nirvana
1573 (aşmış)
birinci nesil yazar 7 takipçi 284.86 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    şiilik

    1.
  1. islamiyette, Peygamberin ölümünden sonra kimin halife olacağı tartışmasına bağlı olarak Müslümanların ikiye ayrılmasının sonucunda ortaya çıkan iki mezhepten biri.

    Peygamberin ölümü üzerine, Ali bin Ebutalibin ilk halife olması gerektiğini söyleyenlerin bağlandığı siyasi bir akım olarak ortaya çıkan Şiilik, daha sonra sünni inançtan ayrılan bir mezhep durumuna getirilmiştir. Buna göre, şiilik bir mezhep olarak, halifeliğin Allah ın buyruğuyla Ali ye verilmiş olduğunu, yalnızca Ali nin soyundan gelenlerin halife sayılabileceğini, Ali nin soyundan gelenlerin, on iki imamın kutsal bir kişilik taşıdığını, Ali yi sevenleri sevmek, onu seçmeyenleri sevmemek gerektiğini belirtir.
    3 ...
  2. hormonlara hitap etmeyince eksi oy almak

    1.
  3. günün ilerlemiş saatinde girilen entrylerin cinsel uyarıcı olarak değilde, tam tersi toplum sorunları ile ilgili girilen entrylere eksi oy verilmesi.
    3 ...
  4. nickin gibi ol insallah

    1.
  5. nickin anlamına göre yerine göre iltifat, yerine göre küfür olan istek belirteci
    1 ...
  6. dünyamızın ateşi var

    1.
  7. internet dünyasındaki bir derginin başlığı

    http://www.derki.com/mambo/content/view/784/58/

    ----------

    Dünyamızın üzerinde bir battaniye olduğunu düşünelim. Bu battaniye, kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtları kullandığımız için giderek kalınlaşıyor ve ısıyı içinde hapsediyor, bu da küresel ısınmaya yol açıyor. Çağımızın en önemli çevresel sorunu olan iklim değişikliği, yaşam alanları, biyolojik çeşitlilik, besin zinciri, ekonomi ve insan yaşamını doğrudan etkiliyor.
    Elektrik elde etmek için dünyanın çoğu yerinde kömür gibi fosil yakıtlar kullanılıyor. Karbon emisyonlarının artması, ısının da yükselmesi anlamına geliyor. Bitkiler ve sulak alanlar, doğal olarak karbon emisyonlarını depolayabilirler. insanoğlu, fosil yakıtlarını kullanmadan önce doğada kendiliğinden var olan bu denge, ne yazık ki artık bozuldu. Ormanların daha ne kadar karbondiyoksiti depolayabileceğini, doğanın bu baskıya daha ne kadar dayanabileceğini bilemiyoruz. Çünkü, artık doğanın da yapısında değişiklikler var.

    iklim değişikliğinin etkileri açıkça görülüyor. Mercan kayalıkları, mangrovlar, buzullar ve çeşitli ekosistemler büyük sorunlar yaşıyor. Yapılması gereken, karbondioksit emisyonlarını düşürmek ve aynı zamanda ekosistemlerin bu küresel değişikliğe karşı direncini artırmaktır.

    Buzulların erimesi, deniz suyu seviyenin yükselmesi, yağış miktarında değişiklikler, yedi dereceye kadar varan sıcaklık artışları iklim değişikliğinin en bilinen göstergeleri.

    Durum Acil!
    Mercan resifleri iklim değişikliğinin etkilerini incelemek için önemli bir gösterge. Bazı mercanlarda %25 e kadar varan bir beyazlama görülüyor. Bir mercanın renginin beyazlaması için bir derecelik artışın yeterli olduğu biliniyor. Son yıllarda mercanlarda her yıl beyazlama görülüyor. Mercanlar öldükleri zaman yerlerini alan algler, tüm denizi kaplıyor ve yaklaşık iki milyon Asyalı nın geçim kaynağı tehlikeye girmiş oluyor.
    2020 yılında Kilimanjaro da hiç buzul kalmayacağı biliniyor. Kilimanjaro, Asya da iki milyon insana su sağlayan önemli bir buzul.
    Dünyada orman yangınlarında her yıl, büyük artışlar görülüyor.
    Sıcak dalgaları ve orman yangınları bir çok turistin artık Akdeniz’i tatil beldesi olarak tercih etmemesine yol açacak. Bu yalnızca rahat etmekle ilgili değil, hava kirliliği ve sıcak dalgalarının insan sağlığını direkt olarak etkilemesiyle de ilgili. Ayrıca su kaynaklarının azalması nedeniyle turistleri ağırlamak da zorlaşacak.
    Soğuk iklimlerde yaşayan canlı türlerinin özellikle Pasifik somonu gibi soğuk nehirlerde yaşayan ve ekonomik değeri olan türlerin yaşamları tehdit altında.
    Kutuplardaki buzul tabakası inceliyor ve burada yaşayan canlıların da yaşamları tehdit altına giriyor. Kutup ayıları besin bulamadıkları için doğurganlığını yitiriyor ve daha çok enerji sarfetmeleri gerekiyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmada kutup ayılarının 10-20 kg daha zayıf olduğu ortaya çıktı.
    Kelebeklerin Avrupa ya doğru göçmekte olduğu, kuşların kuzey ülkelere göçtüğü görülüyor. 20050 ye geldiğimizde deniz seviyesinin Akdenizde 20-40 cm oranında artması bekleniyor. Bu durumdan en çok zarar görecek ülkeler, Türkiye ve Cezayir gibi ülkeler ve deltaları olacak.
    3.6 C oranında küresel ısınma Kuzey Akdeniz ve Akdeniz in dağlık alanlarındaki bitkilerin % 50 sinin kaybına yol açacak. Bu durum özellikle ispanya ve Fransa da daha vahim sonuçlara bitki türlerinin %80 oranında kaybına yol açıyor.
    Sular ısınıyor... Balıklar tehdit altında!
    WWF, iklim değişikliği nedeniyle göller, nehirler ve denizlerin ısındığına, bunun da balık türleri için gittikçe büyüyen bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.

