Ankara'nın suç oranı en yüksek mahallelerinden biri olan Çinçin Bağları'nda sıkça ve farklılıkla rastlanan bir sanat dalıdır. Örnek verilecek olursa: "Ananın a*ına çimento dökerim, bütün mahalle abaza kalır Faruk!" *
Öğretmen kürsüsünün önündeki sıraya yerleşmiş, doğal ihtiyaçları dışında tenefüse çıkmayan, genelde yüzünün her yerinde sivilce olan öğrencidir. *
Valentine kelimesidir. Bloody ile birlikte söylenince daha bir güzel olmuştur kendisi. *
Çoğunlukta olan kadınlardır.
-Ya kanka* * bir kızla çıkmaya başladım, kusursuz diyebileceğim kadar güzel.
-Hadi ya? Fotoğrafı var mı? Bakayım bi.
-Al.
-Buna mı güzel diyosun? Burnu biraz büyük, ayrıca ben bunu 1 hafta önce bir sürü erkekle kolkola gördüm. Neyse ama mutluluklar dilerim. *
-Bunları nazar değmesin diye söyledin değil mi kanka? Aksi taktirde çok kırmış olursun kalbimi.
Gerçek bir gerginliktir. insan kendini televizyondan izlediği yüzme yarışlarındaki sporcular gibi görmeye, kulaçlarını ona benzetmeye, onun gibi yüzmeye ve karizmatik görünmeye çalışır. Kendini mümkün oldukça gerer de gerer. * *
Aşırı milliyetçi zihniyetin sarfedebileceği, mantıksız bir cümledir.
RTEyi balyozla zırhlı aracından çıkartan korumanın yapacağı muhtemel olan harekettir.
orjinali "ne abd ne ab, tam bağımsız Türkiye" olan sözdür.
Girişte ödeme gişesi arayan insandır.
Scott McKenzie - If you are going to San Francisco.
Lenny Kravitz - American Woman.
Louie Austen - Glamour Girl.
-The Last man on earth, is not alone.
-Dünyadaki son insan, yalnız değil.
(bkz: I am Legend )
bir msn sohbeti sırasında, parantez içinde yazıldığı taktirde tadına doyulmaz bir tropikal ada manzarası çıkan harfler.
+Ceren benimle çıkar mısın?
-Hayır, istemiyorum.
+Tamam, bende şaka yapmıştım zaten.
-Peki...
GTA4 oyununda karakterimizin park halindeki arabayı çalmak için kullandığı yöntemdir.
Hac sırasında şeytan taşlayan hacı adaylarının yanında yapıldığı taktirde, taşların hedefinin saf satanistler olacağı protestodur. (bkz: Linç )
Kesinlikle yeryüzünün en iyi şarkılarından biridir.
Frank Sinatra'nın yorumladığı şarkının sözleri ise:
Fly me to the moon
Let me sing among the stars
Let me see what spring is like
On jupiter and mars
In other words, hold my hand
In other words, baby kiss me
Fill my heart with song
Let me sing for ever more
You are all I long for
All I worship and adore
In other words, please be true
In other words, I love you
ilkokul ve lisede zil sesi olarak kullanılan klasik müziklerdir.
-Senin bölüm neydi abi?
=Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı.
-2 yıllıktı di mi o?
=Yok yarım dönem okuyorum ben (!)
-Anladım. Çıkınca Napıyosunuz?
=...
-Peyzaj dediğine göre bahçıvanlık gibi bişey yapıyosunuz di mi?
=...
Lise 1. sınıf ingilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu
onun için "benim en iyi arkadaşım" diyordum. Ama ben onun ipek
gibi saçlarına bakıp onun benim olmasını istiyordum. Ama o bana
benim ona baktığım gözle bakmıyordu, bunu biliyordum, dersten sonra kalktı
we yine o gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi.
Ona notları werirken bana teşekkür etti we yanağımdan öptü. Onu sadece
arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok sewiyordum ama söyleyemiyordum.
Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.
Lise 2. sınıf.
Telefonum çaldı, arayan oyudu we ağlıyordu, bana aşkın nasıl kalbini kırdığını anlattı,
beni ewine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi, bende tabiki gittim.
Koltuğa yanına oturdum, güzel gözlerine bakmaya başladım we onun benim olmasını diledim,
2 saat sonra Drew Barrymore un bir filmi başladı we onu izledik. Filmi izledikten sonra
uyumaya karar werdi, bana herşey için teşekkür etti we yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok sewiyordum ama
söyleyemiyordum, nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Son sınıf...
Mezuniyet balosundan bir gün önce yanıma geldi ve çıktığım çocuk hasta we partiye
gelemeyecek dedi, benimde çıktığım biri yoktu ve 7. sınıfta birbirimize söz wermiştik
eğer çıktığımız biri olmazsa partilere beraber gidecektik, "en iyi arkadaş" olarak.
Partiye birlikte gittik, o akşam çok güzeldi, herşey yolunda gitti, partiden sonra
onu evinin kapısına kadar bıraktım, kapının önünde ona baktım o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktı.
Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, bana
"hayatımın en güzel zamanını geçirdiğini" söyledi ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum,
onu çok sewiyordum ama söyleyemiyordum, nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Günler, hafatalar, aylar geçti we mezuniyet günü geldi çattı...
Sürekli onu izledim, onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasını almak için sahneye çıkarken sanki hawada süzülen
bir melek gibiydi. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyorudum.
Herkes ewine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra başını omzuma koydu we "sen benim en iyi arkadaşımsın teşekkürler"
deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum
nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Aradan yıllar geçti. Bir kilisedeyim ve o kızın nikahını izliyorum... Ewet artık evleniyordu, onun, "evet kabul ediyorum"
demesini, yeni hayatına girmesini izledim, başka bir adamla evli olarak. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle
bakmıyordu bunu biliyordum. Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ve "nikahıma geldiğin için teşekkürler" deyip yanağımdan öptü.
Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilemsini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama
çok utanıyordum...
Yıllar çok çabuk geçti... Şuan benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum, eşyaları toplanırken lise yıllarında
yazdığı günlüğü oratya çıktı... Hemen günlüğünü aldım ve günlükte okudum satırlar şöyleydi:
"Onun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Onu sadece ARKADAŞ OLARAK
iSTEMEDiĞiMi BiLMESiNi iSTiYORDUM, onu çok sewiyordum ama söyleyemiyordum, nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... keşke bana bir kez
sevdiğini söyleseydi."
Ekmek yoksa pasta yesinler demek gibi birşeydir.
daha fazla entry yükleniyor...