Sözlüğe entry girmeme nedenimiz o başlıklarınız. Arada açıp tüm sözlüğün seksist başlıklarla dolu olduğunu görünce ardıma bakmadan kaçasım geliyor. Lakin ki hala zeka, kaliteli mizah dolu entry ve başlık sahibi yazarların varlığına olan inancımla arada uğruyorum.
Had bilmemek. Çağımızın en güçlü sorunu.
Ne yaşadık ve çevremizce neler yaşatıldık da bu duruma geldik bilmiyorum. Çok yozlaştık, erdemlerimizi kaybettik, hoşgörüyü kaybettik, saygıyı kaybettik, empati yeteneğimizi ve en önemlisi zeka barındıran mizahımızı kaybettik.. başımız sağ olsun.
teyzemdir.
30lu yaşlarındayken lise mezunu, evli ve 3 çocuklu bir kuran kursu hocasıydı.
eniştem subaydı ve teyzem kapalı olduğu için meslekten ihraç edildi. işini çok sevdiği için bu durumu kaldıramadı ve akli dengesini kaybetti. bir yıl içerisinde izmir’deki 10 katlı bir binanın çatısından atlayıp intihar etti.
teyzem kendine ağlayıp yardım dinlenmek yerine oturdu sınavlara çalıştı. önce ilahiyat bölümünü bitirdi. sonra mesleğe atılıp türkiye’nin ilk kadın müftü yardımcılarından biri oldu. almanya ve ingiltere’de görev aldı. 3 dil öğrendi; hiç durmadan kendini geliştirdi. şu an da öğretim görevlisi olarak bir üniversiteye atandı. bu arada doktorasını da yaptı. tezi bir kitaba çevrildi.
3 çocuğunu da en iyi şekilde okuttu. biri savcı diğer ikisi uzman doktor oldu.
idolümdür ve anlatmaktan en gurur duyduğum başarı hikayesidir.
Annem ve teyzemle oturduk büyü konusunu konuşuyoruz. Yemin ediyorum karıştım.
ilk defa bu kadar delilli bir yüzleşmeyle karşılaştım. Duvara çarpmış gibiyim.
iki kelimeyi bir araya getirip kendini ifade edemeyen insanlar.
Öylesine yaşayan insanlar.
Beyin kıvrımlarını “kıvrım” lafı geçince tahrik olarak kullananlar.
Hala bu tufaya düşenleri görüp şaşırdığım indirim oyununun başarılı ismi.
Ünlüleri fenomenleri ücretsiz alışverişlerle safına katıp muhteşem bir hızla ilerliyor; büyüyor.
Bir ev arkadaşına bile tahammül edemezken, sadece evin bir odası ve düzenine yapılan müdahaleye bile katlanamazken, tüm hayatımı başkasıyla paylaşmak konusunda adım atmaktan yana ciddi sorumlarım var.
Teşekkürler.
Korkma yalnız değilsin şeklinde teselli edilesidir.
Nerede ve nasıl buna izin verdik bilmiyorum ama gençlerimizin içini boşalttılar. Hayatın içini ve bilhassa kıymet verdiğimiz olguların içini boşalttılar.
Poşetleri yaptırırken 5000tl vermenin üzerine tamamı devlete giden 0,25 kuruşun azarını işitiyorum. Sonra gidip sosyal medyada çevrecilik oynayıp duyar kasıyorlar. Çok mu zor yanınızda çanta taşımak? Çok mu zor tepkiyi hak edene göstermek? Empati çok mu zor arkadaşlar?
Aralıklarla başıma gelen olay. Hatta birkaç kere evlilik teklifine de vardı. Ama kaypaklık bakii. önce teklif ediyor ardından cevabını alınca hayatındaki kadınları anlatmaya başlıyor. Kepazeliklerle dolu hayatını anlatıyor. Sonra yine “evlen benimle beni kurtar bu hayattan” diyor. Tepki verememek nedir bana öğrettiği için buradan şükranlarımı iletiyorum kendisine.
Günah özgürlüğü evet. Ama açık alanda bu tip özgürlüklerin kullanılması kısıtlı beyin ve kısıtlı empati sahibi insanların genelleme yapmalarına neden oluyor.
E tabii “günah benim, özgürlük benim; onların kaynakları kısıtlıysa bana ne?” de diyebilirler.
Ama yine de tasvip etmiyorum. Yer yer beni tasvip etmeyen insanlar da oluyordur. Ne güzel dünya, ne güzel ülke, ne güzel kafalar.
Dini, imanı, Allah’ı zaten tam olarak tanımayanların bahaneleri.
Kusura bakmayın da, başkasının hareketlerine bakarak dinden soğumak çocukça ve zayıf karakterli bir hareket. iman dediğimiz olay birey ve yaratıcı arasındaki tamamen özel bir ilişkidir. O ilişkiye 3. kişileri katmak da tamamen ilişkiye olan samimiyetsizliğin göstergesidir.
Yaratıcıya “hata bende. Sen benden daha iyilerine layıksın” demek gibidir.
Eksi oylar için şimdiden teşekkürler. Başımın üstünde yerleri var.
Genel olarak bu platformda soğuk nevalecilik oynadığım için başıma gelme ihtimalinin yokluğuna sevindiğim olay.
Bugün eski mesajlaşmalarımı okudum biraz. Genel olarak karşıdan gelen son mesaj kendimi bir şey sanmam konusunda olmuş. Aslında ne de tatlı mütevazı bir şeyimdir bi bilseniz. Biri “herkes sonunda mezara girecek, kendini çok önemseme” falan bile yazmış. O zaman kırılmamışım ama bugün kırıldım.
Eksi oy butonunu bozmayın ama ülkedeki nadide köylerimizde olan bitenden azıcık haberiniz varsa bu bakış açısına sahip olursunuz. Tecavüzler, kocasının kardeşiyle kaçanlar, üstü kapanan cinayetler, ahlaksızlıklar, dolandırıcılıklar, çocuk ve hayvan istismarları... duyulmayan neler neler var.
Bu konuda adını şu an imkansız hatırlayamadığım birinin muhteşem ötesi bir köşe yazısı vardı. Bulursam ekleyeceğim.
Özellikle sıkıntılar için geçerlidir. Derdimi, tasamı kendime saklarım ki insanlar beni mutluluğun ve gücün hayat bulmuş hali sansınlar. Başıma füze düşse bir yolunu bulur yine çevremdekilere gülümserim. Ha sonra o füzeyi atanın hesabına bakarım tabii.
Yaşasın akrep burcu kadını olmak.