otobüs anıları iyi hoş ama otobüsten sonra, otobüsteki olayı arkadaşına anlatma isteği durdurulamaz bir şey oluyor. bastırıyorsun, bastırıyorsun sonunda ya ne oldu biliyor musun diye başlayan bir hikaye koyveriyorsun.
geceleri kötü oluyor. rüyadan rüyaya atlatıyor bu her şeyi takma meselesi. sonra gerçek hayal hepsi birlikte fink atıyor beyinde. dışlıyorlar seni. en iyisi müzik dinlemek.
1989 yılına ait tunç başaran filmidir. sekizinci uluslararası film festivalinde 'yılın en iyi türk filmi' ödülünü kazanmıştır. barış'ın 'innciii' demesi için bile tekrar tekrar izlenilesi bir başyapıttır.
b.'nin ne kadar her kadından birazcık alıntı olduğunu görseniz de iş sahnede oynamaya gelince, psikolojik bunalımı sizi sizden alır götürür. bir gece okunacak kadar da nefes kesicidir ve tam orta yerinde okuyanı çaresiz, aç bırakıp hüngür hüngür ağlatır..
dersiyle hiç alakası olmasa bile çayın tarihini ve neden içtiğimizi bile anlatır. daha da ileri giderek çay bardaklarının neden bu kadar küçük olduğuna sosyolojik bir açıklama bile yapar. onun dersinde kendisi gibi sıradan çıkmak en iyisidir. yoksa hep yirmi alınıp oturulur.
ilk zamanlarda güllük gülistanlık tıpkı cicim aylarında gibi sürekli sırıtan, sonraki aylarda akraba gelişlerinin artışına bir 'hayır de!' kampanyasını başlatınca, atarlanan ve ergen gibi ailesini ortaya koyan kendisini bir bebe gibi masum ve bakire gören sinir bozucu amip.