şimdi ben 26 yaşındayım, aşırı derecede öfke kontrolsüzlüğü olan biriyim. Öyle ki, gözüm karardığı anda hiç düşünmeden birini öldürebilecek kadar ileri gidebilecek potansiyelde biriyim. Sigaraya 10 yaşındayken başladım, 15 16 yıldır da sigara içiyorum. Ha, çok sigara içiyor muyum? 3 günde bir paket anca. Fakat bu öfke problemim, asabiyetim yüzünden beni yatıştıran sigarayı bırakamıyorum. Ben bayılmıyorum leş gibi sigara kokmaya, elimde olsa bu şimdiye bırakmıştım zaten.
Hükümet diyor ki,'sigara açık alanda yasak olacak.' e hadi tamam yasak olsun, sağlık için yapılıyor bunlar, anladık. Yapılsın tabi, sigara içmeyen insanlar sigaranın zararlarından korunsun. Fakat sigara içenler vatandaşı değil mi lan bu ülkenin? Bu sigarayı kendi elleriyle dağıtan, satan, içilmesi için pazarlayan yine devlet değil mi? Sigara içen adama şurada burada içme deyip duruyor da birileri, Demezler mi adama 'e be yarrak kafalı, orada içme burada içme, nerede içelim bu zıkkımı, ananın amına mı girip içelim?'
ayrıca sen yıllarca vatandaşına bu dalgayı satıp, zaten bilinçsiz olan insanları ekonomik politikaların için zehirlerlerken aklın neredeydi tayyip bey?
Diğer yandan, devletin verdiği kiremit tozundan bozma sigara bırakma ilaçlarıyla sigarayı bırakan varsa beri gelsin. Eline iki hap verilip, 'bak sigara içme ha, pis sigara kaka sigara' demekle olmaz o işler. Azıcık ciddi olun. Madem bir şeyi hedefliyorsunuz, şu gevşek politikalarınızdan vazgeçin, adam gibi adımlar atın.
Çok feci kafa açar, adamı uykusundan uyandırır. Sabahtan beri bir susmadın be allah'ın kavurma adayı! ali baba'nın çiftliğine döndü mahalle amına koyayım!
Hangisinin diğerlerinin eline vereceği tartışmalı olan mobil işletim sistemleri. Bunlardan hangisini almalıyım diye düşünürken sonradan birden fakir olduğum aklıma geldi ve elimdeki dandik telefona bakıp iç çektim. Kır kıçını takıl symbianınla sana ne akıllı telefondan fakir piç!
Türkiye'de dinsiz, yoz, laik, demokrat olan, ıslamiyete gönül vermeyi seçmemiş insanlara karşı ayaklanmanın simgesi, emsalsiz bir kahramanlığın işareti, cihad mührü.
Inci sözlükte açılmış olan bir ziyaret başlığıdır. Aslında tam olarak ziyaret de denemez, bir sahip çıkma, dikkate alma başlığı demek daha doğru olur. Içeriği ise şişko nuri lakaplı sıtkı sezgin adlı, meşhur 'fıstık benim olucak. binicem sırtına, vurucam kırbacı' repliğinin sahibi sanatçının en çok arzu ettiği şey olan kurtlar vadisi adlı dizide oynama hayalini gerçekleştirmesi için pana film'e mesaj atmak.
