Cumhuriyet tarihinin ilk bilim tarihçisi. Sağlık bakanlığı, meclis ikinci başkanlığı yapmıştır. Ünlü romancı Halide Edipin eşidir.
1882 de Geliboluda doğdu. 1905 te Tıbbiye Mektebi'ni bitirdi. Abdülhamid baskısından dolayı Avrupa'ya gitti, Berlin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistanlık yaptı. 1908'de yurda dönerek Tıbbiye Mektebi'nde profesör oldu, Hilaliahmer müfettişliğiyle I. Dünya Savaşı'nda cephede yer aldı. Son Osmanlı meclisinde istanbul milletvekiliydi. Mütareke döneminde Milli Türk Fırkası kurucusuydu.
Eşi Halide Edip ile Ankara'ya geçerek Milli Mücadeleye katıldı. TBMM'nde milletvekili olarak Sıhhiye, Dahiliye bakanlıkları yaptı. 1923'de cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal ile görüş ayrılığı sebebiyle 1924'de Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruculuğu yaptı. Partinin kapatılmasından sonra yurtdışına gitti, 1939'a kadar Avrupa'da yaşadı. Paris Doğu Dilleri Okulunda hocalık yaptı. Döndükten sonra islam Ansiklopedisi yayınıyla uğraştı. 1950'de tekrar milletvekili seçildi, 1954'e kadar bağımsız millitevekili olarak mecliste yer aldı.
Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucuları arasında yer aldı.
Adıvar, Bertrand Russell'ın The Problems of Philosophy (Londra 1911) adlı eserini Felsefe Meseleleri adıyla Türkçe'ye tercüme ederek 1935 yılında istanbulda yayımladı. Bu çalışma ile ingilizlerin kullandığı felsefe diline aşina olmaya çalışmıştır.
1940;ta islam Ansiklopedisi yazı kurulu başkanlığına getirildi. Bu kurul, dört cilt ve 1 ek halinde, 193-1938 yılları arasında ingilizce olarak hazırlanmış bir ansiklopediyi çevirerek yayınlamayı üstlenmiş ancak yeni maddeler ekleme ve bazı maddeleri genişletme kararı alınınca on üç ciltlik bir ansiklopedi halini gelen islam Ansiklopedisi ancak 1988 yılında tamamlanabilmiştir. islam Ansiklopedisinin Yayın Kurulu Başkanı olarak Türk kültür hayatına büyük katkıda bulunmuş olan Adıvar ın yazdığı ansiklopedi maddelerinden bazıları Ali Kuşçu, Ebu'l-Kâsım Zehrâvî, Fârâbî, Hârizmî, ibn Bâcce, ibn Haldûn ve Kınalızâde maddeleridir
Adnan Adıvar'ın bilim tarihimiz açısından önemli olan diğer bir eseri de 1944 yılında istanbul'da yayımlanan Tarih Boyunca ilim ve Din'dir. Bu eserde din ve bilim ilişkilerini tarihi gelişimi içinde incelemiştir.
Varaka Bin Nevfel Hz.Hatice nin amcazadesiydi ve Hristiyandı. tevrat ve incili çok iyi incelemiş olan varaka, bu kutsal kitapların arapçaya tercümesini yapan çok bilgili bir insandır. Hz. Muhammed in bu yüzden yanına sık sık gittiği ve incil, tevrat, peygamberlerin menkıbeleri hakkında, bilgi edindiği kişidir. aynı zamanda Hz. Muhammed deki peygamberlik belirtilerinide ilk sezen kişilerdendir. aynı zamanda da dönemin 4 (bkz: hanif) inden biridir.
odtü sosyal demokrasi topluluğu nun son günlerde yaşanan terör olayları üzerine yaptığı basın açıklamasıdır. şöyledir;
GÜNDEM: TERÖR
Sosyal Demokrasi Toplulugu olarak;
Terör örgütünü kınıyoruz ve halkımıza bas saglıgı diliyoruz.
Ülke bir operasyona dogru gidiyor. Sosyal Demokrasi Toplulugu meseleyi “operasyona hayır” “operasyona evet”
sorusuyla degil hak, hukuk ve insan odaklı tartısıyor.
