her berbat durumdan sonra psikopatça bir güç hissettiğini zannediyorsun kendinde ve daha çok belayı çağırıyorsun biliyorum ama yapma artık çocuğum yapma, daha ne kadar savaşabiliriz bilmiyorum beni de düşün arada.
seni sevdiğimi anlamayacak kadar aptalsın. kendine acıyıp durduğun için sana ne kadar değer verdiğimi göremedin. mutluluğu uzaklarda aradığından yakınını göremediğini düşünüyorsun ya, bari bu sefer mutlu olmayı becer gerçekten varsa biri benden daha yakınlarında.
bana gelince, ben yarın daha farklı biri olarak uyanacağım, eğer bir inat yüzündense yaptıkların, neyse bunun bir önemi yok artık.
tükendim galiba artık. neden karşıma iyi insanlar çıkıyor ve ben onlara karşı hiçbir lanet şey hissedemiyorum bilmiyorum, ceza gibi geliyor ama neyin cezası bunu da bilmiyorum.
ve bu kalp kırıklığı bana saçma geliyor, korkunç şeyler yaşayan insanları düşününce benim kalp sızım, hayatıma karşı hissettiğim bu aidiyetsizlik ya da şuan sinirimden tutamadığım yaşlar gerçekten saçma geliyor ama durduramıyorum işte. kötü şeyler yaşayan iyi insanlar, lütfen affedin, empatiden yoksunum bu gece.
onun görebileceği her yere beni anlasın diye birşeyler yazasım geliyor.
uykusuzluk geri geldi, pek seviyor beni kerata.
içim içime sığmıyor, bir sürü duygu tartışıyor, ben de karşılarında oturup izliyorum sanki.
birilerine kızasım, sövesim var.
işimi gücümü bırakıp taa facebook sayfasının derinliklerine saldım kendimi, eski sevgilileriyle ilgili bulabildiğim ne varsa okudum,hani canım acısın da unutayım diye.
öyle şeyler yazıyor ki, üstüme alınasım var, hatta bazılarını çoktan himayeme aldım, benim bu diyorum, bana yazdı.
aşk acısını anlatan arkadaşıma da, cıvık cıvık aşk sözleri paylaşan arkadaşıma da kiremitle bir tane geçiresim var.
yani bu iş pek de iç açıcı değil.
bazen unutabilmek çok kolay geliyor, sonra kalp atışım hızlanıyor, varlığını hatırlatıyor.
ama uzakta, çok uzakta.
Sınırlarımı zorlamama sebep olmuş durumdur. Bazı şeylerde şansımı zorlayıp kazanmış dahi olsam hala gidecek yolum var sözlük. Allah kimseye yaşatmasın istemediği hayatı.
Yakın bir arkadaşımın yanına kafamı dinlemeye gitmiştim fakat bütün gün imkansız aşkını dinledim sözlük. Şimdi daha yorgun bir kafayla eve, şehrime dönüyorum, hiçbir şey anlamadım yahu.
madem beni cesur buluyorsun, madem kıskanıyorsun, seviyorsun, paylaşamıyorsun, o halde neden bana gelmiyorsun? evet, hakkımda düşündüğün her şeyi biliyorum ama senin bilmediğin bir şey var, eğer sonunda 'sen' cesaretini toplayabilirsen, belki artık biz de mutlu olabiliriz. çok yoruldum, artık katlanmak da zor geliyor. ben senin adım atmanı bekliyorken, sen de beni seviyorken biz hala neden yalnızız?
beni çok zorlu bir dönemden kurtardın. acı çektiğim günlerde karşıma çıktın. iyiki de geldin hayatıma. aşık olacağın o kız çok şanslı olacak. sen dürüstlüğü, merhameti ve güzelliği hak ediyorsun. bizim için bir şans olmayacağını biliyorum ama allahın işi işte, arkadaş olarak olsa bile o kadar çok istedim ki yakınımda olmanı, beni onunla tanıştırdın ve şimdi her şey yön değiştiriyor. onunla ne yaşayacağız inan ben de kestiremiyorum ama ne olursa olsun ihanet etmeyeceğim. bu yüzden bana karşı mesafeni korumaya devam et. insanlığını seviyorum ve ciddiyetinin altındaki o erkek çocuğunu. kolayca görebiliyorum, nasıl görmem? bana her, devam et bakalım küçük çocuk, dediğin anda aslında benimle ne kadar gurur duyduğunun da farkındayım. sadece yanımda durmaya devam et.
bugün çok yıpranmış hissediyorum sözlük. hala uykum yok, kafam bir çok soru cevap birikmiş, yeni farkına varıyorum. geçen sene bu zamanlarda nasıl olduğumu hatırlıyorum da, zaman gerçekten mucizeler yaratıyor bunu fark ediyorum. ne kadar yalnız hissetmiştim kendimi, etrafımdaki insanlardan, sözde dostlardan soyutlanmıştım, gerçekte düşündüklerimi paylaşamıyordum. sonra kendime acıdım, aşık oldum, acı çektim, terkettim, ihanete uğradım, ağladım, ağladım ve ağladım. ama ne var biliyor musun?
şimdi hepsi birer rüya gibi geliyor.
yeni biri var, ondan hoşlanıyorum. tamam aslında bu doğru değil, o benim istediğim kişi değildi , sadece istediğim kişiyle olamayacağımı anladığım anda karşıma çıktı, ve evet, ne yazık ki onun arkadaşı, fakat cesaretini seviyorum, bir araya gelebildiğimizde ona her şeyi anlatmak istiyorum.
sanırım büyüdüm.
çünkü o aşk oyunlarının hiç biri artık doğru gelmiyor. bundan sonraki yapacağım şey dürüst olmak.
20 yaşının ümitlerine yakışmayacak olaylara şahit oldum, sokaklardan başka evleri olmayan insanlara, ihanetlere, şiddete, ölüme. aslında ölüm artık bir dost gibi geliyor. onu böyle görünce korkmuyorumda hem. belki de bu gördüklerim yüzünden uyuyamıyorum diyorum bazen. başka bir açıklama bulamıyorum.
canımı yakan bir boşluk var hayatımda. hayır, sevgili olmayacak kadar büyük bir boşluk bu. çocukken büyükler gibi düşünmek zorunda kalmıştım, sokakta koşturmayı özledim. şimdi yapmaya kalksam deli derler herhalde.
artık hayatımda bir sevgili istediğimi de inkar edemem. birinin olmasını istiyorum, ona güvenmeyi ve sarılmayı. umarım bu sefer doğru kişi için istiyorumdur bunları.
neyse bu kadar duygusallık yeter. özüme döneyim ben yine. ne de olsa hayat bir sahne, eh ne derler bilirsin sözlük, pratik mükemmelleştirir.
kendine has üslubu olan, doğal ve içinden geldiği gibi davranan bir yazardır. ayrıca zamanla alışıyor insan ona, bir süre konuşmasanız bile tekrar iletişime geçtiğinizde hiç yabancılık hissini yaşatmıyor. memleketime geldiğinde bir de kız bulacağız, oh mis. **
olmayan girişimdir. * ne çektiniz be darbe korkusundan. vallahi size de yazık. ne ordu vardı ortada, ne silah, ne muhalefet. halk vardı, özgür düşünce vardı, mizah vardı, zeka vardı sadece. diktatörün midesine inen darbeden bahsediyorsan, tamam onu anlarım, o korksun zaten bi zahmet.
tuhaf ama hayatta beni en çok korkutan şey. belkide herkesin mutlu olduğu bir evliliğe henüz şahit olmadığım için. fakat olur da bir gün ömür boyu hayatımda olmasını isteyeceğim 'o kişi' çıkarsa karşıma diye bu korkuyu da yenmek istiyorum. benim içine doğduğum evlilikse;
' Ve bu geldiğim ev, bu benim sığınağım
Kolay değil, 3.dünya savaşında büyümek
Hiçbir zaman aşkın ne olabileceğini bilmemek '