niketre
423 (süper mario)
üçüncü nesil yazar 2 takipçi 23.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    hadi çıkartın beni burdan

    2.
  1. 19 temmuz 2010 krc genk fenerbahçe maçı

    12.
  2. maçın 90 dakika olduğunu gösteren, laubaliliğin futbolda yeri olmadığını gösteren maçtır. (bkz: #8723690)
    3 ...
  3. 19 temmuz 2010 krc genk fenerbahçe maçı

    10.
  4. kazım'ın laubali oynamaması halinde takıma ne kadar faydalı olabileceğini gösteren maçtır. şu 3 hazırlık maçı gösterdi ki, bilica, deivid, ilhan, bekir(sağ bek olarak) bu takıma yaramaz; yedekten bile girmemeliler. ayrıca baroni 'yi çok beğendim, iyi pas dağıtıyor keranacı. mert'e değinmeye gerek yok zaten.
    0 ...
  5. 19 temmuz 2010 krc genk fenerbahçe maçı

    2.
  6. 27. dakikada, faul bekleyen gökhan ünal 'ın hakeme arkadan ".mına kodumun çocuğu" diye seslendiği maç. (bkz: türk futbolcuların yabancı hakemlere karşı terbiyesizleşmesi)
    1 ...
  7. referandumda hayır oyu kullanacak insanlar

    16.
  8. fasulyeden demokrat olmayan insandır. salt 12 eylül anayasası kötü diye, yasamanın ve yürütmenin yargıyı s.kerteceği, iktidarın diktatörleşeceği bir sisteme evet demeyen insandır.

    hatta ve hatta, siz işkenceyi, darbeyi, faşizmi savunuyorsunuz diye kendine saldıranlara t.şşağı ile gülen insandır. ama tayyip'e helal olsun, evet diye insanları iyi kandırıyor, baksanıza böyle bir başlık açan insanlar da var, sayıları az değil bunların.
    2 ...
  9. en karizmatik bayrağın fransa bayrağı olması

    11.
  10. valla simgesini mimgesini, nereden geldiğini bilemem; ama oldum olası uruguay'ın bayrağını sevmişimdir. açık mavi beyaz, sol üstte güneş falan... iyidir uruguay, gitmek görmek lazım belki de.

    fransa'ya gelince, illa ki bir şeylerin simgesidir, herifin teki "ne olsun lan renkler, kırmızı olsun di mi? lacivert? evet o da olsun. bi de beyaz koyduk mu 10 numara bayrak sana" dememiştir de, niye karizmatiktir onu anlamak zor; ama görüşlere saygılıyızdır. başkası çıkar da der, "ne ulan uruguay'ın bayrağı öyle? 1. sınıf çocuğunun resim yapması gibi" diyebilir.
    1 ...
  11. türkiye cumhuriyeti nin atatürk ün ülkesi olması

    0.
  12. recep tayyip erdoğan ın 3 çocuk yapma çağrısı

    222.
  13. "ikisine sen bak o zaman ... koyim!" diyecek bir baba yiğidi arattıran çağrıdır.
    1 ...
  14. başka dilde aşk

    119.
  15. içinde sayısız mesajlar barındıran; ama bunları hiçbir zaman izleyicinin gözüne sokmaya çalışmayan film. ayrıca filmde ne acıklı cümleler var; ne de acıklı bir durum. yani esas oğlan, bir kahraman gibi, sağır dilsiz olduğu için acınası biri veya bir melek gibi gösterilmiyor. çabuk öfkelenen, yırtıcı biri aynı zamanda. ki olması gereken de bu. yani filmde, nasıl sarışın biri, uzun boylu biri anlatılıyorsa tırnak içinde engelli kişi de öyle anlatılmış. gereksiz ve samimiyetsiz konuşmalar yok filmde. belki de ondan bu kadar güzel bir film. ayrıca bu "engel" kavramını komşu delikanlı ile de nefis bağlamış ve örneklendirmiş senarist. sonuç olarak, farklı bir film... emeklerine sağlık emeği geçenlerin...
    2 ...
  16. midnight express