Terör örgütü sınırın öte yanında teröristleri egitiyor, sonra teröristler gelip insanlarımızı öldürüyorsa,
Kuzey Irak’taki silah depolarında saklanan mayınlar yollarımıza döseniyorsa,
Teröristler saldırıların ardından sınırın öte yanına saklanıyorsa,
Türkiye’nin yapacagı müdahale mesru müdafaa hakkı sınırları içerisindedir. Ve süphesiz Türkiye’nin buna hakkı
vardır. Çünkü sınırlar insanları öldürmek için kullanılmaz. Buradaki soru Türkiye’nin diplomatik kanalları ne
ölçüde zorladıgıdır.
Dünyada daha önce esi benzeri olmayan “terör koordinatörlügü” gibi bir makam dısında ne ürettigidir!
Terör örgütü’ne silah saglayan ülkelere karsı hangi tepkiyi koydugudur!
Ekonomik ambargo seçenegini göz önüne alıp almadıgıdır!
Bölge halkının haklı demokratik taleplerine kulak verip vermedigidir!
Yoksulluga karsı ne yaptıgıdır!
Savas son seçenegimiz. Öyleyse soru su;
Biz tüm yolların tükendigi yerde miyiz?
Türkiye’nin zaten %90 ı tezkereye evet derken Sosyal Demokrasi Toplulugu’nun tezkereye evet dısında söyleyecek
sözleri vardır:
Terör her yerde, her yerde savas var!
5nsanlarımız hastaneler özellestirilirken ambulans gelmedigi için esinin kollarında can veriyor. Bu da bir
terördür!
Sahip çıkılmayan sokak çocukları her gün masum insanlarımızın canına kıyıyor. Bu da bir terördür!
Mevsimlik isçiler, bebekler dolustukları kamyon kasalarında can veriyorlar. Bu da bir terördür!
Tekstil fabrikalarındaki isçilerimiz bütün gün toz soluyup gencecik yasta akciger kanserine yakalanıyor. Bu da
bir terördür!
Sosyal Demokrasi Toplulugu olarak herkesi terörün her türüne isyan etmeye, düsmanlıktan uzak, kardesçe,
özgürce yasamaya davet ediyoruz! Çünkü aslında baska bir seçenegimiz de yoktur.
Ya bir arada yasayıp, barıs içinde, kardesçe bir dünyada mutlu olacagız
Ya bir arada yasayıp, savas ve kavga ikliminde mutsuz olacagız
Bir üçüncü seçenegimiz yoktur! Kimsenin çok sevdigimiz “bu toprak”lardan baska gidecek bir yeri de yoktur. 5ste
bu yüzden;
YASASIN KARDESL4K! YASASIN BARIS!
ODTÜ SOSYAL DEMOKRAS4 TOPLULUGU http://www.sodem.metu.edu.tr
odtu_sodem@yahoogroups.com
cumartesi akşamı malta nın paha biçilmez! defans oyuncularının iki golüne engel olamayan yiğitlerdir. yarın akşam maltaya göre daha kötü! hücumculara sahip macaristan karşısında daha az gole izin vermelerini ummaktayız.
burs alma çabası içersindeki insanın burs verici kişisiyle mülakatında yaşanan diyaloglardır. şöyle olabilir
+napcan bursu evladım
-hayır işlerinde kullanmayı planlıyorum efendim
+çok şakacısınız evladım siz hangi üniversitede okuyorsunuz
-sersefiller teknik üniversitesi
+hangi gazeteyi okuyorsun
-gözcü
+neden evladım
-çünkü cumhuriyet ve zaman gazetelerine param yetmiyor
+hımm anladım
-vercekmisiniz???
+çıh
-a.k
HAiN sıfatı zor bir sıfattır, hele vatan haini... Bir ara Padişah Vahdettin'in bile hainliği tartışılmıştı; ama onun işgal kuvvetleri komutanına yazdığı sığınma mektubu ortaya çıkınca tartışma durdu, bir devletin başı memleketini işgal eden düşmandan sığınma isterse artık ona "hain" sıfatı yanlış gelmez...
* * *
TARiHiN ve tarihçilerin "hain" demekte anlaştıkları insanlar vardır.
Bunların başında ünlü Brutus gelir.
Hainliğin simgesi haline gelen "Sen de mi Brutus?" deyimini hatırladınız mı?
işte o Brutus!
* * *
BRUTUS, ünlü Roma imparatoru Sezar'ın yakınıydı, devletin en üst yerlerine kadar yükselmiş, fakat Brutus ile Pompei arasındaki savaşta, imparator'un karşısına geçmişti. Sezar savaşı kazanmış, Brutus de af dileyerek Sezar'ın yanına dönmüştü.
Ama hıyanet öyle bir duygudur ki!
* * *
BRUTUS, birkaç arkadaşıyla birlikte Sezar'a saldırır, vurur, kendisini vuranın kim olduğunu gören Sezar'ın "Sen de mi Brutus?" demesi dünya hıyanet tarihine geçmiştir.
Hatta bu deyim o kadar yaygınlaşmıştır ki, mizahçılara bile konu olmuştur.
Sezar, "Sen de mi Brutus?" derken meğer asıl neyi sormuş bilir misiniz?
Sezar, cüzdanını düşürdüğünü sanmış ve "Sende mi Brutus?" derken cüzdanını sormuştur!!!!
* * *
YAKIN tarihlerde de bir hıyanet Norveç'te yaşandı. Alman Nazi Partisi'ne benzer bir parti kuran Binbaşı Quisling, Alman orduları Norveç'i işgal edince, radyoyu ele geçirdi, hükümet darbesi yaptı. Almanlar onu bir süre sonra başbakanlığa getirdiler, savaş bitince Quisling yakalandı ve iki yardımcısıyla kurşuna dizildi.
Bugün "Quisling" kelimesi bile Norveçlileri rahatsız eder, utanç verir.
Birçok Avrupa ülkesinde "Quisling" sıfat olarak kullanılmakta, "vatanına ihanet edenlere verilmektedir."
"Hıyanet" insanlığın mayasında vardır, kimi bilerek, kimi bilmeyerek hainlik eder.
ikinci Cihan Savaşı'nın sonunda Almanlarla işbirliği yapan Fransız Başbakanı Laval ve arkadaşları da kurşuna dizilerek idam edildi.
Yaşadığı ülkenin ulusal çıkarlarına karşı gelenler bilerek ya da bilmeyerek "vatanlarına ihanet" ederler.
Tarih bunları yazar.
Her dönemi olduğu gibi, bugünleri de...
Ne mutlu gelecek kuşaklara ki, bugünlerin hainlerini okumak, tanımak fırsatını elde edecekler.
Türkiye ile iran arasında dün imzalanan anlaşma, Türkmen gazının iran-Türkiye hattıyla Avrupa’ya taşınması ve iran daki Güney Pars gaz sahasında bulunan üç fazı Türkiye işletmesini öngörüyor.
ANKARA - Türkiye ile iran arasında enerji pazarlığına son nokta dün Ankara ya gizli bir ziyaret gerçekleştiren iran Petrol Bakanı Kazım Veziri Hamanehle yapılan anlaşma ile konuldu.
Hamaneh, Enerji Bakanlığındaki uzun müzakereler sonucu Türkiye nin iran ın Güney Pars gaz sahasının 22, 23 ve 24 üncü fazlarını işletmesini kabul etti. işletmeyi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı iran Devlet Petrol şirketiyle birlikte üstlenecek.
Bu gazın Türkiye ye ulaştırılmasıyla toplam tüketimin yarısına denk gelen 56 milyon metreküplük günlük doğalgaz ihtiyacı karşılanmış olacak.
Rusyanın Türkiye yi by-pass eden gaz anlaşmaları yapması sonrasında Nabucco Projesi nin geleceğini garanti altına alan madde de anlaşma metnine dahil edildi. Buna göre, iran gazı Avrupa ya Türkiye üzerinden bu hatla ulaştırılacak.
Yıllardır Türkmen gazının topraklarından geçmesine onay vermeyen iran, bu itirazından da vazgeçti. Türkmen gazı iran üzerinden Türkiye ye, buradan da Avrupa ya taşınacak.
Enerji Bakanı Hilmi Gülerin Türkmenistan
a yaptığı son ziyarette Devlet Başkanı Muhammedov da gazlarının bu güzergahtan taşınabileceğini söylemişti.
Taraflar anlaşmanın bir an önce sonuca ulaşması için Ağustos ayının üçüncü haftasında bakanlar düzeyinde yeniden biraraya gelecek. Altı ay geçerlilik süresi olan anlmaşma sonuçlandırılamazsa uzatılacak.