    Sıcak sularda oksijen ve besinler azalıyor, böylece sular balıkların üremesi açısından elverişsiz hale geliyor. Kirlilik ve aşırı avlanma yüzünden azalan balık türleri, gerek biyolojik açıdan, gerek besin kaynağı olması bakımından, gerekse ekonomik getirisi nedeniyle oldukça önemli..

    WWF iklim değişikliğinin balık türleri üzerine etkisini anlatan bir rapor yayınladı. Suların ısınmasının, bazı balık türlerinin çoğalmasını engellediği belirtilen raporda; somon, mersinbalığı gibi balıkların su sıcaklığının artması durumunda, yumurtlamadığına işaret ediliyor. Balıklar, oksijen oranı düşen sıcak sularda telef olma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle balıklar daha serin sulara göç edebiliyorlar. Bu da, besin bakımından bu balık türlerine bağımlı hayvan türlerinin geleceğini tehlikeye düşürüyor. 1993 yılında Alaska Körfezide balıkların daha serin sulara göç etmesi nedeniyle, 120.000 deniz kuşu besin kaynaklarından mahrum kaldıkları için açlıktan neredeyse ölüyordu.

    Dünya çapında, deniz ve tatlı su balıkçılığı yıllık 130 milyar dolarlık bir gelir kaynağı yaratıyor ve 200 milyon kişiye iş olanağı sağlıyor. Aynı zamanda balık, milyarlarca insanın temel protein kaynağı.

    Hükümetler iklim değişikliklerini önleyecek tedbirleri almazsa, iklim değişikliğinin etkisini hepimiz yaşayacağız ve sudan çıkmış balığa döneceğiz. Karbondioksit emisyonları, yeryüzünün ısınmasında en önemli etken. WWF, 2012 yılına kadar ülkelerin karbondioksit emisyonlarını sanayi devrimi öncesindeki seviyeye getirmelerini istiyor.

    http://www.wwf.org.tr/
    ----------------
    1 ...
  8. suyumuza sahip çıkalım

    1.
  9. internet dergisindeki bir başlık... (eğer buradaki insanlar bir şeyler yapmazsa kimse yapamaz)

    http://www.derki.com/mambo/content/view/788/58/

    ---------------

    suyumuza sahip çıkalım

    türkiye, türkiye çapında su kaynaklarının koruması ve geliştirilmesini amaçlayan bir kampanya başlatıyor.

    doğal hayatı koruma vakfı, suyumuza sahip çıkalım çağrısıyla, türkiyede suyun doğru kullanımı konusunda farkındalık yaratmak ve yeni yasal düzenlemelerle su kaynaklarının doğru yönetilmesini hedefliyor. wwf-türkiye verilerine göre, türkiyede son 40 yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alan (yaklaşık 3 van gölü büyüklüğü) yok oldu. bu rakam, türkiyenin su kaynaklarının yarısına tekabül ediyor. türkiyede son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4.000 metreküpten 1.430 metreküpe düştü.

    wwf türkiye genel müdürü dr. filiz demirayak basın toplantısında, dünya bankası ekonomistlerinden sir nicholas sternin küresel ısınma raporuna vurgu yaparak, küresel ısınma, dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük tehditdir” diye konuştu. küresel ısınmanın akdeniz ve türkiyedeki geniş ölçekli kuraklığa yol açacağını belirten dr. demirayak, su kaynaklarının verimli kullanımı için şimdiden yeni uygulamaların hayata geçmesi gerektiğini söyledi.

    türkiyedeki betonlaşma tehlikeli

    dr. demirayak, türkiyenin son 40 yılda su kaynaklarını doğru yönetemediğini, birçok su alanının kuruduğunu vurguladı. türkiyedeki birçok su kıyısının betonlaştığının altını çizen dr. demirayak, başta istanbul olmak üzere, kentlerin etrafındaki su havzalarında ciddi yapılaşma, kirlenme tehlikesi olduğunu belirtti.

    dr. demirayak küresel ısınmayla ilgili şu uyarıyı dile getirdi: insanlık dev bir tüketim toplumuna dönüşüyor. wwf raporuna göre, doğal kaynaklar vahşice tüketiliyor, biyolojik çeşitlilik azalıyor. insanoğlu dünyayı bugünkü tüketme hızıyla devam ederse, 2050 yılında iki dünyaya ihtiyacımız olacak.

    küresel ısınma gerçeği

    avrupa birliği komisyonu tarafından hazırlanan avrupa için enerji politikası raporuna da dikkat çeken dr. filiz demirayak, konuşmasına şöyle devam etti:8220;2005 yılında avrupada 40.000 kişi hava sıcaklığına bağlı nedenlerden yaşamını yitirdi. denizlerimizde doğal denge bozulmuş durumda, atmosferdeki oksijenin yüzde 70ini üreten deniz çayırlarında büyük azalma var. bilimsel tespitleri felaket senaryosu olarak görenler de var. umarım ben ve bu raporları hazırlayan araştırmacılar yanılır.

