popüler müzik dinlemeyi sevmeyen yada sevse de dinlemeyen kişilerin sorabileceği soru tipidir. ayrıca dinlenesi kişilerdir. dinlemeyi sevenler için gayet lezzetli bir müzikleri vardır.
her dinlediğimde içimde hissetmekten ve siyah giymeyi biraz daha sevmekten kendimi alamadığım almora şarkısı. ogün sanlısoyun sesinin de çok güzel gittiğini ve tam uyduğunu düşünüyorum ayrıca. en vurucu yeriyse benim inandığım ölümsüz masallrım var kısmıdır.
kısaca bir gün önce aşkım bitanem derken bir sonraki gün işi bitince hadi kızım ben seni sevmiyorum ki diyebilen sevgilidir. olmasa da olur hatta olmasa iyi olur durumunda ki sevgilidir. kısaca kendisine öküz dememiz bile öküzlere hakaret sayılmaktadır.
yara kanıyorsa unutulamaz bir yarayı unutmak yada bir kalp kırığını sarmak için önce kanı akıtılmalı zehir boşaltılmalıdır dışarı... yoksa içten içe kanayan yara sonunda kangren olur zehir içeri akar o yan kesilmek zorunda kalır. bodur bir yanınız daha olur. ruhunuzdan bir parça daha kopar, düşer gözünüzün önünde... ve aslında ölürsünüz bir kez daha...
bağımlı adamla sevgili arasında şu konuşmanın geçmesine sebep olan konudur;
+ ben bağımlı değilim.
- tamam canım o zaman at şu elindeki sigarayı.
+ ben bağımlı değilim diyorum sadece dudak tiryakisiyim...
ciğerlerini yakarcasına kalbine kızgın demirler sokarcasına özlemektir. öyle çok özlersiniz ki sonu uçurum olsada o uçurumdan gözleriniz kapalı atlarsınız. bin parçaya bölünür ruhunuz. işte o an anlarsınız. onu deli gibi özlemişsinizdir...
"lordi Hard Rock Halleujah ile kazanmışken ismail yk allah belanı versin ile kazanmazsa ayıp olur" dedirten durumdur. bence katılsın hatta ajdarla düet yapsınlar tüm ülkelerden 12 alırız bence...
hepimizin birer insan olduğu fakat hepimizin üniversiteli olmadığımız düşünülürse pek garipsenmeyecek durum. zaten bi kere evlerdeki tuvaletler yeter üniversite sayısını aşmaya. pek sorun yok bence ...
Arşimet, Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır ancak pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın kaynağı da Archimedes'tir.
Roma generali Marcellus, Sirakuza'yı kuşattığında, Archimedes mühendisin yapmış olduğu silahlar nedeniyle şehri almakta çok zorlanmıştı. Bunların çoğu mekanik düzeneklerdi ve bazı bilimsel kurallardan ilham alınarak tasarlanmıştı. Örneğin, makaralar yardımıyla çok ağır taşlar burçlara kadar çıkarılıyor ve mancınıklarla çok uzaklara fırlatılıyordu. Hatta Archimedes'in aynalar kullanmak suretiyle Roma donanmasını yaktığı da rivayet edilmektedir. Ancak bütün bunlara karşın M.Ö. 212 yılında Romalılar Sirakuza'yı zapt ettiler ve şehrin diğer ileri gelenleriyle birlikte Arşimet'i de öldürdüler.
Söylendiğine göre; "bu sırada Archimedes kum üzerine çizdiği çemberlerle hesaplar yapmaktadır. Elinde boynuna vurulmak üzere kaldırılan bir kılıçla yaklaşan Romalı askere aldırmaz bile. Başını hesaplarından kaldırmadan "çemberlerime dokunma" der. Arşimedin kesik başı çemberlerin arasına düşer."
yalnızca mağazalarda teşhir amaçlı kullanılan mankenlere giydirilen beyaz pantolonların içine renkli iç çamaşırı giymesinden dolayı oluşabilecek tehlikelere karşı uyarı cümlesidir.
..."önü alınamayan bir depresyon rahatsızlığı olan bir protestan rahibi günün birinde tanrı'sına kavuşmak için ecel gününü beklememeye karar vermiş ve bir arkadaşından ödünç aldığı 22 kalibre çapındaki bir revolveri sağ şakağına dayayıp patlatarak kendini yere sermişti. ölümcül düzeyde yaralı olduğu düşüncesiyle, soluk borusu içine entübasyon yapmaya bile gerek görmeden onu doğru hastaneye getirmişlerdi. acil servisimize getirildiğinde kırışık dolu yüzündeki huzurlu ifadeyle baygın durumdaydı.
yaşam belirtileri normal ve gözbebekleri ışığa tepki verir durumda olduğundan hemen bir normal kafatası grafisi alınmasının istedim. röntgen filmi, tahminimin doğru olduğunu gösteriyordu. küçük mermi pterion adını verdiğimiz dış kulak girişinin beş santimetre kadar önündeki sert bir kemik çıkıntısına saplanıp kalmıştı. mermi beyne kadar ulaşamamıştı. merminin çarpması ağır siklet bir boksörün yumruğunu yemiş gibi onu bayıltmış ama başka bir zarar vermemişti.
kendine gelmeye başladığında, gözlerini öteki dünyada açacağına inanan adamın reaksiyonunun ne olacağının merakıyla dikkatle yüzünü incelemeye başladım. gözkapaklarını kırpıştırdı, gözlerini floresan ışıklarının şiddetine alıştırmaya çalıştı.
-burası cennet mi?... yoksa cehennem mi?
gözlerinin önünde kibrit çakmak gibi, içimden gelen neredeyse karşı konulmaz bir şaka yapma isteğimi güçlükle yenerek,
-doğrusunu isterseniz peder, burası acil servis ama zaman zaman cehenneme de benzediği olur, diye yanıt verdim.
iki eliyle yüzünü kapayarak kontrolsüz hıçkırıklara boğuldu.
-allah'ım çok utanıyorum... çok utanıyorum, kendimi öldürmeyi bile beceremiyorum!
böylesine derinlemesine umutsuzlukla girişilen bir eylem beş santimetrelik bir kemik parçasınca sonuçsuz bırakılmıştı. işin garip yanı, tanrı'ya kavuşma yolundaki bir çaba, gene onun tasarımı bir yapıya takılıp kalmıştı. onu ıstırabıyla baş başa bırakıp başka bir şey söylemedim.
tetanos iğnesi yapılıp psikiyatri bölümüne aktarıldı. onu bir daha görmedim."...
dr. frank vertosick jr. beynine bir kez hava değmeye görsün
eriobotrya japonica. malta eriği olarak da bilinir. asya'nın güneybatısına özgü bir bitkidir. japonya 'da 1000 yıldan uzun bir süredir yenidünya üreticiliği yapılır. daha sonra akdeniz ülkelerine ve avrupa'ya yayılmıştır. kışın yapraklarını dökmez. soğuğa karşı dayanıksızdır. meyvesi için yetiştirildiği gibi, park ve bahçelerin süslenmesinde de kullanılır.
karadut(morus rubra), amerika kıtasına özgü bir bitkidir. keşiflerden sonra buradan dünyaya yayılmıştır. meyveleri, kuşlar, kelebekler ve öteki böcekler için çok çekicidir. akrabası olan beyaz dutun(morus alba) yaprakları, tarihsel olarak çaydan sonra dünyanın en önemli ikinci yaprağı sayılabilir. çünkü, ipek üretiminde kullanılan ipek böcekleri bu yapraklarla beslenir.
cercis siliquastrum. anavatanı anadolu'da, akdeniz bölgesidir. ancak, adı en çok istanbul'la birlikte anılır. istanbul boğazının iki yakasındaki erguvan ağaçları şarkılara, şiirlere konu olmuştur. baharda, yapraklanmadan önce çiçek açar. çiçekleri, kimi zaman doğrudan gövdeden çıkar. yaprakları kalp biçimindedir.