ABD nin bu gelişmeden sonra ise Enerji Bakanlığı ndan bilgi almak üzere harekete geçtiği öğrenildi. Türkiye-iran yakınlaşmasını kaygıyla izleyen ABD yönetimi, yakın zamanda Türkiye ye bu yönde uyarılarını iletmişti.
ankara bahçelievler yedinci cadde bulunan hoş mekan. fiyatının biraz kazık olmasını bir kenara bırakırsak ankara da arkadaşlarınızla güzel vakit geçirebileceğiniz yerlerden biri.
eğer odtü de cebinde ayakkabı çekeceği taşıyan birisine rastlarsınız bu adam tahsin sevgeldir. kendisi bir oturuşta 20 dilim pizza yeme iş gücüne sahiptir. alınan bazı duyumlara pizza hut yönetimi kendisine sınırsız menüyü yasaklamayı düşünmekteymiş. bu adamın defterini okumak için harvard dan özel dil bilimcileri getirmek gerekir kannımca. öyle böyle değil yani. kendisinin odtü nün balta girtmemiş ormanlarından aşti ye yürüyerek gitmesi herhalde ne kadar çılgın bir mizaca sahip olduğunun göstergesidir. çorap kokusunu 1 kilometre öteden alabilirsiniz, valla biz odada gaz maskesiyle dolaşıyoz bu adamın ayak kokusu yüzünden.
bugünkü galatasaray fenerbahçe maçı sırasında atılan pet şişelerin fenerbahçeli oyuncular yerine galatasaraylı oyuncaların üstüne gelmesi üzerine bu duruma sinirlenen ve şimdi gorünününz mıhgıhaha godukkklrhııom diyerekten 40 metreden nokta atışı yaparak tuncayı karnından vuran keskin nişancıdır.
kendine gidecek farklı yollar bul, iz olmayan bi yerden git de izin belli olsun, sonra şuna bak özenti derler, şu derler bu derler, izin başkalarının izine karışırsa senin burdan geçmen pek önem teşkil etmez, v.s gibi anlamları bünyesinde bulunduran anonim söz öbeği.
Ne esitlik için özgürlükten ne de özgürlük için eçin esitlikten vazgeçeriz"sloganıyla Sosyal demokrasinin ilkeleri çerçevesinde hareket eden ve ODTÜ'de etkinlik gösteren ögrenci toplulugu.
o harfinden sonra alfabemizde ö harfi, k harfinden sonra l harfi, u harfinden sonra ü, l harfinden sonra ise m harfinin gelmesiyle anlatabilenecek esrarengiz bağlantı.
odtüvişnelik tesislerinde 28 nisan akşamı olacak konserdir.yaşayan Türk ozanlarının en kıymetlilerinden neşet ertaş ın sahne alacağı konserin biletleri 10 ytl den satılmaktadır. *
sen gelirken biz sıralara girmiş oluruz sevgili ring, gece 2 de yatmış sabah 8 de kalkmak zorunda kalmış bir öğrencinin tüm asabiyetiyle. seni hiç düşünmeyiz, oysa sen sabahın erken saatlerinden beri yollardasındır, ara sıra geç kaldığında da söveriz sana. çok kötü sözler söyleriz. özür diliyorum burda herkesin önünde senden. ama gelişini mavi renginden anladığımızda herşeyi unutur ha ne iyi ettin de geldin, umarım bide boşsundur diye iç geçiririz. tabi dolu gelirsin. ite kakışa zorla bineriz. 70 kişi bindiğimiz senden kazayla 74 kişi felan çıkarız, ıngaaaaa sesleri arasında. şöför amcalarımız matrix filmlerinden çıkmış, neogazi gibidir. gözlerinde siyah gözlükler, pos bıyıklarıyla seni kontrol ederler. hani elektrik elektorniğin ordan geçip de biyolojik bilimlerin önüne geldiğimizde bir durak var ya, orda bi kız indi, pencerenden hafifçe baktım, çok tatlı görünüyordu. ama sonra farklı dünyaların insanları olduğumuzu düşündüm o kızla, düşüncelere daldım. bir önceki durakta bir erkekle yürüken gördüğüm takılma ihtimalim olan bir kızın verdiği hayal kırıklığıyla. sevgili ring biliyormusun sana binen tiky kızlardan nefret ediyorum, süs köpeği gibiler, neden bilmiyorum ama senin gibi odtü nün o hızlı günlerini yaşamış bir ringle bağdaştıramıyorum.sevgili ring yarın 8:20 de görüşmek dileğiyle.
dün itibariyle oynamaya başladığım rus firması gsc gameworld ürünü olayın çernobilde geçtiğini bildiğim ama hala neden orda bulundugumuzu anlamadıgım oyun. köpekler var kovalayacaklar sizi aman dikkat, hızlı olun, yoksa poponuzdan ıssırıyolar.
