tetikçi, "her şeyi devlet için yaptım " derse; reis oluyor..
şike yapan,yıllardır futbolu arka sahnede çirkinleştiren adam da " büyük fenerbahçe bık bık bık " deyiverince; özledik başkanım..
oysa ne devletin ne de fenerbahçe'nin ne de diğer kurumların böyle adamlara ihtiyacı yok ama var ki biz böyle adamları efsaneleştirmeye bayılıyoruz..
ünlü düşünür ahmet çakar jargonuyla ; "yemişim çıkacağı günü "..
daha geçen gün gazetede çıkan habere göre 15 yaşında evlendirilen bir kız bakire olmadığı gerekçesiyle ailesine yollanıyor ve daha sonra intihar ediyor. işin daha vahim kısmı kızın yapılan otopside bakire çıkması.
bu kültür, bu düşünce yapısıyla daha çok çocuk saklar hayallerini ve gider.
legal kelimesini türkçe ifade ettiğimizde çelişki ortaya çıkacaktır.
(bkz: yasal).
yasal olan bir kurum aynı zamanda "terör örgütü" ibaresiyle yan yana gelmez, gelemez fıtratına aykırıdır.
eğer ironi var burada deniyorsa, yapılan açıklamaların bu ironiyi karşılamadığı kesin.
sokakta, sözlükte, kahvede, okulda,
genel itibariyle toplumda husumet ve ayrılık yaratma amacı güdülen ya da ihtimali fark edilememiş başlık.
toplumu bütünleştirici gayrette olunmalı oysa, değil mi?
beşiktaş hakkında yorum yapabilmek için beşiktaşlılık ruhuna sahip olma gerekir. sevinmek için sevmemek kavramından bihaber olmamak gerekir.
şampiyonluğa uygun adım koşarken ankara da atılan sekiz golün acısını yaşamak gerekir.
malatyaya giden doğanlara, gazetecilere verilen passatlara öfkelenmek gerekir.
yılan sana dokunmadığı sürece bin yaşaması mantığında olmamak gerekir.
11 puan öndeyken bilinçli bir şekilde kıyılmayı yaşamak gerekir.
başkalarının avrupa da yaşadığı hezimetleri unutup balık hafızalı olmaması gerekir.
beşiktaş taraftarı hakkında yorum yapabilmek için diğerlerinden farklı yaşanılan bu aşkı bilmek gerekir.
mağlubiyet sonrası kabuğuna çekilip karalar bağlanacak sanılması en büyük yanılgıdır.
beşiktaş taraftarı güçlüdür, ne gelecekse senden gelsin senden gelecek çileye bile kalbimizde yerimiz var demiştir bir kere.
siyahı yaşayıp beyazı ararken de kendilerine bakmadan beşiktaş ı bilinçli şekilde yıpratmaya ve akılları kavlince dalga geçmeye çalışanlara ufaktan cevap verilmektedir.
türkiye nin en pahalı dijital platformu olan digitürk ün kesilmesine sebebiyet vermiş yağmurdur.
alınan para ve verilen hizmet terazide denk değil ne yazık ki.
bundan sonra tüm avrupa kupası maçlarında oynatılması lazımdır.
giydiği forma numarasına paralel olarak rakamları tamamlamıştır. *
artık gol yemez.
yaptığı hataları el kol hareketleriyle sağa sola bağırarak örtmeye çalışması ise ayrı bir iticiliğidir.
beşiktaşımızdan uzak durması gerekenlerden.
keçiören deki zabıta magandalığından sonra esas niyetin açığa kavuşması durumu.
edibe sözen hanım efendi nin tasarısının yandan yemişi.
gençleri korumanın onların tercih haklarının ellerinden alınmasıyla gerçekleşeceğini savunan ve düşünen zihniyetin en son komikliği.
her doğan çocuğun bilmem kaç bin ytl borçla doğmasının akabinde söylenecek laftır.
ancak var olanları gördükten sonra da umudu yeni gelecek nesle bağlamak hayalcilik olmayacaktır.
beşiktaş tribün yapılanmasında en büyük pay sahibi olan optik başkan ın geçen seneki vefatından sonra, ultraslan grubunun sami yen deki ilk maçta açtıkları pankart.
hiç umulmadık bir anda hatırlanıp ihtiyacı karşılamasıyla kendisini sevdiren
sayfayı kirletmesinden mütevellit aynı oranda da soğutan silgidir.
bir garip hüzündür esasında. *
can dündar "nazım" kitabında, nazım hikmet in hayatını orada geçirdiği yıllara dayanarak yazmıştır ki en doğru şekilde değerlendirmek gerekirse;
nazım ın hayatı moskova öncesi ve moskova sonrası diye ikiye ayrılır..
şu bir gerçek moskovanazım hikmet le daha bir anlamlıydı.
sokak çocuklarıyla alakalı olarak yapılanmış yardım derneğinin internet sitesi
her çocuğun güzel olduğu ve sadece çevremizdekilerin değil tüm küçük bedenlerin en güzel dönemlerini yaşamalarını sağlamak adına güzel bir oluşum.
sansürcü zihniyet devam ettiği ve önü alınamadığı sürece ileride kurabileceğimiz cümlelerden biri..
tabi ki gün gelirde ağzımızdan çıkan kelimeler de daha havaya karışmadan sansür mekanizmasına karışmazsa.
önyargılardan arınmanın, karşılıklı anlayışla her şeyin çözülebileceğine vurgu yapan filmdir.
ve en önemlisi "sevgi" kavramıdır ki filmde çok iyi işlenmiştir.
ders çalışırken karşı karşıya kalınan durumlardan sadece bir tanesidir.
şöyle ki normalde yüzüne bile bakmayacağınız diziler, filmler çok cazip gelir ve bir anda kendinizi mutlaka izlemeliyim şeklinde şartlamış bulabilirsiniz.
böyle durumda tercih kişinin kendisine bırakılmıştır ya bir kahve yapılacak ve akabinde yakılacak sigarayla birlikte bir ayılma sürecine girilecektir ya da uykunun cazibiyetine kapılıp kitabın kapağı kapatılacaktır.
ilk başladığı zamanlardaki görüntüsünü anımsatan dizi.
son iki sezonki kadar güldürmüyor ve en önemlisi dizinin atılım göstermesinde büyük pay sahibi olan bir çok oyuncusunu kaybetti.
keşke tadında bırakılsaydı ve geçen sene bitirilseydi.
büyük ihtimal bu son sezonu.
kariyerlerinin zirvesinde türkiye ye gelmiş olan iki teknik adam.
ikisinin de daha önce ispanya dışı macerası yok.
ikisinin de kontratı çok sağlam maddelerle dolu ki beşiktaş ın bu durumdan dolayı başı bir hayli ağrıdı.
del bosque nin beşiktaş ına benzer bir başlangıcı aragones li fenerbahçe yaptı.
ikisi arasındaki bu benzerliklere rağmen sabır kelimesi bir hayli önem kazanıyor ve akla bir soru geliyor, beşiktaş ın bosque ye gösteremediği sabrı fenerbahçe aragones e gösterebilecek mi ?