    kampanya ile ilgili ayrıntılı bilgi için, http://www.wwf.org.tr/su

    ---------------------
    3 ...
  10. turkiye nin cevre yanlislari

    1.
  11. internet dergisinin başlıklarından biri...

    http://www.derki.com/mambo/content/view/789/58/

    --------------

    bm iklim raporuun sera gazı salınımının en hızlı artış gösterdiği ülkenin türkiye olduğunu ortaya koyması, çevre konusundaki yanlışlıkların gözden geçirilmesini gerekli kılıyor.

    uzmanlara göre sera gazı artışının ana nedenleri, türkiyede sanayi sektörünün eski teknolojileri kullanması, fosil enerji kaynaklarına bağımlılığın devam etmesi ve ulaşımdaki yanlış politikalar...

    çevre mühendisleri odası 2. başkanı sevinç karakaya, türkiyenin sera gazı salınımındaki hızlı artışının nedenlerini değerlendirdi:

    olumsuzluk yarışında birinciyiz
    gelişmiş ülkelerin kirliliğe katkıları ve sera gazı salınımları, sanayisi geri ülkelere göre çok daha fazla. her ne kadar türkiyenin sanayisi onlarla boy ölçüşemeyecek durumda olsa da sonuçta yapmakta ısrar ettiğimiz yanlışlıklar nedeniyle olumsuz bir yarışın içinde birinciliğe yükseliyoruz.

    türkiyenin çevre yanlışları
    1990-2004 yılları arasında hazırlanan bm raporunda, türkiyede bu yıllar arasındaki kirlilik artışının 72.6 olduğu görülmüştü. 1990lı yıllardan sonra türkiyede gelişen sanayi sektörünün eski teknolojileri kullanması, fosil enerji kaynaklarına bağımlılığımızın devam etmesi, ulaşımdaki yanlış politikaları, sera gazı artışının ana nedenlerini oluşturuyor.

    iklim değişikliği sözleşmesine imza atmakla da iş bitmeyecek; kirlilik etkenlerini ortadan kaldırmak gerekiyor. doğru bir yatırım, sanayide yenilenebilir enerjilere geçmemiz gerekiyor. enerji tasarrufuna geçerek verimli enerji kullanıma yönelmemiz gerekiyor.yakıtlarda yenilenebilir enerjiye geçmek ve toplu taşıma ağırlık veren politikaların bir an önce hayata geçirilmesi zorunlu.

    (kaynak: ntvmsnbc)
    -----
    1 ...
  12. yeryuzu icin yapabileceklerimiz

    1.
  13. insanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor.

    Doğanın küresel ısınmaya gösterdiği tepki tüketicilerin de davranış değişikliğine gitmesini zorunlu kılıyor. Zira yeryüzünün sınırlı kaynakları insanların daha dikkatli olmasını gerektiriyor

    Küresel ısınma, insanların gündelik yaşamını tahmin edilenden çok daha fazla etkiliyor ve tüketim alışkanlıklarını da değiştiriyor. Zira en iyi teknolojiler dahi yeryüzünün sınırlı kaynakları karşısında yetersiz kalıyor. Tüketim düzeyinin azaltılması, tüketim tarzının değiştirilmesi, özellikle enerji ve su israfının azaltılması gerektiği ortada. Çevre örgütleriyse, basit uygulamalarla zararın en aza indirilebileceğini belirtiyor.

    Çevre örgütleri, tüketicileri en çok enerji kaynaklarının kullanımı konusunda uyarıyor. Zira, her tür enerji elde edilmesinden son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar geçtiği tüm evrelerde çevreye zarar veriyor. Bu zararı asgariye indirmenin yolları aslında basit:

    Siz neler yapabilirsiniz?
    Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
    Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
    Doğru ışıklandırma kullanılmalı.
    Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
    Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
    Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.

    Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
    Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.
    Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
    Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
    Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
    Akan tesisatlar onarılmalı.
    Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
    Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.

    Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.
    Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
    Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.
    Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
    Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
    Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
    Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.

    Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.
    Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
    Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
    Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
    Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
    Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
    Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
    Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
    Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.

    Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.
    Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
    Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
    Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
    Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı.


    ntv

    http://www.derki.com/mambo/content/view/790/58/
    0 ...
  14. erkeklerin garip davranislari

    1.
  15. zulal kalkandelen

    1.
  16. Aslında Zülal Kalkandelen adı Cumhuriyet okurları için hiç de yabancı değil.

    Çünkü 11 Eylül 2001 tarihinden beri on beş günde bir New York yazılarını okuyorlar.

    Bu yazılar o kadar başarılı oldu ve kadar tutuldu ki, Remzi Kitabevi bunları yeni birkaç yazı ve fotoğraflarla da destekleyerek bir kitap halinde okurlarına sunma kararı aldı.

    Kalkandelen'in, kitapta yer alan fotoğrafları, deklanşörünün de en azı kalemi kadar başarılı olduğunu gösteriyor.

    http://www.kongar.org/med...252_Zulal_Kalkandelen.php
    0 ...
  17. sevgiliyi likorlu cikolataya benzetmek

    1.
  18. içi beni dışı seni yakar, benzetmesi
    1 ...
  19. ahmet ramiz bey

    1.
  20. Vepa'nın eski Genel Müdürü
    0 ...
  21. adalet fermani

    1.
  22. Her uygar devletin önde gelen ilk işi halkının ayrıcalıksız ve eşit olarak hak ve yararlarını adilane korumak ve sürekliliğini temin etmektir.