Belki çok gereksiz, belki çok saçma vs. Gelebilir bu mevzu veya Belki sıtkı sezgin pek umurumuzda değildir, orası meçhul fakat önemli olan şu ki, birçok sanatçımıza hakettiği değerin verilmemesi gerçeği var ortada. Sıtkı sezgin'in kurtlar vadisi'nde oynamasını sağlamak ona hakettiği değeri göstermemiz için uygun bir hareket mi bilinmez fakat bizi bir nebze de olsa güldürmüş, mutlu etmiş bir oyuncuya arzu ettiği şeyi vermeye çalışarak kendisine küçük bir jest yapabiliriz diye düşünüyorum.
kemalizm ve atatürkçülük aslında aynı şeylerdir, fakat günümüzde kemalizm
ismiyle laiklik temelli başka ve fanatik bir ideoloji peydah olmuştur. bu fanatik
ideoloji asıl kemalist düşünceden öyle uzaklaşmıştır ki laiklik anlayışı bez
parçalarının vücudun nerelerine bağlanacağı derdine dönüşmüştür. oysaki
gerçek kemalizm'deki laik düşünce yapısı kesinlikle bu kadar basit değildir.
kemalizm'deki asıl laiklik din ile devlet işlerinin karışmaması temeline dayanır,
zaten aslolan da budur. çünkü din insanların vicdanlarını, inançlarını sömürme
yoluyla en çok kullanılmasına ve bunun sapkın ve fanatik bir biçimde çeşitli
ideolojik tepkiler doğurmasına büyük ölçüde zemin hazırlar. örnek olarak
cumhuriyet'in ilk yıllarındaki şeyh said ayaklanması kürt milliyetçiliği,
aşiretlerin ulus-devlet yapısının kendi maddi menfaatlerini baltalamasına olan
tepki amacını güder fakat görünüşte dinsizliğe karşı ayaklanma maskesiyle
ortaya çıkmıştır.
özetle günümüzde kemalizm safi fanatik laiklik ve dini antipati üzerine kurulu sapkın bir düşüncedir.
Türk ırkına dahil olan belli bir kısımın yaptıkları ve leş, içinde börtü böcek dolaşan beyinlerini ortaya döktükleri şeylerdir.
Örnek vermek gerekirse şunlar sıralanabilir;
ırkının asaletini kendi mevcudiyetinden bilmek,
türk olmayı matah bir şey sanıp asıl olması gerekeni, yani insan olmayı unutmak,
kendi etnik kökeninden olmayan kim olursa olsun ötekileştirerek potansiyel teröristler yaratmak,
her kürt kökenli vatandaşı pkk sempatizanı sanıp çeşitli platformlarda ırkçılık yapmak,
bilumum örgütlere bölücülü deyip aynı o örgütlerin yaptığı gibi ırkçı ve faşist yaklaşımla aynı bölücülüğü yapmak,
bölücülerin mecliste fink atmasına müsaade eden bir partiye yüzde 50 kadar oy verip 11 yıldır iktidarda tutmak ve üstüne sade iman gücüyle ve sade vatanperverlik duygularıyla bu kan emicilerden kurtulabileceğini sanarak geri kalan herşeyi koyvermektir.
Böyle giderse bu birtakım türklerin yaptıkları ülkeyi muhakkak bölecektir. Bu haldeyken bize düşman ne gerek?
Herhangi bir ırka mensup birisi ırkını değiştiremez, bu mümkün değildir. Çünkü ırk, doğuştan gelen ve seçme şansınızın olmadığı genetik bir şeydir. Fakat ülkemizde bu anlaşılamamakta ve bazı kimseler tarafından (türklüğü ırk olarak değilde fikir , bulunduğu toplumu benimseme ve yaşam biçimi olarak belirtenleri tenzih ederim) 'bu ülkede yaşıyorsan türk'sün',' türk'üm diyemiyorsan siktir git bu ülkeden' gibi cümlelerle değiştirilmesi imkansız olan bir şeyi değiştirme çabası güdülmektedir. Bu vatandaşlık değildir ki kimlik kayıtlarının değişmesi ile değişsin. Zaten atatürk'ün de 'ne mutlu türk'üm diyene!' sözünün temeli de türklüğün fikir ve duygu birliğine, ülkesini ve insanlarını sevmeye, benimsemeye ve vatanperverlik olgularına dayanır, ırka değil. Fakat atatürk'ün izinden gitmeyi ilke edindiğini söyleyen bazı ülkemiz insanları bu sözü etnik kökene bağlayıp ırk değiştirme çabasına girmiş ve halihazırda da atatürk'ün fikri ile alakası olmayan bir şekilde davranıp cahilliğin âlâsını sergilemektedir.
