanlıların hakları önemli, çünkü en büyük oy potansiyeli onlar.

    e peki sen diğerlerinin hakkını savunmuyorsan, sana neden ve nasıl güvensinler? şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün, türbanlıların mağdur olmasına sebep olan "cehape" ile bu "laikçiler" mi, yoksa türbanlılar üzerinden siyaset yapan bu insanlar mı?
    5 ...
  20. itü sözlük

    699.
  21. özgürlük ve demokrasi konusunda ekşi sözlük'ün tahtını müthiş derecede zorlayan sözlük.

    bundan 1 ay önce yazar olmak için kayıt oldum. adam akıllı 10 tane entry girdim ve beklemeye başladım. nihayetinde bu aralar yazar olmayı beklerken giriş sayfasında "hesabınız kapatıldı" yazısıyla karşılaştım.

    mail adresime baktım, herhangi bir mail gelmemiş. hani neden hesabım kapatılmış meçhul. format desen entryler hep formata göre, argo yok, küfür yok, siyaset-futbol-seks yok, e ne o zaman?

    bir şikayet maili attım ki sallayacaklarını sanmıyorum. sonra da televizyonda, radyoda bir programda dinleriz biz bu adamları.

    - bizce sansür ....
    - bizce özgür düşünce ..
    - bizce demokrasi ...
    - bizce insanlara saygı ...

    bence siz bırakın bu lafları, alın bu söylediklerinizi ve ...
    4 ...
  22. adnan menderes

    148.
  23. olaylara bir aslında olması gereken tarafından, bir de olmakta olan tarafından bakmak güzel birşeydir.

    27 mayıs ihtilali ve adnan menderes'in asılması demokrasiye aykırı bir harekettir, yanlıştır. ama ya adnan menderes'in diktatörlüğe giden icraatleri nedir?

    varsayalım o ihtilal olmadı, ve adnan menderes asılmadı. iktidarını da senelerce devam ettirdi. ondan sonra da türkiye hiç askeri darbeye uğramadı.

    peki şu anda sahip olduğumuz ve hiç beğenmediğimiz demokrasiye bile sahip olabilir miydik acaba? kesin emin olan var mı bu konuda?

    malesef hayır.
    4 ...
  24. benim beynim bakire

    1.
  25. türk erkeğinin "iyi de beynini sikemem ki" demesiyle sonuçlanacak söz.
    1 ...
  26. 15 mart 2009 trabzonspor galatasaray maçı

    40.
  27. ligtv'ye teşekkür etmemi sağlayan maç. ayrıca türk blog yazarlarına da teşekkür etmemi sağlayan maç.

    yazdıklarım bir ironi değil kimse yanlış anlamasın. ama artık açılan her sayfada gördüğüm "xxx.blogspot.com tüm lig maçları burada gel hadi" resimlerini koyanlara o kadar çok küfür ettim ki, ani bir kararla radyodan maç dinlemeye karar verdim, ve açtığım gibi baros'un golünü duyup sevinebildim. en azından maçı izlemesem de radyodan dinleyebiliyorum.

    teşekkürler ligtv, teşekkürler kendini zeki sanan embesil türk bloggerları.
    3 ...
  28. alevi

    194.
  29. aleviler hakkında bazı yanlış anlamalar var. hatta yanlış anlama değil bildiğin anlamama. o yüzden burada bunu izah etmekte fayda var.

    - aleviler sünnilere kız vermiyormuş.

    böyle bir şey yok sevgili arkadaş. ama ben sana olanı söyleyeyim. bir alevi ile bir sünninin evlenmesi çok görülen birşey. peki bunların ne kadarı devam etmiş dersen orada kocaman bir soru işareti var. kendi kardeşimin ve kuzenimin evlenip boşanmasından sonra da gördüm ki arada din mezhepten ziyade bir kültür farklılığı var.

