biraz uçuk bir konusu olmasına rağmen izlerken güzel şeyler hissettiren, soundtracki sayesinde özellikle filmin sonunda annayla williamın konuşması sırasında gözleri dolduran güzel bi film. mutlu sonla biter tabi çoğu türk filmi ve holywood filmi gibi.
bir solukta ve heyecanla okunan, insanı resmen olayların içine alan, popülerliği yüzünden geç okumakla yanlış yaptığımı anladığım, tarihi bilgiler barındıran çok güzel bir dan brown romanı.
nedense hiç oturup dikkatle dinlemediğim, ama sesini her duyduğumda bu nasıl bir ses yahu dediğim, gayet güzel müzik yapan, oldukça başarılı, takdiri hakeden rockçı.
hiç ummazken aniden alıp başka alemlere götüren şarkıların yaratıcısı grup. thom yorke'un sesi sanırım başka alemlere alıp götüren, müziğin hakkı da yenilmez tabi de.
içerken buram buram karanfil kokan ve çatır çatır yanma sesi çıkaran ayrıca içtikten uzun bir süre sonra da ağızda sekerimsi bir tat bırakan güzel bir sigara. ama çok içmeye gelmiyor kafa yapıyor ve mide bulandırıyor.
11 senelik arkadaşım, tabi artık arkadaşım değil dostum, kankam olan her türlü muhabbete gelen, herbişey konuşulan, herbişey paylaşılan, herşey hakkında danışılınabilen, her zaman güvenilebilen, annemler yok bize gel içelim kanka davetlerimi geri çevirmeyip içme eylemi sırasında ve sonrasında hep eğlenilen, müzik zevkimizin aynı olduğu, birgün mutlaka birlikte mettalica çalmayı kafaya koyduğum(ama ben bateride olucam), mütiş kafa, tarafımca hep hayatımda ve yanımda bulunması istenen süperimsi kişilik. hep yanımda ol kanka * çok seviyorum seni :)