namaz kuranda geçmeyen bir ibadet. namaz hakkında bilinen her şey ya hadis ya da rivayet. dolayısıyla kim demiş kim bilmiş namazın rekatlarını ve kılınış şeklini?
4 rekat farz denen bir namazın 4 rekatı için elleri bağladıktan sonra 4 fatiha 4 adet zammı sure okuyup secdeden sonra ettehiyyatü okuyup direkt selam versen aynı şey olmaz mı?
Geçenlerde bir hoca söylemişti. Lisenin önünden geçerken duydum. Ama ne hocası olduğundan emin değilim. Feyizli bir abi herhalde. Bu liseli başlıkları sınıfta öğrencilerle beraber açıyorlar galiba.
Evet son zamanlarda Türkiye'de zenci ırkçılığı başlamıştır. Zenciler ile evlenmeyin evlenirseniz bütün genetiğiniz çöp olur diyorlar. Sanki çok mühim genleri varmış gibi bir de zencileri aşağılıyorlar. Bu bildiğin Amerikan ırkçılığı. Bu ırkçılığa karşı aynı zamanda sosyal medyada zenciler ile evlenmenin normalleştirildiği paylaşımlar da var.
Aynı sayfa Kürtler ile evlenildiği zaman ırk kıyımı olmadığını da özellikle belirtmiş bir soru üzerine. Kürt veya ingiliz, alman vs ile evlenince genetikte bir problem yok ama zenci ile evlenince insanlıktan çıkmış gibi davranıyorlar.
Bu kadar ırkçıysan türk harici kimseyle evlenmeyeceksin. işine geldiğine (Kürtle evlenmek nasıl işine geliyorsa artık bilinmez) evlenmek tamam işine gelmediğine genlerimiz bozuluyor. Sizin ben ırkçılık anlayışınızı sikeyim.
Evet bu insanların özelliği nedir? Hangi vasıfları nedeniyle cb yardımcısı olacaklardır? Görevleri ne olacaktır? Bilen var mı? Bunlar cb yardımcısı olacak diye insanlar ne diye seviniyor? Hem belediye başkanı maaşı hem de cb yardımcısı maaşı alacaklar mı? AKP'liler 5 maaş alırken kızanlar bunlar 2 maaş alırsa ne diyecekler?
Muhalefetin görevi Erdoğan anayasayı ihlal etmesin diye seçimlerin yenilenmesini sağlamak değil, Erdoğan'ın tekrar aday olamamasını sağlamaktır. Ama onlar Erdoğan aday olsun diye çırpınıyorlar. Böyle muhalefet olmaz. Senin amacın Erdoğan'ı devirmekse al sana fırsat. Ha yine de ysk yoluyla aday olursa al sana mağduriyet. Kullan bunu. Ama nerede bunlarda o kapasite?
Evet sayın müslüman dinliler. Hadi bunu açıklayın. Cinlere şeytanlara inanan ve bu ülkede çeşitli cin ve şeytan çıkarma ayini videolarına denk gelmiş ve belki de bunların doğruluğuna inanan insanlar olarak hadi bu soruya cevap verin. Zannedebilirsiniz ki çeşitli dualar okunduğu için şeytanlar ve cinler kaçıyorlar ve onların musallat olduğu insanlar rahatlıyorlar. Peki bir hristiyan dua edip kişinin üzerine kutsal su fırlatırsa o şeytan yine kaçar mı? Ekteki videoda böyle bir şey gerçekleşiyor gibi gözüküyor. Yoksa inandığınız değerlerin yalan olma ihtimali mi var?
bu ülkede bu operasyon çocukluğunu hakkıyla yapan çok insan var. şerefiyle namusuyla yaşamak bunların ahlak çizgisine çok ağır geliyor. ahlaksızlığı bir yaşam biçimi haline getirmişler.
bunlar öyle operasyon çocuğu ki, parayla olsa parasını verir yine yaparlar. hem de kendi paralarını da vermezler bunun için. ahlaksızlığa sinirlendiğimde her zaman şunu söylerdim: (bkz: orospu çocukluğu parayla değil). şimdi artık yeni bir şey öğrendim. bundan sonra bunu kullanacağım: (bkz: operasyon çocukluğu parayla değil)
hep merak etmişimdir; ulan hangi mal çöpünü denize döküyor?
benim kullandığım plastik şişe ile bu denizlerdeki pet şişelerin ne alakası var? bizler her normal insan gibi gidip çöpümüzü çöp kutusuna atmıyor muyuz? sonra nasıl oluyor da bu atıklar denize dökülüyor? aktivistler neden plastik kullanılmaması gerektiğini söyleyip duruyor? benim içtiğim kola şişesi, su şişesi vs denize dökülüyorsa bunun sorumlusu ben miyim? bilen varsa açıklasın hangi mal çöpünü/çöpümü denize döküyor?
