Almanca bilmeyip kendi capinda yapilmis hatali bir ceviri. Tek Dogru asla ein richtig olamaz. olsa olsa eine Wahrheit: tek gercek olabilir.
gecmis ola...
Habertürk'deki metne göre Yasemin Pulat'a ait olan bir yazi:
"Birinin kadını olmak;
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta !
Biraz korunmak, biraz şımarmak;
Birkaç çeşit yemek yapmak, istiklal Caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, pazar kahvaltısı yapmak uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!
Neden mi?
Herkesin eli tutulmaz,
Herkesle film seyredilmez,
Herkesle çekirdek çitlenmez,
Herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
içinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, dnalarına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olamasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar...
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara!
Sabahları uyandığımda"günaydın sevgilim" mesajlarını görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!
Çalışırken, düşünmek istiyorum onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...
Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye,"Hımm kim aradı bakayım" diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!
Biliyo musun ne oldu? ile başlayan heyecanlı cümlelerin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası yada işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben her seferinde sanki bahçeyi kazmışım da hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. "Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş" falan desin bi de sonunda...
Şimdi ben istesem istiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
istesem benimle çekirdek çitleyip aynı anda film setretmeyi başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olur muydum?
Hiç sanmam!
Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulamazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle istiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz!
Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz konuşmak, biraz şımarmak...
icinde olanlari söyledigin zaman hisettigin andir...
bazen insanin gururu yarardan fazla zararli oluyor, ve bu gururu yiktiginda icindekiler döktügün an, icten disa kapsayan muhtesem duygu...
ucmaya hazirsin iste o an, özgür, mutlu, umutlu ve her zamaninden daha güclü.
28.Mart 1960 Lyon (Fransa)'da dogmus fransiz bir yazar. Paris'de felsefe okur ve bir kac yil ögretmenlik yaptiktan sonra tiyatro yazari olarak ünlenir. Ilk eseri La nuit de Valognes hem Fransa'da hem de sayili baska ülkelerde tiyatro sahnelerinde oynanir, ama basariyi ikinci eseri Le Visiteur ile yakalar ve 1993 de en iyi yazar ve en iyi sahne oyunu icin Moliere Tiyatro ödülünü kazanir.
Ardindan Golden Joe (1995), Variations enigmatiques (1996), Le Libertin (1997), Milarepa (1997), Frederick ou le boulevard du crime (1998), Hotel des deux mondes (1999) ve Monsieur Ibrahim et les fleurs du Coran (1999) eserlerini yazar.
2001 de Grand Prix du theatre ödülüne laik görünür Academie francaise tarafindan. Eserleri bu vakte kadar 35 ülkede bir cok dile cevrilmistir.
Tiyatro eserlerinden yani sira romanlari ise Monsieur Ibrahim et les fleurs du Coran (2001), Oscar et la dame rose (2002), La Secte des egoistes (1994), L'Enfant de Noe (2004), L'Evangile selon Pilate (2000), Milarepa (1997), Odette Toulemonde et autres histoires (2006) ve La Part de l'autre (2001).
"sensiz yasayamam"
"seni ölesiye sevecegim/seviyorum"
"seni asla birakmayacagim"
"her zaman yaninda olacagim"
ve buna benzeyen sözler. genelde iliskinin basinda söylerler ama arkasinda duramaz. istesede kimse bu laflarin arkasinda duramaz, cünkü hayat hep devam ediyor, ve insanlar düsünmeden bu sözleri sarfediyorlar. hem kendilerini kandiriyorlar hem de karsilarindaki insani kandirmaya calisiyorlar. inanilmamasi gerek sözler, cünkü hic kimse nolacagini, hayatin ne tuhafliklar gösterecegini bilemez, ve böyle haddini asan laflar etmemeli ki, samimiyetlerini kaybetmesin.
cok büyük bir risk barindiriyor, ve bir insana bagliligin en büyük göstergelerinden biri.
Yaralanmaya ceyrek var demektir, bile bile kalirsin, zamani gelince de acisini cekersin, kahrolursun, ama zamani cevirip bir seyleri degistirmek elinde olsa bile, yine farkli bir davranis sergilemezsin.
Vodka ve Redbull'un longdrink olarak aldigi isim. Her derde devadir kendisi, dans ederken hem susamissan üstelik de enerjin sifira geliyorsa, bir bardak ic mümkün oldugu kadar hizli bir sekilde, ve hem sussuzlugun giderilir hem de dans etmek icin enerjin yerine gelir.
girdigi entrylerin cogu cinsellikle, kadinla kizla ilgilidir. tek amaci sözüm ona entel yoldan kizlari tavlayip amaclarina ulasmaktir. hatta abaza oldugu cok fazla göze batmasin diye klasik denilecek tipte nickler secer ve özel mesajlarinin altinda hep tozlu toprakli deyimler ekler.
direkt olarak mevzuya dalip herseyi dagitmamak icin ilk önce "muhabbet edelim mi" tarzinda bir tatli baslangic secerler ki, muhabbeti biraz koyulastirdiktan sonra cok acik görüslü bir insan oldugunu ifade etmeye calisir ve herseyi dogal karsiladigini aciklar ki, karsi taraf tiyo versin. olumlu ya da olumsuz cevaplar karsisinda av etmeye devam eder.