    önce kendi kardeşimden başlayayım. ben bugüne kadar ailemde gördüm ki akrabalık ilişkisi çok kuvvetli birşey. sürekli birbirine gelme gitme, beraber yemek yeme, bir yerlere gitme, sahip çıkma vs. alevilerde akrabalık ilişkileri çok kuvvetli.

    ama kardeşimin eşinin ailesinde böyle birşey yoktu. birbirlerini de çok seviyorlardı ama bunun yürümeyeceği belli oldu bir zaman sonra. çünkü kardeşimin eşine bu sürekli gelme gitme durumu garip geldi, "ben böyle sürekli gitmek istemiyorum" dedi. bu söylediğim sadece bir tane örneği. ve bunun da dahil olduğu birsürü etkenin birikmesi sonucu 1.5 sene sonunda boşandılar.

    ben şahsen kardeşim evlenirken de, boşanırken de bir yorum yapmadım. kendisi öyle istedi çünkü. eşiyle ilgili de yorum yapmadım, veya yargılamadım da. denediler olmadı.

    kuzenime gelince, o da evlendi boşandı. hatta bir de çocuğu var şimdi. benim ailemde içki kültürü var, alevilerin de hemen hepsinde vardır bu. bizde yemekli bir toplanma oldumu mutlaka içki içilir. ama kuzenimin eşinin ailesi tutucuydu. o yüzden bazı davranışlarını terketmek zorunda kaldı. epeyce bir süre zorladı o da evliliği devam etsin diye, ama 6 sene sonunda boşandı o da.

    burada birisi diyebilir ki "be kardeşim içki de içmeyiversin", haklıdır da. ama olayı bu kadar dar açıdan ele almamak gerekiyor. bu sadece etkenlerin biri. öyle ki evlenmek demek sadece sevdiğin insanla ömrünü geçirmek demek değil. onun çevresini, kültürünü, ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını, yaşam tarzını, hepsini birlikte alıyorsun. ve ona göre de yaşamak zorunda oluyorsun.

    ben birgün çok seversem, ve böyle bir durumda kalırsam, ne yaparım bilemiyorum gerçekten. belki de hayatımın en büyük ikileminde kalıcam, ama gerçek budur malesef.
    22 ...
  30. kılıçdaroğlu nun fakirlere 600 lira maaş bağlaması

    16.
  31. bu durumun aynısı ankara'da murat karayalçın tarafından da vaat edildi. bazı anlayamayanlar için vaati şu şekilde açıklayalım.

    kemal k. - diyor ki evine para girmeyen ailelere para yardımı yapacağız. her eve ayda en az 600 tl girmeli. biz de bunu sağlayacağız diyor. yani muallak bir fakir kavramı yok ortada. evine para girmeyen veya 600 tl altında bir para girenlere yapılacak bu yardım.

    kemal k. - "bana balık verme balık tutmayı öğret" diyenler için de bir çözümü var tabi. diyor ki belediyeye işçi alınacak mesela. biz burada işe alırken inceleyeceğiz bu adamları tek tek, bakacağız evine ne kadar para giriyor diye. bir evden hiç kimse çalışmıyorsa biz o kişiyi işe alacağız.

    şimdi "çözüm bu mudur yani?" diyenler olabilir, haklıdırlar da. ama ortada daha iyi bir çözüm sunan var mı peki? biz fakirlere yardım ediyoruz diyip kime yardım ettiği belli olmayan insanları düşününce gayet mantıklı burada izlenen yol.

    ayrıca bazı arkadaşların neden yok dediği bazı vaatler de ankarada verildi.

    murat k. - diyor ki bir aile var, ayda 600 ytl girmiyor evine. ben bu aileden otobüs parası almayacağım. diyelim 1 tondan aşağı su kullandıysa onun parasını almayacağım. doğalgaz için de buna benzer bir durum.

    yani eve yine 600 tl para girmeyecek ama, masrafları azalacak. yine diğer bazı partilerle kıyaslanınca gayet mantıklı bir uygulama.

    bazı insanlar bunları yeterli görmüyor, hayalcilik diyor. sonra da niye bu insanlara yardım yapılıyor da iş verilmiyor diyor?

    daha sen yapılacak yardıma inanmıyorsun, çünkü o kadar parası yok o belediyelerin diyorsun. hal böyle iken bu kadar insana iş verecek parayı, yatırımı nereden buluyorsun?
    4 ...
  32. ağladığınızda gözyaşlarınızı öperek silen sevgili