--spoiler--
ibadet etmek işine gelmeyen ama ateist olmaya da götü yemeyen tipler deistim diye geçinir. ateistlerden bile daha aşağılıktırlar bence.
--spoiler--
deistler ateist olmasa da eğer müslümanlık gerçekse dinden çıktığı için cehenneme gidecekler zaten. herhangi bir tanrı inançları olması bir şeyi değiştirmez. bu yüzden götü yememek yanlış bir tabirdir. götü yemeyen dinden çıkmaya hiç cesaret etmez. ayrıca aşağılık demen hiç hoş değil. bu ateistler sana ne etti?
kendi nick altımı takip etmiyorum. 7 ay sonra delinin birinin hakkımda atıp tuttuklarına cevap hakkımı kullanayım.
evet sosyoloji mezunuyum. 12 sene önce kendi kendime düşünerek aydınlandım. pek çok konuda düşüncelerim, karakterim ve bakış açım herkesten farklıdır. oldukça orijinal ve uç fikirleri aynı anda savunabilen bir tipim. o yüzden beni lafım bitmeden yargılayanlar yanılgıya düşerler çoğu zaman.
cahil olduğumu zannetmiyorum. binlerce felsefe kitabı okumadım neden okumadığımdan bahsedeceğim ama bunun yerine pek çok bilimsel makale okudum. kendimi bilim alanında geliştirdim daha çok.
kendi fikirlerini oluştururken başkalarını okursan başkalarının düşüncelerini kendi düşüncen zannedersin. bu konuda meşhur bir aforizmam var: "kendileri düşünmeyen insanlar başkalarının düşünceleriyle yaşarlar." pek çok felsefe kitabı okumayı isterdim ama bunlar yalnızca benim başkalarının fikirlerini benimseyip kendi düşüncelerimi yok etmem anlamına gelirdi. sosyolojiye başladıktan sonra da felsefeye ilgim kalmadı. çünkü felsefe denilen şey geçmişte bilimlerin atası olması dışında günümüzde geçerliliğini yitirmiş boş bir uğraştır.
tek gerçek bilimdir. bu gerçekten yola çıkarsak bilim dışında gerçek bilgi kaynağı yoktur. bilimsel bilgileri okuyup da anlayamayacak kapasitedeki insanlardan üstün olduğumu düşünüyorum. zeka kavrama ve yorumlama yeteneğidir. her türlü inanç bilim sayesinde 150 yıl önce bertaraf edilmiştir. bilimsel gerçekler göz önüne alındığında bu zekayı kullanarak diyebilirim ki ateist olmak bir zeka pırıltısıdır. ateizmin tanımı lafın gelişi tanrı tanımaz yoksa bir çoğunu da iyi tanırım.
nietzsche'den üstün olduğumu iddia mı ettim hatırlamıyorum. ama ben nietzsche'nin boynuzuyum.
yazarların sözlükte yazmaya devam etmelerini sağlayan motivasyonlardan biridir. her ne kadar sözlük kavramsal olarak bir sosyal paylaşım ortamı olmasa da insanlar bu kanalı sosyal paylaşım aracı olarak görüyorlar. bu da diğer sosyal paylaşım ortamlarında olduğu gibi bir beğenilme arzusu doğuruyor. bu arzuyu tatmin etmek için insanlar; youtube, instagram paylaşımlarının altına bin türlü tag oluşturmak, fake hesaplar ile beğeni sayısını artırmak, birilerinden paylaşımını beğenmesini istemek gibi çeşitli davranışlarda bulunuyorlar. elbette sözlükte de buna benzer davranışlar görülebilir.
artı almak iyi, eksi almak kötü olarak görülebilir. ancak en kötüsü eksi almak değil hiçbir tepki almamaktır. bazı hiç ilgimi çekmeyen ve alakasız entryler dışında beğendiğim yazıları artılamadan, beğenmediğim yazıları eksilemeden geçmiyorum. az çok demeden karmalara müdahale ediyorum.
şahsen yazdığım bir şeydeki artı veya eksi oyların sayısı benim için önemli değil. artı oy aldığım zaman iyi yazmışım ki beğenilmiş diyorum. eksi oy aldığım zaman da çok daha iyi yazmışım ki birilerinin hoşuna gitmemiş diyorum. ancak tepki gelmeyince diyecek bir şey bulamıyorum. selam ve artı-eksi ile.
Gerçek dünyanıza ısınamadım ben pek.
Rüyalarım daha güzel, hayallerim daha gerçek.
Sizce hayat değildi bu gördüklerim ancak,
Her şeyi yaşadım ben siz yokken.
Rüyamda hiç yalnız olmadım mesela.
Öpüştüm, seviştim, sevdim, sevildim de.
Hep sarıldığım bir beden,
Hep mutlu olmak için bir neden vardı.
En aksiyon dolu anlarda, öyle biri gelirdi ki yanıma,
Hafızamda yer etmiş, hayatımdan teğet geçmiş.
Fantastik dünyanın sınırlarını zorlardık birlikte.
Aklın almadığı, bilincin olmadığı bir macerada.
Düşerken ben, elimden tutar.
Ateş hattında ardımı kollar.
Bir de güzeldir ki bu şahıs,
Kaç kere vuruldum kim bilir?
Bazen ayrıldığımızı görürüm, bir trene biner gider.
Peşinden koşsam da yetişemem, orada beni terk eder.
Çünkü söylemedim sevdiğimi, hissetmekle yetindim.
Şimdi söylediğim şey ise, keşke zamanı geri alabilseydim.
Zamanı kontrol eden biri olurum,
Olaylar farklı gelişmiş.
Yine ayrılıyoruz ancak,
Bu kez durumlar değişmiş.
Bir tepede oturmuşuz, önümüzde bir masa,
Aşağıda bir deniz, keşke rüya olmasa.
Ayrılık vakti geldi, masaya yatırıldı sevda.
Manzara yanıltmasın sizi, bu kesinlikle bir veda.
Zamanı geriye al, her şeyi düzeltebilirsin diyor.
Belki başka bir evrende, başka şeyler oluyor.
Yaşadığımız onca şey, gözümün önünden geçiyor.
Bir de akşam üzeri olmuş, güneş de bir yandan batıyor.
Dedim ki; gelecek rüyama gel, ben orada olacağım.
Zamanı boş ver sana, yeni bir hayat sunacağım.
Bana ayrılan sürenin sonuna geldik bugün.
Son sözümü söyleyeyim, çünkü birazdan uyanacağım.
Seninle yaşadığım hiç bir anı, yaşamamış olmak istemezdim.
Ben ancak rüyamda mutluyum, yaşamış olmak istemezdim.
"Her şey bir rüya kadar güzelse, mutlaka uyanırsın." nietszchenintorunu
önemli bir konudan bahsederken ya da bir konuda atıp tutarken, konunun birkaç paragrafa uzadığını gören yazarın, bunu kim okuyacak şimdi endişesi karşısında ürettiği davranış.
uzun olduğu gözüken bir yazının altında (bkz: devamını okuyun) butonu da var ise insanların okumaya üşendiği bir gerçek. aynı zamanda tüketim toplumunun hızlı bir şekilde okuyup geçemeyeceği yani tüketemeyeceği uzunlukta yazılara burun kıvıracağını çok iyi ön gören twitter' ın da insanların uzun yazıları okumaması konusunda payı olduğunu düşünüyorum.
edit: başlığı açan kaçtığına ve başlık bana kaldığına göre bir düzenleme yapayım. başlıkta iddia edilen olay bir yanılsamadır. insanlar olacak bir şey hakkında dua edip sonradan gerçekleştiğini gördüklerinde böyle bir yanılsamaya düşerler. imkansız bir şey isteyip de elde eden var mıdır? elde ettiğini düşünen varsa bile istediği şey gerçekten imkansız değildir. öyle olsaydı elde edemezdi.