    Her şahsın her türlü hak ve yararlarını elde etmesi, ancak vatan ve memlekete sağlanacak güven, düzen, imar ve kalkınma ile olur. Bundan dolayı tahta geçtiğimden beri bütün dünyaya yayınlanan beyan ve fikirlerimiz Tanrı nın yardımı ile Saltanatımızın şan ve şerefle yücelmesi, her tabakadan halkımızın huzur ve rahatı, devletimizin ilerlemesine yönelik bulunduğundan Hatt ı Hümayun ile verilen izin ve yapılacak düzenlemelerin bütün vatandaşımıza uygulanacağına kefili ve hayırlı olacak iyi niyetlerimizi yineleyerek; Yüce Tanrı nın istek ve yardımına dayanarak uygulanacak icraatımızda aşağıdaki hususlar yol gösterici olmalıdır.

    Şöyle ki;

    - Vatandaşımızın hukukunun temininde aslolan icranın yargıya karışmaması ve yasa hükümlerinin kötüye kullanılmadan uygulanmasıdır.

    Mahkemelerin güven verici, görevlilerin yetenekli, bilgili namuslu ve dürüst olmaları gerekir.

    Adalet teşkilatı bu esaslara göre düzenlenmelidir. Mahkemelerin idari vesayet ve etkiden kurtarılarak tarafsızlığı sağlanacaktır.

    - Herkes nazarında güven verici olması gereken hakimler sebepsiz olarak azledilemeyecekler, kendi arzuları olmadıkça yerleri değiştirilmeyecektir.

    - Mahkemelerin herkes nazarında güven verici olması yalnız teşkilatı ile değil aynı zamanda hakimlerinde yetenekli, bilgili, güzel huylu, dürüst ve kararlarında tarafsız, hak ve adaletle hareket etmeleri ile mümkün olacağından, yapılacak seçim ve atamalar buna göre olacaktır.

    - Yüksek mahkeme niteliğinde olan Yargıtay Adalet Bakanlığından alınarak iki bağımsız Daire halinde teşkil ve her Daireye birer başkan ile birer başkan yardımcısı atanacaktır.

    - Mahkemeler, ticaret, hukuk ve ceza işleri şeklinde düzenlenecektir. Yargıtay Başkanı ve üyeleri ile hakimlerin yasal koşullara uygun seçilmelerinden sonra, sebepsiz azledilemeyeceklerine dair ellerine beratım verilecek, aynı zamanda kendilerine emeklilik hakkı tanınacaktır.

    - Adliyemizin bu suretle düzenlenmesi; hak ve adaletin iyi yürütülmesine yönelik olması nedeniyle adli teşkilatın ve seçimlerin herkese güven verici ve hükümetin etkisinde olmaksızın gerek mahkemelere gerekse idare meclislerine vatandaşımızdan olan müslim ya da gayri müslim olanların seçilebileceklerine izin verilerek bu yolda işlem yapılacağı her tarafa açıklayıcı talimatlarla bildirilecektir.

    Bunun için il merkezlerinde ehliyetli ve bilgili kişinin başkanlığında birer divan kurulacak, bu Divan ilçelerdeki şer i mahkemelerce verilen ilamların şer’i hükümlerine uygunluğunu inceleyecektir.

    - Müslümanlar ile hıristiyan ve diğer gayri müslimler arasında veya hıristiyanlarla diğer gayri müslimlerin kendi aralarındaki davalar, nizami adli mahkemelerde yasalar ve tüzüklere uygun olarak kısa sürede sonuçlandırılarak icraya konulacaktır.

    Mahkemelerin en çok dikkat edecekleri husus; iyi niyetle kin, garez ve düşmanlık duygularına kapılmadan hareket etmeleri, ceza mahkemelerinin hüküm ve kararlarının belgelere dayalı olmasını gerektirir. Haklarında bir hüküm olmadan hiç kimse tutuklanmamalı ve asla kötü muamele ve işkence yapılmamalıdır. Aksine davrananların kötü niyetle hareket ettiklerinin tespiti halinde şiddetle cezalandırılacaklardır.

    - Vergiler varlıkları ölçüsünde hak ve adalete uygun olacaktır. Şayet vergiler Devlet giderlerini karşılayamayacak durumda ise, memleketin imar ve kalkınmasına yarayacak imkanların teminine yarayacak tedbirlerle gelir kaynaklarının çoğaltılması çareleri araştırılacaktır.

    - Gayri müslimlerin bedelli askerlik yapmaları, fiili hizmet gören vatandaşın haklarına uygun olmadığından bundan sonra gayri müslimlerden 20 yaşını doldurmuş ve 40 yaşını geçmiş olup da sakat ve iş göremeyecek durumda ve yaşlı olanlar hariç alınmakta olan 100 altın bedel 50 altına indirilmiştir.

    - Ülkemizin bazı yerlerinde bulunan gayri müslimlere arazi verilmeyip de çiftçilikte sadece işçi olarak çalıştırılmaları hak ve adalete uygun düşmeyeceğinden bundan sonra gayri müslimlerde her türlü emlak ve arazi alım-satımında farklı olmayacak surette Arazi Kanunnamesi’nden eşit yararlanacaklar, terekelerinde çıkacak vasiyetnamelere aynen uyulacak, gayri müslim yetimlerin veli ve vasilerinin idarelerine karışılmamakla beraber bu gibilerin tasarruf ve davranışlarından bir yakınma olursa yetimlerin hakları Hükümetçe korunup gözetilecektir.

    - Taşınmaz mal edinmelerine ait senetler ıslah edilerek; gerek istanbul’da gerek taşrada çeşitli şekillerde ve çoğunlukla senetsiz yapılan tasarruflar mahkemeleri meşgul ettiğinden, bu halin ortadan kaldırılarak her türlü taşınmaz mallara ait senetler Defter-i Hakani (Tapu idaresi) tarafından verilerek mal emniyeti sağlanacaktır.

    - Mal, can ve ırzın korunması hususunda mahalli idarelerce namuslu ve dürüst kimselerden seçilecek zabıta kuvvetleri bir an evvel teşkil edilerek icraya konulacaktır.

    - Yol, köprü ve geçit gibi bayındırlık işlerinde angarya yasaktır.

    Kötü muamele ve baskı ile iş yaptırılması uygun olmayacağından tarım, ticaret ve sanayide yapılacak düzenlemelerle halkın refah ve gelir seviyesinin yükseltilerek bu yolda elde edilecek servetin teminine çalışılacaktır.

    - Her sınıf halkın eşit haklara sahip olması nedeniyle toplumlar aleyhinde patrik ve diğer ruhani reisler görevlerinde serbest oldukları gibi, liyakat ve derecelerine göre devletçe karşılanacak bir maaşa sahip olacaklar, mabed, okul vesair binaların yapımlarında kolaylık göreceklerdir.

    http://www.canaktan.org/h...unyasi/adalet_fermani.htm
    1 ...
  23. foklar sizin desteğinizi bekliyor

    1.
  24. fokların katliamını durdurmak için oluşturulmuş bir sitenin sloganı.

    http://www.foklar.gen.tr/

    tabi hayvanların katliamını destekleyebilecek vizdansızlarda olacaktır ama insan olmanın en büyük özelliği vicdana sahip olmasıdır.
    3 ...
  25. itu kimya

    1.
  26. itü fen-edebiyat fakültesinin bayanı en çok bulunan bölümüdür. eskiden hemen binasının önündeki uçak ile kolay tarif edilirdi ama artık yok. hayal kırıklığı ve muz kabuğu...
    1 ...
  27. tekirdag tat bir kofte salonu

    2.
  28. köftesi pek de güzel olmayan köfte salonu
    0 ...
  29. uslu kengel

    1.
  30. raelien akımı

    1.
  31. Raelien akımı 1973 ve 1975 'te Avvergne ve Perigord 'da iki kez uzaylılar tarafından kaçırıldığını öne süren Fransız gazeteci ve otomobil yarışçısı Claude Vorilhon tarafından kuruldu. Uzaylıların mesajını anlattığından dolayı UFO Dini veya Uzay dini olarak ta adlandırılır.

    Uzaylıların gezegenine götürülen C.Vorilhon oradan bir mesajla döndü. Vorilhon 'a göre ; Elohimler 'in yani XXI. Yüzyıl meleklerinin gelişine hazırlanmak gerekli idi.Raelien Akımı, insan ırkının, ilerlemiş uzaylı türlerin klonlanmasi sonucu ortaya çıktığına inanıyor.

    Kendisini "Rael" olarak adlandıran Vorilhon 'un verdiği simgede Davut 'un Yıldızı ile Hindistan kökenli gamalı haç birleştirilmişti.Parola ise şimdi anlama zamanıdır, inanma zamanı geçmiştir idi. Lider Rael (Vorilhon), insanlığın sırrını, 1973'te Fransa'da bir UFO'dan öğrendiğini iddia ediyor. Müritlerden, cinsel tercihlerini kanıtlamaları için tuhaf cinsel ilişkilerde bulunmaları da isteniyor

    Kitabı Mukaddes 'in yeniden yorumlanmasının sonucu ortaya çıkan bu akım, akılcılığı ve bilimselliği benimseyerek ateist ve hazcı bir dine dönüşme eğilimindedir.

    http://www.dunyadinleri.com/
    0 ...
  32. rastafarianizm

    1.
  33. Rastafarianizm, Rastafarianizm Etiyopya Prensi Haile Selassie tarafından kurulmuş dinin ve bu dine bağlı olarak ortaya çıkmış olan inanış ve düşünce biçiminin adıdır.

    Mısır orjinli ra dinlerinin Hristiyanlık ve Yahudilikle karışarak ortaya çıkmış bir dindir. Hazreti Musa'nın asıl yol gösterdiği kutsal kavimin zenciler özellikle de Etiyopyalılar olduğunu savunur. Rastafarianizim'de kutsal vadedilmiş topraklara zion (bir anlamda cennet) denilmektedir. Rastafarianizim kendi içinde birçok kola ayrıldıklarından değişik inanışlara ve jah kavramına sahip olabilirler.

    Zamanında Afrika'dan giden köleleri tekrar Afrika'ya döndürme misyonunu üstlenen Marcus Garvey, gittiği yerlere bu dini ve zenci mesihini taşımıştır. Günümüzde sayıları yaklaşık 1.000.000 civarındadır.