    37.
  17. filmde iki dil konuşulmaktadır genel olarak: ingilizce ve türkçe. ama biz türklere ingilizce cümleler için altyazı ne kadar lazımsa, türkçe cümleler için daha fazla lazımdır. zira filmde oynayan bir türk yoktur ve türk rolündekiler türkçeyi g.tüm gibi konuşmaktadır. hele o hakim neydi öyle, aman tanrım.

    filmde sadece işkence sahneleri ön plana çıksaydı derdik ki kardeşim işkence yok mu bu ülkede bilmiyor muyuz? tabi ki çekilecek böyle filmler. zaten genelde filme toz kondurmayanlar da ondan bahsediyor. az bile anlatılmış falan deniyor. tamam doğru, ama 2 saat boyunca türklerle ilgili türkiye ile ilgili bir defa nötr bir yorum yapılsın, tamam olumludan da vazgeçtik. film başlıyor dakika 1, baklava kötülenir, sonra genel olarak türk yemekleri kötülenir(dikkat edin bunu kötüleyenler de abdliler, yuhh), tüm türkler öcü gibi gösterilir ve filmde aşırı ırkçı cümlelere rastlanır. hatta ve hatta bizlere bile küfredilir. vee sonunda da bu film en iyi senaryo ödülü alır.

    madem böyle film yapılacak, bu "sanat adamları" biraz sanatçı olup objektif olmayı deneyebilirlerdi. filmde esrarla yakalanan kişi iyidir melektir; polisler kötüdür, kakadır. adalet de sadece türkiye'de bozuktur, abd'de nefistir candır zaten...
    1 ...
  18. 12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu

    76.
  19. "anayasa değişikliğine evet demeyen ben solcuyum demesin"den sonra, "anayasa değişikliğine evet demeyen ben sağcıyım demesin" diyenler de peydah oldu. en son nokta, "referandumda hayır diyenler insan değildir" cümlesi olacak herhalde.

    işin diğer ilginç kısmı, yeni anayasaya hayır diyenlere 12 eylül sempatizanı gözüyle bakmak. yani bu anayasaya hayırsa sen faşitsin arkadaş!

    zaten bakıyoruz televizyonlarda, okuyoruz gazetelerde... kaç hukukçu konuşuyor ki bu konularla ilgili olarak. kardeşim, mesele dış politikaysa siyaset bilimciler, uluslararası ilişkiler uzmanları konuşsun; anayasaysa hukukçular... tabi ki fikir alınabilir diğer kişilerden ama, salt o adamlar konuşuyorsa bir terslik var. konu ekonomi, anayasa hukukçusu yorum yapıyor. yapsın, ama 2 kişiden biri olmasın o programdaki. fazla konuk varsa eğer, hukukçuya da densin ki "kardeş sen ne diyosun anlat bakim bi hele"

    madem bu anayasa daha özgürlükçü, daha pozitif sonuçlar doğurabilecek bir anayasa olacak; dokunulmazlıklar, baraj ne alemde, kuvvetler ayrılığı ne alemde, denetim mekanizması ne alemde. ama yok, buna hayır diyenler faşisttir, hibinedir, puşttur. böyle bir düşünce... bari bu konuda mağdur politikası yapmayın.
    0 ...
  20. pes 2009 spikeri

    43.
  21. kaleciye doğru yavaşça gelen topu kalecinin eline alması sonucu, "oo şansa bak" diyen spiker. kafan mı güzel yavrucum ?
    0 ...
  22. 9 mayıs 2010 ales

    26.
  23. önceki sınavlara göz gezdirdikten sonra "tamam yaa ben 160 soruyu da yaparım sonra dalgama bakarım tuvalete giderim" falan diye düşündüğüm; ama ilginç matematik soruları sonucu pek de düşündüklerimi yaşayamadığım sınav. mantık sorularını acayip kasmışlar. türkçedeki mantıklar geçen senekilere göre daha kolaydı kanımca; ama matematik bu sınavda bir enteresandır. akılda kalan sorulara gelince, lost tabi bir numarayı alır. ilginç puan durumu da beni benden almıştır. herifler 4 maç yapıyo 1 gol atıp diğerlerini ekarte ediyo falan, diğer takımlar ne malsa.

    sonuç olarak kanımca ve eski aleslere giren arkadaşlarımın yorumu da dikkate alınca, öncekilere göre matematiği kasmış, sözeli aşağı yukarı aynı olan sınav.

    bu arada salon gözetmeninin beş defa "doğru yere işaretleyin, sözeli sözele, sayısalı sayısala" deyişi de yuhh dedirtmiştir.
    1 ...
  24. fabio alves da silva bilica

    64.
  25. rakibe o kadar sert müdahale yapan bir oyuncudur ki yanında lugano mülayim kalmıştır.
    0 ...
  26. 11 şubat 2010 bursaspor fenerbahçe maçı

    148.
  27. şimdi ilk olarak daum efendi'nin "biz her maça en iyi kadromuzla çıkarız" lafıyla sözüme başlamak istiyorum. bursaspor sonuç olarak lig üçüncüsüdür ve sen bu takımla daga geçer gibi bir kadroyla çıkamazsın sahaya kardeşim.

    fenerbahçe savunması bütü benliğiyle, ben bu bursaya nasıl 3 gol hediye ederim'i konuşmuş tartışmış ve sonunda başarmıştır bu maçta. ikinci olarak söylenmesi gereken bu.

    fenerbahçe maçın ilk 5 dakikasında bulduğu iki pozisyondan birini atsa rahat bir galibiyet elde ederdi onu da bir tarafa koyalım.

    ama burada fenerlilerin konuşması gereken şeylerin başında bilica'nın yaptığı penaltı, hiç sevilmemesine rağmen yine kritik gol atan güiza'ya şaşırma, bekir'in ne halta yaradığını düşünme gibi konular gelir. manisa maçı çok önemlidir, dikkat eylemek lazımdır.
    2 ...
  28. bira içerken işemek

    3.
  29. havuz problemi gibidir, bir muslukla havuz dolarken başka bir muslukla boşalmaktadır.
    3 ...
  30. muharrem ince

    64.
  31. 2 haftalık sevgilisiyle cinsel ilişkiye giren kız

    6.
  32. 2 haftalık sevgilisiyle cinsel ilişkiye giren erkeğe göre -ki onlara çapkın, hızlı falan denilir- toplum tarafından daha kötü bakılan, kaşar gibi, motor gibi laflara maruz kalan insan ..
    49 ...
  33. soul kitchen

    28.
  34. son zamanda izlenebilecek en güzel filmlerden biri... zaten fatih akın filmi denince "sıcak ve samimi" bir film olacağı kesindi ve aynen de öyle. filmi izlerken düşündüğüm şey, bu filmin soundtrack'inin kesinlikle alınması gerektiği.

    zaten filmdeki adamlar da fatih akın filmlerini bilenler için aşağı yukarı aynı... ayrıca, (bkz: uğur yücel)
    1 ...
  35. sözlük ben kaçar

    13.
  36. sözlüğü dili olsa "çok da skimdeydi" diye cevap vereceği cümle.
    0 ...
  37. oy vereni gösteren şeffaf sözlük istemek

    1.
  38. daha delikanlıca bir yol olacağı açıktır.
    3 ...
  39. arda turan vs özer hurmacı

    48.
  40. şu anda kıyaslanacak bir şey yoktur, çünkü özer henüz oynamaya başlamamıştır fenerbahçe'de, sakatlıktan yeni çıkmıştır. arda turansa takımın kaptanıdır. ama hemen direk özer'e bok atmaya gerek yoktur. nasıl 2006'da manisa'da oynayan ardayla tuncay şanlı kıyaslanamayacak durumda ise şimdi de ikisinin kıyaslanması anlamsızdır.

    ama kıyaslanacak bazı özellikler olabilir, yakışıklılık, efendilik falan.
    1 ...
  41. yahşi batı

    83.
  42. filmin başında oyuncuların, emeği geçenlerin isimlerinin yer aldığı kısmın * olağanüstü güzel olduğu film. * *
    2 ...
  43. nihat doğan ın sözlükçülere çatması

    27.
  44. nihat doğan kişisi tayyipçi olduğu için, artık onun özelliklerini alacaktır değil mi? nasıl tayyip bey gazetecilere, kendinden olmayanlara ana avrat düz gidiyor, kendisinin de böyle davranması çok mantıklı. * *
    1 ...
  45. yahşi batı

    81.
  46. çok gereksiz yerlerde "argo, küfür vb dalgalar" kullanılmış bu filmde. gora ve arog dan sonra beklentiler arttı demek ki, çok fazla eğlendiğimi söyleyemem ama, örneğin dil seçenekleri(dvd) esprisi, 10 dakka ara esprisi falan çok güzeldi. arog ve gora'yla kıyaslanmayacak bir filmdir ama. hatta bazı yerlerde recep ivedik'i bile andırdı, o anda bir üzüldüm, bir üzüldüm anlatamam.

    sonuç olarak iyi bir filmdir; ama cem yılmaz filmi gibi değildir kanımca.
    4 ...
  47. 31 aralık 2009

    12.
  48. çok da önemli bir gün değildir. zira 31 aralık her yıl vardır, bi 29 şubat olsa neyse, değil mi ama? *
    1 ...
  49. kaçırdığı gol sonrası gülümseyen forvet

    17.
  50. yüzünde ya " t.şak geçiyorum" ifadesi vardır, ya da "ulan bunu nası kaçırdın a niketre!" ifadesi, bi nevi acı gülüş yani ...
    0 ...
  51. hali saha maclarindaki kaleci sorunu

    21.
  52. 21 şubat 2009 gençlerbirliği fenerbahçe maçı

    16.
  53. Şimdi ben hasta bir Fenerbahçeli olarak, bu konuda konuşmak istiyorum. Bu yazı Gençlerbirliği mağlubiyetinden hemen sonra olmasına rağmen, bu mağlubiyet üzerine yazılmış bir yazı olarak düşünülmemeli. Bu yazı daha bu sezon maçlar başlamadan önce de yazılması gereken bir yazı, kaldı ki o zaman site yoktu, şimdi içimizi dökebiliriz.

    Geçen sene Avrupa'da tarihinin en büyük başarısını yakalayan bir Fenerbahçe vardı. Bu sene ise gerek ligde, gerek Avrupa'da hayal kırıklığı yaratan bir Fenerbahçe... Şimdi efendim, ne oldu da takım bu hale geldi? Yavaş yavaş anlatalım.

    Öncelikle geçen sene Fenerbahçe'de gerçekten başarılı olan, bunla kalmayıp yokluğu sıkıntı yaratacağı bal gibi bilinen kimseler gönderildi. ilk akla gelen iki isim, Zico ve Aurelio. Özellikle Aurelio, geçen sene mükemmele yakın mücadele etti. Takım savunması oldukça iyi olan, adam paylaşımını iyi beceren bir Fenerbahçe vardı ki golleri zaten genelde kendi kalelerine atan bir Fenerbahçe vardı. Geri dörtlü iyiydi, önlerindeki Aurelio-Deniz, Aurelio-Selçuk ikilileri gerekenleri yaptı. Formda Deivid ve Uğur'la da Fenerbahçe başarı elde etti. Şimdi bakıyoruz, bu sene tek değişiklik kadrodaki, Aurelio-Emre değişikliği. Bir de Güiza durumu var, ona da değineceğim.

    Aurelio niye gitti? Diyolar ki, parada anlaşılamamış, menajer şöyle böyle yapmış, bilmem ne. Fenerbahçe ön liberoya Vieira'yı da alsa, tam olarak oturabileceğinden şüpheliyiz. Takıma bu kadar uyan bir oyuncunun para nedeniyle gönderilmesi komik. Dünya kadar para verilen Emre'ye verilen paranın üçte biri verilse böyle olmazdı bu işler. Bir de Josico diye bir adam alındı tabi. Maldonado'yla yola devam edildi. Emre, Josico alınmasa, Maldonado gönderilse hem Aurelio'yla takım rahatlayacak, hem de parası cebinde kalacak Fener'in. Ayrıca iki yabancı alma hakkı doğacak düşünebiliyor musunuz?

