ulan ülke boka batmadan Türkiye'den siktir olup gitme eylemini gerçekleştirmeye bu kadar yaklaşmışken böyle bir olayın gerçekleşmesine neden olan insanların evveliyatini sikeyim.
o da bir şey mi canım. Almanya'da salatalığı 50 eurocular bile sokaktaki saticilardan dilim dilim alıyorlar. biz de öyle mi ama. kıskanılacak milletiz vesselam.
ah be abim daha geçen hafta motor, bu hafta da ehliyet almıştım, sırf bana motoru sevdirdigin için. motordaki tek güvencem sendin be abi. yarıda bırakıp gitmek olmadı ki şimdi. zorgan abimle beraber ışıklar içinde uyu abim.
bu itiraf yetenek olarak kimin daha iyi olduğunu açıklıyor. fakat messi'nin çocuğu ronaldo hayranı olsaydı, acaba messi bu itirafta bulunur muydu ? sanırım bu mümkün olmazdı. bu da kimin daha kaliteli bir kişilik olduğunu gösteriyor.
bir nevi erkeğin işini bitirdikten -orgazm- sonra beyin olarak kendine gelebilmesi için geçen süreye benzer. yani erkek bazı durumlarda çamaşır makinasindan farksız olabiliyor. buradan da anlaşılıyor ki kadını yaratmak için onca emek harcayan Tanrı, erkek için pek uğraşmamış.
normal bir ülkede olsa hükümeti düşürebilecek kadar olayların çıkmasına neden olacak bir olay ortadayken, ilgili kuruluşun yurt dışındaki mühürsüz oyları kabul etmemesi gerçeği varken insanların "zaten o adam ne derse o olur." mantığında ki çaresizliklerini anlamak mümkün değil.
2019'daki seçimde bıçak sırtı olan oylardan medet umuyorsak onda da hile yapılacağı gerçeğini ne yapacağız. yani bu olayın sonucu çok net. çok açık bir şekilde bir plan var ortada ve çok geçmeden bir şeyler yapmamız şart.
bakın 15 senedir yaşananların birbirleriyle bağlantıları var. çok güzel planlanmış bir şey var ortada. yani bütün olayları sırasıyla incelediğimizde birinin sonucu diğerinin başlangıcı olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. oyunun içindeyiz ve diğer ülkelerdeki oyunları da yakın geçmişte gördük. saddam, kaddafi, mübarek ve esat bahanesiyle girilen ülkelerin hali ortada. artık buna bir çözüm getirmeliyiz. yoksa birileri bu ülkeye de demokrasi getirmeye kalktıklarında çok geç kalmış olacağız..
bahçeli'nin tehditi sebebiyle yarın göstermelik olarak -köprüyü geçene kadar da denilebilir.- görevinden alınacaktır. ama sonuç olarak eyalet sistemi önerisini er ya da geç uygulamaya sokacaklar. bahçeli de o zaman bir taraflarına kına yakabilir.
hepimizin başına mutlaka gelmiştir. dün de nevşinciğimin başına gelen hadisedir.
anayasa değişikliğindeki sıkıntıları karşındaki akpliye söylersin o da sana "kılışdar gibi konuşma. " der. be amına koduğum açıp maddeleri tek tek okuyup, bütün sıkıntılarını tek tek analiz etmişim. yani aklı Selim olan herkes gibi bu anayasanın sıkıntılı olduğunu görmüşüm. yani bana göre doğru olan bu - ki herkese göre de olması gerekir.- kılıçdaroğlu gibi konuşuyorsam demek ki adam doğru şeyleri söylüyor. buradan adamın yanılmadığını anlayabiliriz. yani o söyledi diye ben bunu savunmuyorum, aklı olan herkes gibi bu anayasanın sorunlu olduğunu söylüyorum ve bok atamadığınız için kılıçdar gibi konuşma diyorsunuz.
bunu deneyebilirsiniz mesela. gidin sokaktan birini çevirin anayasanın sıkıntılarını anlatın ve aynı zamanda da anayasanın bu ülkenin kurtuluşu olduğundan dem vurun -yalan söyleyin-. ak partiliyse birinci söylediğinizi eleştirecek, ikinci soylediginizden de haz duyacaktir. yani yıllardır yalan yanlış haberlerden başka bir şey görmeyen insanların -akplilerden bahsediyorum tabi ki-, yalana bağımlı olduğunu ve aklı Selim olan insanların ürettikleri argümanlara nasıl karşı olduklarını göreceksiniz.
yeni nesil cehalet dönemini yaşıyoruz. aydınlanma nasıl gelir bilmiyorum fakat tez zamanda gelmesi gerek.
hani ekonomi terimleri vardır ya insanların hiçbir şey anlamamasını sağlamak için karma karışık kurgulanmış terimler. işte bu adamın konuşması da, bu terimler gibi. sürekli ve hızlı bir şekilde konuşarak aktrollerin hiçbir şey anlamamasına neden olup, "adam ne konuşuyor be." diye düşünmesine neden oluyor. oysa konuştuklarının yarısı boş.
edit: adam kayseriliymiş. ulan kayserili adama anayasa mı yaptırılır amk.
tayyip darbe gecesi yaşanan olayı, hz. muhammet'in ve ebubekir'in, örümceklerin mağaraya ağ örüp kurtulmasını sağlayan olaya benzettiğini açıklamıştı. yani bu darbeciler cumhurbaşkanının uçağını bulmuş, fakat içinde kimse olmadığı için gitmişler. cool story değil mi.
şimdi bu amk darbecileri, ne bokuma yarayacağı belli olmayan köprüyü tek taraflı olarak tutma olayını gerçekleştirirken, cumhurbaşkanının uçağını bırakıp gitmişler. nasıl ama. çok mantıklı değil mi ? bakın bu çok ilginçtir, uçağın içinde de hiç kimse yokmuş.
eyy darbeciler, ilahi bir mesaj mı geldi de tayyib'in uçakla geri dönmeyeceğini düşündünüz. yoksa gerçekten tayyib'in kontrolünde miydiniz ? evet mi hayır mı ? hadi bakalım.
sözlükte de bunlardan çok fazla var. hatta bazıları fotolarını bile koymuşlar profillerine. ben anlayamıyorum arkadaş adam gelmiş 40 yaşına hala sözlükte, orada, burada trollük yapıyor. abicim sen git çocuk yap, ne bileyim emeklilik için gün say, yaşlılık psikolojisine gir saçları ağart veya artık öbür dünyayı düşün ama gelip burda trollük yapma Allah aşkına.
tanım: efsane 80 kuşağının çok da efsane olmamasını gösterir.