    Bu dinin ilahileri daha sonralarıda Jamaica'da reggae müziğine kaynaklık etmiştir.

    http://www.dunyadinleri.com/
    7 ...
  34. janizm

    1.
  35. Hindistan 'da yaklaşık M.Ö.4 yüzyılda ortaya çıkan dini akımlardan biridir. Hindistan 'da ki dört büyük dinden biridir. Kurucusu Mahavira (M.Ö.599 - 527 ) Benares ' te doğmuş, otuz yaşına gelince evini, karısını, ve çocuğunu terk ederek rahiplik elbisesini giymiş ve kendini dünyadan soyutlamıştır. Caynizm daha çok asiller ve halk arasında yayılmıştır. Mahavira 72 yaşında Bihar ' da ölünceye kadar doktrinini vaaz yöntemiyle yaymış ve Mahavira ' nın Nirvana ' ya kavuşması Caynist takvimin başlangıcı sayılmıştır.

    Caynacılık Hindistan ' ın Kasi ve Kosola ' ya kadar yayılım gösterdikten sonra M.Ö.2 yüzyılda batı ve güneye yayılmaya başlamıştır. Caynacılığın ortaya çıkışından başlayan görülen bölünmeler MS.80 'de iki ayrı grubun doğmasıyla sonuçlandı. Bunlar Şvetambaralar (Beyaz Giyinenler) veDigambaralar (Göğü Giyinenler-Çıplaklar-) Digambaralar kadının kurtuluşunun imkansızlığına inanıyorlardı.MS.9 yüzyılda Rastrakütalar en parlak dönemlerini yaşadılar. Batıda Şvetambara Caynacılığı yaygınlaştı. Özellikle 10-11. Yüzyıllarda büyük Cayna tapınakları Gucerat ve Racastan ' da yapılmaya başlandı. 12 yüzyılda Cayna Dini 'ni kabul eden Hükümdar Kumarapala Gucerat 'ı örnek bir Cayna devleti yaptı.

    Mahavira ile Buda aynı çağda aynı memlekette yaşamışlar, benzeri inanç ve öğretileri yaymışlardır. Mahavira tanrı fikri üzerinde durmamakla beraber bazı Caynistler Tanrı 'nın varlığına inanırlar. Tapınaklarında tanrı heykelleri vardır.

    Caynacılığın amacı insanı varoluştan gelen acılardan ve karma 'ya bağlı yeniden doğuştan kurtarmaktır. Caynacılıkta iki kategori ayırt eder ;

    -Canlı Öz (Civa)
    -Canlı olmayan Öz (Aciva)

    Bunların arasında temel fark bilinçtir.Temel ilkeyse Ahimsa 'dır. Yani bütün canlılara karşı şiddetten kaçınmaktır. Mantıksal planda Anekantava da ( gerçeğin görünümlerinin çeşitliği) benimsenmiştir. Buna göre bütün mutlak olumlular olanak dışıdır.

    Caynaların başlıca ahlaki prensipleri öldürmemek, yalan söylememek,hiçbir şekilde çalmamak,olabildiğince cinsel ilişkiden uzak kalmak şeklinde özetlenebilir. Dürüst ve sade bir hayat sürmeği prensip edinen, Janistler içki içmezler.

    Janistler,ancak kendi dinlerine uyanların ölümsüzlüğüne inanırlar. Onlara göre evren ebedidir,yaratılmamıştır. Cennet ve cehennem vardır. Ayinleri rahip ve rahibeler idare eder. Gösterişli mabetleri vardır. ibadet esnasında Tirtankaralar 'la ilgili ilahiler söyler bazen Hindu tanrılarına tövbe ve ibadet ederler.

    Bihar ve Maysor (Şreveno-Belgda Bahubali 'nin 10. Yüzyıldan kalma 20 metre büyüklüğündeki heykelinin bulunduğu yer) ' a gidip Hacı olurlar.

    http://http://www.dunyadinleri.com/
    0 ...
  36. imam engelli kıza tecavüzden sanık

    1.
  37. milliyetten bir başlık. ee balık baştan kokar. sonra da neden 17 aylık bebeklere tecavüz var diyoruz? 11 yaşındaki kızımı bile sevmiyorum diyerek cematine 11 yaşındaki kız cinsel objedir mesajını veren hocalar yok mu?

    http://www.milliyet.com.t...06/11/22/yasam/yas12.html
    5 ...
  38. alkollu surucu polisten cay istedi

    1.
  39. hürriyetten bir başlık daha. eh artık zaten yakalanmasa ayıp olurdu. belli olmaz tabi türk polisi bu....

