ta ki cumhuriyetin kurulduğu yıllardan beri doğru olan hadise.
temelleri halkçılık devletçilik laiklik vs. olan bir rejimin hakikaten bütün ilkelerine göre uygulanması güçtür.
özü halkın temel ihtiyaçları nedeni ile doğmuş olsa da kişisel arzu ve istekler bu kurallar bütününü zedeleyici olmuştur.
cumhuriyet rejimi şöyle ki bir ihtiyaç neticesinde bütünleşmiş fakat zamanla bireysel çıkarlar, topluluklar bunun önüne geçmiştir.
bunu şöylede görebiliriz; evin sadece temellerini atıp duvarlarını örmek fakat içinde yaşatacak birini bulamamak.
cumhuriyet; tarihimize dönecek olursak, osmanlı'nın yıkılışından sonra belki daha ilerici kurallar çerçevesinde yürütülebilirdi.
dinin baskınlığı halkı bir nebze de geri çektiyse buna rağmen cumhuriyet rejimi yaklaşık 100 yıla yakındır devamlılığını korumakta.
bundan sonrası içinse direklerin tek tek yıkıldığı söylenebilir. hemen bir kaç özetle..
laiklik; din ve devlet işlerinin ayrı tutulması, bağımsızlığı fakat devlet din organları denetleyebilir. güzel..
halkçılık; devletin oyun gereği halkının yanında olması gerekir,fakat devleti vergileri ile ayakta tutan millet. vs..vs..
.
.
.
.
.
.
.
halk oylamasında ne kadar inandırıcı olmasa da evet çıktı. ben şuna inanıyorum ki bu oyların % 30 undan fazlası parayla alınmış oylardır. bunu hepimiz biliyoruz evet diyen de biliyor. çünki bu hükümet insanları kendisine bir kuru ekmeğe muhtaç etti. çok yakından takip eden birisi olarak düzenin nasıl işlediğini iyi bilenlerdenim. madem sivil anayasa diyoruz, madem bizim için iyi olacak diyoruz, haklarımız olacak diyoruz, o zaman ne gerek vardı oylamaya,şuna, buna yapsaydınız. neden birilerinin onayına bıraktınız. zaten biliyorsunuz muhtaç ettiğiniz halkınız yine size muhtaç.
ama şu da bir gerçek karşınıza alıp referandum çıkartmalarında anlattıklarınızdan meydana gelenlerden hangisi anladı. kendi düzeltmesini tayyip kendisi yaptı. çünki halkın beynine ne dersem evet demeyi yerleştirmiş zihniyet. evet, evet, evet... ananıda al git burdan evet,evet,evet...