ingilizce alıntı vermeyi statü göstergesi, kültür belirtisi sanan ekşicidir. Örnek olarak; Bu entel tip entrysine türkçe olarak başlar ve uzunca bir entry girer. Entrynin bir yerinde alıntı yapması gerekir ve ne hikmetse bu entel ekşicimiz alıntı yapacağı konu ile ilgili yazıyı ingilizce olarak seçip oraya koyar. Siz ise bundan bihaber ve gayet normal bir durum olarak ingilizcesi lise seviyesinde veya daha düşük biri olarak entryi okumaya başlarsınız ve bu koduğumun entel ekşicisinin taşşak geçer gibi konunun en can alıcı yerinde ingilizce alıntı yaptığını görüp küfür dağarcığınızdaki en cafcaflı küfürleri sallayarak başlığı terkedersiniz. Çünkü ekşici piçin yaptığı ingilizcede de türkçede de orospu çocukluğudur.
Atarlanmadan evvel objektif olarak üzerine düşünülmesi gereken durumdur. Şöyle ki;
''eskiden kürtler cahil, konuşmayı
bilmez, eğitimsiz ve kültürsüz
kimseler olarak anılırdı. çünkü
ülkede onlar vaktiyle
ağızlarından "biji serok apo",
"her biji kürdistan" gibi
sloganlardan başka şey
dökülmeyen kimseler olarak
görülüyorlardı. bakımsız, sağa
sola sataşan, tehdit ve
zorbalıktan başka bir şey
bilmeyen yağmacı tiplerden
farksızlardı. şimdi de hala bir
kısım olarak öyleler belki ama
kimse artık kürtlerin (bireysel ve
farkında olarak veya olmayarak)
bir strateji oluşturduklarını ve
bunun gayet işe yaramaya
başladığını inkar edemez,
etmemelidir.
bugün ülkede kürtlerin çözüm
süreci taleplerin, yapılanmalarını,
sosyal statülerini ve tarihlerini
gündeme almışsak ve onlara bir
takım haklar verilmesini mecliste
ve toplumda tartışıyorsak,
bunda kürtlerin eğitim
seviyesinin görmezden
gelinemez artışının payı
büyüktür bence. çünkü eğitim,
medeni dünyada hak talep etme
yetisini, kendini savunmayı ve
yöntem geliştirebilmeyi
becerebilmemize olanak verir.
kürtlerde bu olanakların farkına
vardılar ve artık işin silahlı
boyutu kadar eğitim boyutuna
da önem vermeye başladılar ve
bu sayede de kendilerini çok iyi
bir şekilde ifade eder hale
geldiler.
bugün artık birçok kürt aile
çocuklarını hangi şartlarda olursa
olsun eğitime yönlendirmeye ve
eğitimini en iyi şekilde alıp
almadığına azami derecede özen
göstermektedir. sonuçta da
eğitimli kürtler gitgide artmaya
başlamaktadır. fakat her ne
kadar türk çocukları da eğitim
görüyor olsa da, okul hayatı
boyunca karı-kız peşinde
koşmaktan, serserilikten,
tembellikten ve sorumsuzluktan
başka pek bir şey
yapmadığından, aldığı kültür ve
eğitim, diploması verilmiş olsa
dahi yerlerde sürünmektedir. en
basit örnek olarak herhangi bir
kürtlerle ilgili gündem
tartışmasına şöyle bir göz
gezdirin, tartışan kişilerin eğitim
seviyelerindeki farkı
göreceksiniz. çoğunlukla bir kürt
kendisini savunmak istediğinde
ortaya, olayı, olayın sebebini,
olayın etkisini ve olayın
sonucunda ortaya çıkan
reaksiyonu sunup "işte benim
savunmam budur" derken, türk
olan arkadaşın ağzından
muhakkak "en iyi kürt ölü kürt",
"siktirin gidin bu ülkeden"
kelimleri dökülür. sanal ortamda
da bu böyledir ve türkler
kürtlere olan nefretlerinden
dolayı içinde kürt kelimesi gecen
her konuya gençliğe hitabe,
atatürk resmi, türk bayrağı ya da
başka herhangi bir milli materyal
koyarak sığ bir tepki verir ve
çoğunlukla da bu sığ tepkiden
öteye gidemez.
sonuç olarak kürtler türklerden
gitgide daha iyi bir eğitim, kültür
ve zeka seviyesine sahip
olmaktadır, türkler ise hala türk
bayrağı, atatürk posteri ve milli
ögelerin kendilerini modern
dünyada haklı bir yer
kazanmalarına yeteceği
fikrinden kopamamışlardır. oysa
yeni dünya düzeninde yer
edinmek milli ve kültürel
değerlerin yanısıra, eğitim, bilim,
sanat ve teknoloji ile olabilir,
sadece milli değerlerine
tutunarak başka her şeyi
görmezden gelen toplumlar yok
olmaya mahkumdur. ''
Hani küsuratlı sayı vererek salladığını saklamaya çalışan tipler var ya? Işte bu adamlar da o tiplerin yan sanayisidir. Söylediklerini kesin bir doğru olarak göstermek veya sabit fikirliliklerini ortaya dökmek için istemli veya istemsiz bir şekilde cümle sonuna 'net' yazar bu tipler. Ha birde bunu yazar olmanın kriteri sanıp onlar gibi yaparak bu kelimeyi yazan tipler de az değildir. Dikkat ederseniz bu şekilde entry girenler hep birbirine benzer fikirlere ve cümle kurma biçimine sahiptir hemen hemen. Neticede acayip tiplerdir işte...
Torpilin âlâsı dönen, yetenek ile değil torpil ve sınav öncesi kursa 250-300 tl basarak girip girmediğine göre öğrenci alınan sınav.
Geçen pazartesi günü girdim bu sınavın 1. Aşamasına ve hayatımda ilk defa torpilli bir sınavda hakkım yenilerek başarısız oldum. Öyle ki sınava giren adayların çizimlerine bakarak dahi bunu anlamak mümkün. Çöp adam çizse daha çok benzetecek adamlar mı ararsın, süreyi iyi kullanamayıp taslakta bırakan adam mı ararsın, bir sürü noksan çizim yapan kişi. Yalnızca kendi girmiş olduğum 3. Grubun neredeyse yarısından fazlası leş ve yarım yamalak teslim ettiler çizimlerini. Sınavda kurstan tanıdıklarının kulağına eğilip taktik veren, hatalarını düzeltmesini söyleyen hocalar vardı düşün. Ve bu beceriksiz, yarım yamalak çizen ve aynı zamanda sınav öncesi kursa giden adayların neredeyse tamamı kazandı sınavı. Ha yeteneğiyle kazanan yok muydu? Vardı tabi, çok başarılı olanlar da vardı fakat bir elin parmaklarını geçmezdi. Tabi ben de çok mükemmel sayılmam ama kesinlikle sınavda başarısız olacak kadar beceriksiz olmadığıma eminim. 100 üzerinden 50 puan barajını aşamamam, üstelik o kadar eksik ve kötü çizim arasında süresinde orta karar bir çizimi tamamlayıp teslim etmeme rağmen başarısız olmam, benim gözümde torpil yapıldığına dair başka bir göstergedir.
Sonuç olarak torpil yapılmaktadır bu sınavda, girmeyin efendim, yeteneğinizi ve şansınızı başka bir üniversitede değerlendirin, üzülmek istemiyorsanız tabi.