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5482652.asp
    0 ...
  40. cocuga yonelik cinsel suclarda bursa birinci

    1.
  41. hürriyette çıkan bir başlık. bizde izmir birinci sanıyorduk . hatırlarsak daha yeni bir olay meydana gelmişti izmirde ''17 aylık bebeğe tecavüz''

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5482654.asp
    0 ...
  42. durugoru

    1.
  43. Latincesi Clarus acerum, ingilizce ve Fransızcası clairvoyance. Durugörü, duyular dışı algılamalarımızdan (DDA) biridir. Bu algılama şekli vizyonlar şeklinde tezahür eder. Beş duyunun dışında eşyaları ve fikirleri algılama ve görmedir, diyebiliriz. Aslında duyular dışı-içi, üstü-altı diye bir ayırım yapmak çok anlamsız fakat günümüz bilimi ve anlayışı beş duyu adı verilen algı araçlarımız insanın yegane algılamaları olarak kabul ettiği ve insanı bunlara sınırlı bir varlık olarak gördüğü için, bu sınırların dışında kalan varlığın yetenek ve algılarını ifade edebilmek için duyular dışı ifadesi kullanılmak zorunda kalınmıştır. Durugörü görme duyumuzun daha ince vibrasyonlu uzantısından başka bir şey değildir.
    Evrende her aksiyon, her kelime, her düşünce ister zihinsel olsun, ister fiziksel, hiçbir zaman kaybolmaz, çünkü üretilen birer enerjidir, sadece şekil değiştirir. Doğu felsefesinde "akaşik kayıt" adı verilen evrenin eterik maddesine sinerler. Bazı kişiler, hassa bir süje olduklarından, bu kayıtlara nüfuz edip onları okuyabilirler. Bu yetenekteki kişilere durugörü medyomu denir. Medyom, gözleri kapalı olduğu halde evren eterine sinmiş olan bu titreşimleri algılar.
    Medyomluk türlerinin en fazla tezahür eden şekillerinden biri olan durugöü medyomluğu geleceklerini öğrenme eğiliminde olan insanlar tarafından çok eskiden beri dikkate değer bulunmuştur.

    Durugörü başlıca üç ana kolda incelenmektedir:
    1. Basit durugörü: Medyomun sadece dar bir alan ve sınırlı mekan içerisindeki algılamalarıdır.
    2. Mekan içinde durugörü: Medyomun uzakta meydana gelen olayları ya da yerleri algılamasıdır. Evrensel esiri maddeye akort olabilen medyom normal olarak gözlenmesi mümkün olmayan olaylar ya da yerler hakkında açık ve net bilgiler verir.
    3. Zaman içinde durugörü: Geçmiş ve gelecek hakkında bilgi sahibi olabilmektir. Keşifler, kehanetler, fallar ve peygamberane vizyonlar vs... gibi psişik olaylar bu branşa girer.
    Durugörünün tarihçesine kısaca bir göz atalım: Hipokrat kendi durugörü tanımını şu sözlerle yapmış: "Ruh, beden gözleri kapalı olduğu halde görebilir."
    Durugörü medyomları polise de çok yardımcı olmaktadırlar, özellikle kayıp olaylarında. Durugörü yeteneğinin bencil amaçlarla kullanılması halinde etkisiz kaldığı da bilinmektedir. Yüksek seviyeli ruhsal yeteneklerin yararlı ve başkalarının iyiliğine yönelik amaçlarla kullanılması gerekir.

    http://www.blogcu.com/swadhistan/1091823/
    0 ...
  44. takyon

    1.
  45. Kurucusu Ole Gabrielsen'in kendi ifadesiyle; Takyon (ya da Tacyon, Tachyon) bir frekans/enerji değildir ama bütün frekansların tohumu olduğu düşünülür. Her şey Takyon'dan gelişir/meydana gelir. Takyon, uyumsuzluğun yakınına geldiğinde, denge yaratır. Mükemmel form Takyon'da kodlanmıştır. Takyon şifa vermez ama vücut Takyon'u şifa için ihtiyaç duyulan enerjiye dönüştürür. Takyon ışık hızından daha hızlıdır. Takyon nin (örneğin; elektrikli cihazların oluşturduğu elektromanyetik alanlar) yakınına geldiğinde, negatif alanların etkilerini pozitif enerjilere dönüştürür.



    Takyon'a uyumlandıktan sonra titreşimleriniz değişir, bu nedenle hastalıklar kendiliğinden ortadan kalkar. Başkalarına şifa verirken ya ellerinizi Takyon anteni olarak kullanarak alıcının bedenindeki sorunlu bölgelere şifa verirsiniz ya da Takyon antenlerini kullanırsınız. Takyon'un amacı bedeninizin titreşimlerini yükselterek hasta olmayı önlemektir. Takyon 9 aşamalık bir eğitimdir. Uyumlanmak için hiçbir ön koşul yoktur.

    Takyon 1: Burada Takyon'a uyumlanırsınız/Takyon gücünü kazanırsınız. Vücudun üzerine konulan aletler geliştirmeyi, suya enerji yüklemeyi, elektromanyetik alanı nötr duruma getirmeyi vb öğrenirsiniz.

    Takyon 2: ileri uyumlanma/Takyon gücünü daha çok kazanma

    Takyon 3: ileri uyumlanma/Takyon gücünü daha çok kazanma. Tedavide kullanmak için daha güçlü aletler yapmayı öğrenirsiniz. Ayrıca Takyon 1 - 2 - 3 uyumlamaları yaparsınız.

    Takyon 4 - 5 - 6: Takyon'a daha ileri uyumlanma (Takyon 6'dan sonra yüzde 100) Enerjiyi yönlendirmek için bir Lazer anteninin nasıl yaratılacağı kuramı. Takyon 4 -5 -6 uyumlamaları yapabilirsiniz.