    14.
  33. yeni imal edilmiş bir hayallerdeki sevgili tipidir. zaten herkes bu kadar güzel hayaller kurduğu için arkadaşlık fasilitesi gören siteler "burdan çıkınca bize gidelim mi?" insancıklarıyla doluyor. ilginç tabi.
    1 ...
  34. allah ın varlığının ispatı

    126.
  35. anca kulaktan kulağa yayılan işaretlerdir bunlar.

    lisedeyken gittiğim fethullahçı dershanede kandil günleri rehberlik öğretmeni her öğrencisini yemeğe davet ederdi. yemekten sonra ise çeşitli dini sohbetler, mucizevi hikayeler ve tabiki kapanış olarak toplu namaz kılınan aktiviteler vardı.

    işte en çok burada duydum bu hikayeleri. en çok da burada anlayamadım insanları yanacan diye korkutarak allah'a inanmalarını sağlamanın ne kazandıracağını?

    bir de şu olay var ki bunu hiç anlamıyorum. hiçbirşeyin kendi kendine var olamayacağını düşünürken bir yaratıcının kendi kendine var olması nasıl açıklanabilir? bu soruyu ilgili arkadaşlara sorduğum zaman "ama ona bir kere inanman, sorgulamaman lazım" cevabını neden alıyorum?

    bu insanlar öylesine çelişkiye düşüyorlar ki benim aklım bunları alamıyor. bir insan çıkıyor kuran'dan matematik hesabıyla kendince birşeyler bularak dünyevi kanıt diye gösteriyor. ilahıyatçılar da buna "kuran matematik kitabı değildir, anlatmak istediklerine odaklanmak gerekir" diyor. buraya kadar güzel. ama aynı adam daha sonra kuran'da geçen "biz iki suyu birbirinden ayırdık" sözünü "bak burada cebelitarık kastediliyor, yüzyıllar öncesinden nasıl da söylenmiş" diyerek dünyevi hale getiriyor.

    iyi de odaklanmaya ne oldu? insanların sürekli mucize aramasının nedeni nedir?. ve bu insanların allah'a gerçekten inandığına da inanmıyorum. bu korkudan başka birşey değil. böğüren bir aslanın allah dediğine inanan, yamulmuş ağaca namaz kılıyor diyen insanlar inancı sağlam olmayan ve kendini inandırabilmek adına kanıt arayan insanlardır.

    eğer ortada dini bir kitap varsa, insan bu kitabı kendisi okuyup anlamalıdır. bunun da tek bir yolu vardır, arapça öğrenip okumak. türkçe okunan kuran sadece bir insanın kendine göre çevirisi ve yorumudur, bu yüzden aslının yerini tutamaz.

    ve yine eğer bu kitap insanlığa gönderildiyse, yani bana gönderdildiyse, ve bana akıl ile düşünme yeteneği verildiyse, bu kitabı ve anlattıklarını anlamak için bir aracıya ihtiyaç duymamalıyım. bir ilahıyatçıya "hocam şurada ne anlatmak istemiş?" diye sormamalıyım. ben sanmıyorum kuran'ın aracı insanların çevirisine ve yorumuna ihtiyacı olduğunu.

    bir inançla bir gerçeği karşılaştırmak elmayla armutu toplamak gibi birşey. allah'ın varlığının bir kanıtı yok, olsaydı bugün camiler dolup taşardı. o yüzden boşa kürek çekmeye bir son vermek en iyisi.
    12 ...
  36. vicente del bosque nin ibrahim uzulmez i ovmesi

    1.
  37. an itibariyle ntvsporda öğrenmiş olduğum gerçek. vicente del bosque kendisiyle röpörtaj yapmaya gelen ntvspor muhabirine "deli(ibrahim) ne yapıyor, hala oynuyor mu, 45-50 yaşına kadar oynayacak sanırım o enerji var onda" genelinde bir şeyler söylemiş.

    delinin türkiye'de kıymeti bilinemedi ama elin ispanyolu anlıyor futbolcunun hasından. ibonun bu övgüden sonra del bosque'ye bir çift terlik hediye edeceğini duydum, söyleyenlerin yalancısıyım.
    2 ...
  38. evinize dört harfli gelse ne yapardınız

    1.
  39. "Yaşına bakılırsa 18 i doldurmuşsun. Yani adamdan sayılıp oy kullanacaksın, ehliyet alacaksın, bir çok yere serbestçe girip çıkacaksın. Ancak buradan anlaşıldığı üzere zeka seviyesi 0-6 yaş aralığında kalmış bir embesilsin"

    böyle bir yorum yapmış sevgili otağ yöneticisi. cevap verdiği adam 0-6 yaş aralığındaysa kendi zeka yaşı kaçtır merak ettim şimdi.
    4 ...
  40. bencil sevgili

    8.
  41. sevgililik bencillik demektir. bir insan benim sevgilim çok bencil anlaşamıyoruz diyorsa yalan söylüyordur. çünkü kendisi de en az sevgilisi kadar bencildir.

    ha eğer değilim diyorsa o insan, ömrünün sonuna kadar başka bir insanı karşılıksız sevmeyi göze alabilir miydi bunu bilmek isterdim işte.
    0 ...
  42. emre tilev

    84.
  43. spikerliği, kahvehanede kankalarıyla okey oynarken enseye şaplak göte parmak sırasında geçen futbol muhabbeti zanneden yeni nesil kitledendir kendisi. bırak maç anlatmayı konuşması bile başlı başına bir yanlıştır. maç izlerken televizyonun sesini kısma sebebi olan tanımsızlardandır. diğerleri için

    (bkz: ilker yasin)
    (bkz: ertem şener)
    0 ...
  44. güzel ve seksi arasındaki fark

    13.
  45. bireyin gözünde ikisi de seksidir. ama toplumsal baskıdan dolayı kafasına göre sınıflandıramaz bunları. misal sınıfta en çok sevgililik görmüş geçirmiş en rahat havalardaki güzel bir hatun kişi seksi sınıfına girerken, sevgilisi olmayan biraz safça haldeki güzel bir hatun kişisi güzel sınıfına girmektedir.

    böyle olunca birey saf olan hatuna seksi demekten çekinir, rahat olan hatunun muhabbeti açılınca ise "ah bir .." diyerekten fantazilerini sıralamaya başlar. nihayetinde bireyin kendisini kandırmasından başka birşey değildir.
    1 ...
  46. msn messenger i bulan insanın ilk sözleri

    29.
  47. arkadaşına telefon açar.

    - kanka sende hatun mesenesi var mı?
    3 ...
  48. elektrogitar çalan sözlük yazarları

    9.
  49. kocaeli denince akla gelen seyler

    43.
  50. vinsanda bulunan ve üniversite kampüsü demeye binbir şahit isteyen prefabrik binalar topluluğu.
    1 ...
  51. yazarlar 6 yaşında olsa açılacak başlıklar

    290.
  52. hali hazırda sözlükteki yazarların çoğu 0-6 zeka yaşına denk düştüğü için ek bir çabaya gerek bırakmayan başlıklardır.
    0 ...
  53. anlasilamayan insan

    4.
  54. bu zamana kadar anlaşılamamışsa bu zamandan sonra da anlaşılamayacak insandır. anlamıyorum ki nasıl birşey bekliyor bu insanlar. herkes sizin gibi mi be arkadaşım? insanların birbirinden farklı olduğunu bu yaşınıza kadar anlayamadınız mı?

    robot gibi bir insan modeli bekliyor herkes. ne zaman ne hissedeceği belli olsun, nereye gideceği belli olsun, ne yapar belli olsun. o zaman git bir robotla alaka kur arkadaşım. ya da kendine bir bilgisayar programı yaz hayallerindeki sevgiliyi monitöründe gör hergün. hem o sen nasıl istiyorsan o şekilde davranır, öyle giyinir, öyle gözükür.
    0 ...
  55. kırmızı don giyen yazar

    2.
  56. mavi don giymediği için erşan kuneri abimizin filmlerinde oynama fırsatını kaçırmış yazardır.
    2 ...
  57. this empty flow

    1.
  58. finlandiya çıkışlı bir doom metal grubu. 1996 ve 1999 yıllarında çıkan iki albümleri vardır. yaptıkları müzik insanı..

    işte bundan sonrası gelemiyor. ne anlamak mümkün, ne de anlatmak. sadece hissettiriyor bir zindanın içinde kapalı olduğunu.
    1 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük