nisroc
44 (uyuyan dev)
sekizinci nesil silik 1 takipçi 15.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    külahta dondurma yiyen fakirler

    1.
  1. lale devrinde yaşayan fakir.

    fakir dondurmayı nerden bulsun laaa
    1 ...
  2. diploma yemini

    1.
  3. geçici mezuniyet belgesini verip, diplomanın aslını almak için imzalamak gereken diploma yemin belgesi' imiş.

    ne saçma uygulamadır bu, bir metin hazırlamışlar, ordaki boşluğa sadece kendi ismimizi yazıyoruz ve imzalıyoruz böylece yemin etmiş oluyoruz. ben belki herkesle aynı yemini etmek istemiyorum, belki yemin dahi etmek istemiyorum!

    saçmalıklar ülkesi işte!
    2 ...
  4. notebook alacaklara tavsiyeler

    1.
  5. yeni bir notebook almayı düşünen kişinin, hangi marka ve model tercih edilmesi hususunda beklediği tavsiyelerdir.

    yazılan ürün özelliklerinden ziyade *, kullanıcı şikayet veya önerileri beklenmektedir.
    0 ...
  6. evleneceğiniz kişinin başkasını seviyor olması

    1.
  7. sabahın köründe romantik olmak

    ?.
  8. romantik bir gecenin akabinde zuhur bulan durum... aksi takdirde, somurtkanlık kaçınılmaz.
    0 ...
  9. hayatın matematiği

    1.
  10. Hayat Bizi Resmen Dört işlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, insanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der. *
    0 ...
  11. üniversite hastanelerindeki durum

    ?.
  12. devlet hastanelerindeki genel durumdan daha civisi çıkmış bir hal.

    polikinliklere 1-2 tane, daha asistan bile olmayan öğrencileri oturtuyorlar, onlar ise bildikleri bir iki ilacı gelen bütün hastalara yazıp yolluyorlar...

    bir doktor ismi iki polikinlikte aynı anda yer alıyor,bir kere mantık dışı bir doktorun aynı anda farklı polikinliklerde yer alması...

    şimdi insanları tedavi mi ediyorlar?

    aaaaa pardon, bir de bunların özel yerleri var muayene başına 150 tl aldıkları, işte orda ayak parmaklarının altına kadar muayene ediyorlar...

    evet, acil şifalar!
    2 ...
  13. sevgilisi uğruna amerikaya gitmekten vazgeçen genç

    ?.
  14. amerika sevgilisi ile güzel bir hayat yaşamak adına bir araçtır. amacı amerika değildir, sevgilisinin bulunmadığı bir amerika ise araç olmaktan da çok uzaktır, anlamsız, boştur...
    0 ...
  15. kalp şeklinde nazar boncuklu bileklik

    ?.
  16. kalp şeklinde olan, küçük ufak taşlar ile süslenmiş, ortasında ne göz rahatsız edecek büyüklükte, ne de dikkatten kaçacak küçüklükte bir nazar boncuğunu bünyesinde barındıran bilekliktir.

    söylediklerine kulak verince, bir bilekliğin bu denli anlamları içinde barındırıyor olması dehşet verici...
    kalp şeklinde oluşu aşkın simgesi, ufak küçük taşlar ise aşkın ışıltısı, nazar boncuğu ise kötülüklerden korunma, sakınma ve güveni, bileklik oluşu ise baglılığı...

    velhasıl, birşeylerin anlam kazanmasını istiyorsak, kendimizce onları anlamlandırmalıyız, hayatta hiçbir şey anlamsız değildir bizler anlamlandırmaktan çok acizizdir...

    şayet hayatın anlam kazanmasını istiyorsak, işe anlamlandırmaktan başlayabiliriz...
    0 ...
  17. türkiye de ile başlayan cümleler

    1.
  18. pek çoğumuz, türkiyede şu şöyle bu böyle diye ahkam kesmeye bayılır. yok efendim türkiyede kadınlar şöyle, türkiyede erkekler böyle; türk toplumu şöyle, böyle...
    ama sorsanız, türkiye dışında hiçbir ülkede bulunmamış, başka hiçbir ülkenin, milleti tarihi ve kimlikleri hakkında en ufak bir bilgisi veya fikri yok! neye mukabil böyle bir yargıda bulunuyorlar dehşet verici...

    hmm, belki izledikleri diziler, filimler ışıgında dünyayı kavrayıp, türkiyenin yerini görebiliyorlardır.ne diyelim? büyük yetenek...
    bari ilimle uğraşan alimlere 2-3 sezonluk film indirelim de insancıklar, boş yere dünyayı gezip veya dünyanın kitabını okuyup analiz, sentez, değerlendirme çabalarına girmesinler, oturdukları yerden koysunlar teşhis'i...
    0 ...
  19. öğret ona

    1.
  20. Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona,
    Kazanılan bir liranın,
    bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.

    Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve
    hem de kazanmaktan neşe duymayı.

    Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen,
    Sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.

    Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını...

    Eğer yapabilirsen, ona kitapların muzicelerini öğret.