    Takyon 7 - 8 - 9: Takyon'a daha ileri uyumlanma (Takyon 9'dan sonra yüzde 300) Bedeninizi yavaş yavaş bir Takyon antenine nasıl dönüştüreceğiniz gösterilir. Takyon 7 - 8 - 9 uyumlamaları yapabilirsiniz. Her uyumlamanın arasında bir günlük bir tamamlanma süreci olmalıdır.

    http://www.blogcu.com/swadhistan/1067949/
    2 ...
  46. sahasrara

    2.
  47. agnya cakra

    1.
  48. Altıncı çakra affediciliğin ve şefkatin çakrasıdır. Affedicilik, öfkeyi, nefreti ve küskünlüğü ortadan kaldıran ve alçakgönüllülük içinde, Ruhun soyluluğunu ve cömertliliğini keşfeden güçtür. Bütün egomuz, şartlanmalarımız, alışkanlıklarımız, ırkçılık fikrimiz ve tüm yanlış kimliklerimiz affediciliğin içinde eriyip yokolur. Bilincimizin yedinci çakra olan son durağa yükselmesi için yolu açan dar bir köprüdür Agnya Çakra.

    Fıldır fıldır dönen gözler, saf olmayan şeylere bakmak veya benmerkezcilik bu merkeze hasar verir. Gökyüzüne, toprağa veya doğaya bakmak ise onu temizlemeye yardımcı olur
    0 ...
  49. vishuddhi

    1.
  50. Beşinci çakra, diplomasinin, başkalarıyla saf ilişkilerin ve neşe veren bağımsızlığın çakrasıdır. Kundalini tarafından açıldığı zaman, bütün suçluluk duygularımız ve vicdan azabımız yokolur ve şefkat dolu bir sese sahip oluruz. Başkalarına hükmetmek eğilimimiz veya başkaları tarafından hükmedilme duygusu, büyüklük veya küçüklük duygusu ve tüm kıskançlıklar, bu çakra Kundalini tarafından beslendiği zaman ortadan kalkar. Ayrıca, Vishuddhi, bizi bütüne bağlayan, bir olduğumuz ve bütünün bir parçası olduğumuz gerçeğini hissetmemizi sağlayan çakradır.
    0 ...
  51. kalp cakra

    1.
  52. Dördüncü çakra, kalbin çakrasıdır ve burası, bütün hareketlerimize şahitlik eden, içimizde gizlenmiş bir elmas gibi parlayan, ezeli ve ebediyyen saf olan ve hiçbirşey tarafından bozulmayan gerçek Kendi'mizin, Ruh'umuzun bulunduğu yerdir. Aydınlanmadan sonra, dikkatimiz ilk defa olarak Ruhumuzla iletişime girer ve biz böylece Ruhumuzun idrakına varırız. Egomuz ve şartlanmalarımızla oluşmuş olan tüm yanlış kimliklerimiz yokolur ve biz gerçek doğamız olan Ruhumuzla ödeşleşmeye başlarız.

    Fiziksel boyutta, bu çakra kalbimiz ve akciğerlerimizi kontrol eder. Eğer bozulmuşsa astım veya kalple ilgili çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir.

    Şefkat ve sevgi kalbimiz aracılığı ile ortaya çıkar, ve aynı zamanda bize sorumluluk duygusu ve başkalarına karşı temiz davranışlar verir. Kalp Çakra orta bölgede (göğüs kemiği bölgesinde) mutlak güvenlik ve inanç duygusu verir. Bütün endişelerimiz, şüphelerimiz ve korkularımız, Kalp Çakrası Kundalini tarafından tamamen aydınlandığında sona erer.
    0 ...
  53. void

    1.
  54. ikinci ve Üçüncü çakrayı çevreleyen Void içimizdeki efendilik ilkelerini (guruluk ilkelerini) ortaya çıkarır. Birçok ruhani öğretilerde bu bölge, ruhani bir rehberin yardımıyla geçilmesi gereken "yanılsamalar okyanusu"olarak anlatılır. Kundalini uyandırıldığında ve Void'dan geçtiğinde, bu efendilik ilkesi içimize yerleştirilir. Böylece, Shri Mataji'nin dediği gibi, Sahaja Yoga'da siz, tüm sorunlarınızı parmaklarınızda hissettiğiniz ve kendi Kundalini'nizi kullanarak bütün bu sorunları iyileştirme gücüne sahip olduğunuz için, kendi kendinizin gurusu, kendi kendinizin ruhani rehberi olursunuz. Bunun da ötesinde, bu merkezi içimizde yerleştirmek, bütün alışkanlıklarımızdan, tembelliğimizden, bağımlılıklarımızdan ve bizi bir şekilde köleleştiren herşeyden kurtulmamızı sağlar: kendi kendimizin efendisi oluruz.

    Sadece güç elde etmekle veya cüzdanınızla ilgilenen yanlış "guruları" takip etmek, Void bölgesini derinden tahrip edebilir. Fakat Aydınlanmadan sonra, meditasyonla, Kundalini'nin saflaştırma gücü sayesinde herşey iyileştirilebilir.
    1 ...
  55. nabhi

    1.
  56. Üçüncü çakra bize cömertlik, mutlak tatminkarlık ve menuniyet duygularını verir. Sol tarafta, bu merkezin ana niteliği huzurdur, bu çakrayı temizleyerek kişi stres ve gerginlikten kurtulur. Sağ tarafta, dikkatimizin ve konsantrasyon gücümüzün organı olan karaciğeri yönetir.

    Kundalini tarafından aydınlandığında, Nabhi Çakra bize ruhani yükselişi, dürüstlüğü ve ruhani ahlak duygusunu, ve hayatımızın her evresinde mutlak denegeyi verir.
    0 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük