ibb ile yaptıkları protokolle, yaralı , hasta olan sokak hayvanlarını gezici ambulanslar ile toplayıp gerekiyorsa hayvan hastanesine götüren, daha sonra da ya sahiplendirme yapan ya da hayvanı alındığı mahale geri bırakan derneğin gönüllüleri.
harkulade bir iş çıkartıyorlar, teslim ettiğiniz hayvanlar hakkında derneğin sizi yönlendirdiği gönüllüyle irtibata geçip bilgi alabiliyorsunuz. yaklaşık on beş gün önce teslim ettiğim , sokakta beslediğim ayağı kötü bir şekilde kırılmış olan kedinin öldüğünü haber verdi bana gönüllü beyfendi.üzgünüm hemde çok üzgünüm . lakin ölüme gelinceye değin insanın üzerine düşen vazifeyi yerine getirme zorunluluğundan yüksünmeyen insanların varlığı beni huzurlu kılıyor.
telefon numaraları :0216 449 90 52
sizde hasta ya da sakat sokak hayvanları için çare arıyorsanız öncelikle
0212 521 34 00 nolu telefondan hayvan hastanesine ihbarda bulunabilirsiniz. daha sonra da dernekle görüşüp bilgi alabilirsiniz. maddi katkıda da bulunabilirsiniz.
edit:kedim ölmemiş,bir karışıklık olmuş ve bana yanlış bilgi verilmiş. ayağı iyileşmiş bir şekilde bana teslim edildi.çok mutluyum.lütfen bu iyi insanlara destek olalım.gerçekten yaşamın saygınlığına layık işler çıkartıyorlar.
hsyk başkan vekili kadir özbek'in geçen hafta tv ekranlarına çıkıp dile getirdiği , yargı içindeki bir zümreyle , bütün yargı erki kendilerinden oluşuyormuş gibi infial havası yaratmaya çalıştığı söz öbeği. yargıyı mevzu bahis savunma içinde bırakan dinleme kararları başka bir yargı mensubu olan savcı ve hakimler tarafından alınmamış gibi feveran ettiği durum. yargı bağımlılığının özellikle ergenekon dava sürecinde ortaya çıkmasından rahatsız olan yargı içindeki bu zümre , artık şunu anlamalıdır ki , herkes kendi silahı ile vurulur.
şemdinli olayı iki astsubaya ihale edilirken davaya bakan savcı günah keçisi ilan edilip meslekten men edilirken, şener eruygur'un eşi 13.ceza hakimliği onlardan 14.ceza hakimliği bizden diyerek sözde hasta olan eşini tahliye ettirmeye çalışırken, yargı kendini savunma gereği hiç duymadı , albay dursun çiçek , hakkındaki anayasal suç işlediğine dair açılan davanın delilini teşkil eden ıslak imzalı belgeye rağmen tahliye edilirken de hiç savunma gereği duymadı, anayasa mahkemesi başkan vekili olası kararları basına ve idda edilen ergenekon terör örgütü zanlılarına eşi aracılığı ile servis ederkende yargı kendinden oldukça emindi, ama ne zaman ki yargı yargı kanalı ile kendini yargılamaya başladı bağımsız olduklarına pek kimsenin inancı kalmadığı sistem kendini saldırı odağında hissedip savunmaya başladı. sadece siyasetin değil başka eli güçlü odakların da hegemonyası altına girmeye meyilli yargının başka bir gurup mensubu ise o kadar pohpohlanmasına rağmen eminağaoğlu'nu yarsav'ın yönetim kuruluna dahi seçmedi. aksine delege olan bazı hukukçular kanalı ile eminağaoğlu'nun lehine karar çıkması için baskı yapıldığı dile getirildi.
şimdi şunu sormak lazım, sade vatandaşın adalete güvenini basit adli davalarda bile senelerce zedeleyen yargı erki bu ülkede ne zaman , güçlüyü değil de haklıyı savunacak. ve ne zaman kendini siyaset üstü gördüğü gibi siyasetten soyutlanarak adil bir hukuk sistemini tanzime çalışacak. eğer taşlar yerinden oynacaksa biraz da bu ülkenin kaymağını senelerce yiyenlerin altındaki taşlar oynasında eteklerinde ki taşları döksünler bizde nedir ne değildir, kendi yargımızı kendimiz verelim.