    Fakat ona sessiz zamanlar da tanı.
    Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların,
    ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin
    ebedi gizemini düşünebileceği.

    Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha
    onurlu olduğunu öğret ona.

    Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret.
    Herkes ona yanlış olduğunu söylediğin de dahi.

    Tüm insanları dinlemesini öğret ona,
    Fakat tüm söylediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini,
    ve sadece iyi olanları almasını da öğret.

    Eğer yapabilirsen, üzüldüğün de bile
    nasıl gülümseyeceğini öğret ona.

    Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.

    Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını,
    Fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna
    fiyat etiketi koymamasını öğret.

    Uğultulu bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona.

    Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa,
    dimdik dikilip savaşmasını öğret. *
    0 ...
  21. anlaşılması zor olaylar

    ?.
  22. bazen bir şeyleri anlamaya çalışırsınız, anlamlar yükler, kendinizce anlamlandırırsınız ama ufacık bir vızıltı bütün anlamınızı bozuverir, tekrardan anlamak için çaba sarfedersiniz, yeniden anlamlandırırsınız ve işte yine o vızıltı gelir ve sizin anlamınızı yine helak eder. işte bu noktada pes dersiniz, anlaşılmaz olayların varlığını kabul ederek...
    0 ...
  23. aldatılmayı hak eden erkek

    1.
  24. aldatmak çok yönlü bir sözcük, kişiden kişiye değişen bir kavram. genel anlamı olarak karşındaki kişiyi kandırmaktır.

    kimsenin kimseyi aldatmaya hakkı yoktur ve aldatılmayı da hiç bir birey hakketmez fakat bazı adamlar vardır ki eşini duygusal anlamda yalnız bırakır, iletişimden bihaberdir, sevişmeyi sikmek sanır, gözü sürekli dışardaki hatunlardadır...

    bu gibi erkekleri terk etmek ödüldür, önce aldatıcaksın *sonra terk edeceksin...

    hayatta herkese hakkettiği muameleyi uygulamak lazım....
    2 ...
  25. sözlükteki şakirtler niye ihl sözlüğe gitmiyor

    1.
  26. sözlükteki abazanların niye inci sözlüğe gitmediği sorusuyla eş değer bir sorudur.
    2 ...
  27. sabah namazı zirvesi

    1.
  28. sıfır noktasında yaran beyanattır. *
    0 ...
  29. ruh sağlığını korumanın yolları

    1.
  30. ruh sağlığı uzun, kaliteli ve mutlu bir yaşam için olmazsa olmazlardandır.
    freud der ki insanın ruh sağlığının üç boyutu vardır:
    bunlardan birincisi çalışıp üretmek.
    her insanın bir potansiyeli vardır, ve kullanılmayan potansiyel hem toplum hem de birey için zararlıdır.
    ikincisi ise, sevgi'dir.
    her insan sevip-sevilmeyi arzular, sevgi ruhumuzun gıdasıdır.
    üçüncüsü, haz almaktır.
    insanlar diğer canlılardan farklı olarak, sadece üremek için değil haz almak için de çiftleşirler. ayrıca hobilerimiz, sanatsal faaliyetlerin bir çogunun ürünü haz almak neticesinde var olur.
    moreno ise der ki evrenin ve insanın temel ortak üç özelliği vardır, bunlardan birisine ket vurulması dengeleri bozar.
    -yaratıcılık ; bireylerin yaratıcılığını kısıtlanmamalıdır.
    -eylemsel faaliyetler; hareketleri engellenen kişilerde ruh saglığı bozulur. tutsaklar, fizyolojik engeller gibi...
    -insanların spontanlıklarını ; istediğin gibi yaşamak, istediğini söylemek, istediğin gibi koşmak, ağlamak, kahkaha atmaktır. Duygularını olması gerektiği gibi, daha az ya da daha çok gösterme gayretine düşmeden yaşamak. Ağlamak istediğinde güçsüz görünmekten korkmadan ağlamak; Kahkaha atmaktan korkmadan kahkaha atmak.
    Sevmediğini ya da sevdiğini özgürce söylemek. Koşmak istediğinde koşmak, uzanmak istediğinde uzanmak. Saygı uğruna, görgü uğruna duygularını bastırmamak.
    3 ...
  31. teknolog

    1.
  32. bilimsel kuralların ve o kuralların uygulama tekniklerini bilerek, ikisi arasında ilişki kurabilen kişilerdir.
    0 ...
  33. hayatın gizemini ve mutluluğu arayan genç

    ?.
  34. Hayatın gizemini ve mutluluğu arayan bir genç vardır.
    Bu genç hayatın gizemine ve mutluluğun kaynağına ulaşmak için bilgelerden yardım ister.
    Ve sonunda derdine bir kralın derman olabileceğini öğrenerek bilge kralın karşısına çıkar.
    "Bana hayatın gizemini ve mutluluğun kaynağını anlatır mısınız?" der.
    Kral kendisine daha sonra yardımcı olabileceğini söyler.
    Şimdi gidip sarayını dolaşmasını ister. Gence bir kaşık verir. Kaşığın içerisine de iki damla yağ koyar ve yağı dökmemesini tembihler.
    Genç gidip sarayı dolaşır ve kendisine söylenen saatte tekrar kralın karşısına gelir.
    Kral:
    "Sarayımı iyice dolaştın mı?" der.
    Genç "evet" der.
    Peki, der kral; gencin elindeki kaşığa bakar, yağ dökülmemiştir.
    Kral:
    "Sarayımdaki ünlü ipek halıları gördün mü?" der.
    Genç "hayır" der.
    Peki, bahçemi gezdin mi? Çok güzel çiçekler vardı, bahçıvanım onları uzun yıllarda yetiştirdi, onları gördün mü diye sorar.
    Genç "hayır" der.
    Kral, ya muhafızları gördün mü? Çok eğitimli ve disiplinli bir ordum var.
    Genç, görmedim der.
    Kral, tekrar kaşığa yağı damlatır ve "yeniden sarayımı gez" der.
    Etrafına iyi bak, demeyi de ihmal etmez.
    Genç elinde kaşıkla birlikte tekrar sarayı gezmeye başlar. Sarayın muhteşemliğini görür, şaşkınlıkla tekrar kralın karşısına gelir.
    Hayretler içinde krala gördüğü bahçeden, ipek halılardan ve sarayın muhteşemliğinden söz eder. Bilge Kral, peki kaşıktaki yağa bir bakalım, der.
    Gencin elindeki kaşıkta yağ kalmamış, hepsi dökülmüştür. Yağdan eser yoktur.
    Bilge Kral gence:
    işte hayatın gizemi ve mutluluğun kaynağı budur, elindeki iki damla yağı yitirmeden etrafına bakabilmeyi öğrenmektir, der.

    not: öykü, doç dr. alim kaya'nın kitabından alıntıdır.
    0 ...
  35. postmodern şiirler

    1.
  36. "Yasa dışı örgüt gibi illegal bir idealle doluyorsun,
    içimde, karşıdan karşıya geçmeni seviyorum."

    Huzursuzluk yüklü trenlerin önünde raylara uzansam,
    adına intihar derler...
    sen odamdaki düzensizliği bozuyorsun...
    "düzensizliğini seviyorum."
    Dün gece eş anlamsızlık üzerine düşünürken, dünyada romantik insanlar varmış anladım...
    bir yerlerde Meksika ordularıyla savaşıyorlar, onu da anladım. Tarif etmenin güç olduğu rastgele dizilimler üzerinde, ölüm orucu gibi düzenden muaf tutulmuş manastır öğretileri gibiyim; içimde isa' nın ayak izleri..

    Günler... günler... günler...

    Bu şehirlerde insan ne yapar?
    ne yapar, ne yaşar, insan, bu, şehirler?

    Önce giyindim hırkamı,
    girdim bu kasvetli duvarlar arasına.
    Sigara dumanları arkasında görebildiğim yalnızca bir çift göz,
    biraz melodi lazımdı havaya, aldım müziği odaya getirdim.
    Oda' da bir kişiyiz.
    En itaatsiz yerinden yaklaştım sana.
    Derken; önümden sürrealist bir tren, gözümden postmodern bir aşk geçer. Bir adam, kitaplığından bir kitap seçerken, bir kadın yalnızca onu izler. Belki dilin evrimi nedir isyanım; zira hiçbir sözcük söylemek istediklerimi ifade edemez.
    Bir pazar gecesi klasiği gibi,
    elimde bir yetki olsaydı,
    olurdu tüm günlerin adı cumartesi.
    Masa altına saklanma eğilimli bir kedi misali,
    kendimi yanıtlayamıyorum.
    Önümden aleyhtar gemiler geçerken,
    sevmek, esnek insiyatifler içerirdi.

    Huzursuz yerinden öptüm seni.
    Ve sonra;
    evimde sana ait yastıklar olsun istiyorum,
    çatlaklarımdan sızıyorsun,
    ve bil ki benim,
    serçe parmağımın dokunulmaya ihtiyacı var" *
    2 ...
  37. basit yaşamak

    9.
  38. hayatı dogasıyla, zorlaştırmadan yaşamak. son dönemlerde herkeste bir bilge laflar, herkeste kendi düşüncesini karşı tarafa empoze etme çabası...
    biraz basit yaşasak, seviyorsak sevdiğimizi söylesek, istemiyorsak istemediğimizi...
    nedir bu hayatlarımıza esrarengiz, gizem katma çabaları!
    oldugu gibi konuşsak, içimizden geldiği gibi ; süslemeden, dogasıyla bıraksak...
    birimiz ak derken, digerimiz kara diyor diye taşlamasak birbirmizi ; karşıtlıklara saygı duysak, düşünceleri kabul ettirme çabası güdmesek...
    acıktıgımız acıktım desek, susayınca susadım...
    sadece bu kadar basit yaşasak!
    0 ...
  39. © 2025 uludağ sözlük