    Bir de Güiza var tabi. Kaç yıllık futbol hayatında bir sene parlamış golleriyle. Oynadığı takım da bizim Anadolu takımı dediğimiz takımlardan. Şimdi düşünün, böyle takımlarda gol kralı olmuş oyuncular büyük, şampiyonluk hedefi koyan, sert savunmalara maruz kalan takımlarda ne kadar oynayabilir? Bir Zafer Biryol, bir Okan Yılmaz, bir Serkan Aykut, bir Cenk işler örneğidir bu Güiza. Ve sen dünya para veriyorsun bu adama. Rakibin Galatasaray da sene başında bence ihtiyacı olmamasına rağmen son gün Baros'u transfer ediyor. Ben Fener'den beklerken Galatasaray yapıyor yani transferi.

    Serdar Kulbilge de Volkan'ın formsuzluğu durumunda takımda oynaması gereken bir kaleciydi. Serdar'ın Fener'de kaç hatalı gol yediğini söyleyebilir misiniz? Bir Trabzonspor maçında yediği gol diyebilirim. Bunun dışında yok denecek kadar az. iyi kaleci, yenecek golü yer, yenmeyecek golü yemez. Volkan'da, Rüştü'de bunlar yok.

    Aragones'e değinmeye gerek bile yok. Dendi ki disiplin yok Dede gelsin. Dede bir geldi, direk soyunma odasına giden oyuncular, seyirciye el kol yapanlar, agresif oyuncular çıktı ortaya. Adam sert bir adam diye geldi. Sertlik önemli değildir, saygıdır önemli olan. Zico'ya saygı vardı, bir kere adam dünyaca ünlü bir futbolcuydu. Futboldan anlıyordu, takımda kırgınlık yoktu, disiplin vardı o zaman takımda. Sahadayken bir kere takım disiplinli bir görüntü çiziyordu. Ama yok, neymiş tercüman Samet şut atıyormuş anternmanlarda, disiplin yokmuş. Vay be... Artı, adam Fenerbahçe'ye böyle bir zafer yaşattı. Bakın Daum dediğiniz adam, Fenerbahçe'de Tuncay Şanlı, Anelka, Nobre, ön liberoda Aurelio-Appiah varken Fenerbahçe'de başarılı olamadı, kimse masal anlatmasın. O zamanki Fener'in yedeklerine bakın, şimdi bakın. Kulübede Burak, Ali Bilgin, Maldonado, ilhan Parlak, Can Arat var.

    Yönetimin şapkasını önüne koyması lazım. Bunun için çözümler var elbette. Sezon sonunda Maldonado, Josico, Burak Yılmaz, Önder Turacı, Güiza gibi oyuncular takımdan ayrılmalı. Can kiralık verilebilir, Emre iyi bir yedek olabilir. iki tane iyi yabancı futbolcu alınmalı. Gerekirse Edu da satılıp, yerine daha oturaklı Popescu gibi bir adam alınabilir. Bu iki yabancı oyuncu forvet ve ön libero mevkilerinde olabilir. Türk oyuncular alınmalı. Burda diyebilirim ki , eğer ikna edilebilirse, Aurelio ve Nobre Fenerbahçe'ye dönmeli. Aragones kesin olarak takımdan ayrılmalı ve takıma Türk bir hoca getirilmeli. Her şeyden önemlisi bu hocaya güvenilmeli. Zamanında Daum'a, şimdi Aragones'e nasıl güvenilmişse... Bu hoca için tavsiyelerim Aykut Kocaman, Rıdvan Dilmen'dir. Hatta ikisi de takımın başına getirilebilir. Rıdvan takımda menajer olarak durabilir, veya yardımcı antrenör olarak Aykut Hoca'yla tartışır, konuşur. En azından lig lideri Sivasspor'un hocasını tanır bu adamlar. Aragones gibi davranmazlar. Avrupa için listeye almadıkları Deniz Barış'ı oynatmaya kalkmazlar. Takım gerideyken, ve rakip takım 10 kişiyken 2 forveti çıkarıp, 1 forvet 1 orta saha oyuncusu almazlar.

    Daha çok var denmesi gereken şey. Ama bunlar şimdilik ilk olarak aklıma gelenlerdir.
    3 ...
  54. pes oynarken insanı sinir krizine sokan durumlar

    14.
  55. oynadığınız kişinin, yani rakibin barcelonayı alması.
    6 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük