kaçak elektrik kullanımının %80 olduğu bir şehirdir.
devlete "ekili arazi" olarak gösterilip ödenek alınan arazi miktarı urfanın toplam yüzey alanının 1.5 katıdır. evet kardeşim urfalılar pisliktir. bunun ırkla alakası yok. adıyaman'da çok kürt var ama gayet efendi insanlardır. bu urfalıların kanı bozuk.
iki-üç tane iyisi de çıkar tabi ki ama istisnalar kaideyi bozmaz. o yüzden genelleme yapılarak konuşulabilir.
haksızlığını anlayınca sebepsiz küfredip engelleme gayretine giren, kendini bir türlü sevememiş yazarımtırak. az okusun, öğrensin, büyüsün sonra gelsin.
ülkemizde siyasi kavramların ne büyük birer kargaşa olduğunun ispatı başlıktır. dünyanın bütün ülkelerinde solcuları fakir kesim oluşturur. bizim ülkemizde ise tam tersi, babalarının -birkaç yıl sonra devralacakları- sermayelerine isyan eden şımarık piçler...
hippilik akımı amerikada doğup dünyayı sardığında da sadece türkiyede zengin iş adamlarının çocukları bu akıma dahil olmuştu. ilginç ülkeyiz ulan biz. seviyorum sizi keratalar.
iktidarın tutumu ya da diplomatik "bıdı bıdı"lar değil, ülkemiz insanının bu kadar değiştiğini görmek kara kara düşündürüyor beni.
bundan 15-20 sene evvelini düşünüyorum da; sokak ortasında askerimizi dövecekler öyle mi? kuveytli diplomat değil isterse kral faysal olsun oracıkta yedi sülalesini sikerlerdi.
kaldı ki dayak yiyenin askerimiz, atanların yabancı olmasını da geçtim; benim tanıdığım türk insanı ne sebeple olursa olsun yanında karısı çocuğu olan birinin böyle dayak yemesine müsaade etmezdi.
ne oldu bu milletin değerlerine, hassasiyetine ya rabbi...
ayarları kontrol edilmeli, hatta servise götürülmelidir. bir arızası vardır.
normal bir telefona, günde on taneden fazla gelen "mudo'da yaz indirimleri.." "derimodda sezon sonu fırsatları.." mesajları bile adama illallah dedirtmeye yetmektedir.
1.70 boyunda çalı gibi erkeğe fark atacağı kesindir. hele 1.70 boyunda göbekli erkekle kıyas bile yapılmaz.
1.80/ 1.90 boyundaki göbekli, ampule benzeyen kambur tiplerin kıskançlıklarını siktir edip, spor dolu mutlu hayatınıza devam edin.
ulan ne bitmez tükenmez bahismiş...
büyük illerden birinde zirve yapılsın, katılalım. çıkarıp masanın üstüne koyalım. ölçüp ortalama alalım. bitsin bu kargaşa...
çeşit çeşit, desen desen ve en önemlisi boyut boyuttur. birinin genişliği diğerinden üç kat fazla olabilir.
her seferinde penis boyunun bir numaralı mizah malzemesi yapıldığı hollywood filmlerinde vajina farkından hiç bahsedilmemesi hayrete şayan bir seksizmdir.
edit:imla
o kadar çok şey söyleyebilirim ki. acemilik dönemini atlattıktan sonra gördüğü ilk uzun boylu sarışın renkli gözlü çocuğa yapışır. çocuğun sevgilisi vardır reddedilir. (evet beyler onlar bizim gibi değil. sekse doymuş deyin ne derseniz deyin genelde aldatmıyorlar.) sonra bizim kezban hırs yapar araştırır didinir ve çocuğun en yakın arkadaşını, mümkünse oda arkadaşını bulur ona verir. işte bu noktada sakın benim yaptığım hatayı yapıp çocuğa bunun bir intikam, bir kıskandırma oyunu olduğunu söylemeyin, anlamaz. siz yarım saat kezban kültürünü açıklarsınız ve aldığınız cevap iki kelimedir. "but, why?" zaten ilgilenmediğim bir kızı neden kıskanayım ki mantığına, avrupa erkeğinin anlayacağı bir cevap bulmak gerçekten güç.
not: zaman buldukça "prag'lı kezban"larla ilgili anılarımı ekleyeceğim. takipte kalın.
asıl güzelliğin gören gözlerde olduğunu unutup havalara girmeyin.
küstahlık etmek yerine kadir kıymet bilmeyi öğrenin. sizi bulan sizden güzelini de bulur.
başlık sahibinin ağzı süt kokan çocuk olduğunu açıkça ispat eden bir ifadedir.
o dönemleri yaşayanlar bilirler. barış abi bir kaset çıkardı mı yediden yetmişe herkesin diline dolanırdı şarkıları. o zamanların şarkı anlayışı farklıydı sadece. aralarında "hey corç versene borç" diye takılan 50li yaşlarda amcalar görülürdü sokaklarda.
ayrıca sanatını konuşturduğu enstrümantal eserleri de çoktur kendisinin. anadili gibi dört yabancı dile sahiptir. konuşmakla kalmaz, onlarla bile eserler verirdi.
daha çok şey söylenir barış abi ile ilgili ama böyle başlık açan adamın kapasitesi ne ki anlasın...