otogarı fena olan şehir. bilet aldığımda sırf otogarda utanıp sıkılmayayım diye biletimin saatini ona göre ayarlıyorum. herkes tip tip bakınca kendimi farklı bir tür olarak algılayıp içimden ulan ben de mi gariplik var diye düşünmeden edemiyorum sonra çevreme bakıyorum hep aynı tipler. o zaman sorun ne sevgili denizlilim sevgili otogar çalışanları, şoför abilerim...
Anneannemin konuşma tarzıyla;
movili
yeşil
pembe abla *
guççük fadime abla
duz çıkısı
bi de arkadaşımın köyünde siktir var. adamın lakabı bu torunlarından falan bahsederken siktirin torunu diyolar. *
Yapmak yaşamak istedikleridir.
Sadece vosvosum, tosbiğim olsun istiyorum ama çalışıp kazandığım paramla, bir lokma bir hırka benimki. Hırka yerine de vosvos işte...*
Bok gibi korkuyorsun nolcekmis.
Olacaklardan, yeni yaşantından, annenden ayrılmaktan çok pis korkuyorsun.
içten içten hem de. Üzüntümüz de çok, böyle boğazında biyer hep yanmakta, o içteki sızıyı ilk defa bu kadar çok hissediyorsun.
annen, psikolojin bozuldu hep susuyosun, dediğinde yalanlasan da öyle. Nerde eski içim, nerde eski mutlu görüntüm.
Üzülme diyemiyorum ama biraz annenin çocuğu olsan keşke be nolcekmis, kadının yaşadıklarını sen biliyorsun en iyi.
Çok korkaksın nolcekmis çok. Ama annemi çok seviyorum ayrılamam diyorsun.. Sevgi değil bu yaptığımız bahanelerin ardına sığınmak sadece.
Seninki bencillik. Hep tekrarla içinden hiç unutma.
En büyük bencil nolcekmis.
En büyük korkak nolcekmis...
Belki o zaman cesaretimiz olur biraz, hep tekrarla...
Titizdir.
küçükkenki nolcekmis. Acayip titizdim o zamanlar. Mahallede oynarken cok susayıp sümüklü agzı yüzü pis bi çocugun sisesinden su icmiştim. Babamın babasından da, vay sen bizim içtigimiz bardaktan su içmeyip o çocugunkinden içersin ha, diye okkali bir... neyse. sonra bıraktım o huyumu. tesekkürler oyun arkadasım. *
Kendilerine göre stilleri oymuş. Ve bence telefondakini duymayıp bagırarak acıgı kapatan tiptir.
(bkz: dedem)
Lokantada oturulmaktadır, dedemin telefonu çalar çalar... duyunca açar, bağırarak konuşmaya başlar.
'Dede bak herkes rahatsız oldu biraz daha sessiz konuş' dememle beraber dedem etrafına dönüp, 'Napabilirim benim stilim bu' der ve konuşmasına devam eder.
Neden bana böyle yaptın bilemiyorum,
Sana bakıp güldüğümde bana sırıtıp parmağındaki alyansını gözüme sokar gibi sallaya sallaya göstermenin hiç bir anlamı yoktu benim için...
Çünkü ben senin yakışıklılığına gülmüyordum be canım.
Cadde ortasında kimse seni görmüyor gibi bir elinle mesajına cevap atıp öbür elinle burnunu kurcalamana gülüyordum. Ve o gülüş piskopat bir ahahahahah gülüşüydü.
Sense benim seni kestigimi falan düsündün.
Sümüklü cocuk, ben bu yazıyı sana yazdım.
Gri megandaki kız bendim.*